Hayatta Daha Az Harcayıp Daha Kaliteli Yaşamak İçin 10 Hile

Malum devir hesap devri. Ülkede ve dünyada ekonomik bir rahatlama söz konusu olsa da, halen Türkiye’den yaşayanlar olarak belli bir yoksulluk sınırının altında yaşıyoruz. Bu da bizi belli başlı alanlarda hesap yapmaya ve ekonomik davranmaya zorluyor.

Siz sevgili parlak fikirler okurları için hazırladığımız 10 hile ile hayatınız biraz daha düzene girip ekonominiz çokça rahatlayabilir. Dilerseniz paylaşalım:

Hayatta Daha Az Harcayıp Daha Kaliteli Yaşamak İçin Yapabileceğiniz 10 Hile

  • İnternetten iş bulup kirası düşük olan güzel bir sahil kasabasına taşınmak: Hepimizin bildiği üzere internet ortamından çalışmak ev ortamında rahat rahat mesai harcamaya dönüşmüştür. Böylece coğrafyanın ve dışarı çıkıp bir ofiste çalışma zorunluluğunun önüne geçilmiş ve dijital ortamda yapılacak birçok iş ev ortamına taşınmıştır. Artık ofisten çok akıllı telefonlar ve laptoplar ile işler çözülmeye başlanıyor.  Evden çalışmak her türlü avantajlı bir durum. Hem moral motivasyon hem de iktisadi açıdan. Hangi sahil kasabasına taşınacağınızı da size birkaç örnekler söyleyebiliriz. Örneğin Ayvalık. Örneğin Bodrum. Bu tür yerlerde popüler olmasına popülerdir ancak kışın da bir o kadar ucuzlardır. Bu sayede hem oturduğunuz yerden çalışmanın rahatına hem de ucuz bir yerde yaşamanın güzelliğine erişeceksiniz. Hem az harcamak hem kaliteli yaşamak için iyi bir fırsat.

 

  • Komşularınızla ortak işe gidip gelmek: İşe gitmek için yola harcadığımız paralar, hiç de azımsanmayacak ölçüdedir. Yani para kazanmak için yola çıktığımızda bile kesintili olarak para cebimizden çıkar. Bu hem ironik hem de gülünçtür. Bunun önüne geçmek için örneğin taksi ya da kendi aracımızla gidiyorsak, bunu komşularımızın arasında bölüşebiliriz. Eğer bir arabayla gidiliyorsa işe , komşularımızı yakınlarında bırakabiliriz ve benzin parasını ortaklaşa aylık periyotlarla paylaşabiliriz. Ya da taksi için de aynı şey geçerlidir. Yol ne kadar uzarsa o kadar masraf atar. Yol kaç kişiyle paylaşılırsa masraf o kadar azalır.

h1

Napolyon’un dediği gibi: Para para para!

  • Sinema yerine evde film izlemek: Sinemada film izlemenin keyfi ayrıdır şüphesiz. Ancak ev ortamında, kendi özgürlük alanında film izlemek de ayrı bir keyifti. Üstelik çok daha ucuzdur. Bu nedenle daha az harcayıp daha kaliteli bir yaşam adına sinema sanatına olan düşkünlüğümüzü evde, arkadaşlarımızla filmler izleyerek giderebiliriz. Aynı zamanda istediğin zaman kahveni yapıp sigaranı içebileceğin bir ortamda sinema izleyici olmak, çok daha keyifli ve mutluluk verici de olabilir. Pek tabi paranızın cebinizde kalması da cabası.

 

  • Telefon tarifemizi sadece kullandığımız şeyler için en ideal olanına düşürmek: Az bir araştırmayla telefon şirketlerinin her koşul ve her durum için ekonomik paketler sunduğunu öğrenebiliriz. Öğrendikten sonra da başvurabilir ve birkaç gün içinde ekonomik paketler halinde telefon masraflarımızı da minimuma düşürebiliriz. Son on beş yılda insanın ekstra fatura ödemesine sebep olan cep telefonları, kullandığımız ve aradığımız kişilere göre ayarlanırsak çok daha ekonomik ve makul olacaktır.

 

  • Evde az ama en sağlıklı ve gerekli şeyleri yemek: Evde kendimize hazırlayacağımız bol proteinli ve mineralli öğünler ile hem sağlığımızı hem de cebimizi korumuş oluruz. Çoğu Amerikan filminde gördüğümüz şeyi türevleriyle birlikte kendi hayatımızda uygulayabiliriz. Onlar corn flakes – Türkçe adı ile mısır gevreği yiyerek güne başlarlar. Biz de bu yolla karnımızı doyurabileceğimiz, kendimize bol sebzeli sandviçler de hazırlayabiliriz. Bol marullu, domatesli, peynirli sandviçler ve tostlar ile hem günlük besin ihtiyacımızı karşılarız, hem de dışarıdaki sağlıksız, plastik tatlı yiyeceklere ay sonunda bir servete mal olan ödemeler yapmaktan kaçınırız. Aynı zamanda evde hazırladığımız günlük atıştırmaları da iş yerimize götürebilir ve orada da fazla para harcamaktan uzak durabiliriz.
Şu İş İlgini Çekebilir:  Dışarısı Yerine Evde Takılmak Paranızı Nasıl Koruyor?

h2

Paranız, sizinle kalsın.

  • Her zaman belirli bir liste ile alışverişe çıkmak ve bunun dışına pek çıkmamak: Planlı olmak sadece iş hayatımızda değil özel ve sosyal yaşantımızda da kurtarıcı olmaktadır. Alışveriş listenizi önceden hazırlayıp marketlere çıktığınızda bunun uzun ve kısa vadeli faydalarını göreceksiniz. Böylece ilkin her canınızın istediğini almak ve sepetinizi doldurmak suretiyle marketlere yüzlerce lira bırakmaktan kaçınırsınız. Sadece listeye bağlı kalarak ekonomimizi canlı tutmakta fayda var. Marketlerde günlük birkaç lira vererek aldığımız abur cuburlar, gereksiz öğünler, hem sağlığımızı hem de cüzdanımızı tehdit etmektedir. Bundan kaçınmanın yolu da hesaplı ve keyifli alışverişlerden geçmektedir.

 

  • Evde yiyip işe evden yemek götürmek: Sefer taslarını kaçınız hatırlıyorsunuz bilmem ama eskiden özellikle memur babalarımız annelerimizin akşamdan kalma yemeklerini sefer taslarına koyarak onları iş yerlerine götürürlerdi. Özellikle bedava yemekhanesi bulunmayan iş yerlerinde üç katlı sefer tasları, hem doyurucu hem de tamamen bedava gelerek birçok ailenin geleceğini kurtardı diyebiliriz. Siz 2016-2017 yılı itibariyle sefer tasında yemek götürmek gibi bir şansınız yok elbet. Hem bu, elaleme kendini güldürmek olur sadece. Ama biraz önce de belirttiğimiz gibi evden hazırlayacağınız soğuk sandviç türü yemeklerle günü kurtarabilirsiniz. Aynı zamanda işe gitmeden önce evde yemek de son derece ekonomik olacaktır. Bunun için yarım saat önce kalkmanız ve mutfağa yönelmeniz yeterli olacaktır.

 

  • Ücretli televizyon paketlerini iptal etmek: Ülkemizde tuttuğu takımı kızarak Lig Tv’yi iptal eden binlerce insan var. Siz tuttuğunuz takıma değil birçok açıdan ekonominizi zorlayan kanallara kızarak komple bir iptale başvurabilirsiniz. Zaten eğri oturup doğru konuşmak gerekirse birçoğumuzun evinde internet var. Bu nedenle ekstra bir belgesel kanalı açtırmanın ve buna ayda 40 – 50 lira vermenin akıl mantık çerçevesinde hiçbir esprisi yoktur. İzleyeceğiniz bir şey olduğunuzda sınırsız internetinizden faydalanarak bu işi çözebilirsiniz. Geri kalan izleme faaliyetlerini de ücretsiz kanallardan sağlayacağınıza emin olabilirsiniz. Devir hesap devri diyorsak bu türden üst lüks tüketim ürünlerinizi hayatımızdan çıkarmakta son derece büyük faydalar var.

h3

Zaman ve para ilişkisi

  • Sizin kadar kazanan bir sevgili yapıp aynı evde yaşamak: Hem duygusal doyum hem de ekonominin canlı tutulması açısından belki de en karlı ve en makul girişim. İşten eve döndüğünüzde sevgilinizin sizi beklediğini düşünün. Hem de belki yaptığı sıcak sulu yemeklerle birlikte. Bunların karşılığı fiyatlarla ölçülemez. Fiyatlarla ölçülecek olan yegane şey ise, söz konusu evin kirasını sevgilinizle paylaşmak olacak. Bir fatura geldi mi otomatik olarak ikiye bölünecek o fatura. Kira zamanı geldi mi payınıza düşmesi gerekenin sadece yarısını ödeyeceksiniz. Böylece maaşınızın büyük bir kısmı size kalacak. Hayat paylaştıkça güzeldir. Faturalar ve kiralar paylaştıkça keyiflidir. Sevgilinize sarılın ve ay başı gelen faturalardan asla korkmayın.

 

    • Üretim fazlası ve defolu diye yabana atılan kaliteli kıyafetleri bulup onları satın almak: Böylesi ürünlerin normalden 2 ile 10 kat daha ucuz ve uygun olduğunu bilmenizde fayda var. Bu tür defolu ve üretim fazlası ürünleri giymek ise değerinizden bir şey kaybetmediğiniz gibi aylık gelirinizi de daha sabit ve işler tutarsınız. Bu tür ürünleri ise hemen hemen her yerde bulabilirsiniz. Birçok giyim mağazasında ve pazarlarda, üretim fazlası ve defolu ürünlerin 5 – 10 lira gibi cep dostu fiyatlarla satıldığını göreceksiniz. Yapmanız gereken tek şey, zevkinize ve tarzınıza göre kıyafetler bulmak olacak.

Hesap devri bir çağda size önerebileceklerimiz şimdiden bu kadar! Hoşça kalın.

Yorum yapın