Anlamsız Yaşama Anlam Katabilme Sanatı

Filozoflar, düşünce adamları, yazarlar ve ozanlar ne için yazar, ne için üretir? Her şey hayatımıza anlam, yolumuza aydınlık katmak için kalem oynatma, fikir üretme projesi olarak karşımıza çıkıyor. Bir kere eğri oturup doğru konuşalım.

Tam olarak dünya adlı gezegendeyiz. Atmosfer boşluğu bir kenara, koca bir evrense – hani koca diyorsak sonsuz olanını kastediyoruz – havada asılı kalan bir dünyadayız. İçinde bulunduğumuz uzay ise sonsuz ve sürekli olarak genişliyor. Yeni 7 tane gezegen keşfettik ve bunu bile bir maharet sayıyoruz. Ama bilmediğimiz milyarlarca şey var. Ve her geçen gün bu bilmediğimiz şeyler azalacağına artıyor.

Maalesef bilim de ahlak kuralları da insanın anlam arayışına tam olarak çare bulamamış durumda. Şimdi ilk başlığımızı atalım ve anlamı nerelerde arayan insan oğluna küçük ve makul bir bakış açısı katalım.

İnsanın Anlam Arayışlarında Durak Noktaları 

1- Para: Dini imanı para olan insanlar vardır, bunu zaten halihazırda biliyoruz. Bu insanların dünyaya geliş amaçları para kazanmaktır, birilerini para ile ezmek ve kendini paranın konforu ile güvence altına almaktır. Son nefeslerine kadar para da para diye tuttururlar. İçlerin adeta birer Napolyon vardır. Maalesef bu tarz insanların anlam arayışları para endekslidir. Ve cüzdanları boşalınca içleri de boşalır.

2- İnanç: İnanç, anlam arayışındaki insanın sığınağıdır. Bence pek tabi haklı olarak. Koca evrende nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi bilmeden üstelik ölüm gerçeğini de kabul etmek zorunda kaldığımızdan bizden üstün bir varlığın gücüne inanmak ve onun şefaatine sığınmak en büyük anlam arayışlarından biridir. İnanmak. Ne olursa olsun bu dünyanın sonrasına, yarına, üstün bir iradeye inanmak ve kendini onun büyük mukaddes ellerine teslim etmek…

3- Kariyer ve başarı: Kimileri de modern dünyanın hengamesinde en kolayına kaçar. Tv. ekranlarından gördüğü kadarıyla kariyer de kariyer başarı da başarı diye tutturur giderler. Onlar için şirketlerde yüksek bir pozisyon almak, müdür olmak, yetki sahibi olmak en önemli meselelerin başında gelir. Onları metroda, otobüslerde de görürüz. Ellerinde laptop, üstlerinde takım elbise, özenle kesilmiş bir saç- sakal tıraşı… Kariyer ve başarı ne kadar doldurabilir anlam boşluğunu?

4- Futbol, eğlence: Bazıları için de dünya bir eğlence yeridir. Hazır yaratıldık, hazır dünyadayız eh öyleyse kıyasıya eğlenelim madem diyerek çeşitli eğlence kollarında vur patlasın çal oynasın takılırlar. Onlar için yaşam, bir an önce geçiştirilmesi gereken ve mümkün mertebe eğlence ile başından atılması gereken bir süreçtir. Onun için sürekli olarak oyunlarda, eğlencelerde boy gösterirler ve manayı oralarda ararlar.

5- Anlam yok!: Ve elbette anlam yok diyenler. Söz gelimi nihilistler. Onun için her şey kaos sonucu olmuştur ve dünyada anlam aramak gereksizdir. Onun için gelişigüzel yaşar giderler. Peki ama nereye kadar? Bunu bırakalım onlar kendilerine sorsunlar.

Anlam arayışı.

İnsan anlam arayışında her daim yalnızdır. Şu görsel onu o kadar güzel özetliyor ki sevgili parlak fikirler okurları. Elimizde bir balon, göğe karışmak üzere olan başka balonların arasından geçeriz. Elimizde tuttuğumuz o balon uçurmak istediğimiz bir göğün umut dolu anlarını simgeler adeta. O göğe karışan bulutlar, yerini bulmuş dilekler ya da karşılığını almış umutlardır. Asla ama asla vazgeçmeyin. Hayat elbette ki anlamlıdır. Ve elimizdeki mana balonları asıl yerine, yani göğüne karışmadan evvel mücadele de sevgi de inanç da bitmeyecektir.

Anlamsız Yaşama Anlam Katabilmek İçin 

1- Bir amaç edinmek: Hiç şüphe yok ki insanın anlam arayışında ilk durak amaçtır. Hatta basit ve keskin bir önermeyle açık açık diyebiliriz ki: Amacınız yoksa anlamınız da yoktur. Ve bir hayat ancak, amaç sahibi olunan insanların elinde anlam kazanır.

Amacı olan insanlar daha güne başlarken, yataklarından kalkarken enerjik ve ileri dönük olurlar. Onlar için yeni bir gün, yeni fırsatların, yeni ışıkların ilk kaynaklarıdır. Bir ev arkadaşım vardı. Hayatı o kadar manasız buluyordu ki herhangi bir sorumluluktan itinayla kaçınıyor ve hiçbir amaca tutunmuyordu. Nitekim günde 12 saat kadar uyuyup yataktan da sürüne sürüne adeta kazınarak çıkıyordu. Öyle insanları gördükçe iyi ki bir amacım var diyorum.

Siz de her gün yeni sabaha başlarken amacınızın keskinliğine inanın ve her daim yeni amaçlar edinin.

2- Sevdiklerinizle vakit geçirmek: Anlam arayışı sadece soyut kavramlar üzerinden aramaz. Çünkü anlam dediğimiz şey matematiksel bir işlem ya da bir makine hesabı değildir. O biraz da içinden geçtiğimiz hayatı hissede hissede varım ve iyi ki varım diyerek yaşamaktır. O nedenle sevdiklerinizle sık sık bir arada olun.

Çok fazla eğlenceye ya da kariyer hırsına dalıp da ailelerini ihmal edenler, sevdikleriyle vakit geçirmek yerine tamamen makinelerle ve teknolojik ürünlerle zamanlarını ziyan edenler, hayatlarını anlamsız bir şekilde geçirdiklerini anladıklarında hissettikleri en yoğun duygu pişmanlık olacaktır. Pişmanlık ise anlamsızlık kadar can yakıcıdır.

Filozoflar dünyayı yorumlamaya çalıştılar...

Dünya kurulalı beri, insanlık yaratılalı beri ve modern bilimler felsefelerle birlikte geliştiğinden beri insan sorular sormaya ve yanıtlar aramaya başladı. En büyük felsefi sorulardan ikisi şudur. ”Ben kimim” ve ”Neden buradayım.” Maalesef filozofların ve düşünürlerin bu zamana kadar ortaya attığı terimler ve düşünceler insanı mutlu etmeye ya da anlam arayışlarında tatmin edici bir sonuç almaya yetmedi, yetemedi. Her insan doğumuyla birlikte sıfırlanıyor anlam hedefi. Her insan kendi kişisel yolunda kendi sorularıyla birlikte yol alıp bir cevap arıyor. Tüm bu olup bitenin anlamı ne? Daha ilerideki soru ise şu: Tüm bu olup bitenin bir anlamı var mı?

3- Bağımlılıklardan kurtulmak ve bağlılıkları arttırmak:  Bağımlılıklardan kurtulmak için Zararlı Bağımlılıklardan Kurtulmak İçin adlı makalemizi de bırakalım şuraya. İnsan bir şeye düşkün oldukça, meczup bir tavırla körü körüne bir şeylere bağlandıkça mana da o derece azalır. Mananın olduğu yerde bağımlılık değil bağlılık vardır zira. O nedenle insanlar birilerine ya da bir şeylere bağımlı değil bağlı oldukça anlamla birlikte değerler artar. Bunu lütfen hiç ama hiç unutmayın.

4- Soyut değil somut takılmak: Bununla ne demek istediğimizi hemen söyleyelim. Soyut takılan insanlar her zaman için iç dünyalarında kendi kafalarında yaşarlar. Kafanın içinde kurup dururlar ve hiçbir gerçekliğe temas etmezler. Onların hayatları fantastik bir dünyada tamamen çeşitli kurgular ve fantezilerden ibarettir. Bir rüyanın ne kadar anlamı varsa onların da hayatı o kadar anlamlıdır. Siz onlardan olmayın. Somut adımlar atın, harekete geçin ve hayatınızı anlamlarla dolu bir şekilde geçirmeye bakın.

5- Çok fazla düşünmemek: Maalesef bunu önermek zorundayız. Çok fazla düşünen insan en sonunda tımarhane önündeki düşünen heykellere dönüşürler. Zira insanın potansiyeli de kaldırabileceği yük de fazladır. Düşüne düşüne değil yapa yapa ilerleyin. Önce üretin ve yapın o anlamını zaten kendisi bulacaktır.

6- Her şeyde bir mana aramamak: Bazıları da zorlama bir ilgiyle herkese her şeye gereğinden fazla anlam yükler. Bu da anlamın içini boşaltmak demektir. Sadece bazı özel ve nadide şeylere anlam yüklemelisiniz ki anlamın kendisinin de bir değeri olsun.

Yorum yapın