Büyük Şirketlerle Başa Çıkmak, Rekabet Etmek İçin 5 Tüyo

Bugün ki konumuz yine eğitici olmasını umduğum bir konu. Faydalı olabilmeyi amaçladığım, yarı bilgi sahibi olduğum, kalan yarıyı da araştırmayla tamamlayabileceğim bir konu. Konumuz büyük şirketlerle başa çıkmak, rekabet etmek için verebileceğimiz 5 tüyodan oluşmakta. Konuya öncelikle kısa bir hikâye ile başlamak istiyorum. Davud ve Golyat hikayesini belki duymuşsunuzdur. Birde konumuzla alakasının ne olabileceğini düşünerek, bir kez de benim ağzımdan dinleyin hikâyeyi. Ayrıca bu hikâyeyi kitap olarak kitap satış noktalarında bulabilirsiniz.

Konunun ana fikri şu “devler göründükleri kadar güçlü değiller.” Hikayemizde ki dev Golyat ve bu bir savaş hikayesi.

FİLİSTİLER, İsraillilerle savaşmak üzere gelirler. Davud’un üç ağabeyi Saul’un ordusundadır. Kral Saul’un ordusu İsrail’lilerin ordusu. Yesse (kim olduğunu çözemedim, sanırım Davud ve abilerinin babası) bir gün Davud’a “ağabeylerine buğday ve ekmek götür. Onların ne durumda olduklarını öğren” der.

Davud, askeri kampa geldiğinde ağabeylerine bakmak için savaş
alanına doğru koşar. Filistili dev Golyat İsraillilerle alay etmektedir. 40 gün boyunca her sabah ve akşam alay eder. Resmen psikolojik baskı. “Benimle savaşacak bir adam seçin. Eğer beni yener ve öldürürse, biz sizin köleniz oluruz. Fakat ben onu yener ve öldürürsem, siz bizim kölemiz olursunuz. Benimle savaşacak bir adam bulmanız için size meydan okuyorum” der. Davud, askerlere “bu Filistiyi öldürecek ve İsrail’i bu utanç verici durumdan kurtaracak adama ne verilecek?’ diye sorar. Askerler ona, “Saul onu zengin edecek ve kızını ona verecek” derler. Bütün İsrailliler, çok uzun boylu olduğundan bu Golyat’tan korkmaktadırlar. Golyat üç metre boyundadır ve kalkanını başka bir asker taşımaktadır. Yani devdir. Askerlerden bazıları Saul’a gidip Davud’un Golyat ile savaşmak istediğini söylerler. Fakat Saul, Davud’a, “bu Filistinli ile savaşamazsın. Sen bir çocuksun, o ise, ömrü boyunca askerlik yapmıştır” der.

Bunun üzerine Davud, “babamın bazı koyunlarını kapmak istedikleri zaman bir ayıyı ve bir aslanı öldürdüm. Bu Filisti de onlar gibi olacak. Yehova bana yardım edecek” der. O zaman Saul ona, “git ve Yehova seninle beraber olsun” der. Neyse Davud, ırmağın kenarına gider ve oradan beş çakıl taşı seçip torbasına koyar. Sapanını alıp Golyat’ın karşısına dikilir. Golyat onu gördüğü zaman gözlerine inanamaz.

Davud’u çok kolayca öldürebileceğini zanneder. Golyat, “yanıma gel, senin bedenini kuşlara ve kır hayvanlarına yedireceğim” der. Fakat Davud ona, “sen kılıçla, mızrakla ve kargı ile üzerime geliyorsun, fakat ben Yehova’nın ismiyle senin üzerine geliyorum. Bugün Yehova seni benim elime verecek ve seni vuracağım” cevabını verir. İki tarafta birbirine psikolojik baskı kurmaya çalışır.

Davud Golyat’a doğru koşar. Torbasından bir taş çıkarır, sapanına yerleştirir ve onu büyük bir ustalıkla fırlatır. Taş, Golyat’ın alnına saplanır ve yere düşüp ölür. Filistiler, pehlivanlarının öldüğünü görünce, dönüp kaçarlar. İsrailliler onları kovalar ve savaşı kazanırlar.

Şu İş İlgini Çekebilir:  İş Kurma ve Girişimcilik Konusunda En İyi Ülkeler Ve Özellikleri

İşte bu aslında her dönemde gördüğümüz küçüğü güçsüz sanma, seni zekasıyla ezer fikridir. Bu hikâyeden sonra konumuzun bir öneminin kaldığını düşünmemekteyim. Ancak yine bir dizi önemli tüyo daha vermek isterim.

  1. Piyasa Analizi

Büyük şirketlerle başa çıkmak açısından düşündüğünüzde önce küçük şirketler pozisyonundan kurtulmalısınız diye düşünüyorum. Bunun için küçük şirketler arasından en tizi, en çalışkanı olmalısınız. Piyasayı analiz etmelisiniz, rekabet edeceğiniz seviyenizde ki şirketleri elemelisiniz. Bunun için o şirketlerde olmayan veya eksik olan şeyleri bulmalısınız. Kolay gelsin.

  1. Reklamın Öneminden Hep Bahsediyoruz

Reklamın öneminden hep bahsediyoruz evet ama önemsiz bir konu değil. Her sektör için önemli olduğundan, her yazımızda tekrar üstünde duruyoruz. Gerek adınızı duyurmakta, gerek sunduğunuz hizmeti tanıtmakta, tanınır bir şirket olmak büyük şirketler baş etmek konusunda çok önemli. Bir herkesin bildiği isimler vardır, birde kimsenin bilmediği. Bilmediğiniz bir şey sonuçta, hiç olmamış, öyle bir şey yok bu durumda olmayan bir şey sizin alternatifiniz ya da rağbet edeceğiniz bir şirket olmaz. Örneğin hiçbir reklam amacı gütmeden, aklıma ilk Sütaş geldi. Süt ve süt ürünleri satıyorsunuz ama kimse sizi bilmiyor. Ne olacak yani Sütaş’ı herkes bilir ve ona yönelir. Bilinmelisiniz. Bunun için tv reklamlarını, gazeteleri, sosyal medyayı kullanabilirsiniz.

  1. Uzun Vade de Kar Edip, Kısa Vadede Zarar Fikri

Bu şu demek. Belki Sütaş kaliteli, tanınmış ama pahalı. Sizde kaliteyle ucuz fiyatlar sunarak uzun vadede kar edebilirsiniz. Bu başlangıç için zarar getirebilir. Bu yöntem ve bunun finansal açıdan hesaplamaları size kalmış. Tabi bu sektöre göre farklılık gösterir ama buda bir fikir sonuçta.

  1. Kitleye Yönelik Promosyon ve Kampanya

Üçüncü maddeyle orantılı olarak satacağınız hizmet etkisi önemli tabi. Ama bir kitle hedefleyip o kitleye hitap edecek promosyon ve kampanyalarla öne çıkabilirsiniz. Bunu düşünün derim. Mesela sütten gidelim ev hanımlarına ya da evin alışverişini yapan kitleye ve gıda sektörüyle alakalı bir hizmet. Özellikle çocuklu ailelere yönelik sütün yanında nesquik sunabilirsiniz. İnsanların hoşlarına gider. Tabi sonsuza kadar sütün yanında nesquik vermeyin. Kalitenize, adınıza insanları alıştırdıktan sonra çekebilirsiniz bu promosyonunuzu.

  1. Alanı Yönetmek

Sektörünüzün içinde bulunduğu alanı yöneterek te büyük şirketlerle baş edebilirsiniz. İşletmeci olmak çok önemli, boşa para harcamamalı, boş yatırımlarda bulunmamalısınız. Ciddi bir zekâ gerektirir bu.

Davud olun, bu hikâye bu konuyla çok güzel örneklendi. Zekâ güçten daha önemlidir. Zekanızı enerjinizle ve iş arkadaşlarınızın da zekâ ve enerjileriyle birleştirin. Büyümek tek başınıza da yapabileceğinize inanmadığım bir şey. Fikir paylaşımı da çok önemli. Yeni seslere kulak asmalısınız.

Son olarak asla unutmayın: “Her büyük gücün arkasında o güçle bağlantılı büyük bir zayıflık vardır

Yorum yapın