Avm’lerden Dükkan Satın Almak Mantıklı Mıdır?

Herkese merhaba. Bu yazımızda dükkan satın almanın inceliklerini, avm’lerden dükkan satın almanın karlı olup olmadığını ve yeni dükkan açacakların dikkat etmesi gereken püf noktaları inceleyip analiz edeceğiz.

store photo

Malumunuz etrafımızda, hangi şehirde, hangi ilçede olursak olalım sürekli kapanıp yeniden açılan, kapandıktan sonra yerine yenileri açılan dükkanları görürüz. Ve bu görüşler o kadar hızlı olur ki, bir dükkanın neden kapandığını, nasıl olur da kapanan dükkanının yerine aynı hizmeti ve ürünü veren dükkanların açıldığını merak eder dururuz.

Öncelikle olarak dükkan açarken dikkat edilmesi gereken incelikleri, yeni bir yerde yeni bir hizmet ve ürün satışı için dükkan açmak isteyenler için sıralayalım:

Öncelikle ne dükkanı açarsanız açın, merkezi olmasına dikkat edilmelidir. Yaşadığınız ve iş yapmak istediğiniz şehri, semtini iyice tanımalı ve stratejik noktaları, kalabalık mekanlarını ve geliş – gidiş saatlerinin yoğunluklarını hesaba katmalısınız. Bunun için bir mimar, bir mühendis titizliğinde çalışmalı, coğrafyayı da mimariyi de kendi dükkanınıza göre adapte etmelisiniz. Her zaman bilinen bir gerçek vardır; o da cadde üzeri dükkanların daha çok iş yaptığı. Ancak bu da caddeden caddeye farklılık gösteren bir parametredir. Bu nedenle nasılsa cadde üzeridir deyip hiçbir planlama programlama yapmadan, yeteri kadar araştırma gereği duymadan, ezbere iş yapmak yanlış ve kötü sonuçlar doğuran bir faktör olacaktır. Dükkanının konumu, her şey değildir ama birçok şeyin önünü açan birinci elementtir. İş, sadece cadde de bitmez. İnsan trafiğinin yoğun olduğu, ana durakların kümelendiği ya da büyük stadyumların, toplanma alanlarının olduğu yerlerde dükkan açmak, sizi anında memnun edecektir. Bu nedenle, ilk dikkat edilmesi gereken nokta konumdur ve en doğru konumu bulmak adına aceleci davranmadan hareket etmeden uzun vadede karlı olacaktır.

* İkinci nokta, bir marka değeri oluşturmaktır. Bir araba kiralama servisi de açsanız, bir çiğ köfteci de açsanız, yapacağınız ilk şey isminizi duyurmak olacaktır. İsmin duyurulması ise sağlam, şık, kolay anlaşılır ve orijinal bir isim bulmakla başlar. Çoğu dükkan, kendi isimlerini ya da oldukça standart olan klişe isimleri tercih ederler. Bu ”kardeşler kıraathanesi” sendromu toplumuzda maalesef sürekli olarak nükseden ticari bir hastalıktır. Halbuki işinde iyi olmak isteyen ve çok para kazanmak isteyen girişimcilerin, dükkan isimlerine had safhada özen göstermeleri gerekmektedir. Tam tersi olan böylesi durumlarda ise birbirinin aynısı ya da benzeri isimlerle çarşılarda birbirini devam ettiren taklit dükkanlar dolup taşar. Aynı şekilde isimden sonra, dükkanın tasarımı, renkleri ve dizaynı da çok önemlidir. Örneğin bir çip köfteci dükkanı açmak niyetindeyseniz, hakim renkleriniz sarı değil kırmızı olmalıdır. Çiğ köfte, muhteviyatı gereği acıdır ve acının rengi kırmızıdır. Aynı şekilde bir mobilyacı dükkanı, rengarenk olmalıdır. Tasarlanmış renkler, ilk etapta gelen ya da gelme potansiyeli taşıyan müşterilerinizin algılarına hükmeder. Alelade bir isim ve renk cümbüşü ise en başta görüntü kirliliğidir. Kimi durumlarda ihtiyacı bile olsa, sırf isminden, renginden, tasarımından dolayı o dükkanlar tercih edilmez. Böylesi küçük gibi görünen ayrıntıları atlamadığınız sürece, kazanan siz olacaksınız.

İnsanlarla ve çevre dükkanlarla iyi bir iletişim halinde olmalısınız. Aynı hizmette ve üründe satış gerçekleştiren dükkanların birbirine yardım etmesi kaçınılmazdır. Aynı cadde üzerinde ya da aynı avm’de olan dükkanların ”bizde yok, bir de şuraya bakın” deyip sizi göstermesi hem ticari kardeşliğin hem de dayanışmalı kazancın göstergesi olacaktır.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Ahlaksız İnsanlardan Uzak Durarak Yapılabilecek En Mantıklı İş Fikri Hangisi?

Peki avm’den dükkan almak mantıklı bir girişim, karlı bir yatırım mıdır? Şimdi bu konuyu inceleyelim ve avm’den dükkan almak isteyen girişimcileri bu konuda aydınlatmaya çalışalım:

Haberlerde ve çeşitli ticaret makalelerinde sık sık bir deyiş ile karşılaşırız. Bu ”AVM çılgınlığı” olarak tabir edilen ve eser miktarda hakikat barındıran bir deyiştir. Sadece İstanbul’da 100’den fazla avm bulunmakta. Ankara ve İzmir’de ayrı ayrı 50’şer avm bulunmaktadır. Verdiğimiz istatistikler de gösteriyor ki, Avm çılgınlığı arz-  talep dengesinin başarıyla piyasaya sunulduğu bir değer tablosu oluşturuyor. Basit bir mantıkla, insanlar avm’ye gidiyor ki, yeni avm’ler açılıyor. Yeni avm’ler açılmaya devam ediyor ve insanlar oraya gidiyor. Neden – sonuç ilişkisi ve arz – talep dengesinin bize sunduğu bu bilgiler ışığında Avm’de dükkan açmak epey mantıklı bir girişimdir. Biz de bir cümle ile deyiş üreteceksek şöyle diyebiliriz. Avm’ler modern dünyanın pazarlarıdır. Nasıl ki Türk insanı semtindeki hemen hemen her pazara gider, alışveriş yapmayacak olmasa bile, hatta cebinde para olmasa bile şöyle bir bakmak için gider; avm’ler de korunaklı, çok katlı ve modern pazarlar olarak insanların hem gezme – görme, hem dinlenip bir kahve içme, hem de alışveriş yapma ihtiyacını karşılamaktadır. Avm’ler bir çok eylemin aynı çatı altında yapılabildiği bir yerdir. Pazarda yorulduğunuzda oturup bir kahve içme imkanınız mevcut değildir. Ama Avm’lerde dükkanınızı ziyarete gelen biri, bir sonraki durakta çayını kahvesini yudumlayabilir. Aynı şekilde başka dükkanları gezip de yorulan misafirler, sizin kahve sunduğunuz dükkanda dinlenmeyi tercih edebilirler.

Avm’ler 2000’li yıllar ile birlikte insanların uğrak yerleri olmuştur. Avm’lerde sinemaya gidebilir, kitap alabilir, yiyecek içecek ihtiyacınızı karşılayabilir ya da oyun oynayabilirsiniz. Dolayısıyla avm’lerde dükkan açma seçenekleri de fazladır. Tek bir birimle, tek bir seçenekle sınırlı kalmaz, mantıklı risklere girerek akla hiç gelmeyen dükkanların zincirlerini oluşturabilirsiniz.

Avm’lerde de dükkan kiralarken ya da satın alırken tıpkı dışarıdaki gibi dikkat etmeniz gereken bazı incelikler var. Bu incelikleri şu şekilde sıralamamız mümkündür:

Nasıl ki dışarıda yol üzeri, cadde üzeri, merkezi alanlarda dükkan kurmanın öneminden bahsettik az önce; aynı durum Avm içlerinde de geçerli bir hakikattir. Her Avm’nin stratejik noktaları vardır. Unutmayın ne ürün satarsanız, ne hizmeti verirseniz verin size rakip bir ya da birkaç dükkan, aynı Avm’nin içinde olacaktır. Genellikle yapılan en doğru şey, Avm’nin giriş katına mevzilenmektir. Zaten etrafımızdaki Avm’lere bakacak olursak, giriş katlarının hep ünlü ve lüks mağazalar tarafından tutulduğunu görürsünüz. Siz de yüksek bir girişim gücüyle fazlaca para yatırma riskini kabul ederseniz, bu ünlü markalardan ve dükkanlardan biri olma şansını elinizde tutma şansını yakalayabilirsiniz. Ancak, daha düşük bir girişimle işe başlarsanız, Avm’lerin daha sapa, daha tenha yerlerinde bir dükkan açmanız gerekecektir. Bu da tıpkı girişime ayırdığınız yatırım sermayesi gibi, karınızın da düşük olmasına yol açacaktır.

Her zaman için yenilikçi olmakta fayda var. Kendinizi nerede konumlandırırsanız konumlandırın, her zaman için daha yüksek karı ve daha yeni girişimleri tecrübe etmenin yollarını arayın. Nice ünlü marka, fazlaca rehavete kapılarak önce Avm’lerdeki yerlerinden sonra da piyasadaki güçlerinden olmuşlardır. Bir marka değeri olarak dükkan açmak, yolun başlangıcıdır. O dükkana dair yenilikler getirmek ve yenilikçi olmak ise, her zaman sizin elinizdedir.

İçinde bulunduğunuz Avm’lere gelen popülasyonun farkında olmakta fayda var. Genelde o Avm’ye kadınlar geliyorsa, buna dair bir yenileme yapabilirsiniz örneğin.

Sonuç olarak, Avm’lerde dükkan açmak riskli ama karlı bir iştir. Tıpkı birçok yerdeki birçok girişim gibi.

Yorum yapın