Evlilik, iki insanın hayatını birleştirmesi demektir. Bu hem duygusal, hem maddi anlamda bir bütünleşmeye işaret eder. Bir kadın ve bir erkek arasında evlenme geleneği, artık sorgulanmayan ve aile kurmak gibi kutsal ve hassas bir dengenin sağlandığı bir sosyolojik birleşimdir. Sorgulanmasa da artık hem yeni nesil erkekler hem de yeni nesil kadınlar tarafından ”pek de tercih edilmeyen” kurumsal bir yapıya bürünmüştür. Öyle ki artık, bir kadın ya da bir erkek ”ben hayatımda evlenmeyi düşünmüyorum” diyerek planlarının evlilik haricinde gerçekleştirebilmektedir.
Milenyum çağı, alternatiflerin çağı, dijital çağ… Adına ne dersek diyelim anne babalarımızın ve daha eski kuşakların hayat anlayışlarından epey uzaklaşmış durumdayız. Önceleri daha 18 – 19 yaşında bile direkt evlenerek aile saadetine kavuşan insanlar, artık öncelik olarak hayatlarına kariyeri inşa etmektedirler. Evlenmek mi? Belki daha sonra.
Evlililik programlarının bu kadar yayılmasının nedeni de budur zaten. Ancak o konuya bir madde sıralamasında değineceğiz.
Evliliğin pek rağbet edilen bir kurum olmamasının çeşitli sosyolojik ve psikolojik etkenleri mevcuttur. Bunun en büyük nedeni kadının modern yaşam hayatında kendine yer bulması ve kendi ekonomik özgürlüğünü ilan etmesi gösterilir. Yani beyler! İşiniz artık eskisinden çok daha zor. Bir kadını evliliğe ikna etmek için eski dönem aşıkları gibi, birkaç pastane randevusu, seni anandan isteteceğim replikleri kesinlikle yeterli değildir. Hatta bilakis işleri daha da tersine sokar.
Feminizm de sağ olsun. Kadınları evlilikten soğutan ve uzak tutan bir felsefi ve sosyolojik akımı olarak kendini iyiden iyiye göstermektedir. Ağırlığı fazla olan bu akım, kendini bir de sosyal medyada çok fazla sayıda destekçi bulmasu ile, kadınlar evliliği bir sömürge aracı ve erkeğe hizmet modeli olarak görmekte, kendisinden cüzzalıdan kaçar gibi kaçmaktadır.
Evet beyler bu yazımız sizler için. İşiniz zor, 2016 yılı itibariyle çok zor. Artık sevgi, saygı, anlayış evlenmek için yeterli erdemler değil. Bununla birlikte aşık olduğunuz ya da hayatınızı paylaşmak istediğiniz kadınları şeytani tüyolara ihtiyacınız olacak. Parlak fikirler olarak sadece iş kapsamında değil sosyolojik fikirler bazında da size yardımcı olmaya devam ediyoruz.
Bir Kadını Evliliğe İkna Edecek 8 Şeytani Tüyo
- Çocuk fikrini öne sürmek: Tıpkı eski filmlerdeki gibi. Sen evinin hanımı, çocuklarımın anası olacaksın. İçinizdeki Kadir İnanır’ı biraz daha estetize edip modern bir hale bürüdükten sonra gereğini yapmak için harekete geçebilirsiniz. Her ne kadar ülkemizde de tipik Batı ülkeleri gibi bir cinsel devrim yaşansa da, çocuk doğurmak için evlenmek şart ilkesi hala geçerlidir. Yani modernlik eyvallah da, o da bir yere kadar! Bazı marjinal kadınlar evlenmeden de çocuk doğurmayı savunsa da, hala ülkemizdeki kadınların yüzde doksanı evlenip çocuk doğurmak istemektedir. Siz de duygusal girip çocuk fikrini öne sürerek ilk tüyoyu değerlendirebilirsiniz.
- Düzenli bir hayat önerisi: Özellikle şehir ve metropol hayatı insanları kaotik ortamların içinde bir oraya bir buraya savurur. Sonunda insan yorulur ve düzenli bir hayata geçmek ister. Hem de en acilinden. Sırf düzenli bir ilişkisi ve hayatı olsun diye evlenenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Siz de hayatın dağınıklığından ve ömrün faniliğinden dem vurup yine duygusal oynayarak istediğiniz kadını bu yönde telkin edebilirsiniz. Evlilik, düzenli bir hayat, düzenli bir uyku saati, düzenli beslenme ve düzenli olarak birçok güzelliği ortaklaşa yaşamak demektir. Evlilik teklifi, böylesi reel ve mantıklı öneriler şeklinde gelirse, kadının mantık ilkesi de size evet diyecektir.
- Çok iyi hazırlanmış bir evlilik teklifi: İnternette, çeşitli sosyal paylaşım sitelerinde yapılan evlilik tekliflerini görüyoruz. Videoya çekilen bu teklifler, yaratıcılık ve prodüksiyon bakımından çıtayı epey yükseltmiş durumda. Ancak iyi hazırlanan bir evlilik teklifi, o zamanlarda evlenmeyi pek düşünmeyen hanımları bile bir anda evet dedirtip evlilik hayatını onaylanmasını sağlayabilmektedir. Tabi, ne kadar başarılı olursa olsun reddedilen ve hayır cevabıyla silkelenen evlenme teklifleri de vardır. Siz pozitif düşünün. —-Sevgiliyle İş Kurmak İçin Neler Yapılabilir adlı makalemizi okursanız, sevgiliyle iş kurmak için neler yapacağınıza dair vizyon edinebilirsiniz. Önce sevgiliyle iş kurmak sonra aile hayatı kurmak da epey mantıklı görünüyor. Siz ne dersiniz?
- Issız Adam Modeli Olmak: Yani bir hayli gizemli, yalnız adamları oynamak. Böyle durumlarda evlilik teklifini fiilen ve sözel olarak siz etmiş olsanız bile arka planda kadın size zorla ettirmiş bile olabilir. Gizemli ve cool olmak, her kadının vazgeçemediği lezzetli bir ruh halidir. Kendinizi pazarlamanın alanını böylesi kültürel ve tiyatral bir formatta sunabilir, sonucun meyvelerini sevdiğiniz kadının huzurlu kollarında bir ömür boyu sürmesi ihtimaller dahilinde olan evlilikte geçirebilirsiniz.
- O kadını doğal çevreden bulmak, evlilik programlarından değil: Amerika’da evliliği ve üremeyi özendirici kampanyalar dahilinde yapılan evlilik programları her nedense ülkemizde de birebir uyarlanarak gündeme oturdu. Bugün en çok izlenen programlar evlilik programlarıdır. Ancak beraberinde de palyaçolara ve sirklere özgü bir yozlaşma da getirmiştir. Bu önerimiz ve tüyomuz hiç de şeytani değil gayet insanidir. Evlenmek istediğiniz insanı doğal ve güzel bir ortamdan seçmek, başlangıç aşamasında en işe yarar, en geçerli akçe olacaktır.—–Sonradan pişman olmak ya da daha başta reddedilmek istemiyorsanız, kendi çevrenizi kendi imkanlarınızı ve kendi vizyonlarınızı kullanarak kadınlara yaklaşın. Sipariş usulü evlenilmez. Sipariş usulü pizza yenir ancak. Pizza ile evlilik arasındaki ciddiyeti kavrar ve bu kavrayışa sahip kadınlara yaklaşırsanız, tüyolara da şeytanlıklara da ihtiyacınız kalmayacaktır.—–Türkiye’de Evlilik Ekonomik Açıdan Mantıklı Mıdır? adlı makalemiz de evlilik kurumunun iktisadi bir haritasını çıkartıp siz sevgili parlak fikirler okurlarına bu doğrultuda rehberlik edecektir. Allah hepimize hayırlı evlilik nasip etsin :))—Ekonominizi karşı tarafı rahat ettirecek bir şekilde dizayn etmek ve böyle göstermek: Kadınlar her ne kadar ekonomik özgürlüklerini eline alsa da, bir evlilikten en çok güven beklemektedir. Bu da kadının doğası gereği olan güçsüzlüğün bir erkek egemenliği vasıtasıyla tanzim edilmesi demektir. Bir kadın ne kadar güçlü, ne kadar kendi başına ayakları üstünde duran bir varlık olsa da, en nihayetinde güçlü bir erkeğe ihtiyaç duymaktadır. Bunu sağlamak da ekonomik düzlemde güven veren bir kuvvette olmak ve bu kuvveti kadını kollamak korumak açısından elle tutulur ölçüde servis etmektir.
- Tek taş yüzük olmak: Kadınlar, tek taşlarını kendileri almasınlar. Üzerinden yıllar geçse de bazı şeyler klişe değil klasiktir. Bu klasik akımların başında da kadınlara sevimli şekilde çığlıklar attıran tek taş yüzük gerçeği vardır. Bir kadının çok büyük koşullar olmaması halinde – hani sizden nefret etmiyorsa falan- tek taş yüzüğe hayır demesi çok da mümkün değildir. Evlenmeden Önce Mi Sonra Mı Para Kazanmalı? adlı makalemiz de hem erkek hem kadın okurlarımız için fikir tayin edici olacaktır.
- Dürüst olmak: Geldik son tüyoya. Dürüstlük her zaman kazandırır. Bazen kaybettirerek kazandırır hatta. Siz reddedildiğinizde, hayır cevabınızı duyduğunuzda en azından dürüsttüm derdiniz. Daha sonra hayatınızı birleştireceğiniz başka ve daha güzel bir kadınla birlikte de, kaybetmenin aslında kazanmanın bir ön koşulu olduğunu görürsünüz.
Herkese güzel evlilikler ve güzel hayat paylaşımları dileriz.