Avukatlık Mesleğinin Geleceği

Avukat olmak“, kulağa ne güzel geliyor değil mi? En azından bir tesisatçıdan, ya da klima tamircisinden daha havalı duruyorlar… Ancak işlerin görünmeyen yüzü bambaşka, gelin size avukatlık mesleği hakkındaki gerçekleri anlatayım.

Birçok üniversite seçimi yapmak isteyen dostlarımın ygs, lys gibi sınavların akabinde yaşadıkları tercih buhranında amcalarının, dedelerinin, babalarının etkisinde kalıp, “Oglum, gözünün yağının yediğim; at gapağı hukuk(bu kelimenin şiveli halini söylerler) fakultesine, gurtar kendini” şeklinde kelamlar edip aklınızı çelmeye çalışırlar…

Halbuki bu sevimli ve iyi niyetli ancak bir o kadar da “bilmediği halde bildiğini zanneden” amcaların avukatlık mesleğinin iç yüzü hakkında bildikleri tek şey, kahvehanede dönen “adi avukat hacze geldi, esip gürledi, aldı mangırları gitti, ne para gazanıyorlar ama”‘lardan ibarettir…

Sayın akadaşlarım, avukatlık mesleğinin iç yüzü sağdan soldan, cahil ama bir o kadar da canı muhabbet isteyip de gelişigüzel, sağlam delillerden yoksun muhabbet çeviren amcaların, teyzelerin sizlere anlattığından çok daha farklıdır…

Şimdi sigaranızı yakın, kullanmıyorsanız çayınızı veyahutta kahvenizi önünüze koyun. Sahici gerçekleri önünüze seriyorum:

1) Avukat sayısı yeni açılan 110 adet hukuk fakültesi sayesinde önümüzdeki 5 yıl içinde 150 000’i geçmesi bekleniyor.

Bu ne demek biliyor musunuz? Daha önceleri 50 000 civarı olan avukat sayısının 3’e katlanması demektir. Bu da demektir ki; rekabetin son 10 yıl içinde daha önce hiç olmadığı kadar artması demektir. Rekabetin artması ne mi demek? Yeni mezun avukatın iş bulabilmesi, bağlayabilmesi giderek imkansızlaşmış demektir.

Sevgili avukat olmayı planlayan ancak tam emin olamayan arkadaşım. O babanın, amcanın anlattığı entrasan avukatlar varya, hani s 500 mercedes ile haciz mahalline gelen, esip gürleyen, yanına havasından yanaşılmayan avukatlar… İşte onların zamanında sadece 2 tane hukuk fakültesi vardı. Birisi İstanbul Hukuk, diğeri Ankara Hukuk… Bunlardan mezun olanlar da direk hukuk bürosu açardı. Zira memlekette avukat yoktu o zamanlar, olanlarda havada kapılıyordu… Anlatmaya çalıştığımız şey de tam olarak bu!! O DEVİRLER BİTTİ, ARTIK 110’U GEÇKİN HUKUK FAKÜLTESİ VAR, AVUKATIN, ÖZELLİKLE DE YENİ MEZUN AVUKATIN ZERRE DEĞERİ KALMADI, ELİNİ SALLASAN AVUKAT OLDU HERYER!!! BU DURUM DA GELECEKTE GİDEREK DAHA VAHİM HALE GELMESİ BEKLENİYOR…

2) Avukatlık Mesleği Gelecekte sadece halihazırda parası olanların ya da çok ünlü olan minicik azınlığın saygınca ve özgürce yapabileceği bir meslek olacaktır.

Eee, peki ya çokca parası olmayan ya da bir belediye başkanı kadar ünlü olmayan Avukatlar ne yapacak. Ne yiyecek?

Ben söyleyeyim, yeni mezun avukatların %99.9’u şu anda olduğu gibi eski ve köklü hukuk bürolarının 1400 liraya ya da 2500 liraya polis maaşından daha az maaş vererek çalıştırdığı işçiler haline gelme ihtimali var.

Zaten bu durumun gerçekleşmesi için geleceği beklemeye gerek yok. Şu anda da bu böyle gibi. Bir de kendilerince “iş öğretme” kılıfı uydurmuşlar. 10 sene 15 sene boyunca bir başka avukatın bürosunda maaşlı kölelik yapan avukatlar biliyorum…

Amerika’da sistem tümden böyle, ayrıca orada reklam yasağı da yok. Hukuk büroları bildiğin şirket. Serbest piyasadaki gibi parası olan patron oluyor olmayan çalışan.

3) Yeni mezun olup da hukuk bürosu açan Avukat oranı sadece %2, bu oran gelecekte daha da düşecek

Arkadaşlar, eskiden; yani 20 sene önce yeni mezun avuaktların %75’i doğrudan kendi hukuk bürolarını açıyorlarmış. Kalan %20’si ise kardeşinin, babasının, abisinin, halasının açtığı büroya ortak oluyormuş…

Ah o eski günler…

Mızmızlansak da, üzülsek de olan oldu artık. Amiyane tabirle “devir değişti artık”. Eski adamlar daha cesurdu, daha girişimciydi, zira yokluk vardı. Akıllı telefonlar, laptoplar yoktu. Adam çalışmazsa tarlada ot yolacağı için çalışmaktan başka çaresi yoktu. Ayrıca 1960’lar, 1980’ler diye bir gerçek de vardı. Ülke karışıktı falan filan…

Bu sebepler uzayıp gider. Kısaca yeni mezunların eskiler gibi kalkıp bodoslama hukuk bürosu açma lüksü kalmadı. Zira kiralar eskisi gibi değil, rekabet eskisi gibi değil artık.

Bu başlıkta belirttiğim %2’lik oran gelecekte %0.5’lere kadar düşmesi bekleniyor. O 0.5’lik yeni mezun olup da direk hukuk bürosu açan süperötesi cesur ya da girişimci zannettiğiniz dilim de zaten halihazırda çok zengin ya da çok ünlü olup da ” dostlar iş başında görsün” diye, sırf hava olsun diye, can sıkıntısından, gelen geçenle sohbet etmek için hobi amaçlı büro açan adamlardır… Yani onlar zaten çalışmasa da kraldırlar…Mutlaka bu betimlediğim tipte adamlardan birini tanıyorsunuzdur etrafınızdan.

4) Gelecekte reklam yasağı kalkacak

Bakın arakdaşlar, reklam yasağı “avuaktın onuru, haysiyeti, saygınlığı içindir” diye yazar Avukatlık Kanununda. Ancak gerçekte bu reklam yasağı maalesef köklü ve eski avukatları yeni mezun avukatların istilasından, gazabından korumak içindir. Zira eski avukatların ajandaları zaten tanıdık, eski müvekkil, geniş çevre sayesinde sonuna kadar doludur. Ancak yeni mezunların henüz ajandası bile yoktur…

Dolayısıyla sağda solda vereceği reklam mahiyetindeki minik tanıtımlar onlara can suyu olabilmekte. Ancak kanun bunun önüne geçmiştir diye düşünüyoruz.

Gelecekte neden reklam yasağının kalkacağını yazayım:

• İlk önce altlardan gelen 50 000 kişilik aç avukat ordusunun %98’u eski köklü hukuk bürolarında çalışarak idare edecek.

• Ancak %2’lik bağımsızlık tutkunu kesim her ne olursa olsun bir şekilde dayanma gücü bulup kendi hukuk bürosunu açacaktır.

• Bu %2’lik özgürlükçü kesimin açmaya çalıştıkları bürolara müvekkil gelmeyeceği için aç kalma tehlikesi karşısında genç avukatlar risk almaya başlayacaktır. İş bulmak amaçlı meslekten men edilme riski…

• Sayıları 1000’leri geçen disiplin kurulundaki şikayet dosyaları sonucu reklam yasağının yaptırımı kalmayacaktır. Disiplin şikayetleri sayısı bu kadar artmasa bile emin olun baroların kendiliğinden aksiyon alma yeteneği kaybolacaktır.

• En nihayetinde ise meşruiyetini yitiren her kanunda olduğu gibi değişim kaçınılmaz hale gelecektir.

5) Avukatlık Mesleği Gelecekte Saygınlığını epey yitirecektir

Değerli Avukat arkadaşlarım; bana kızmayın, zira ben de avukatların içinde büyüdüm. Gecelere kadar ceza hukuku, icra hukuku tartışan adamların arasında büyüdüm. Bugün hiç sıkılmadan binlerce kelime yazabiliyorsam, bunun en büyük sebebi budur. Çocukluğumda bile tek duyduğum şey çizgi film ve doktrin tartışmalarıydı…

Yani sizleri anlayabiliyorum, amacım sizleri itibarsızlaştırmak değil. Acı da olsa gerçekleri yazıp sonradan bu mesleği seçeceklere bugünü ve yarını göstermektir… Hatta bu sayede hem gençlerin istikbalini hem de sizin o çok bahsettiğiniz meslek onurunuzu kurtarmaya çalışıyorum. Eğer ki birileri gençlere gerçekleri göstermez ise avukatlık mesleğinin gelecek günleri sahiden karanlık.

Bakın bugün inşaat mühendisi deyince aklınıza amiyane tabirle “okumuş amele” deyimi bir şekilde geliyorsa bunun da en büyük sebebi bir zamanlar yaşanan amansız inşaat mühendisi enflasyonudur.

İşte bu avukat enflasyonu da yakında avukatlara “zenginlerin kağıt işlerine bakan basit çalışan” damgasının vurulmasına sebebiyet verecektir.

Sonuç itibariyle size avukatlık mesleğinin geleceğini en içten ve de samimi şekilde anlattık. Seçim sizin, sonradan kalkıp da “vah, niye seçtim bu bölümü, ah niye okudum boşuna yıllarca, bana niye bunca yıldır kimse bunlardan hiç bahsetmedi” gibi kelamlarda bulunmayın diye yazdım tüm bunları.

Haydi kolay gelsin, umarım bazı konularda yardımcı olabilmişimdir.

Amacımız kimseyi kırıp incitmek değil, sakın ola yanlış anlamayın.

Aşağıdaki 2 adet yazıya da göz atmanızı şiddetle öneririm.

avukatlık mesleği hakkında

yeni mezun olup hukuk bürosu açmak

“Avukatlık Mesleğinin Geleceği” üzerine 6 yorum

  1. Admin gerçekten çok doğru şeyler yazıyorsun, bende bir hukuk fakültesi öğrencisiyim ve benimde gerçekleri düşünmem için gereken bilgileri verdin. Söylediklerine baştan sona katılıyorum. Çok teşekkür ederim 🙂

    Yanıtla
  2. bence sen avukat olamiyacagın icin bu yazıyı yazdın kendini vicdanen rahatlatmak için. ben yeni mezun oldum marmaradan ünlü bir avukatın yanında staj gorecegim

    Yanıtla
  3. bence çok yanlış avukat sayısı fazla olunca insan nüfusu da artıyor.davalarda öyle ona bakarsan tıp da aynı, mühendislikte aynı, vb. hem rekabet her-zaman iyidir. öyle değil mi iyi olan kazanır

    Yanıtla
  4. ÇOK BAŞARILI BİR DEĞERLENDİRME TEBRİK EDİYORUM TUIK VERİLERİNDE İLLERİN DAVA SAYILARI VAR YILLIK 3 YIL İÇİNDE 2000 OLAN AVUKAT SAYISI 4000 E ÇIKIYOR BU İLDE 6163 OLAN İCRA SAVA SAYISI AVUKAT BAŞINA 3 YIL İÇİNDE NEREDEYSE YILDA 1 İCRA DÜŞECEK

    Yanıtla

Yorum yapın