Bir Aktivistin Bilmesi Gereken 7 Husus

Merhaba arkadaşlar. Bu yazımızda aktivist kelimesine odaklanacağız ve bir aktivist kime denir önce bu soruyu yanıtlayacağız. Daha sonrasında ise bir aktivistin bilmesi gereken 7 hususu sizlerle paylaşacağız. Hem de canı pahasına, geleceğine ve kimliği adına bilmesi gereken önemli hususlar olacak bunlar. Daha sonra ise bir aktivistin toplum nezdindeki görev ve sorumluluklarını dilimiz döndüğünce paylaşamaya çabalayacağız.

activist photo

Aktivist kaba sözlük anlamıyla eylemci demek. Bazı kaynaklara göre kaos içeren belli durumlarda bir tarafı tutup diğer tarafı eleştiren ve bu yönde insanları ikna etmeye yönelik her türlü gösteri ve nümayişi ortaya koyan zevata aktivistler deniyor.

Aktivist bireysel değil toplumsal çalışır. Nasıl ki bir ürünün satılabilir olması için kamu yararını gözetmesi gerekiyor. Aynı şekilde bir aktivistin de harekete geçmesi için toplumun belirli bir kesiminin çıkarını gözetiyor olması elzem hale geliyor. Yani biri sırf canım öyle istiyor ya da ben bundan rahatsızım ve bunun düzelmesini istiyorum diye yola çıkıp bir takım eylemlere ismini yazdırırsa aktivist olmuyor.

Aktivistin dünyaya, çevreye ve milletine karşı bir sorumluluğu var. Gizli gücünü ondan alıyor. O yüzden her eylem yapana aktivist demek, bir kelime kaybı olduğu kadar bir mana kaybıdır da aynı zamanda. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. Sırf kelime yakışıklı diye her önümüze gelene aktivist dersek hem eylemlerin içini boşaltmış oluruz hem de bu eylemlerde kendi sağlıklarını, canlarını bile gözden çıkaran insanların emeklerinin boşa gitmesine neden oluruz.

Çevreci Bir Örgüt Kurmak adlı yazımızı okuduktan sonra çevreci bir örgütün yaptıkları ve faaliyetleriyle nasıl birer aktivist hanesi olduğunu göreceksiniz. Dünyayı değiştirmeye yönelik, bir durumun düzelmesini ön gören her tasarı ve çaba aktivizmin temelini oluşturur. Siz de çevreci bir örgüt kurarak mevcut kirliliklere, atmosferin ve tabiatın talan edilmesine dur diyebilirsiniz. En azından bu uğurda mücadele yöntemlerini öğrenebilirsiniz.

Yumruklar sıkılıyor. En çok da kemer sıkma politikalarının siyasi olarak güdüldüğü, insanların alım gücünün düştüğü ülke ve bölgelerde, bu böyle. Bizim, yani milletin hiçbir surette anlamadığı, çalışsak da anlamayacağı birçok veri ve istatistik sonucu maaşlar düşüyor ya da geç yatırılıyor. Enflasyon ile birlikte alım – satım dengesi şirazesinden kayıyor ve isyan başlıyor. Bıçak kemiğe dayandı sözü tam olarak böyle durumlar için kullanılıyor. Ve belirli ülkelerin belirli aktivistleri de artık yeter diyerek yumruklarını tüm rakamlara ve verilere doğru kaldırıp sıkıyor.

Bir Aktivistin Bilmesi Gereken 7 Husus Nedir? 

1- Her eylem, yasal değildir: Evet, sevgili parlak fikirler okurları. Bir aktivist iseniz ya da aktivist olma yolunda emin duygularla ilerliyor iseniz bilmeniz gereken en temel husus bu. Her eylem yasal değildir. Ve bazı eylemlerin sonucunda göz altına alınabilir ya da hüküm giyebilirsiniz. İçeriye düşerseniz de dışarıda bıraktığınız dünya için yapacaklarınız anında sıfıra çekilir. Bunun olmasını istemiyorsanız kimsenin canını riske, özgürlüğünü karanlıklara atmadan huşu içinde olgun eylemlerin peşinden gitmelisiniz. Yoksa neticesinde hukuk tarafından cezalandırılabilirsiniz.

2- Savunduğunuz ya da iddia ettiğiniz şey bir yalandan ibaret olabilir: O nedenle asparagas belgelerin ya da çürük bilgilerin peşinden gidip de kahraman olacak iken soytarı durumuna düşmeyin. Savunduğunuz ya da iddia ettiğiniz tüm olgu ve düşüncelerin takipçisi olun. Yoksa basit birer fanatik olursunuz. Eleştirdiğiniz şeylere dönüşürsünüz. Yozlaşmanın ve sahtekar durumuna düşmemenin en emin yolu, gerçekliğinden emin olunan şeylerin savunmasını yapmaktır.

3- Birlikte hareket etmek gerek: Tek başına her eylem bireysel bir gövde gösterisi olarak algılanır. Bir elin nesi var iki elin sesi var demiş atalar. O nedenle neyi düzeltmek, neyin üzerinde farkındalık yaratmak istiyorsanız evvela çekirdek bir ekibe sahip olmanız gerektiğinin mutlak bilincinde olun.*-Kanunlar Ve Kurallar Olmadan Yaşayabilen Toplum Mümkün Mü? adlı makalemizi de şuraya bırakalım. Bazen kanunlar ve kurallar değiştirilmek zorunda kalınsa da illa ki kurallara ve kanunlara ihtiyacımız var. Değiştirmek istediğimiz şeyleri de saygı ve hoşgörü ile değiştirmeliyiz. Bu makale tam da bu husus hakkında. Şimdiden keyifli okumalar.

4- Çarpıcı ve renkli olman gerek: Sloganlarınız ve pankartlarınız olacak. Bunların reklamcı zekası ve yaratıcılığıyla hazırlanması ve sunulması büyük önem taşıyor. Bir söylem, bir slogan ne kadar özgün, ne kadar renkli ve mizahi olursa o kadar çok akılda kalır. Akılda kalan her eylem biçimi ve söylemi de amacına ilk aşamada ulaşmış demektir.

Vietnam savaşı zamanı Amerikalı aktivistlerin hazırladığı pankartları ve düzenlediği yürüyüşü görüyoruz bu kareden. Savaşı, hemen şimdi bitirin gibi hükmeden, kendinden emin bakış açılarıyla hazırlanmış pankartlar ve gençlerin kendilerine ve barışa olan inancı Amerika’nın en azından kamuoyu önünde başarısız bir grafik çizmesine neden oldu. Nitekim Vietnam savaşı da Amerikan ve Nixon hükümetinin başarısızlığıyla sonuçlanmıştı.

5- Kullanılmamalı ve kimseyi de kullanmamalı: Bir birey olarak kendinizi asla onun bunun çıkarları için kullandırtmayın. Zamanında yaşanan gerçek bir olay bunu gösteriyor. Bir fabrika rakibi olduğu fabrikayı kamuoyuna alttan alta kötülüyor. O fabrikada şöyle mesai saatleri, şöyle usulsüzlükler var gibisinden. Eylemciler eyleme hazırlanırken bunun sadece bir algı yanıltması olduğu ortaya çıkmıştı.

Bu tür tuzaklara düşmeyin. Kimsenin piyonu ya da kuklası olmayın. Yoksa dünyayı düzelteceğim derken siz dağılırsınız. Hem de birilerinin ekmeğine yağ sürmek adına.

6- Entelektüel birikime dayalı bir arka plan sunmalı: Sadece arkasında durabileceğiniz eylemlere imza atmalısınız. Ve hiçbir eylem düşüncesiz, fikirsiz, tezsiz olmaz. Boşa gürültü çıkaran eylemcilerin yarardan çok zarar getiren söylem ve eylem bütünleri bunu bize gösteriyor. Başarısız her eylem, şikayet edilen konuyu daha fazla kötü etmekten başka bir işe yaramaz.

7- Canını tehlikeye atmamalı: Kendinizi tankların topların önüne atmayın. Unutmayın ki insan canı kutsaldır. Bu kutsallığı savunmaya kendi canınızı muhafaza ederek başlamalınız. Kendi canınızın kıymetli olmadığı her düşünce fanatizm ve özentiden ibarettir.

Dünyada düzeltilmesi ve iyileştirilmesi gereken şeyler var. Umarım sıkılan yumruklar birer şov malzemesi olmaktan uzakta amacını ve hedefini bulurlar.

Bir Aktivistin Görevleri ve Sorumlulukları Nelerdir? 

1- Farkındalık yaratmak: Bir yerde istenmeyen, halkın da bireylerin de tek tek canına okuyan bir kötü durum olabilir. Yaratılan farkındalık ile birlikte bu kötü durumların ya da olayların üstüne gidilebilir gerekli mercilerden hesap sorulabilir.

2- Toplumu Yönlendirmek:  Bazen toplum başka bir yöne bakmaktadır. Her aktivistin en büyük sorumluluğu o başka yöne bakan gözleri dikkatin çekilmek istediği yere çevirmektir. Toplumun ses çıkarması için önce görmesi gerekiyor.

3- Belli başlı sorunlar için kaynak ve destek bulmak: Bir imza kampanyası düzenlemek bile aktivistlerin işidir. Hareket yaratmak, düşünceyi eyleme dönüştürmek. Bunların hepsi aktive etmek, yani eyleme dökmektir. Hal böyle olunca bir aktivistin en kolay yapabileceği ve üstlenebileceği görev kaynak ve destek bulmak oluyor.

Bugün sosyal medyada bile her ne kadar kendilerine klavye delikanlıları denilse de bir şeyler yapmaya çalışan insanlar var. İmza toplayan, destek çağrısında bulunan. Bu bazen hasta bir çocuk için bağış toplamak adına oluyor. Bazen bir çevre felaketinin önüne geçmek için.

Yorum yapın