Artık Babanızın Yanında Çalışamayacağınızı Gösteren Belirtiler

Gençler toplanın. Bu konumuz tamamıyla sizinle ilgili. 6 yaşından itibaren okul ile başlayan sorumluluk zincirinin belki de en kalın halkası iş bulma telaşıdır. İnsan, stresin içinde doğar ve ölene kadar da bu streslerin bir kısmından asla kurtulamaz. Özellikle modern çağda, soru işaretleri artmış, kaygılar baş göstermiştir.

Önceden bir tek üniversite sınavı için hazırlanırdı çocuklar, gençler. Şimdi çocuk denilecek yaşta hem okul yollarında, hem sınav streslerinde boğuşmak ve bir şekilde farkını, artılarını belli etmek zorunda. Zira nüfus giderek artıyor ancak ne okul ne de iş imkanları bu giderek çoğalan nüfus karşısında net ve doyurucu bir cevap vermekten uzak. Zira bu dünyanın her yerinde böyle.

Önce farkınızı, hırsınızı ortaya koymalı akabinde kazanmalısınız. Çağ, kazananların başardığı ve başaranların mutlu olduğu bir çağdır. Bu yazdıklarımız sadece okul ekseninde kaleme alınmış uyarılar ve ikazlar değildir. Asıl iş, adı üstünde iş, iş hayatına girdiğinizde karşınıza çıkacaktır.

Bir insan işini nasıl seçer? Hangi parametreler nereyi işaret eder de hangi rüzgarlar ne yöne savururdu. Önce bunun yanıtını arayalım ve konumuza yavaş ama yerinde bir giriş yapalım.

İşinizin Hızla Büyümesini Sağlayacak 5 Tüyo adlı yazımız, artık kalıcı olduğunuzu ispatladığınız kapsamlı bir işte, o işi nasıl büyüteceğinizi ve sektör içerisinde nasıl daha parlak bir kol olarak faaliyet yürüteceğini sizi aktarıyor. İşinizi büyütmek, çoğu zaman bir iş kurmaktan daha önemlidir.

Bir İnsan İşini Nasıl Seçer? 

Bir birey için seçtiği iş hayatının tamamını kapsayacağı için hayati önem taşır. İş, yaşamanın, var olmanın merkezidir. Onun sayesinde para kazanılır, onun sayesinde sosyal ve özel ilişkiler geliştirilir ve psikoloji de işin verdiği rahatlık ve sıkıntılar ekseninde oluşur.

İş seçimi bu kadar önemli bir rol oynarken hem mevcut şartlar hem de kişi bazlı yaşanan nedenlerden dolayı o kadar da önemsenmez günümüzde. ”Bir iş bulur çalışırım” denir bir yanda. Önemli olan işin merkezi ya da türü değil, kazanılacak paradır zira. Bu nedenle birçok insan mutsuz olduğu, kendisini fiziki anlamda da psikolojik manada da yoran işlerde senelerini çürütür.

Bir de ”ne iş olursa yaparım”cılar vardır. Onlar seçeneklerin önünde dizili olduğu zamanlarda başka tarafa bakanlardır. İş, bir seçenek değil zorunluluk haline geldi mi de en zor, en kasvetli, en istenmeyen işlerde günde 12 saatlere varan yoğun çalışma temposuyla çalışır dururlar.

Babasının yanında erkenden çalışmaya başlamış bir ufaklık :))

İş İçin 4 Yol Var 

İnsanın kaderi dense de çoğu zaman çalıştığımız işler, bizim kazara ya da bilerek edindiğimiz tercihlerin bir sonucu, bir dışa vurumudur. Şimdi size 4 yol sunacağız. Sunmaktan ziyade bildireceğiz. Özgür bir bireyin eşit gibi görünen şartlar altında çalıştığı işi beyan eden 4 yoldur bu. Umarım bu 4 yoldan en mutlu edici olanı sizi bulur.

1- Ailenin ve çevrenin etkisinde kalarak: 

Her ne kadar siz çalışacak olsanız da etrafınız bu konuda da söz sahibidir. Oğlum ne yapacaksın o mesleği, o meslekte para yok diyerek meslek uzmanı kesilen arkadaşlar her yerdedir. Ayrıca ailenin de özellikle kız çocukları üzerindeki etkisi halen sürmektedir. Daha çocukluğundan itibaren benim kızım doktor olacak, benim kızım öğretmen olacak diyerek alttan alta beyin yıkanır. Bu, her ne kadar iyi niyetli bir yaklaşım gibi görünse de çocuğa söz hakkı tanımadığı için aslında son derece yanlış bir tutumdur.

Bugün milyonlarca insan hayalinde mesleği yapamayıp planladığı işlerde çalışamıyorsa bunda etrafının, çevresinin çok büyük bir etkisi vardır.

 

2- Kendi ideallerinin peşinden koşarak: 

Onlara kısaca mutlu azınlık da diyebiliriz. Onlar, civara ve çevreye kulaklarını tıkayarak istedikleri mesleği ifa etmek adına gece gündüz demeden çalışırlar. Tek yaptıkları ideallerinin peşinden gitmektir. Bunu başaranlar 30lu yaşlarından itibaren hep istedikleri işlerde çalışırlar ve mutluluklarını muhafaza ederek yaşarlar.

Şartlar ve koşullar ne olursa olsun bugün ideallerinin peşinden koşan herkes bir övgüyü ve tumturaklı bir saygı paydasını hak etmektedir.

 

3- İşsiz kalarak: 

Kariyerlerinin arasında her ne kadar işsiz kalmayı hedefleyenler olmasa da işsizlik de bir seçenek olarak karşımızda duruyor. Her 8 gençten birinin işsiz olduğu coğrafyamızda, iş seçimini belirleyen en büyük faktör işsiz kalma korkusudur. İşsizlik de iş kesimini ilgilendiren doğrudan bir unsur olduğuna göre, aman diyelim! Bu seçenek sizden de tüm gençlerimizden uzak dursun.

 

4- Baba mesleğini devam ettirerek:

Geldik ana konumuzu oluşturan unsura. Baba mesleği. Doğarsın büyürsün ve babanın mesleğiyle tanışırsın. Baban arada bir oğlum okul çıkışı gel de bana birkaç saat yardım et der. Gidersin. Zaman geçtikten sonra baban sana anahtar bırakmaya başlar. Tatillerinde dükkanı sen açmaya başlarsın.

Sonra bir bakmışsın babanın yerine geçmişsin. Babanın kopya hayatını risksiz ve güvenle yaşamak için var olan bir şeyi devam ettirir ve hayatta kalırsın. Peki bu seçenek sizin kaderiniz mi? Babanızın yanında çalışmak size ne kazandırır, sizden neler götürür? Şimdi bu sorulara yanıt arayalım.

Sizleri Çok Çalışmadan Başarılı Edecek 10 Taktik adlı yazımız ise çalışma koşullarına bambaşka bir gözle bakarak çok çalışmadan da başarılı olunabileceğinin 10 kanıtı 10 taktik ile birlikte sizlere sunuyor.

Irak’ta çekilmiş eski bir fotoğraf…

Artık Babanızın Yanında Çalışamayacağınızı Gösteren Belirtiler

Devir hem dijital hem global bir devir. Örneğin bunu her ne kadar güvenli ve sevimli bulsanız da dünya babanızın dükkanından ibaret değil.

Gençler şu bakış açısıyla bakıyor olaya. Başkasının ağız kokusunu çekeceğime gider babamın yanında çalışır. Ama nereye kadar? 25 yaşınıza geldiğinizde hala babanızın yanında çalışmak size ekstra ne katacak? Sizin hayaliz gerçekten babanın var olan işini devam ettirmek mi? Yoksa bu, daha çok babanın bir isteği mi?

Bunları sorguluyor ve çıkan cevaplardan hoşnut kalmıyorsanız, babanızın yanında çalışmanın sonu gelmiş demektir. Bu belirtinin yaydığı sonsuz seçeneklerin peşinden gidin. Ben bu hayattan ne istiyorum? Ben bu dünyaya ne verebilirim? Yeteneklerim neler? Hayallerin, planlarım, umutlarım neler?

Bu türden soruları zamanında sorarsanız kendi işinizi kurmak, geliştirmek ve mutlu bir iş hayatına sahip olmak için çok da geç kalmış sayılmazsınız.

Önemli olan risk almayı bilmektir. Geleceğe korkuyla bakmak, sizi bir adım öne taşıyacaktır. Çünkü biliyoruz ki korku, kaygı gibi negatif duygular pozitif uçlara bağlanırsa, sonunda yaratıcı ve istikrarı sağlayan fikirler kendiliğinden doğacaktır.

Babasının yorgancı dükkanında çalışan bir çocuk…

Eğer Babanızın Yanında Çalışmaya Devam Ederseniz… 

  • Bir kere karizmanız yerlerde olur. Bir kız arkadaşınız ne iş yaptığınızı sorduğunuzda ”kendi dükkanımda çalışıyorum” cevabı yerine ”babamın yanında çalışıyorum” demeniz sizce karizmatik ya da tatlı olur muydu?

 

  • Bununla birlikte geleceğiniz başkalarının ellerinde çizilmiş olacaktır. Sizin sözünüzün, fikrinizin ve hayallerinizin hiçbir önemi kalmayacaktır.

 

  • Babanızın yanında çalıştıkça maaşınız değil harçlığınız olur! Bakın bu ayrım da son derece önemlidir. Her yetişkin gencin bir maaşı olmalıdır, harçlığı değil. Maaşın verdiği olgunluk ve mutluluk, harçlığın verdiklerinin yanında size çalışma azmi olarak geri dönecektir.

 

Son olarak gelecek sizin ellerinizde yeşerecek genç arkadaşlar. Geleceği şekillendirmeye, kendi hayatlarınızdan, kendi işlerinizden başlamanız dileğiyle.

Yorum yapın