Ceza evine Girip Çıkanlar Nasıl Tekrar Hayata Tutunabilir?

Hapishane hayatı zordur. Hele bir de yatana sormak lazım derler ya doğrudur. Çünkü biz ancak dışarıdan görebiliyor ve kısmi bir şekilde anlamaya çalışıyoruz onları. Ama çoğunluk için ceza evine girip çıkmış, yani sabıkalı olan biri de her zaman şüpheleri üstüne çekiyor.

Bazı şeyler vardır ki onu ”ancak yaşayanlar’‘ bilir. Hani mesela bir kadının askerlik hakkında atıp tutması tamamen saçma tamamen beyhude bir modadır. Aynı şekilde hapishane ortamını tam olarak yaşamadan dile getirilen tüm ifadeler, biraz uzak, biraz eksik olacaktır.

prison photo

Biz hapishane ortamını daha çok filmlerden biliyoruz. Literatürde ”hapishane filmleri” diye tanımlı tanımlı geçen bir kuşak bile var. Hapishane ortamına dair ciddi diziler de çekildi. Konusu genelde kaçmak ya da ağır şartlar olan bu filmler ve diziler, insanların hapishane hakkında en azından genel geçer bilgi sahibi olmasına yaradı.

Biz parlak fikirler olarak bu yazıyı daha çok psikolojik öngörüler ve sosyolojik çıkarımlar ile yazmayı uygun gördük. Ne olursa olsun hapishane ortamı insanı olgunlaştıran, ona deneyim ve olgunluk katan bir mekandır. Bu nedenle de bir saygıyı ve yeniden şansı hak ederler. Kendinize bir şans verin. Başınıza bir talihsizlik gelmiş olabilir. Beşer, şaşar diye boşuna dememişler. O nedenle insan için her zaman sıfırdan başlama ihtimali vardır. Allah uzun ömür versin yeter.

Özgürlükler Neden Parayı Ve Zenginliği Kendine Çeker? söz konusu hapishaneler ve hapishane hayatı olunca ister istemez özgürlük de akla geliyor. Yapılan bir araştırmaya göre birisi ne kadar paralı ve zengin ise suç işleme ihtimali o kadar azalıyor. Zenginlik bizi her şeyden olduğu gibi suç işlemekten ve hapse düşmekten de koruyor. Tabi yine ülkemizde ve dünyada birçok örnekleri olduğu gibi bazı durumlarda zengin konumda olan kişi, suçlu olsa bile bir şekilde hapishaneden yırtabiliyor. Özgürlükler neden parayı ve zenginliği kendine çeker sorusuna yanıt aradığımız yazı, yalnızca parlak fikirlerde ve sizler için.

Hapishaneden Yeni Çıkanlar İçin Onları Dışarıda Bekleyen 4 Sıkıntı 

1- Alışamama – Yabancılaşma:

Ben, bu yazının yazarı olarak size şu kadarını söyleyebilirim. Kısa dönem yaptım askerliğimi. Yani yalnızca beş ay. Beş ayın sonunda memleketime ve evime döndüğümde bana kendi odam, yıllarca yaşadığım ev bile öyle yabancı, öyle başka görünmüştü ki. 5 ay boyunca aynı yerde kalınca kendi yuvamı unutmuş, askerlik yaptığım şehri memleketim birliği de yuvam kabul etmiştim. Zira, insanın alışamayacağı şey yoktur. 5 ay gibi kısa bir sürede bile, üstelik hapiste değil askerdeyken böyle bir şey yaşadım.

Hapishane ortamında yıllarını geçirmiş kişiler için, dışarısı, kendi evi, memleketi tamamen yenilenmiş ve değişmiş görecektir. Bu hem algısal düzlemde böyle olacaktır hem de psikolojik açıdan. O nedenle ilk ve büyük olan tehlike yabancılaşma, süresi kişiden kişiye değişmek şartıyla belli bir süre yattığın yeri, yediğin aşı yabancı kabul etme olarak kabul edilmelidir.

Ancak birkaç hafta sonra taşlar yerine oturur. Eski mahkum olan kişi, yeni hayatında eskinin bıraktığı yerden devam eder. Çünkü ne demiştik? İnsan her şeye bir şekilde zamanı gelince alışır.

2- Dışlanma

Bizim toplumumuzda biraz daha fazla vardır. Ama genel olarak diğer dünya ülkelerinde ve şehirlerde de buna benzer dışlanma / dışlama olaylarına tanıklık edilir. Hapisten yeni çıkmış kişi belli bir kesim tarafından dışlanır. Daha bunu ilk dışarıda takıldığında anlar söz konusu kişi. Mahallenin kahvesine girer. Allah’ın selamını verir. Selamını almazlar.

Komşular, geride bıraktığı arkadaşları yüz çevirebilir. İnsana, milyonlarca şans veren yaratıcının aksine insanın insana bir şans daha vermemesi, son derece tuhaf ve gülünçtür. Yani bir insanın bir insanı yargılamaya zaten hakkı yokken, bir de konulmuş bir yargı üzerinden onu dışlaması, yüreğini kin ile köreltmesi anlaşılabilir ya da kabul edilebilir gibi değildir.

O nedenle eski dostlarınız, akranlarınız, ahbaplarınız size sırt çevirirse bırakın bu onların utancı olsun. Siz zaten söz konusu suçun cezasını çekmiş, kefaretini ödemişsiniz. O nedenle kendinizi asla ama asla kötü hissetmeyin ve yeni dostlarla yeni ömrünüze sağlam bir giriş yapın.

3- İş Bulamama

Herhalde saydığımız sıkıntılı durumlardan en korkuncu ve en sarsıcı olanı budur. İş bulamama. Bir işe başvurduğunuzda – bu iş hangi sektörde hangi pozisyonda olura olsun – çoğu iş yeri sizden temiz kağıdı ister. Buna kimi yerlerde sabıka kaydı da denmektedir. Yani ister özel olsun ister devlete bağlı bir kurum olsun, sizden temiz olmanızı, temiz bir geçmişe sahip olmanızı istiyor.

Kimi yerlerde ise bu şart değil yasa. Örneğin yasalara göre bir çilingir dükkanında çalışmak isteyen ya da çilingir dükkanı açmak isteyen kişi ya da kişilerin daha önceden hırsızlık suçundan ceza yememiş olması gerekiyor. Yani yasalar bile siz özgürlüğe adım attıktan sonra dahi belli bir oranda seçeneklerinizi, hürriyet noktalarınızı daraltıyor.

Umarım ve dileriz ki tez zamanda iş bulabilir ve yeni bir hayata başlama şansını yakalarsınız.

Bir hapishaneden görüntüler…

Ceza evine Girip Çıkanlar Nasıl Tekrar Hayata Tutunabilir?

Kendinize zaman verin: 

İlk birkaç hafta, hatta mümkünse ilk birkaç ay kendinizi dinlendirin. Zihninizi, kalbinizi, yorgunlukları temizleyip yeniden güncelleyin. Evde takılın. Film izleyin. Bol bol ev yemeği yiyin. Hapishane yemeklerinden kurtulduğunuzu da kutlamış olursunuz böylece.

Bununla birlikte özlemini çektiğiniz insanlarla bol bol görüşün. Artık yeni bir hayata başlamak üzere olduğunuzu muhabbetler üzerinden kendinize sık sık hatırlatın.

Yavaş yavaş sosyalleşin:

Dışarısı sizin bıraktığınız gibi olmayacaktır. Çünkü algınız ne kadar süre kaldınızsa o kadar sağlam bir şekilde hapishane hayatını algılamış ve ona alışmıştır. Kişinin içsel savunma sistemleri hayatta kalmak ve dinç hissetmek adına bunu yapar çünkü. İster bir yıl yatmış olun, ister on yıl, geriye dönüş, yeniden özgürlüğü tadış ilk etapta epey sancılı olacaktır.

O nedenle yavaş yavaş sosyal hayatın izlerine karışın. Aceleci davranmayın. Kendinize zaman tanıdıktan sonra yavaş yavaş sosyalleşmek, size hem terapi hem de ilaç kıvamında şifa olacaktır.

Yeni bir çevre edinin

Sizinle sırf siz hapisten çıktınız, sabıkalısınız diye görüşmeyen eşi dostu akrabayı kafaya takmayın. Sizi sileni siz de silin. Unutmayın ki insan sosyal bir varlıktır. Bu nedenle de her zaman için en temel içgüdülerine kadar yeni bir çevre edinme ihtiyacı içindedir. İnsan da ihtiyacı olan şeyi zamanı gelince bir şekilde alır.

Yeni bir çevre edinmek, yeni dostluklar kurmak, yeni arkadaşlar edinmek, sizin için de yeni başladığınız hayatınız için de en iyisi ve en doğrusu olacaktır.

Sıfırdan başlayın

Pişmanlıklar, kendini sorgulamalar ve suçlamalar hep bitmeyecek gibi durur. Halbuki her şey insanın içinde ve zihnindedir. Geçmiş yaşamınızı kendi ellerinizle silin. Çünkü bazen yeniden başlamak için unutmak, unutmuş görünmek gerekir.

Hiçbir zaman umutsuzluk sizinle olmasın. Yeni bir hayat, yeni bir umutla ve yeni çalışma şekilleriyle sizin olsun! Başka bir yazıda yeniden görüşünceye dek, hepiniz hoşça kalın!

Yorum yapın