Bankaların insanları dolandırmaları üzerine yapacağımız bu tatsız sohbete hepiniz hoş geldiniz! Burcu Bakdur gibi başlamak istiyorum bu gün konuya. BANKA NEDİR? Müşterilerine faizle işletmek üzere kredi veren ve kredi alan, hizmet işlemleri sağlayan, kasalarında para, belge, değerli eşya saklayan ve hepsini belli ücretlerle yapan ticari bir kuruluştur. Türkiye için banka kelimesinin anlamını inceleyecek olursak ki yazımızın konusu ve sağlığı açısından inceleyelim derim, çok eskilere dayanan ve bu gün ki halinden çok uzak adsız bir durumdu. Ne kurumdu diyebiliyorum, ne de kuruluştu sadece bir durumdu.
Tahmini hiç zor olmayacak ki Gayri-Müslimler para piyasasının etkili ve zengin isimleriydi. Neden Gayri-Müslim tüccarların elindeydi para piyasası, çünkü hem zenginlerdi hem faiz bize haramdı. Duymuşsunuzdur Galatalı Bankerler tanımını. Sonra ne oldu, 1845 te ilk bankacık kuruldu. Hala şuan ki halini alamamıştı tabi. İstanbul Bankası ilk bankacığın adıydı. Böylece ilk temeller sağlam ve ya değil atıldı. Sonra sonra gelişe gelişe, büyüye küçüle günümüz halini aldı.
Laiklik bu nokta da önemlidir. Örneğin sigorta sektörü de biz müslümanların kaza ve kadere inanması yüzünden diğer ülkelere göre çok geç gelişmedi mi? Faiz günah diye gayri-müslimler zengin oldu. Dinimizde hırsızlık günah, yapmaz kimse diye de herkese güvendik. Bankalar ise güvenmemiz açısından en zor inanmamız gereken kurum. Çünkü para her şey. Kimsenin alnının terini kimse çalıp kaçamamalı. Evet, günah, yazık insanlar zaten kıt kanaat geçiniyorlar.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Bankanızı seçerken nelere dikkat etmelisiniz?
Bence bu konuda piyasayı kapatmalıyız. Yani tabi ki gelişelim, ekonomimiz kendi içinde yükselsin falan ama yeni bankaları piyasaya kabul etmemeliyiz diye düşünüyorum. Yeterince devlet bankası ve özel banka var bence. Kim tarafından kuruldu, yerli sermaye mi, yabancı sermaye mi, katılım bankası mı, portföyünü ne yönde tutuyor? Her bankaya kredi kartı başvurusu yapıyoruz ama bu çok yanlış. Oturup bankaların analizini gerçekleştirmeliyiz. Çünkü kredi kartı ve banka hesabını geçin yeni gelinler bile altınlarını bankalarda ki kasalara yatırıyor. Bankanız sizi dolandırsa ne yaparsınız? Nerelere başvurursunuz? Bence en önemlisi ne kadar sürede geri dönüş alırsınız ve hakkınıza kavuşur musunuz? İşte bütün bu sorularınızın cevabı bende çünkü bu konuda çok hiddetlendim. Hep bankalar bizi dolandırıyor zaten, birde bunu alenen yaparlarsa hangi devlet kuruluşundan nasıl yardım istemeliyiz, süreçler ne olur?
Dolandırıcılığın Büyüğü Küçüğü Olmaz!
Dolandırıcılığın büyüğü küçüğü olmaz derken, küçüğünden başlayacağım. Yani bankanız sizi dolandırıp sonra da tası tarağı toplayıp gider demiyorum ama gitti şanlı tarihimizde güzel bir örneği var. İnternette, televizyonlarda gördüğünüz dolandırıcılık haberleriyle şok olmuş insanlardansınızdır sizde. Bende bildiklerimden bir kaçını örnek olması nedeniyle anlatacağım. Örneğin kredi kartının son ödeme günü dolandırıcılığı. Bazı banka kartları aynı zamanda kredi kartları da olarak kullanılıyor. Bir arkadaşım vardı, çocuk sürekli kredi kartının son ödeme gününde asgari tutarının bir miktar üstünde bir para yatırırdı. Kredi kartı talimatını seçmesine rağmen para banka kartı bölümünde birikmişti ve çocuğun faizleri o fark edene kadar başını alıp gitmişti. Şimdi bu dolandırıcılık değil mi? En küçük örneği ve bunu şikâyet edebileceğiniz bir merci yok. Bankanın müdürüyle görüşseniz olur öyle şeyler diyecek.
Gerçekten kolay değil, o insanların yerinde olmayı kimse istemez. Peki, uzun lafın kısası böyle bir durumla karşılaşırsak ne yapmalıyız?
Dolandırıcılık Suçu Şikâyete Bağlı Suçlar Kategorisinden Değildir!
Bu ne demek, eğer ortada bir dolandırıcılık varsa ve savcılık bunu öğrendiyse siz isteyin ya da istemeyin davanın peşini bırakmaz ve dava artık sizden çıkmış, bir kamu davası haline gelmiştir. Banka veya kredi kurumunun araç olarak kullanıldığı dolandırıcılık yöntemi nitelikli dolandırıcılık suçu adı altında işlenmektedir. Banka sizi dolandırıyor derken, bankanın müdür olabilir, bankanın bir çalışanı olabilir. Ve banka adı altında dolandırılıyorsanız bu nitelikli dolandırıcılık suçudur.
Dava Açılır!
Öncelikle savcılığa başvurmalısınız ve hangi konuda, nasıl dolandırıldığınızı düşündüğünüzü en ince ayrıntısına kadar anlatmalısınız. Bu tip suç duyurularında mahkemelerin uzamaması için bütün bilgilerin detaylı olması önemli. Daha sonra dava açılacak ve bu dava nitelikli dolandırıcılık suçundan açılacak ve ağır ceza mahkemesi tarafından bakılacak. İşte bu kadar basit. Dava açmak için bekleme süresi vardır. Yani ortada bir dolandırıcılık suçu var ise tabi ki çok geçmeden dava açılmalı.
Dolandırıldığınız da zaten giden gitmiş oluyor önemli olan dava açabilmek ve gideni ne kadar uzun sürerse sürsün geri almak için savaşmak. İmar Bank’ın geriye bıraktığı hangi mudi hakkını aldı diye sorarsanız hepsi! Yanlış duymadınız hepsi hakkını aldı. Hepsi İmar Bankasına kaptırdığı parasını bekledi, belki savaş verdi, uğraştı ama aldı. Bence dönemi güzel denk gelmişti de öyle alabilmişlerdi. Devlet o mudilere sahip çıkarak paralarını geri verdi. Ne diyelim umarım başınıza böyle bir dolandırıcılık olayı gelmez. Her açıdan dolandırıcılık suçuyla karşı karşıya kalmak insanın sinirlerini, direncini ve yaşama inancını ölçen bir şey bence.
Düşünsenize bankaya yatırdığınız para da hayalleriniz var, emekleriniz, umutlarınız, alın teriniz var ve biri çıkıyor hepsini alıyor, kaçıyor yurt dışına. Gerçekten zor bir durum. Ama daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz bir şey vardı serinkanlı olmak! Panik olmamak ve olayların bilincinde farkında olarak ifade vermek tutanak tutturmak. En önemli şeylerden birisidir. Şimdilik bizden bu kadar !