Yayınevi açmak istiyorum

Günümüzde bakıldığı zaman kitapların basım işleminin yapıldığı yerlere yayınevi adı verilmektedir. Yayınevleri çıkarmış oldukları kitapları her sene binlerce kişi ile buluşturmaktadır.

Yayınevi açmak istiyorum diyen kişilerin aklında sürekli olarak yeni yazarları nereden bulurum sorusu yankılanmaktadır. Ancak şöyle de bir gerçek var ki basılan kitapların çoğunu çok az insanın okuduğu Türkiye’mizde yazar bulmanın giderek kolaylaşması sizlere yarayacaktır. Şu anda birçok yeni açılmış yayınevi kitap satışından çok kitap yazdırmak isteyen yazar olma meraklısı insanlardan aldıkları ücretlerden daha çok kazanmaktadırlar. Yani tersine bir döngü söz konusu olmuştur.

Yayınevi açma prosedürü sıradan bir işletme açma prosedüründen farklı olmamaktadır. Evvela belediyeden iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatını ve ardından da şirket açma prosedürünü tamamladıktan sonra iş kurmak üzere maddi adımlara geçebilirsiniz. 

Bu işin risklerine gelirsek. Basın özgürlüğünün maalesef siyasal çatışmalar sebebiyle giderek daraldığı ülkemizde yanlış kişilerin istenmeyen düşüncelerini yaymanın sizlere ağır hukuki yaptırımlar doğurabilmesi örnek verilebilir. Ancak gerek basın kanunu gerekse yayınevlerinin çalışma prensibi gereği kitaplardaki içeriklerden yazarlar sorumludur. Yani doğrudan yayınevlerinin sorumluluğuna gidilemiyor. Hatta basılmış bir eserin yazarı 6 aylık bir zamanaşımından sonra cezai yaptırıma bile tabi tutulamıyor.

Yayınevi Açmak İçin Gereken Sermaye

Kitaplarla içli dışlı olan ve onlara karşı bir sempati besleyen, sıcaklık duyan girişimciler hayallerinde hep bir yayınevine sahip olmak vardır. Ancak nitekim insanlar somut adım atmaya çekindiklerin dolayı yayınevi açma planlarını bir başka bahara ertelemekteler. Bunun sebebi ise kişilerin aklında bulunan zarar etme düşüncesi ve yayınevi açmak için gerekli sermaye hakkında tam olarak bilgi sahibi olmamalarıdır. Sonuç olarak hayallerini yeteri kadar bilgiyle besleyemeyen kişiler maalesef bu hayallerini rafa kaldırarak yayınevi açmaktan vazgeçmektedir.

Bilmenizi isterim ki orta çapta bir yayınevi açmak için fazla bir sermayeye ihtiyaç duyulmamaktadır. Gerekli olan sermayeye bakıldığı zaman yaklaşık 150 000-200 000 TL tutarında bir başlangıç sermayesi yeterli gibi durmaktadır . Evvela atmanız gereken birinci adım, bir iş yeri bulmak ve bu iş yeri içinde yer alması lüzum olan rafları temin etmek hemen ardından da  bolca asiklopediye, dergiye, magazine, romana yetecek kadar alan yaratmak…   Yayınevi açmak için ayrıca  yanında çalıştıracağınız elemanları da titizlikle bulmak zorundasınız. Pazarlamaya ayrı, halkla iletişime ayrı, alım ve satım bölümüne ayrı insanların bakması sizin daha kurumsal ve profesyonel görünmenize yarayacaktır.

Yayınevi Açmak Karlı Mıdır?

Yayınevi açmak isteyen kişilerin aklında bulunan ilk sorulardan biri de yayınevi açmak karlı mıdır sorusudur.  Bu soru çoğu kez kişileri yayınevi açmaktan vazgeçirmiş bir düşüncedir. İnsanlar bu işi kurarken yatırmış oldukları sermayenin boşa gideceğinden korkmaktadırlar. Ancak sizleri temin ederim ki her ne kadar “internetin gün geçtikçe yaygınlaşması” yayınevlerini tehdit eder bir konumda olsa da bu sektör daha bir 20 sene daha bitmeyecektir. Hem şöyle de bir gerçek var ki yayınevleri kitapları “pdf” formatında internet üzerinden satabilecekleri yeni bir sisteme geçerek bu işi çağa uygun formata döndürerek karlılıklarını koruyabilirler. Yapacağınız pazarlama giderleri, kitapçı anlaşmaları, dükkan kira masrafları, vergi harcamaları düşünüldüğünde bu işten kar etmeniz maalesef pek kolay görünmüyor.

Elbette her daim kitapları kağıt formatında önlerinde canlı kanlı isteyenler mevcut olacaktır. Zira insanlar teknolojinin yarattığı tahribat ve radyasyon sebebiyle ve nostalji meraklarından dolayı eski usül kağıtlara basılan eserlere rağbet edeceklerdir. Yine; “koleksiyon meraklısı insanların” ve “okumuş oldukları ya da okumayı planladıkları kitapları kitaplıklarında tutmak isteyen insanların” uzun süre daha var olmaya devam etmeleri beklentilerimiz arasındadır.

Yayınevlerinin geleceği hakkında ele aldığımız detaylı ve kapsamlı makalemize göz atmanızı öneririz.

Ayrıca bilmenizi isteriz ki yayınevlerinin bünyelerinde güçlü çevirmen kadrolar bulunmalıdır. Zira insanlar Türk yazardan çok yabancı yazarlara riayet ettikleri için sizin de telif izni aldıktan sonra yurtdışındaki  kitaplardan çevirmeniz ve bu yolla “best seller” denilen çok satan kitapların yerel dağıtıcısı konumunda olmamız mümkün olabilir.