Büyük Sahra Çölünde Yeni Bir Topluluk Yaratmak

Merhaba pek değerli parlak fikirler okurları. Bu yazımızda çöl üzerine yoğunlaşacağız. Malım dünyamızın 3de 2si deniz ve okyanuslardan oluşmuşken geri kalan bölümü de karasaldır. Karasal alanda ise belli başlı bölgeleri çöller oluşturmaktadır. Şimdi belli başlı girişimci ve yatırımcı arkadaşlar ön yargılarına yenik düşerek çölde hayat mı olur ki iş yapılsın çölde, çöle yatırım yapmak orada yeni bir topluluk yaratmak mümkün mü gibi sorularla basma kalıp ve tamamen bilimsel verilerden uzak tepkiler ve duruşlar sergileyebilirler.

Ne var ki bunu yapmakta tamamen haksızdırlar. Öncelikle parlak fikirler olarak şunu belirtelim ki girişimci de yatırımcı da ön yargılardan tamamen uzak durmalıdır. Şimdi evvela çöl iklimi nerelere gebe, neler içeriyor, yağış miktarı ve bitki örtüsü gibi minerallar tam olarak ne ihtiva ediyor? Onlara bir göz atalım.

Çöl ile göl arasında tek harf farkı olması Türkçe’nin bir oyunu olsa gerek. Bu görselde görülen ise ilk başta sonsuz ve ıssız görünen ve bozkırdan da beter görünen bir kuraklık hissi. Ardı sıra gelen kumdan kaleler ise bir tür oyuncak etkisi bırakıyor insanın dimağında. Ama çöller, sanıldığı kadar tehlikeli değil. Peçete kadar yerin değeri olduğu dünyamızda çölleri değerlendirmek, oraları iş yapmaya ve yeni topluluk kurmaya elverişli hale getirmeye çalışmak ise yine biz insan oğluna düşüyor.

Çöl İklimi Nasıl Oluyor? 

Çöl iklimi, gündüzleri aşırı sıcak ve güneşlidir. Evet filmlerde gördüğümüz çöl manzaraları birebir gerçeğin birer temsilidir. Geceleri ise aynı derecede soğuk ve rüzgarlı olur. Askerliğimi Hatay bölgesinde yapmış biri olarak söylüyorum ki, orada da tam olarak çöl iklimi hakimdi. Gündüzleri sıcaktan bunalırken geceleri donmaktan son anda kurtulurduk.

Peki çöl ikliminin herhangi bir bitki örtüsü var mıdır? Hayır yoktur. Birkaç kaktüs dışında herhangi bir yeşillik barındırmaz bünyesinde.

Yıllık yağış son derece azdır. Hani yağmur duasına çıksanız da nafile! Bununla birlikte yıllık yağış oranı 200 – 250 mm kadardır. Ama neyse ki iyi bir haberimiz var. İstanbul’un ve benzeri bölgelerin nem oranından yapış yapış terleten berbat sıcağından bunaldıysanız en azından çöllerde böyle bir nem oranı yok. Çünkü nem yapacak bir ortam ve atmosfer yok. Su olmadığından nem de olmuyor otomatik olarak.

Peki çöl ortamında yetişebilecek tarımsal ürünler neler? Öyle bir topluluk yaratmak istiyorsanız onları beslemek zorundasınız. Şimdi sırada bu başlığımız var.

Çölde böylesi zayıf, zavallı gibi görünen dallı budaklı ama yeşilsiz meyvesiz ağaçlara bakıp da sakın birtakım kişiler gibi ön yargılara kapılmayın. Allah, herkese rızkını verdiği gibi her yere de rızkını vermiştir. Bu görüntüler alışıla gelmiş olsa da çöl ikliminde yetişen tarım ürünleri de evcil hayvanlar da söz konusudur.

Çöl İkliminde Yetişen Tarım Ürünleri Neler? 

Ramazan’da orucumuzu açtığımız, çoğu zaman birçok çikolatadan ve meyveden daha az zararlı olup birçok yararı bünyesinde barındıran hurma meyvesi çöl ikliminin de çölün kendisinin de sembolü niteliğindedir.

Bununla birlikte hurma güzelliğiyle sınırlı değil asla ve kat’a çöl ikliminde yetişen ürünler kataloğu. Hurmadan sonra ikinci sırada yer fıstığı yer alıyor. Yeter ki çöl ikliminin var olan yerlerde sulama kanalları kurulmuş olsun. Bu, kafi.

Sulama kanalları yeterli verimi sağlamaya odaklı bir şekilde çalışır ve işler hale getirirse aynı zamanda pamuk, tahıl ve üzüm gibi ürünler de çıkarılabilir buralardan. Özellikle üzüme şaşırdığınızı biliyoruz. Ama hurma çıkan yerden üzümün çıkmaması gibi bir ihtimal söz konusu olamazdı zaten.

Öyleyse şimdi başka bir soruya geçelim. En önemli ve can alıcı soruya!

Çöl İkliminde ve Ortamında Yeni Bir Topluluk Yaratmak Mümkün Mü? 

Elbette mümkün. Hem de neredeyse minimum ithalat ile birlikte giderek yükselen ve artan bir topluluk yaratabilirsiniz. Pamuktan kıyafetler yapabilir, hurma, tahıl, üzüm gibi meyvelerle de beslenme dengesini kurabilirsiniz.

Okyanus ortasında bile yaşamak mümkün iken çölde yaşanmaz demek çocukça bir cahillik olacaktır zira. Okyanus Ortasında Gemide Bağımsız Yaşayabilmek Mümkün Müdür? adlı yazımızı da buraya bırakalım yeri gelmişken. Parlak fikirler olarak alternatif yaşama modellerinin tam bir çevirisini ve sunumunu yapıyoruz sizlere. Karşılaştığınız insanlara ”dünya ufakmış” derken bir kere daha düşünün. Dünya, büyük. Çok büyük hem de. Buna imkanları ve farklı yaşama seçeneklerini bünyesinde barındırması ile tanıklık ediyoruz an be an.

Okyanus ortasında mı yoksa çölün ortasında mı bir hayat tercih edersiniz? Bu sorunun cevabını sizlere bırakıp İsrail ülkesini tanımaya geçelim. Sonuçta orası da tam olarak çölün ortasında kurulmuş bir ülke.

Hey yumurtaya can veren Allah’ım duası yerine hey çölde bile hurma gibi güzel bir meyveye can veren Allah’ım gibi bir dua edebiliriz bu bilgiden sonra. Dünyanın belki de en tatlı ve muhakkak en yararlı meyvesi olan hurma, çölde bir topluluk yaratmak mümkün mü sorusunun da şifreli bir yanıtıdır aynı zamanda. Herkese afiyetler olsun!

İsrail! 

İsrail, 1948 yılında kurulmuş taze ve yeni bir devlet. Bununla birlikte teknoloji ve bilim ile harmanlandığı için sürekli olarak çöl değil adeta karasal ve en verimli ormanlık bölgede kurulmuş gibi giderek büyüyen bir ülke. Tabi bunda ithalat ve ihracat dengesinin akıllara durgunluk veren bir dışa vurumu da var.

İsrail, dışarıya neler ihracat ediyor? Evvela elmas diyelim. Zira İsrail demek elmas demek. Demek ki çölün ortasında elmas çıkartıp üstelik bunun fazlaca ihracatını yapacak kadar fazlaca çıkarmak çöl ikliminin ve yapısının hiç de kurak olmadığını bize gösteriyor.

Bunun dışında İsrail sanayi olarak da oldukça gelişmiş bir ülke. En başında da silah sanayisi bize göz kırpıyor. Çöl ikliminin yaygın olarak hissedilmesinin yanı sıra İsrail’de yer yer bazı iklimler de görüldüğü için başka meyveler de özellikle turunçgiller de üretimi sıklıkla yapılan meyveler. Örneğin muz. Örneğin muz, örneğin üzüm.

İsrailliler Gibi Teknoloji ve Bilim İle Büyük Sahranın Ortasında Toplu Halde Yaşayabilmek Mümkün Mü? 

Aslında mümkün. Ama iki uçlu değerlendirmeye tabi tutularak mümkün. Şimdi parlak fikirler olarak her zamanki gibi doğruları ve gerçekleri aktaracağız. Biz size İsrail yaptı öyleyse sizde çölün ortasında sıfırdan bir topluluk yaratabilir, bir ülke inşa edebilirsiniz desek tamamen yanlış ve saçma yönlendirmiş oluruz size. Onun için can kulağıyla takip edin yazdıklarımızı.

Bir kere İsrail’de inanılmaz büyük bir yoğunlukta inanç turizmi var. Çünkü Kudüs, her üç din için de kutsal topraklara tekabül ediyor. Sizin sıfırdan yaratacağınız topluluk ve ülkenin ise böyle bir şansı olmayacak. Yani sıfırdan bir din ve ağlama duvarı inşa edemeyeceğinize göre böyle bir şey tamamen mantık dışı ve farazi olacaktır. Bu bir.

Bir ikincisi İsrail’in her zaman için Amerika destekli olduğunu biliyoruz. Yeri geliyor Amerika İsrail’in kanatları altında oluyor, yeri geliyor İsrail’i Amerika koruyor ve savunuyor. Sizin yine böyle bir şansınız muhtemelen hiç olmayacak.

Bir üçüncüsü ise silah sanayisi oluşturmanız yıllarınızı belki asırlarınızı alacak. Yani İsrail gibi büyük ve geniş etkili bir topluluk yaratmanız maalesef ki ne kağıt üstünde ne de gerçekte mümkün görünmüyor.

Ancak elbette İsrail boyutlarında olmasa da teknoloji ve bilimi harmanlayıp ufak boyutlarda bir yaşam kurmak pekala mümkündür. O sebeple eğer ki fantastik fikirler peşinde koşan yaratıcı ve zengin okurlarımız var ise umarız bu yazı onlara ilham kaynağı olur ve hayallerinin bir kısmını dahi olsa gerçekleştirmeleri için cesaret verir…

Yerin yüzlerce metre altından güneş panellerinden elde edeceğinizi elektrik ile su temin edebilir ve yine bu elektrik enerjisi ile yaşam kurabilirsiniz.