Hepiniz yeni yazımıza hoş geldiniz sevgili parlak fikirler okurları. Bu yazımızda küçük işletmeler için tamamen sürpriz ve ezber bozan 5 pazarlama tekniğini sizlerle paylaşacağız. Bu sayede küreselleşmenin etkisiyle tamamen şekil ve form değiştiren küçük işletmelerin gelecekte de ayakta kalmalarını sağlayacak 5 altın fikri paylaşmış ve yaymış olacağız.
Hızla değişen ve değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir sözünü artık bize yer ettiren hızlı iş süreçlerinden geçiyoruz. Ticaretin yüzü değişiyor; işletmeler irili ufaklı da olsa büyük değişimler yaşamaya yüz tutuyor. Bunun için bazı dönemlerde genele hitap etmek ve aynı oranda kar elde etmek giderek zorlaşıyor. Artık satmak için sadece kaliteli üretim tek başına yeterli değil. Bu en çok küçük işletmeleri bir bir kapamaya iten nedenlerin başında geliyor.
Büyük işletmeler giderek kar endeksleriyle beraber güçlenip tekelleşme yoluna gidiyor. Sektörü paylaşamayan başka büyük işletmeler ise ortaklık yoluna giderek güçlerine güç katıyor. Ancak küçük işletmeler için başka şans kapıları da mevcut.
Her geçen gün müthiş bir hızla mahallemizdeki işletmelerin teker teker kapandığını, büyük marketlere ve süper güçlere yenildiğini görüyoruz. Yazımızın ana konusuna başlamadan bunun nedenlerini ve sonuçlarını ayrı ayrı maddeler halinde sıralayalım böylece konu iyice vakıf olduğumuz ve bildiğimiz bir alana çekilmiş olsun
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Küçük İşletmelerin Güç Kaybetmesinin Nedenleri
- En büyük nedeni hiç kuşku yok ki medya ve teknolojik donanımlarla birlikte önceden orta ve büyük seviyedeki işletmelerin orantısız bir oranda güç kazanmasıdır. Bu güç de piyasa etkilerinin maruz bırakan sonuçlarında, onları ezici bir üstünlüğe tadı. İşletmeler büyüdükçe, tekelleşmeye, ortak bir güç olma yoluna gittiler. Buna da küçük işletmeler dayanacak noktada değildi. Kırılgan bir ekonomileri ve diğerleriyle baş edemeyecek sermayeleri olan küçük işletmeler, giderek küçülmeye ve yok olmaya başladılar. Artık mahallemizde bakkaldan çok süpermarketin olması bunun en büyük göstergesi olsa gerek.
- Bir başka neden ise pazar payına çok daha büyük paraların girmesi oldu. Dolar ve Euro ile de iş yapan büyük işletmeler çok geçmeden uluslararası arenada da boy göstermeye başladı. Küçük işletme eşittir yerel işletme anlamına geliyordu. Pek tabi mantılsak çizelgede yerel ve küçük işletmeler iç pazar konusunda çekişemez oldu büyük işletmelerle. Yerel pazarı avucunun içine alan büyük işletmeler, yapılarını da çok uluslu getirerek yurt dışında da faaliyet göstermeye başladı. Bunun sonucunda dışarıdan kazandıkları parayı içeride harcamaya, içeride kazandıklarını da dışarıya yatırım yapma amacıyla kullandılar.
- Bu süreçte medyanın da etkisi çok büyük. Örneğin süpermarketlerin reklamı sürekli olarak en çok izlenen kanallarda yapılıyor. İnsanla kitlesel olarak büyük süper marketlerden ve işletmelerden harcama yapılmaya yönlendiriliyor. Bunun sonucunda algısal yöntemin tüm teknikleri kullanılıyor ve insanlar kırk yıldır tanıdığı küçük işletmelerden değil, gizli gizli o büyük işletmelerden söz konusu ürünleri ve hizmeti alıyor.
Küçük İşletmelerin Güç Kaybetmesinin Sonuçları
- Artık kapanan bir küçük market ya da işletme gördüğümüzde şaşırmıyoruz bile. Çünkü bunun nedenini çok bariz bir şekilde biliyoruz. En büyük sonuç küçük işletmelerin güç ve kan kaybetmesine yol açmıştır. Bunun sonucunda büyük işletmeler her yerde boy gösterirsen küçükler, tek tek kaybetmeye başlamıştır.
- Bir diğer sonuç da şekil ve yüz değiştirmek oldu. Becerebilenler ortaklık kurdu kendi küçük işletmeci dükkanlarıyla. Diğerleri de dükkan içinde çeşitli yeniliklere ve farklı hizmetler sunmaya başladı. Artık bir dükkanın içinde birbirinden farklı ürünler bile satılmaya başlanmıştır. Biraz daha fazla müşteri ve biraz daha fazla kazanç için.
Sizi bu tür kötü sonuçlardan korumamız için şimdi 5 altın fikir vereceğiz. Cafe Sahibi İşletmeciler İçin 6 Mesleki Sır adlı makalemiz de konumuzla ilgilenen sevgili parlak fikirler okurları için yol gösterici olacaktır.
Küçük İşletmeler İçin Pek Bilinmeyen 5 Pazarlama Yöntemi
- Facebook’taki konunuz ile ilgili gruplara üye olup oradan yürümek: Kişisel bir facebook hesabınız var mı? Buna da bir iş hesabı eklemek için hala çok geç kalmış sayılmazsınız. İş hesabınızı yine başka bir hesap açmak zorunda kalmadan da yürütebilirsiniz. Tek yapmanız gereken kendi ya da dükkanın adına açılan hesaptan dükkanınızı ilgilendiren iş gruplarını Facebook üzerinden takip etmek ve o sayfalara üye olmak. Konuşmalara, tartışmalara katılmak; yeni fikirleri değerlendirmek, rakiplerinizin gidişatını izlemek ve çeşitli iş anlaşmaları kurmak için ideal bir yerdir bu tür gruplar. Aynı zamanda yorumlarınızı kendinize saklamak yerine orada paylaşarak iş alanında çeşitli arkadaşlar da edineceğiz yerler, buralar.
- Müşterileri, işinizin parçası haline getirmek, bir nevi ortak etmek: İnteraktif kelimesinin iki uygulama alanı vardır. Bunlardan biri, ortak ilgi ve algı çağrışımları yaratarak konuya katmak, söz konusu kişilerle arkadaşlık kurmaktır. Küçük işletmeler için eş dost, tanıdık çevresi son derece önemlidir. Böylece herhangi bir ihtiyaç anında size ve dükkanınıza yönlendirmeler olacaktır. İkinci alan ise doğrudan ortak etmek, maddi ve iktisadi anlamda müşterilerinizi kazanca ve yatırıma ortak etmektir. Bu biraz daha zordur ama günümüz işlerinin içinde bu türden ortak etme hikayeleri başarıya uzanan yolda çok fazla yarar sağlamaktadır.
- Hayır işi ve Yardımseverlik Yapmak: Büyük oyuncuları ve dünya çapındaki yıldızları okul açılışlarında falan görürsünüz. Bu ne kadar iyi niyet barındırsa da aynı zamanda stratejik bir hamledir. İnsanlara güzel ve doğru görünmek için eşsiz bir fırsattır aynı zamanda da. Günümüz değişen dünyasında dengeleri yerine oturtmak ve daha fazla insana seslenebilmek için, bu türden bir yola başvurmanız kaçınılmaz olacaktır. İnsanlara yardım edin ve diğer insanlar bunu bir şekilde öğrensin. Bir nevi kendi kendine dönüştürülen medyatik yapılandırma. Yani sağ elin verdiğini sol el bilmesin sözünün biraz dışına çıkmak zorunda kalacaksınız. Ancak bugünün acımasız iş yaşamında bunu yapmak ve evinize ekmek götürmeye devam etmek zorundasınız.
- Birden fazla blog açıp sanki farklı kişiymiş gibi davranıp tek bir yeri işaret etmek: Farklı farklı insan hesapları açıp sevdiklerimizi, tanıdıklarımızı işlettiğimiz dönemler olmuştur. Bunun daha iyi niyetlisini yapmış olacaksınız. Ve işletmekten daha masum bir şekilde. Birden fazla blog açarak o blogların içinde sizin işletmenizi örnek veren, reklamını gizliden gizliye yapan yazılar kaleme alacak, farklı farklı açılardan çekilmiş fotoğraflarınızı da bu bloglara koyarak insanları kendi işletmenize doğru yönlendireceksiniz. Bu zararsız ama etkili hile yöntemi ile birlikte internetin verim arz eden sonsuz gücünü de kendi çıkarınız için kullanmış olacaksınız. Bu yönteme kısaca paravan blog denmektedir.
- Her yerde olun: Bunun için basılı tişörtleriniz, afişleriniz, bilboard’larınız olsun. Azıcık da olsa paraya kıyarak her reklam mecrasında yer almaya özen gösterin. Bu sayede o ufacık çevrede, kasabada inanılmaz popüler olur ve reklamın kralını yapmış olursunuz. Kim bilir namınız yürür de önce yerel sonra ulusal kanallara reklam bile yaptırırsınız. Televizyoncular gelip size sağlık ve beslenmeyle ilgili, ticaret ve küçük işletmelerle ilgili sorular sorur, alttan alta da reklamınızı yapar. Bu türden küçük işletmeler için reklamın küçüğü büyüğü olmaz. O nedenle bir yerden başlayın.