Bugün memleketimin güzel havasından faydalanmak ve biraz alışveriş yapmak adına dışarıya çıktım. Şehrimizin en güzide mekânı diyebileceğim alışveriş merkezine girdiğimde dikkatimi çeken çok çok çok önemli bir konuyla burun buruna geldim sayın okuyucularım… Nereden çıktı bu düşünce derken aslında aklıma takılan konunun çok da yerinde olduğunu gördüm. Çünkü hemen alışveriş merkezinin girişinde biri sağda diğeri ise solda olan iki kafeden birinin vızır vızır işlediğini diğerinin ise sinek avladığını fark ettim. Alışveriş merkezine her gün bir sürü insan geliyor.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Aynı konumda olan ve aynı görevi yerine getirmek için konumlanan bu kafelerin neden farklı durumlarda olduğu gerçekten kafamda uzun süre gelip gitti
. Tabi bu manzara karşısında hemen diğer kafeleri de inceleme altına aldım. Bilirsiniz alışveriş merkezlerinde kafeterya türü yerler yukarı katlarda olur.
Alışverişi bile unuttuğum bu düşünce nedeniyle üst kata çıktığımda ne gördüm dersiniz?
Üst katta tamamen bir müşteri avı yaşanıyor arkadaşlar. Herkes bütün reklam gücünü ve en güzel yemeklerin kokularını müşterilerin üzerine üzerine salarken ve çoğu dükkan aynı hizmeti verirken bu insanlar neden gidip sadece birini tercih ediyor gerçekten anlamak çok zor. Bu konu hakkında detaylı bir şekilde araştırma yaptım ve kafe sahibi bir işletmeci iseniz dükkanınızı dolu dolu gösterecek mesleki sırlara eriştim…
Sır 1: İlk Müşteriyi Siz Kapın!
Bu nasıl bir mantıktır bilmiyorum ama kafe işletirken eğer rekabet ortamında bulunuyorsanız ya da günün erken saatlerindeyseniz ilk müşteri sizin için çok önemli olacaktır. Rekabetin yoğun olduğu yerlerde ilk müşteriyi kapabilmek adına mutlaka dükkanınızı erken açın. Eğer müşteri yine gidiyorsa günün her saati müşterileri çekecek en gözde kokuları dışarı salın. İlk müşteri için gerekirse kapıda bekleyin ve kendinize güvenen bir gülümseme ile insanlara ‘’Günaydın’’ deyin. Bunu yapmak kolay olmayabilir ancak orada çalışan insanlara bile günaydın demeniz ya da gülümsemiş olmanız iletişim kurmanıza ve insanların kalbine girmenize neden olacaktır.
Sır 2: Enerjik Olun!
Bazı kafeler vardır ki daha kapıdan girmenizle canınızın sıkılması an meselesi haline gelir. Hatta servisi beklerken büyük kalın bir kitap bile okuyabilirsiniz. Ortam o kadar sıkıcı ve basık gelir ki kahveniz boğazınızda düğümlenir. İşte böyle bir ortam oluşturmak istemiyorsanız mutlaka enerji dolu bir dekorasyona ve enerji dolu çalışanlara ihtiyacınız var demektir. Günümüz insanı hızdan ve enerjiden yanayken sizin slow müzikleri alışveriş merkezlerinde sunmanız insanları sadece sıkar. Ancak kafenizde slow müzikler çalacaksanız bunu dış kısmın ses sisteminden değil içeri kısımlardan yapmayı deneyin. Hızlı hizmet verin, enerji veren içecekler ve yiyecekler bulundurun.
Sır 3: Mekâna Dokunun!
Kafe işletmeciliği yapıyorsanız bilmeniz gereken en önemli konulardan biri de mekânın dekorasyonudur. Dekorasyon hazırlıkları yaparken insanların kendilerini huzurlu ve rahat hissedecekleri ortamlar hazırlayın. Bazı kafeler vardır çok ihtişamlı görünür ve bu ortamlar insanlarda itici bir hava oluşturabilir. Bu gibi detayları düşünün ve nasıl daha sıcak, samimi ve rahat bir ortam hazırlarım düşüncesi ile hareket edin. Sadece birkaç renk tonu kullanmak yerine açık ve koyu olmak üzere birkaç renk tonu kullanın.
Sır 4: Herkese Hitap Edin!
Belki de en zor seçenek bu diyebilirim. Ancak en olmazsa olmaz diyeceğimiz seçenek de bu. Kafeler sadece belirli insanlara yönelik olarak hazırlandığında büyük bir ayrımcılığa gidilmiş olacağı gibi yeterince insana hitap etmemesinden dolayı da yeterli müşteriye ulaşamayabilir. Mesela çocuklu ailelerinde kafelerde vakit geçirmesi adına çocuklar için kapının önüne çeşitli şekerleme stantları açılabilir. Yaşlı insanlar için nostaljik bir alan oluşturulabilir, gençler için canlı renklerin olduğu kısımlar hazırlanabilir. Hepsi bir kafede nasıl olsun diyorsanız bu işin sırrı her köşeye farklı tarzlar serpiştirmek tek çözüm.
Sır 5: Bol Çeşit Sunun!
Kafelerin sinek avlama nedenlerinden biri de çeşit sunmayışlarıdır. Mesela neskafe varsa Türk kahvesi de Osmanlı kahvesi de dibek kahvesi de latte de olmalı bir kafede. Ancak sizde bu seçenekler yoksa emin olun insanlara ağzınızla kuş da tutsanız yaranamazsınız. Hele bir de nezih bir ortam oluşturacağım diye sadece birkaç pastanın olduğu bir pasta dolabı koyarsanız birkaç pasta için gelen giden pek olmaz. Günlük olarak çıkan, az miktarda olsa da çeşitli olan besinlerden ve ürünlerden bulundurmaya dikkat edin.
Sır 6: Kafeniz Ailenizdir!
Kafenizi sadece para kazanacağınız bir yer olarak görmek yerine buraya hiç aileniz olarak baktınız mı? İnsanlara sanki ailenizden birileri gibi bakıp onlara en iyi ürünleri sunmaya çalıştığınızda ve güler yüzünüzü eksik etmediğinizde kısa sürede kafeniz dolup taşacaktır. Hatta arada sırada ailenizden kişilere sürpriz yapmaya ne dersiniz? Kahvelerin yanında ufak gülümseten notların bulunduğu kağıtlar, indirimli ürünler ve her zaman sizi ayrıcalıklı kılacak farklı süsleme türleri ile kafenizi çekici bir hale getirebilirsiniz.