Bebek sahibi olmaya karar vermek ve bunu hayata geçirmek sanıldığı kadar kolay değildir. İnsanın hayatında alıp alabileceği en önemli kararların başında gelir. Buna rağmen ülkemizde ve dünyamızda başka kararlar çok daha ince elenip sık dokulurken bebek yapmak adeta bir yerde kiralık daire tutmak kadar kolay bir karar ışığı altında alınır.
Ne olursa olsun her bebek bir melektir ve gelişiyle birlikte haneye ve insanın kalbine nurlar doğurur. Gelen sadece masumiyetiyle ve Tanrısal güzelliğiyle değil bereketi ve rızkıyla gelir. Yine de mantık içeren global dünyamızda bir bebek kararı için hem olumlu hem de olumsuz tutumları bir arada değerlendirmek gerekir. Doğru zamanda doğru kişiyle bebek yapma fikri, her şeyden evvel daha tatlı ve sağlıklı olacaktır.
Evlatlık Edinmek İsteyenlere konumuz çocuk sahibi olmak iken bunu nasıl elde edeceğiniz çok önemli değildir. Önemli olan evin içinde koşan, yürüyen, emekleyen, gülen bir bebeğin varlığı ve o bebeğin bizde hissettirdikleridir. Evlat edinmek isteyenlerin hangi şartları yerine getireceği, hangi yaş aralıklarında evlat edinebilecekleri gibi sorulara yanıt bulan yazımız sizler için. Şimdiden bol verimli okumalar dileriz.
Her şey eşinizin ”hamileyim” haberi ile başlar. Eşinizin karnı şişmeye başladığı andan itibaren iki can taşıyan hanımınızla beraber bebek sahibi olmak ne demek anlamaya başlarsınız. Çeşitli hassasiyetler gelişir. İşten eve erken dönmeye, eşinizle ve karnındaki canla daha yakından ilgilenmeye başlarsınız. Her şey gebelik testinden pozitif çıkmasıyla başlar ve artık hayatınız bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olmaz.
Bebek Sahibi Olmanın Avantajları Nelerdir?
1-Biyolojik avantaj: Genin devamı: İnsan, içgüdüleri gereği sonsuza kadar hayatta, bu dünyada kalmak ister. İşin biyolojik ve genetik avantajı da bu noktada kendini göstermeye başlar. Yapılan her bebek, kendinden bir tane bırakmaktır dünyaya. Siz gittiğinizde, ayrıldığınızda aslında bir parçanız burada kalacak ve siz evladınız üzerinden yaşamaya devam edeceksiniz.
Bu nedenle hormonlar devreye girer ve özellikle belli bir yaştan sonra bebek sahibi olmak isteği bastırılamaz, inkar edilemez, karşı konulamaz hale gelir.
2- Sosyolojik avantaj: Yetiştirecek bir evlattan duyulan onur: Yeri gelir çocuğunuzun karne günü takvimlere yansır. Hepsi pek iyi diyen bir ses ile karnedeki tüm notların 5 olması bir baba, bir anne olarak sizi gururlandırır.
Çocuğunuzun her başarısı ister istemez sizin de başarınızdır. Bu nedenle mahalle gezmelerinde, insanlarla konuşmalarda çocuklarından övgüyle bahseden anne babaları görmek kaçınılmaz bir sonuçtur.
3- İleride bir gün yaşlandığınızda yalnız kalmamak: Biz böyle diyoruz ama şimdiki nesil gerçekten anne babalarını bırakın, kendilerine bile bakmaktan acizler. Annemin sıklıkla söylediği sitem dolu bir söz var. O söz diyor ki: Baba oğluna bağ bağışlamış, oğlan tutup da bir üzüm bile vermemiş.
Huzur evleri, bakım evleri, bakıcılara ve doktorlara teslim edilmiş milyonlarca anne baba var dünyada. Maalesef buna doğanın kuralı mı diyelim, insanlık hali mi diyelim ama çocuklar anne babalarının gözünün nuru iken, anne babalar çocukları için maalesef bir yük haline geliyor. Ve bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda insan ancak anne babasının sorumluluğunu alıyor. Biz yine de avantaj olarak bunu not alalım buraya.
4- Dünyaları aşan bir sevgi yumağı: Elbette en önemlisi önce karşılıksız sonra karşılıklı sevgidir. Bir minik yavrunun, sizin kanınızdan, sizin canınızdan olan bir bebeğin nefes alış verişlerini dinlemek, onun pofuduk ayaklarını öpüp ısırmak, onun sevgisini kalbinin derinliklerinde hissetmek, dünyanın en büyük avantajı, en büyük lüksüdür.
5- Evliliğin tamiri ya da tazelenmesi: Bazı bebekler, evliliği kurtarır. Şiddetli geçimsizliğin hüküm sürdüğü ya da çiftlerin birbirinden ölesiye sıkıldığı evliliklerde, çocuk yapmak son bir kurtuluş olarak görülür. Nitekim çoğu zaman da işe yarar. Birbirine tahammülü kalmayan evli çiftler çocuk sayesinde yeniden aralarında bir köprü, bir sevgi bağı kurmayı başarırlar. Bebeğin getirdiği en büyük bereket de evliliğin kurtarılması olur.
6- Baba ya da anne olmanın tarif edilmez övüncü: Bebek sahibi olduktan sonra o yataktan bambaşka adamlar ve kadınlar olarak kalkarsınız. Siz, bir şey üretmiş, bir şey yaratmışsınızdır adeta. Kadın için dokuz ay karnında bakıp büyüttüğü, adam için canından sorumlu olduğu bir tatlı varlık vardır evde.
7- Evin içinde bir neşe kaynağı: O tatlı varlığın sesleri, minik adımları, şen kahkahaları… Artık evin içinde sönüklük ya da can sıkıntısı değil, kelimelerin kifayetsiz kalacağı yepyeni bir canlılık ve hareketlilik vardır. Evin içinde onu beslemek, onunla birlikte parklara bahçelere çıkmak, ona kendinden bir şeyler öğretmek, onunla aynı takımı tutmak, onun büyüyüp de size işinizde, mutfakta yardım ettiğini görmek…
Her çocuk hane için bir neşe kaynağı ve aile bireyleri için capcanlı bir arkadaştır.
8- Bir evlat büyütmenin kattığı sorumluluk ve olgunluk: Elbette ki karaktere ve kiliğie de büyük bir olgunluk getirir. Eve bir kedi ya da köpek aldığınızda bile onun sorumluluğunu almış olursunuz. Onun canından, uyumasından, sağlığından, karnını doyurmasından tamamen siz sorumlu olursunuz. Bu sorumluluk ise insanın karakterine ve kişiliğine tarifsiz katkılar sunar. Hayata ve dünyaya bir başka bakarsınız.
Çok Çocuk Sahip Olmak Aileyi Kalkındırıyor mu adlı makalemizi de buraya bırakalım sevgili parlak fikirler okurları. Bebek sahibi olmanın dezavantajlarından bahsetmeden önce çok çocuk sahibi olmanın aileyi kalkındırdığını mı yoksa bilakis zayıflattığını mı tartıştığımız bu yazı, aile kuracaklara ya da çocuk sahibi olma konusunda kafa karışıklığı yaşayanlara bir reçete olacaktır. Mis okumalar!
Bebek Sahibi Olmanın Dezavantajları Nelerdir?
1- Ekonomik sıkıntılar: Elbette ki en büyük dezavantaj ekonomik sıkıntıların doğuracağı sonuçlardır. Aileye katılacak her yeni üye ile birlikte giderler konusunda da gözle görülür bir artış olacaktır. Beslenmesi, sağlık hizmetleri, giydirilmesi derken bebek büyüdükçe giderleri de artar. Okul çağında bir çocuk en büyük ekonomik sıkıntıları doğuran birincil faktördür.
Biz burada ne kadar dezavantajlarına da kısaca değinsek de bir bebek sahibi olmanın tüm olumsuzluklarını şu ayakları öpüp ısırmak nihayete erdirecektir. Sanırım bebek, bereketi ile geliyor derken varlığıyla her bir zorluğun gazını alıyor, bir şekilde onun üstünü kapatmayı biliyor. Allah, her bebeği analı büyütsün.
2- Büyüyünce sizi beğenmemesi, eleştirmesi: Vardır öyle bebekler ve çocuklar. Büyüyünce kendi ailesinden utanır, onları beğenmez, her fırsatta onlara hakaretler eder. Bu da insanın yıkımıdır. Düşünsenize dokuz ay karnında büyüttüğünüz bebek dile gelince sizi beğenmemeye başlıyor. Sokaklarda annelerinden babalarından utanıp da onlardan bir adım önde yürüyen çocuklar! Ah o çocuklar.
3- Uykusuz geceler ve saatler: Bebeklerin, özellikle 0- 6 ay aralığı içerisinde geceleri bol ağlamalı geçer. Anne ve babalar mosmor olmuş ve takatten düşmüş gözlerle gece boyu bebek odası ile kendi odaları arasında mekik dokur. Bu iş ve sosyal hayata da yorgunluk olarak çöker. Neyse ki geçicidir bu süreç.
4- Gereğinden fazla sorumluluk ve zihinsel yorgunluk: Kendinize ayırdığınız zamanın büyük çoğunluğu bebeğe gidecek. Özel hobileriniz ve eğlenceleriniz uzun bir süre rafa kaldırılacak. Büyük bir sorumluluk ve zihinsel yorgunluk günlerce, haftalarca peşinizi bırakmayacak.
Bebekler, bu dünyanın melekleridir. Hepsine kucak dolusu öpücükler.