Çin’in dünya pazarındaki sayılı liderlerden biri olması tartışma gerek duyulmayacak bir gerçeklik. Sayılı liderler diyoruz ama belki de tek lider Çin. Üstelik Çin, en az Japonya kadar badireler atlatmış bir devlet. Ancak Uzak Doğu milletlerinde ve devletlerinde bizim milli irademize ve devlet çatımıza hiç mi hiç benzemeyen bir dirayet, büyük bir güç deposu var.
Çin Japonya savaşından sonra nasıl ayağa kalkmayı bildiyse Coronavirüs salgınını da en erken atlatan devletlerin başında yer aldı. Bizim milli takımımız için kullandığımız ”biz bitti demeden bitmez” sözü Çin’in geneline uyarlanabilir Ekonomik ayrıntılara girmeden evvel en güncel örneklerden birini daha verelim. Salgının Çin’i kırıp geçirdiği zamanlarda, sadece 10 günde – yanlış duymadınız, okumadınız, yanlış hatırlamıyorsunuz da- inşa ettikleri hastane tüm dünyaya, belli başlı konularda neden lider olduklarını bir kere daha gösterdi. Tıpkı insanlar gibi milletlerin de karakteristik özellikleri, mizaçları vardır. Bazıları asla vazgeçmez ve bazıları sonuna kadar götürür.
10 gün içerisinde yapılan hastane salgınının en etkili olduğu Vuhan kentinde açıldı. Bu hastane 50- 100 değil 1000 yatak kapasiteliydi. Galiba Çinlilerin en karakteristik özelliklerinden bir diğeri de zoru sevmeleri. Şu anda henüz doğru düzgün bir kanıt sürememiş olmamalarına rağmen ve salt spekülasyonla hareket etmelerine rağmen ABD, Çin’i salgının sebebi olarak gösteriyor. Bu bir kara propaganda da olabilir, gerçek de olabilir, Amerika’nın dünya pazarını yeniden ele geçirme girişimi de olabilir.
Ne olursa birilerinin bir yerlerden toplu halde parça ve aksesuar alması gerekiyorsa ilk akla gelen ülke Çin oluyor. Öyle ya da böyle büyük bir güven sağlamış durumdalar. Ve şu anda haklarında yapılan kara propagandaya rağmen birçok parçanın en ucuzu ve en kalitelisi hala onlarda. Hatice’ye değil neticeye bakmayı seven serbest piyasa, Trump’ın iddialarını kulak arkası edip Çin’in kendilerine sunduğu avantajlara göz gezdirmeye devam ediyor.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Çin Neden Parçacı?
Çin hem kendi üretiyor hem de sattığı parçalarla başka ülkelerin üretmesine olanak tanıyor. Çift kollu işleyen bu sistemde en kazançlı çıkan yine Çin oluyor. Bu ülkenin tam manasıyla ”parçacı” olmasının çok fazla nedeni var. Şu nedenle dersek mevzuyu geçiştirmiş gibi olacağımız için tüm nedenlere kısaca değinelim. Öncelikli olarak Çin’in ham madde kaynakları çok ama çok sıkı. Ne kadar ham madde, parça şu bu var diye soracak olursunuz sonsuza yakın cevabını verebilirsiniz. Sanki nüfusları arttıkça parça yapımını destekleyen temel parçaçıklar da yerden bitiyor. Bu birinci nedeni. Birinci çünkü ”parçacı” olmak için parça sahibi olmak yeterli olsaydı şu anda birçok ülke Çin’in konumunda olurdu. Örneğin ülkemiz!
Çin’in elindeki en büyük kozlardan biri nüfusu. Başka bir ülkede olsa – ki var – (bkz: Hindistan) bu kadar nüfusla ne yapacağını şaşırır, gittikçe daha da dibe batardı. Ama Uzak Doğulu insanlara bahşedilen ”seküler odaklanma yeteneği” çok çabuk organize olmalarını, çalışkanlıkları ve disiplinleri ile birlikte hep ama hep dünyanın en iyisi olmalarını sağlıyor. Ali Baba sitesinin varlığıyla gördüğümüz gibi Çinliler Çinli gibi çalışıp üretmelerine rağmen Avrupalıya Avrupalı gibi, Amerikalıya da Amerikalı gibi satış yapabiliyor.
Sonunda baklayı ağzımızdan çıkardık sevgili Parlak Fikirler okurları. Çin’in parçacı olmasının da dünya pazarının tartışmasız en büyük güçlerinden biri kabul edilmesinin de biricik nedeni bu: Çinli gibi düşünüp Avrupalı gibi satmak!
Parça Üretmek Neden Zor?
Parça üretmek, örneğin ”gelişmekte olan ülkelerin” harcı değil. Gelişen, gelişmeye devam eden, gelişmelere doyamayan ülkelerin harcı. Bunun için inanılmaz bir teknik kapasite şart. Bu kapasite ülkemizde olduğu gibi bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar münferit değil, genele, tabana yayılmış olacak. Bizim dahi mühendislerimiz yayılacak bir taban değil kaçacak bir ülke arıyorlar. Bunu onları suçlamak için değil mevcut şartların ne kadar beter olduğunu belirtmek için ifade ediyoruz. Aynı zamanda müthiş bir lojistiğe ihtiyacınız var. Üretilen parçaların çeşitli testlerden geçirilmesi, neredeyse sıfıra yakın hatayla imal edilmesi vs. vs. Kimi parçalar var ki tüm testler geçmelerine rağmen, satışa çıkarılıp birkaç ay kullanıldıktan sonra pert oluyor. Ancak Çin’in yaptığı testler o kadar etkili ki, tüm riskleri, tüm kötü ihtimalleri bir yapay zeka programıyla test ediyor. Sıfır hata, sıfır risk, yüzde yüz müşteri memnuniyeti.
Sanayileşmek Neden Şart?
Sanayileşmek artık bisiklet parçaları gibi salt endüstriyel alanlarda şart değil. Futbolda da, sinemada da, edebiyatta da şart. Çünkü sanayileşmek demek bir yerde organize olmak, işi çok daha ciddi ve profesyonel yürütmek demek. Nasıl ki azıcık gebe kalınmıyor, günümüz şartlarında artık biraz profesyonel de olunmuyor. Ya Çin gibi tam bir profesyonel olursunuz ya da amatör kalırsınız. Yani ya parçalarınızı kendiniz üretirsiniz ya da dışa bağımlı olmaya devam edersiniz. Ortası yok.
Bisiklet Parçası Bulmak Neden Zor?
Son dört beş yıl içerisinde Hindistan Nijerya’ya, İngiltere’den Papua Yeni Gine’ye kadar neredeyse tüm dünya ülkelerinde bisiklet ve scooter tarzı araçlara olan ilgi arttı. Bunun en büyük nedeni tabi ki ekonomik. Herkes işe özel arabasıyla gidecek kadar zengin ama herkes işe yürüyerek gitmek istemeyecek kadar bezgin. Bir de dünya genelinde ivme yakalamış bir sağlıklı yaşam düsturu var. İnsanlar bacakları açılsın, biraz olsun göbekten kurtulsun diye en azından işe ve okula gidip gelirken pedal çevirmek istiyor. Örneğin İngiltere’de kullanılmaya başlanan elektrikli bisikletlere olan talep sadece son iki yılda yüzde elli dolaylarında arttı. Türkiye’de de rakamlar hemen hemen aynı.
Petrolün giderek azalması, doğal enerji kaynaklarına geri dönme isteği ve sportif yaşam arzusu birbirine eklenince arz talebi karşılayamaz oldu. Şu an piyasada bisiklet parçası bulmanın zorluğu tam olarak bu sebeplerden kaynaklanıyor.
Niye Talep Çok?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi talebin nedeni çok yönlü. Öğrencisinden işçisine ev hanımından çocuğuna kadar herkeste bir bisiklet sevdası başladı (bunun yanında scooter sevdasını da ekleyebiliriz). Bir de dağcılara, yarışçılara özel, üst düzey, tam kapasiteli bisikletlerin üretilmesi ile birlikte bisiklet sürmek modern dünyanın kaçınılmaz bir sonucu olmasının yanında çok daha keyifli bir spor ve alışkanlık haline geldi.
Bisiklet Parçalarını Hangi Sitelerde Satabilirim?
Anlaşma sağladığınız takdirde n11 ve gitti gidiyor tarzı sitelerde temin ettiğiniz parçaları satabilirsiniz. Daha adı sanı duyulmamış siteler de mevcut. Ama bizce en iyisi ucuzundan bir site açıp potansiyel müşterilerle doğrudan doğruya kontak kurmanız.