Araba – Ev Alım Satım İşlemlerine Aracı Olan Web Sitesi Açmak

Böyle bir sitenin mantığı “havuz sistemine” dayanacaktır. Yani alım-satımlar sırasında yüklü miktar para bir süre havuzda bekleyecek ve “hukuki ihtilaf” çıkana kadar kalacaktır. Bu sayede “ayıplı mal”, “hukuksal problemli mal”, “arızalı mal” satmak imkansızlaşacak.

Araba Ev Alım Satımlarında Güvenmek Neden Çok Zor? 

Öncelikli olarak karşı taraftan tamamen bağımsız bir şekilde gelişen bir güvensizlik duygusu var. Bugün para, hiç olmadığı kadar zor kazanılıyor. Ev ve araba ise, yıllar boyunca kazanılan paranın bir anda uçuvermesi demek. Bir restorana gittiğimizde bile vereceğimiz paranın karşılığını görmek isteriz. Bu beklenti araba ve ev satın alırken iyice artar. Ekmeğin aslanın ağzından çok midesine yakın olduğu bugünlerde insanlar her zamankinden daha çok pimpirikleniyor. Haklı olarak. Hem alım gücünün azalması hem de araba ve ev gibi bir ömürlük kullanılacak şeylerin pahalı olması bunda en büyük etken.

Tüm bunlara bir de piyasanın içinde bulunduğu durum ekenince güvensizlik ortamı daha da genişledi. Gerek ev gerek araba piyasasında müşterilerin duyduğu güvensizlik 3 ana başlıkta toplanır. Bunlar:

1- Satıcıya – Aracıya Güvensizlik: 

En sık duyulan güvensizlik türüdür. En çok, diyaloğun son derece önemli olduğu, bu nedenle hem ticaret hem de halkla ilişkiler işi olan emlakçılıkta görülür. En nihayetinde emlakçılar, aracı konumundadır. Alım satım işlerinde ne kadar az aracı olursa iyidir. Bununla birlikte emlakçılar, piyasada ”bednam” yani ”kötü şöhretlidir.” Çünkü bir girişimcilik örneğinden çok bir deneme tahtasına dönüşen gayrımenkul sektörü, en fazla ofisin açılıp kapatıldığı sektörlerin başında geliyor. Bu da her türden insanın, bilhassa parayı seven insanların bu işte çalıştığını gösterir. Emlakçılık en nihayetinde bir sözlü iletişim işidir. Çok laf üreten ama icraatta sıfır olan -tabiri caizse her ipini koparanın – içine daldığı bir koca havuz var. Bu da güven duygusunu büyük oranda azaltıyor.

Bir de gazete ve ana haber bültenlerinde sıklıkla yer verilen dolandırıcılık haberlerinin çoğunun bu sektörde olması var.

2- Markaya Güvensizlik: 

Piyasadaki bir diğer itimat eksikliği kendisini markaya güvensizlik olarak gösterir. Özellikle araba almaya niyetlenen kişilerin etrafındakiler ”o markayı alma, o yaramaz sana” ya da ”o markanın araçları çok benzin yakıyor, benden söylemesi” minvalinde sürekli konuştukları için bazı markalara güvensizlik gelişiyor. İnternette ise tam bir bilgi kirliliği var. Birinin ak dediğine diğeri kara diyebiliyor. Birinin on üzerinden on puan verdiği markaya bir başkası 2 puan verebiliyor.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Hangi Ülkelerden Mal Getirmek Mantıklı?

3- Paraya Güvensizlik: 

Ticarette söz konusu para olduğunda hassasiyet üst seviyelere ulaşır. Bir ev ya da dükkan çok çok çok pahalı ise direkt vazgeçilebilir. Biraz pahalıysa pazarlığa girişilir. Gerçi sudan ucuz olsa bile yine pazarlığa girişilir. (Alıcı da satıcı da ne koparırsam kafasında olduğu için.) Bir de işin diğer bir boyuta var ki buna nice ekonomist, sosyolog ve filozof çözüm getiremedi. Bir evin ya da arabanın fiyatı normal fiyatının altında ise işkillenme başlar. Neden ucuz? Nasıl bu kadar ucuza olabilir? gibi soruların kafada başlattığı hummalı sorgular bir türlü yanıtlanamaz. Bu da paraya- yani ücrete güvensizlik olarak piyasanın canına okur.

Dolandırıcılar Neden En Çok Bu Sektörlerde Cirit Atıyor? 

Hatırlarsanız yıllar yıllar önce ”ağzı olan konuşuyor” diye bir reklam vardı. Günümüzde ise ağzı olan emlakçı oluyor. Bu tipler ağzı iyi laf yapan, kazanmak için müşteriyi kandırmanın gerekliliğine inanan, iş etiğinden nasibini almamış kişiler. Artık dolandırıcılıkta da sınır tanımıyorlar. Siteye fotoğraflarını yükledikleri ev ile gerçekte gösterdikleri ev aynı olmuyor örneğin. Ya da üç boyutlu fotoğraf makineleriyle küçücük evlerin devasa fotoğraflarını çekerek hile yapabiliyorlar.

Dolandırıcıların en çok bu sektörde olmasının en büyük nedeni, gayrımenkul piyasasında sürekli bir sıcak para akışının olması. Emlakçı olmak için kısa bir eğitim sürecinden geçmek yeterli. Biraz parası olan ya da bankalardan ona buna kredi çektiren kişiler, çok kısa bir sürede ofis açıp milleti dolandırmaya başlıyor. Aman dikkat!

En Karlı, Mantıklı ve Akıllıca Gayrımenkul Türü Hangisi?

Ev- Araba Alırken Dolandırılmamak İçin Ne Yapmak Gerek? 

Ev almak, çok kazançlı ya da tam tersine çok riskli olabilir. Alınan mülkün / ürünün büyüklüğü ve ona verilen para ne kadar artarsa, risk oranı da aynı oranda artar. Ev alırken yapmanız gereken ilk şeyi daireyi satışa çıkaran gayrımenkul şirketini iyice araştırmanız. Ben kimden ev alıyorum – sorusu -ben nereden ev alıyorum – sorusu kadar mühimdir zira.

Günümüzde maalesef bazı kalpazanlar, emlakçılık adı altında soygunculuk – dolandırıcılık yapıyorlar. En sık rastlanan durumlardan biri, deprem riski taşıyan evlerin saklanması. Yani biri sormazsa belgeleri göstermemek ya da hasır altı etmek. Bazı niteliksiz insanlar ve nitelikli dolandırıcılar ise direkt belgede sahtecilik deprem bölgesinde olan bir evi, sapasağlam gösterebiliyor. Bu nedenle mümkün olduğunca ”eli yüzü düzgün” firmalarla çalışmaya özen göstermekte fayda var.

Dolandırılmamak için dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise sözleşmeyi satır aralarına kadar okumak. Eğer içinde yaşamak için değil ticari bir yatırım olarak ev alıyorsanız ekstra dikkatli olmalısınız. Zira birçok yeni proje yarım kalabiliyor, daha da fenası Tosun gibileri çıkıp milletten aldığı milyarlarca lirayla yurt dışına çıkabiliyor.

Emlak Fiyatlarının En Düşük Olduğu Zamanlar

Yorum yapın