Bankacılık ve finans sektörüne yatırım yapmak

Bankacılık ve finans sektörüne yatırım yapmayı bırakın düşünmeyi aklının ucunda değil iken; insanoğlu önce parayı icat etti. Sonra bankacılık sistemini. En başta para ile ilk elden alışveriş yapılıyordu. Herkes almak istediğini beğenip seçip o anda, ücreti ne kadarsa hepsini verip alabiliyordu. Tabi paradan önce takas sistemi vardı. Takas sisteminin çöküşünün nedeni hem artan nüfus hem de artık mal değerlerinin birbirini karşılamayacak kadar çeşitli ve fazla olmasıdır.

Paranın icadıyla birlikte ticaret gelişmiş, uygarlığın ilk adımları atılmış oldu. Peki banka fikri nasıl çıktı?

Satın alma hissi, değişen ve ilerleyen çağlarla birlikte büyük bir ihtiyaç olarak insanoğlunun içinde oldu. Birinci neden bu: Satın alma ihtiyacı. Ancak her zaman alınmak istenen metanın ücreti bizde hazır değildi. Bu noktada eskiden bankaların olduğu konumda tefeciler vardı. Paran yok ve satın almak mı istiyorsun? Öyleyse birinde faizli borç al. Fakat bu yöntem hiç güvenli değildi ve karşılıklı kontrol de söz konusu değildi. Bankalar, günümüzde tabiri caizse borç aldığımız kurumlardır. Belli bir vadede belli bir faiz karşılığında bankalardan borç alır; zamana yayarak taksit taksit geri öder.

Bankaların insanda yarattığı ikinci his: Güvenliktir. Kredi alırken de paramızı saklarken de banka büyük oranda bize güvenlik vaat eder.

Öyleyse sormamız gereken ilk soru şu: Bankacılık ve finans sektörü karlı ve kazançlı mı?

Cevabımız evet. Bankacılık ve finans sektörü her iki taraf için de karlı ve kazançlıdır. Kredi çeken vatandaş için karlıdır çünkü ihtiyacı olan parayı o anda temin etme şansı yaratır. Tabi bankanın şartlarına uygunsa. Vatandaş için kazançlıdır çünkü birikmiş parasını güvenli bir şekilde, bankanın kasasında tutabilir; ihtiyacı olduğunda ihtiyacı kadarını çekebilir. Günümüzde bu güven ulaşabileceği en yüksek seviyeye ulaşmıştır çünkü artık artan güvenlik önlemleriyle birlikte etrafta Danton ve kardeşleri pek seyrek görülmektedir.

görsel 5

Bankaların kendisi için de karlı ve kazançtır. Çünkü para üzerinden faiz yoluyla para kazanırlar. Bankacılık ve finans sektörü neden bu kadar karlıdır sorusunun cevabı bankaların yürüttüğü faiz politikasıdır. Tek tek vatandaşlar için çok fazla olmayan faizler büyük bir kalabalık banka müşterisiyle birlikte oldukça büyük bir meblağ etmektedir. Yani kısacası bankacılık, her iki taraf içinde aynı biçimlerde, ayrı konumlarda oldukça karlı ve kazançlıdır.

Dünya bankacılık sektörü ve buna bağlı olarak Türkiye’nin bu sektördeki konumu gelişen ekonomik sistemlerle birlikte gün be gün gelişme göstermiştir. Göstermeye de devam etmektir. Paranın ve işleniş şeklinin karmaşık oluşu nedeniyle olabildiğince sade anlatmaya çalıştığımız bu konuda, söylememiz gerekenler birkaç noktada birleşebilir.

– Artık her bankacılık faaliyeti daha hızlı yapılmaktadır.

– E bankacılık ve telefon bankacılığı yaygın olarak kullanılmakta ve eskiden günlerce süren işlemler, kayıtlar, analizler saatler içinde halledilmektedir.

– Gelişen güvenlikle beraber paralar ve transferleri daha kolay ve daha güvenli yapılmaktadır.

– Kredi faizleri düşmektedir. Artan nüfus ve bankacılık hizmeti kullanan nüfusun artmasıyla birlikte bankalar, eskiden çok daha faizli çalışırken şimdi çok daha uygun fiyatlara birçok hizmeti yerine getirmektedir.

– Türkiye’nin dünya bankacılık sektöründeki konumu da buna paralel olarak her geçen zaman biraz daha fazla gelişim göstermekte ve ilerlemektedir.

Son olarak Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ve bankacılık sektörünün tüm gsmhdeki payını kısaca anlatalım.

görsel 6

Öncelikle gsmh nedir? Bir ülke vatandaşlarını ve onların bir yıl içinde ürettikleri hizmetlerin ve malların toplamını ele alalım. İşte Gayri Safi Milli Hasıla Bu hizmet ve mal toplumunun o ülkedeki para birimine göre değerinin toplamıdır.

Dünya genelinde bankacılığın gsmh’ye payı / oranı 2.5 katı bulmuştur. Bu, oldukça büyük bir gelişim göstergesidir. Ancak maalesef ülkemiz bu hususta oldukça geri kalmış durumdadır. Yukarıda saydığımız diğer özelliklerle dünya standartlarını yakalamış olsa da Türkiye’deki bankaların gayri safi milli hasılaya oranı yüzde ellide kalmıştır. Yani diyeceğim odur ki; bankacılık ve finans sektörüne olan yatırımlar ülkemizde diğer elişmiş Avrupa ve Dünya ülkelerine mukayesen çok daha azdır…

Bu konuda çalışmalar sürmektedir.

Paranız güvende, kazancınız daim olsun.

Yorum yapın