Akıllı Telefon Bağımlılığını Yenebilmek İçin Taktikler

Şöyle 21. yüzyıl ata sözü ile başlayalım yazımıza. Akıllı telefon, akılsız başa bela. Nasıl şık oldu değil mi? Parlak fikirler olarak sadece bilgi vermekle yükümlü olmadığımızın farkındayız. Aynı zamanda insanları çeşitli sıkıntılardan, belalardan uzak tutmak için klavyemizi çalıştırıyoruz. Bugünkü konularımızdan biri akıllı telefon bağımlılığı. Evet şaka değil. İnsan üretti, yarattı ve dizayn etti ve sonra da hep beraber kendi ürettiği şeylerin esiri oldu.

Madde madde diye dolaşan materyalist insanlar bu dünyanın eşyalarıyla o kadar haşır neşir oldu ki ruh denilen kıymetli hazineyi unuttu. Hem ölümlü dünya, ah ah diye inleriz hem de maddelerin tahakkümü altında bile isteye, güle oynaya eziliriz. İnsanın maddeye olan düşkünlüğü teknolojinin şık ve göz boyayan dünyası ile birlikte esirliğe ve bağımlılığa dönüştü.

Artık iletişim yok, iletişim araçları var diyen büyük yönetmen Godard’ın ne kadar da haklı olduğunu görüyoruz. Saçmalıklar, ironiler, tezatlıklar aldı başını gitti. İletişim kurmak için dizayn edilmiş telefonlar, iletişim kurmamızdaki en büyük engel.

Bu ne zaman nasıl ve niçin oluştu dersiniz aslında sebebi hem insanların zayıflığı hem de bir takım güçlerin ezici güçlülüğü. Aslında bilerek bağımlı hale getiriliyor. Daha fazla satın al, daha fazla tüket dedikçe bize pırıl pırıl markalar, onların tuzaklarına sırf eğlenceli diye düşünüyoruz. Nasılsa canımız yerinde. Eğlencemiz yerinde. Peki ya gözden kaçırdıklarımız? Peki akıllı telefonlara bakarken kaçırdığımız o güzel manzara? Kırdığımız o güzel insanlar? Öldürdüğümüz o güzel zamanlar.

En büyük tehlikelerden biri de çocukların direkt olarak bu bağımlılığın içine düşmek oldu. Yahu biz bu yaşta iken ne cep telefonu, ne internet, iki tane futbolcu kartımız, iki tane misketimiz olunca mutlu olurduk. Ve emin olun ki oyun oynamak, arkadaşlar arasında iletişimi ilişkiler kapsamında girişimciliği arttırıyor. Ama siz bu oyunu bilgisayara karşı, sanal güçlere karşı oynadığınız takdirde eve gelen misafire ”hoş geldin” demekten aciz bir hale düşüyorsunuz. Bunun önüne geçmek gerek. En azından 13 – 14 yaşına kadar hiçbir çocuğa akıllı telefon alınmamalı. Böylece hem derslerine hem de arkadaşlık ilişkilerine gereken özeni gösterebilirler. Buradan ailelere sesleniyoruz. Çocuğunuzun sağlıklı ve dışa dönük bir hayatı olsun istiyorsanız onları akıllı telefonlarla mümkün olduğunca geç tanıştırın.

Şimdi evvela akıllı telefon bağımlılığının nelere yol açabileceğine, bünyesinde ne gibi tehlikeler barındırabileceğine göz gezdirelim. Böylece bu bağımlılıktan kurtulmak için önce düşmanımızı tanımış oluruz ve daha temkinli adım atmanın önceliğini sağlarız.

Alkolizmden Kurtulmanın Ekonomik Olarak Katkısı alkolizm en büyük bağımlılıklardan biridir. Yıkıcıdır ve bünyesinde asla umut barındırmaz. Ancak artık gelişen teknoloji ve uygarlaşan dünya ile birlikte bağımlılıklarımız da süslü ve şık olmaya başladı. Bağımlılıkların kökeninde her zaman birilerinin bir şey satma ihtiyacı vardır. Alkolizm sayesinde alkol markaları kazandığı gibi akıllı telefon bağımlılığı ile birlikte de telefon ve hat şirketleri kazanıyor. Hem alkolizmden hem de diğer bağımlılıklardan kurtulmak gerekiyor.

Akıllı Telefon Bağımlılığının Yıkıcı Etkileri ve Sonuçları 

  • Akıllı telefon bağımlılığı iletişimi önce yaralar sonra öldürür: İletişim öldü, artık insanlar birbirleriyle konuşmuyor diyoruz, yazıyoruz, karşı taraftan hemen alay geliyor. Üstelik alayın geldiği nokta da sosyal medyadan yani yine akıllı telefonlar üzerinden yapılıyor. Yani bunun için ekstra bir çabaya bile gerek yok. Hal öyle bir hal aldı ki, insanlar ”ben akıllı telefonların bağımlısı değilim” mesajını bile akıllı telefonlar üzerinden yapıyor. İronik ve saçma. Ancak bir o kadar da gerçek.

Alın size modern zaman diyalogları. Geçen arkadaşlarla beraberdik. Eee ne yaptınız? Topluca akıllı telefonlara dadandık. Ben, oyun oynadım. Berkcan yeni bir güncelleme indirdi. Efe, whatsapp’tan grup konuşmalarını tamamladı. İzel, son çektiği fotoğrafları yükledi. Ve İpek de kendisine gelen mailleri cevapladı. Eeeee? Sonuç olarak arkadaşlarla toplanmış oldu.

Bu görüntü artık her yere sızmış ve kanıksanmış durumda. Netice bizi nerelere sürükleyecek, iletişim dediğimiz hazine daha ne kadar dinamitlenip insanların kasti bir şekilde yalnızlığa gömülecek her beraber göreceğiz.

  • Bundan beş yıl önce anne babalarımız ve çoğu yaşlı nüfustan olan insanlar ” ne olacak bu gençlerin hali” başlığı altında çeşitli şikayetlerde ve serzenişlerde bulunuyordu. Ancak artık anne ve babalarımız da birer akıllı telefon bağımlısı. Son beş yılda Facebook’a aileler doluşmuş durumda. Annelerimiz birer oyun canavarı haline geldi. Kim bilir bir başka zamanda da dizi bağımlılığını konu edinebiliriz. Ancak akıllı telefon bağımlılığı, anneleri ele geçirmiş durumda. Ocakta yemek unutmak mı dersiniz, ev işlerini aksatmak mı dersiniz hepsi onlarda.
  • Babalarımız için de durum farklı değil. Şahsen benim babam sağa sola herkesin fotoğrafının altına yorum yazarak ve bundan eğlenerek baya baya keyif alıyor. Bu sosyal medya çılgınlığı, telefondan oyun oynama çılgınlığı, yanındakine karşı tam bir ketum yaparken insanları, hep uzakları, hep sanal olanı kutsuyor. Bu da gerçek hayatta iletişimin, komşulukların, arkadaşlıkların ölmesine neden oluyor.
  • Son yıkıcı sonuç ise iki öbekli. Bir insan artık günlük hayatta yapması gereken sorumlulukları bile erteliyor. İşi olsun, ödev ve sorumlulukları olsun hep yarım, hep geç. İnsanlarda sorumluluk ve görev duyguları ağır hasar görmüş durumda. Tam bir eğlence çağının içine düşmüş, bataklığına saplanmış durumdayız. Bir de şu var ki, öğrenciler ödevlerini, babalar işlerini, anneler yemeklerini geçiştiriyor. Tembellik diz boyu. Neyse ki akıllı telefonlarımızın şarjı full!

İşte insanlığın ve evrimin geldiği son nokta. Taşlı sopalı homo erectus, dijital sapienslere aktarma yapa yapa geçtik. Bu aktarma üzerine bindiğimiz uçak ile değil elimize aldığımız akıllı telefonlarla cereyan etti. Hep karşısına bakan insan oğlu akıllı telefonla birlikte önüne bakmaya başladı. Böylelikle ne kaçırdığının bile farkında olmayacaktı ve nitekim olmadı da.

Akıllı Telefon Bağımlılığını Yenebilmek İçin Taktikler

  • Bağımlılığın ilk evresi el alışkanlığıdır. Tamamen fizikseldir. O nedenle ellerinizden akıllı telefonu bırakıp ellerinizi ve parmaklarınızı meşgul edecek başka şeyler bulmalısınız. Erkekseniz tesbih, kadınsanız el işi örgüler sizi kısa bir süre içerisinde akıllı telefon bağımlılığından kurtaracaktır. Tespih, iyi bir gelenektir. El işi örgü yapmak ise tüketime değil üretime dayalıdır. Bu işleri zihni yormadığı gibi stresi azaltır ve belleğin içindeki fazlalıkları yok eder.
  • Kitap okumak. Lütfen ama lütfen kitap okuyun. O güzel ellerinizi ve o güzel beyninizi üretim, yaratım ve sanat işlerinde değerlendirmek dururken, saatlerce sosyal medyada boş boş takılmak ya da anlamsız oyunlar oynamak size bir şey kazandırmayacağı gibi sizden çok şey de götürecektir. Hem enerjinizi hem zamanınızı.

İşte akıllı telefon bağımlılığının geldiği son noktayı iyi özetlemiş bir görsel. Yemek yerken, saç kuruturken, kitap okumaya çalışırken, spor kasarken her yerde her zaman elimizdeki akıllı telefonlar! Dışarıdan ne kadar gülünç göründüğünüzü fark edin ve bırakın şunları elinizden.

  • Oysa zamanımızın ve enerjimizin kıymetini bilmeliyiz. Bir diğer taktik ise akıllı telefonları ayrı bir odaya koymak mesela onları şarjda unutmaktır. Gözden ırak olan elden de ırak olur böylece.

Tüm bağımlılıklarınızdan kurtulmanız dileğiyle hoşça kalın!

Yorum yapın