40 Kişiyi Bir Araya Getirip İş Kurmak, Yönetebilmek

Çok eski bir söz vardır. ”Yapamayan, yönetir” derler. Tabi bu söz safsatadan ibarettir. Şimdi öncelikle yöneticilik ile eleştirmenlik aynı şey değildir. Belli başlı yazarların yaka silktikleri eleştirmenler bir yana, tek başlarına yönetme işini yapan yöneticiler bir yanadır. Kim bilir belki bir gün eleştirmenler üzerine de bir şeyler karalarız. Ama en azından bu karşılaştırmanın çeperinde ibremiz yöneticileri gösterecek.

management photo

Zira eleştirmen, var olan bir hamurun üstünden fikirler yürütür ve bunun üstünden para kazanır. Adam senelerce uğramış, 400 sayfalık bir roman yazmıştır. Eleştirmen onu 5 -6 saat içinde okur, yarım saat içinde de gömebilir. Yaptığı tek şey budur. Ancak yöneticiler, o yazılmış kitabın nerelere, kimlere nasıl ve hangi surette ulaşacağına karar verme ve uygulama aşamasında kolları sıvar.

Denilebilir ki yöneticilik yapımdan sonraki ikinci yapım aşamasıdır. Temelleri atılmış binanın dış cephesini yapmak, herhangi bir depremde en az sarsıntı ve hasarla dengede durmasını sağlamak ve o binanın güvenliğini sağlamaktır. Hal böyle olunca yapamaya yönetir sözü net bir şekilde safsatadan ibarettir.

Yöneticiliğin zorlaşan kısmı, kişi sayısı ile birbiriyle doğrudan orantılıdır. Zira yöneticilik her ne kadar nitel olanı, değer kapsamında korumaya ve geliştirmeye çabalasa da işinin hamurunda nicelik son derece önemlidir. Bir kişinin korunması ve yönetilmesi ile on kişinin korunması ve yönetilmesi arasında dağlar kadar fark vardır.

Bizim konu başlığımızda ise 40 kişilik bir işten bahsediyorsak böyle bir yazı kaleme farz oldu diyebiliriz. Yöneticiler başı ağrıyan, başı ağrıdıkça da ağrıtan türden insanlardır. Erkekler yönetmenin ne kadar zor bir vasıf olduğunu, kadınlar ise gün düzenlerken öğrenirler. Askerde en basit işin bile sayı çoğaldıkça nasıl sarpa sardığını biliyoruz. Bir kişiden üç kişiye taşınan haber değişerek, adeta bir kulaktan kulağa oyunun saçmalığına dönüşüyor.

Evet, yöneticiliği kulaktan kulağa oyununa benzetebiliriz. Koridorun, sıranın en başında kulağa fısıldanan söz, belli kişilerin kulaklarına fısıldana fısıldana, en sonunda bambaşka bir kelimeye, cümleye dönüşebiliyor. Bu yöneticilik alanında tam bir başarısızlığa dönüşüyor. Kadınlar bile kendi aralarında bir gün, bir toplanma düzenlerken, yöneticilik eksikliğinden dolayı gelemeyenler, geç gelenler oluyor.

İnsanlar her ne kadar sosyal varlıklar olsa da iletişim muğlaklığı ve insanların başlarına buyruk bencillikleri önce yönetilmeyi sonra bir olmayı zora sokuyor. Şimdi öncelikle 40 kişilik bir ekiple ne tür işler yapılabileceğine dair birkaç örnek vereceğiz. Daha sonra da ana başlıklarımızla konuyu herkesin anlayabileceği bir tempoda kaleme alacağız.

Odanızdan Yönetebileceğiniz 4 İş Fikri şu yazıyı okuduktan sonra keşke yönetilecek her iş bu kadar kolay ve konforlu olsa diyeceksiniz. Bazı yöneticilikler, kimseyle muhatap olmadan, kimseyi azarlama gereği duymadan odanızda, evinizden yapılabilir. Bu işlerin hangi işler olduğunu ve nasıl yapılacağını öğrenmek istiyorsanız yazımız sizler için, parlak fikirler farkıyla yalnızca burada.

Yöneticiliğin çok iyi anlatıldığı bir görsel. Tıkır tıkır işleyen bir sistem için, üstün bir yöneticilik gösterisi şart.

40 Kişiyle Yapılabilecek İşlere Birkaç Örnek

Turizm:

Turizm acentalarında çalışanlar bilirler. Özellikle yurt dışı bağlantılı işlerde tam bir seferberlik, tam bir ekip ruhu gerekmektedir. Bunun için en az 30 – 40 kişi devreye girer. Yurt dışında turizm alanında ülkeye getirilecek organizasyonu sağlayacak bir ekip. Bu kanatta rehberler, halkla ilişkiler uzmanları, mekan sahipleri, telefonlaşmaları ve mailleri yürütecek iletişim departmanı derken, işlerin sarpa sarmaması ve tam randımanlı bir şekilde yürütülmesi adına iyi ve örnek bir yöneticilik dehası gerekir. Turizm alanında yolda kalan turistler mi dersiniz, istedikleri otellerde kalamayan misafirler mi dersiniz… Yöneticilik başarısı ya da zafiyeti olarak turizm bu anlamda karşımızda iyi bir örnek olarak duruyor.

Turizm Krizi Zamanında Bir Oteli Ayakta Tutacak 5 Taktik işte bu söz konusu taktikleri de yöneticilerin bulup çıkarması raporlar halinde sunması, sonuç olarak kabul ettirmesi ya da red gelince yeni taktiklerle yeniden patronlarının önüne çıkması gerekiyor. Yönetici arkadaşlar, tek başınıza karanlık odalarda kafa patlatmanıza gerek yok. Bu yaz kriz zamanında otelinizi ayakta tutacak taktikler sırasıyla parlak fikirlerde.

Organizasyon ve Uluslar Arası İşler

Organizasyon tam bir ekip işidir. Bir bacağın aksaması masanın tamamen devrilmesine yol açabilir. O nedenle işler büyüdükçe, organize edilecek olan işin niteliği arttıkça yöneticilerin de hükmetmesi, yönlendirmesi gereken kişi sayısı artar. İşte bu nedenle yöneticiler erken yaşta yaşlanıp emekli olmak isteyebilir. Stres, stres, stres. Sadece size bağlı gibi görünen işlerin aslında onlarca kişinin kusursuz davranışına ve hareketine bağlı olduğunu bilmek ve buna rağmen yöneticiliğin kendisine verdiği yetkilerle tek başına hepsinin tam olduğundan emin olmaya çalışmak her türden organizasyon ve uluslar arası işlerde kendini gösterir.

Bir Organizasyona Nasıl Sponsor Bulunur işte bir yöneticinin fiili olarak bulması gereken bir şey daha. Organizasyon düzenleniyorsa sponsor! Yönetici ya doğrudan bulur ya da bulunmasını sağlar. Ancak asistanlarına ”bulun” emrini verdikten sonra bile bulunana kadar onun eminliği, kesinliği, doğruluğu yöneticinin onayından geçmek zorundadır. Yani demem o ki sevgili parlak fikirler, bazen kendi işinizi kendiniz yapmalısınız. Ama yöneticiyseniz yaptırmayı da bilmelisiniz.

Yöneticilik eşittir bir avucun içinde 40 kişiyi ağırlayabilmek.

40 Kişiyi Bir Araya Getirip İş Kurmak, Yönetebilmek İçin

Organizasyon yapısını sağlama inceliği:

Hani bir parti vardır ve eğlenen, eğlenmeye çalışan insanların arasında terli, şaşkın, kaygılı ve heyecanlı bir tip dolaşır. ”Eğleniyor musun, nasıl gidiyor, istediğin başka bir şey var mı, yemekleri nasıl buldunuz” gibisinden sorular soran bir tiptir o. İşte önümüzdeki bu tip, tam olarak yöneticidir. Herkesin her şeyden iş başında, iş sürecinde ve iş sonunda emin olmalıdır. Organizasyon yapısını sağlama inceliği domino taşlarının estetik ve doğru bir çizgide birbirine düşmesini sağlamaktır.

Emrinde olduğunuz tek kişi olsa da emri altında olduğunuz 40 kişi ile uğraşmaktan dolayı, kendinizi zaman zaman darda ve sıkışmış hissedebilirsiniz. Ama burada önemli olan yöneticiliğini yaptığını insanlara güvenmeniz ya da güvenmeseniz bile güveniyor gibi göstermenizdir.

Motivasyon Vermek:

Motivasyon verirken alt – üst yoktur artık. Biz vardır. Bu noktada sanki Roma’yı fethetmeye gidiyormuş gibi müthiş bir gazla ve hitabet yeteneği ile konuşmalısınız. Arkadaşlar demelisiniz. Biz demelisiniz. Bu işin üstesinden geliriz! Bunun yerine mıymıntı, tamamen emir komuta şeklinde açıklamalar, izahatlar ve yönlendirmelerde bulunursanız yaptığınız işin ekip ruhu az gelecek, çorbanın kıvamı tutmayacaktır.

İş de çorba gibi kıvamsız, tatsız, tutsuz olacaktır. O nedenle yöneticiliğini yaptığınız o 40 kişiyi motivasyonlardan esirgemeyin. Onların önce kendilerine sonra söz konusu işe inanmalarını sağlayın.

Ödül ve Ceza Sistemleri

Personelinize, birlikte çalıştığınız insanlara ödül ve ceza sistemlerini getirin. Ama bunu bir öğretmen gibi göze soka soka, açık açık yapmayın. Eğer o zamanda yöneticiliğini yaptığınız bir iş personelin de çalışmalarıyla birlikte üstün bir başarıyı yakalamışsa onlara ödül olarak ne verebilirsiniz bir bakın. Örneğin prim vermek her zaman iş dünyasında ve yöneticilik dünyasında kullanılan bir ödül sistemidir. Bunun yanı sıra bir haftalık tatil de cömert ve tatlı bir ikram olacaktır.

Cezalara gelince personelinizi tahtada tek ayak üstünde bekletemeyeceğinize göre, onlara vereceğiniz cezalar her zaman onların daha azimli olarak işlerine tutunmalarını sağlamalıdır.

Yorum yapın