Bir yerlere yatırım yapmak ve uzun süre boyunca bu paranın katlanarak geleceğimizi güvenceye almasını sağlamak hepimizin istediği bir şey.. Fakat bu maalesef öyle kolay olmuyor. “E abi tamam yapalım da yatırım için de en azından bir iş kurabilecek kadar sermaye lazım ki getirisi bir şeye benzesin.” gibi bahaneler üretir durur zihnimiz. Bunlar kesinlikle doğru değil; düşük gelirle, hatta asgari ücretle çalışan biri olsanız bile, ömrünüz boyunca bu gelir seviyesinde seyretmek zorunda değilsiniz. Unutmayın; dikkatli bakarsanız her sistemin mutlaka bir açığı vardır. Sakın ha başlangıç miktarınızla dalga geçmeyin. 50 lira ayırabiliyorsanız da olsun; 50 lirayla başlayın..Özellikle gençseniz; yani aceleniz yoksa ve uzun vadeli düşünmesini biliyorsanız bu durum daha da tadından yenmez olur..
Fazla detaylara girmeden; kendi özel hayatınıza uyarlayabileceğiniz şekilde düşük gelirle yatırım yapmak için gereken en önemli 6 kuralı sizin için yazdık:
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
1-)RUTİN HARCAMALARINIZI GÖZDEN GEÇİRİN. GERÇEKTEN İHTİYACINIZ OLMAYAN ŞEYLERDEN MUTLAKA VAZGEÇİN.
Yeme, içme, eğlence tüm harcamalar buna dahildir. Ana öğünlerinizi bile eve denk getirmeye çalışın. Bir işte çalışıyorsanız zaten öğle yemeği iş yerinden..:) Çevrenizdekiler akşam yemeğine dışarı çıkabilirler, hadi bir şeyler içelim diye sizi çağırabilirler. Boşverin; bir süre rahat rahat evde oturuverin. Aylık harcamanızdaki azalmayı gözlerinizle göreceksiniz. Aynı şekilde giyim, ev eşyası, vs. her konuda temel ihtiyaçları baz alarak hesabınızı yapmalısınız. Sırf moda diye fazladan birkaç taksit daha ödemek en büyük hatalardan biri. İndirimler, kampanyalar… Boşverin.. En büyük tüketim tuzakları.. Haa unutmadan; üzülerek söylemek zorundayız sigara da buna dahil.. Ama bırakamıyorsanız en azından sarmaya falan geçin. 30 lirayla bir ay götürür o sizi..:)
2-)HARCAMALARINIZI KISTIĞINIZ ORANDA GELİRİNİZİ DE ARTTIRMAYA BAKIN
Harcamalarınızı kıstınız ve bütçenizde gözle görülür bir artma oldu. Ama yetmez.. Hala vaktiniz ve enerjiniz varken neden daha azıyla yetinesiniz ki.. Hafta içi çalışıyorsanız hafta sonu da çok yormayacak tempoda bir part-time iş bulabilirsiniz. Hatta çağımızın nimetleri sağ olsun; internetten bile harçlık niteliğinde para kazanabilirsiniz. Bununla ilgili seçenekler de sitemizdeki başlıklarda mevcuttur. Ya da şu an yaptığınız işi en sevdiğiniz iş olarak görüyorsanız ve yükselme şansı varsa; kendinizi geliştirip sektörünüzde rütbe de atlayabilirsiniz.
3-)BORÇLARINIZDAN KURTULMAYA BAKIN
Borç yiğidin kamçısı falan değildir. Tam kurtuldum dersiniz sizi bataklığa geri çeker. Tam içinizde bir istek doğar; “ohoo o kadar borcum var şimdi kim uğraşacak bununla, ben yine günümü gün edeyim.” gibi kandırmacalar gelir zihninize. Öyle değil arkadaşlar; üç günlük dünya falan değil, önünüzde uzun yıllar var ve bunları daha güzel yaşamak için birkaç ayınızdan feragat edebilirsiniz. Dolayısıyla; kart, taksit, kredi, vs. ne borcunuz varsa bunları kapatmak, yatırım yapmaktan önceki hedefiniz olsun. Ancak eğer bunları hallettiyseniz kazançlı yatrım veya yepyeni kazançlı bir iş fikrini hayata geçirebilmeniz olasıdır.
4-)AYLIK BİR BÜTÇE HESAPLAMASI YAPIN. AYIRDIĞINIZ İLK ŞEY YENİ BİR İŞ FİKRİYLE KAZANÇLI YATIRIM YAPMAK ÜZERE YAPACAĞINIZ TASARRUF OLSUN
Hesap genelde tam tersi yapılır. “Şuna şu kadar harcayacaktım, buna şu kadar ödeyecektim.” diye paralar saçılır. Sonra kalan üç kuruş da tasarrufa yatırılır. Sonrasında ise bu tasarruf haliyle sizi tatmin etmez ve planlarınızdan vazgeçip yine tüm paranızı harcamaya başlarsınız. Bu yanılsamaya kapıldıktan kısa bir süre sonra da ihtiyacınız olmayan şeylere para harcamaya tekrar başlarsınız. Zaten ayda üç kuruş para kazanıyoruz. Abartılı olmayacak kadar bir miktarı kazançlı yatırımınız için ayırın. Kalan parayla harcamalarınızı planlayın ki yaptığınız ya da yapacağınız kazançlı yatırım uzun vadede bir şeye benzesin ve motivasyonunuzu düşürmesin.
5-)YUKARIDAKİ TÜM KURALLARI SAĞLADIKTAN SONRA İSTEDİĞİNİZ YOLDAN YATIRIMINIZI YAPIN VE HER AY TASARRUFUNUZU TAZELEMEYE DEVAM EDİN.
Evet; artık borcunuz, harcınız, gereksiz harcamalarınız kalmadığına göre rahatça küçük yatırımlara başlayabilirsiniz. Eğer göreceli olarak kısa vadeli düşünüyorsanız hisse senetlerine bizzat bulaşmamanızı öneririz. Çünkü zaten hafta içi çalışıyorsunuz; borsayı takip etmeniz zor olacaktır ve küsüratlardaki küçük inişlerin çıkışların sizin kazançlı yatırımınıza yansıması ve iş fikrinizi baltalması o an için çok küçük olacağından moralinizi bozma riski de vardır. En iyisi tasarrufunuzu her ay likit, hisse ağırlıklı, altın, vs. bir yatırım fonuna aktarın. Yetkili kurum, kuruluş her ay sizin adınıza işlem yapsın ve uzun mu uzun bir süre boyunca bu yatırımınız katlanmaya devam etsin. Yok ben daha uzun vadeli ve bizzat kendim yapacağım yatırımlar istiyorum diyorsanız; ilerleyen yıllarda parlayacağına güvendiğiniz hisselerden tasarrufunuz oranında her ay düzenli olarak alın. Sonra bunları aldığınızı unutun. Bir kenarda beklesin. Kim bilir; 20 yaşında başladığınız bu işlem sonucu 30 yaşında hisselerinizi 4-5 katı karla bile satabilirsiniz.
6-)EĞER HER ŞEY ÇOK GÜZEL GİDERSE, SAKIN REHAVETE KAPILMAYIN. ÇALIŞMAYA DEVAM, BİRİKİME DEVAM. E ARTIK BİRAZ KEYFE VE EĞLENCEYE DE DEVAM..:)
Belki de en önemli ve zor kısım budur. “Yok ben artık yapacağım kazançlı yatırımımı yaptım, iş fikrimi hayata geçirdim”, “Harcamalarımda daha rahat davranabilirim”. “İkinci işimi bırakabilirim”. “Günümü gün edebilirim.” gibi düşüncelere sakın kapılmayın. Elbette eskisine göre kendinizi ödüllendirmek hakkınız. Ama abartmayın. Yoksa bütün yatırımınızı çar çur edersiniz. Sonra etrafta “Ben o kadar denedim, dişimi sıktım olmuyor.” diye anlatıp anlatıp hevesli olan arkadaşları da hayatlarını kurtarmaya daha başlamadan vazgeçirirsiniz.