Bu Devirde İnternet Kafe Açmak Boş İş Mi?

İnternet kafeler altın çağını 2005 – 2012 yılları arasında yaşadı. Bir kafe düşünün ki içinde Fifa oynayabilir, ekibinizi kurup Counter Strike arenasında çatışabilir, bu arada okul tostlarını aratmayan tostlarla karnınızı doyurabilirsiniz. Birçok öğrencinin tatil cenneti olan internet kafeler, Black Friday zamanlarında, Amerika’daki herhangi bir mağaza kadar tıklım tıklım olurdu her daim. Ben de ve eminim aranızdan birçoğu da oturacak yer bulamayıp ayakta beklediğiniz zamanları hatırlıyorsunuzdur az çok. Tam başın öne eğik gidecekken internet kafeyi işleten bitirim abinin ”süreli masa var, bitecek birazdan demesi” yine birçoğumuzun yaşadığı internet kafe klişelerinden biridir.

Bundan 20 – 25 sene önce atari salonları ne ise 10 yıl önce de internet kafeler öyle idi. Teknolojinin baş döndüren hızı, değişimlere tam gaz basarken aralarındaki zaman farkını da iyiden iyiye kısalttı. Hani romantik filmlerde her şeyi bilen agah adamlar ”bir şeyi çok sevme sakın, ona sakın alışma, sonra kaybedince üzülürsün” minvalinde verdiği akıllar var ya. İşte insanın teknoloji ile olan ilişkisi ve buna bağlı olarak gelişen alışkanlıkları tam da bu romantik filmlerdeki klişe uyarılara döndü.

Fakat artık işler değişti. Birincisi herhangi bir yeniliğe alışacak kadar çok zaman geçiremeden, onu benimsememiz için yeteri kadar zaman geçmesine müsaade edilmeden, bir yenisi gelmiş oluyor çoktan. Bunu, yılda bir yenilenen akıllı telefonlara, bilgisayar sistemlerine ve grafik kalitesi artan mobil oyunlara benzetebiliriz. Oysa yazımızın başından beri bahsettiğimiz hadiseler en az 5 – 10 yıllık geniş zaman dilimlerine yayılıyordu. Hele ki atari salonları öyle büyük bir yenilikti ki, o zamanın çocukları Power Rangers’tan daha iyi bir dizinin yapılamayacağına nasıl eminse, atari salonlarındaki oyunlardan (Haggar, Street Fighter, Mortal Kombat vs) daha iyisinin gelmeyeceğine emindi.

Peki ya şimdi? İnternet kafe açmak hala karlı bir iş mi? Yoksa en karavana, en boş iş örneklerinden biri mi?

İnternet Kafe Açmak Boş Bir İş Mi? 

Günümüzde internet kafe açmanın ne kadar boş, fuzuli, abes bir iş olduğunu çeşitli örneklerle anlatmaya çalışalım. Zira ”ya tutarsa” diyerek kendini bir Nasreddin Hoca fıkrasının içine bırakmak üzere olan arkadaşlar var ise vazgeçsinler bu sevdadan.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Zenginlere El Altından Ucuz ve Kazançlı Gayrimenkul Bulmak

1- İnternet kafe açmak Walk-Man satan bir dükkan açmaya benzer: 

90 sonrası walk-man deyince ”he şu retro şeyler” tarzında tepki göstermiş olabilir. Retro ya! O kadar retro ki duvarınıza tablo niyetine asabilir, gelen misafirlere antika eser diye hava atabilirsiniz. Zira içine takıp çalabileceğiniz kaset bulmakta epey güçlük çekebilirsiniz. Bir Walk-man’e kaset bulmak ne kadar güç ise, açacağınız internet kafeye de müşteri bulmanız o denli zor olacaktır. Eh ne yapalım. Teşbihte hata olmaz.

2- İnternet kafe açmak Yalan Rüzgarı dizisini yeniden yayımlamaya benzer: 

Yazının başında teknolojinin insanın sadece kendisini değil alışkanlıklarını da değiştirdiğinden dem vurmuştuk. Dikkat! Bir şey beşerin alışkanlıklarını yönetecek kadar güçlüyse, ipler onun elinde demektir. Peki Yalan Rüzgarının teknoloji ile ne ilgisi var diyecek olursanız şöyle diyelim. Ev hanımları pembe dizi kültürünü bıraktı. Yoksa kültürsüzlüğünü mü diyelim. Gençler zaten Amerika ve İngiltere yapımı dizilerin keyfini aldı. Burada bahsedilen kültürel teknoloji. Nasıl ki insanlar artık saat 3 ile 5 arası pembe dizi değil Game of Thrones ya da yeni nesil reality show izlemek istiyor. Bu nedenle kimse vaktini internet kafelerde öldürmez istemez. Hele ki İstanbul, İzmir, Eskişehir gibi kentlerde internet kafe, çooook eskilerde kalmış nostaljik bir figür sadece.

Burada ek bir parantez açalım ve yazımızı noktalayalım. İnternet kafenin hala geçer akçe olduğu birçok şehir ve özellikle ilçe var. Biz ülkenin varsıl, nispeten daha şanslı kesimlerinin yaşadığı büyük şehirleri baz alarak yazdık bu yazıyı. Birçok yerde ise hala tek eğlence internet kafeye gidip arkadaşlarla birkaç saat Fifa oynamak ya da Counter’da stres atmak. İşin bundan sonraki kısmı sizin iş zekanıza ve gözlem gücünüze yetiyor. Yaşadığınız ya da dükkan açmak istediğiniz yerde böyle bir talep olduğunu sezer iseniz elbette ki internet kafe açabilirsiniz.

Yorum yapın