Çok İş Yapmak Mı Az Ama İyi İş Yapmak Mı?

İspanyolların yüzleri gülümseten ve keyifli hatırlanacak bir ata sözüyle başlayalım yazımıza: Çok çalışmak, insanın değerli vaktini boşa harcaması demektir demiş sevimli İspanyollar. Eğer işinizi seviyorsanız çalışmak her türlü ”çok” kavramıyla birlikte gelecektir bünyenize. Bünyeniz, lanet olsun bu hayata, lanet olsun bu çalışma saatlerine diyerek her sabah işe gitmek için yataktan adeta cehenneme gider gibi kalkacaktır. John Banville adlı İrlandalı bir romancı, bir romanda cehennemi pazartesiyle eş değer turmuş, ”ben cehenneme de pazartesi gideceğim herhalde” diye hayıflanmıştır.

Yoldan yüz kişi çevirseniz herhalde 98i 99u yani büyük bir çoğunluğu çalışmaktan gram hoşlanmadığını ifade edecektir. Ve Türkiye’de özellikle özel sektörde mesai saatlerinin çok acımasız olduğunu biliyoruz. Örneğin sessiz sedasız cumartesi günleri, bir zamanların iple çekilen tatil günüyken önce yarım sonra tam gün çalışma gününe dönüştürüldü.

Evde huzur bulamayıp sinir krizi geçiren kocalar karılarına artık ”bir hafta sonum var onu da burnumdan getirdim” diyemiyor. ”Bir pazarım var’‘ diye karşı çıkış sergiliyor. Haftanın altı günü çalışıp son günü de uyuyarak, yatarak, evden çıkmayarak geçiren modern insan, çalışmanın aşırı halleriyle kuşatılmış durumda.

Güzide bir yayın evinden çıkan ”Çalışmak sağlığa zararlıdır” adlı kitabı da öneriyorum size sevgili parlak fikirler okurları. Bir de ”Aylaklığa Övgü” kitabını ünlü bir düşünürden. Bu iki kitabı okuduğunuzda aşırı çalışmanın bize erdem olarak yutturulduğunu acı ve şaşkınlıkla fark edeceksiniz.

En büyük ve yaratıcı fikirler boş zamandan doğar ve tarihe baktığımızda ”burjuva” sınıfının asıl fikir akımlarını ve icatları bulduğunu, öne sürdüğünü görüyoruz. İşinden evine dönen bir kişi yorgun argın, bir gözü kapalı, bir gözü televizyonda, tek derdi biraz uyku ve dinlenmek iken nasıl herhangi bir fikir gelebilir aklına? Gelse bile o fikri geliştirecek, hayata geçirecek bir uygulama alanı ve enerjisi bulmaz kendi içinde.

Şimdi size sırasıyla az çalışıp yaratıcı olabileceğiniz işleri sıralayacağız. Sonrasında ise çok çalışmanın zararlarını ve az / öz çalışmanın yararlarını sıralayacağız. Hazırsanız başlayalım az çalışmaya hevesli ama genelde çok çalıştırılan sevgili yurdumun insanları.

Ka

Kafka’nın Dönüşüm romanını çoğunuz biliriz. Onun giriş cümlesini şöyle değiştirelim o vakit: Modern insan bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında kendini dev bir çalışan robota dönüşmüş buldu. İnsan artık o kadar çok çalışıyor ki kendisiyle ilgili yaptığı tek şey biraz uyumak, yemek yemek ve televizyon karşısında pineklemek oluyor. Çünkü salt bedenle yapılan işler bile belli bir noktadan sonra insanın iliğini kurutuyor, beynini yavaşlatıyor. Çünkü neden yorgun olunca beyin de ne yapayım diye düşünecek, vücut onu bir eylem planı içerisinde harekete geçiremedikten sonra benim düşünce ve fikir üretmemin ne faydası var? Paylaştığımız görsel her ne kadar komik görünse de modern insanın çıkmazını gösteriyor teker teker bize.

Az Ama İyi İşler Üretebileceğiniz Çalışma Alanları 

  • Yazarlık: Türkiye’nin iki müthiş roman yazarından bahsetmek isterim. Biri Hakan Günday. Biri Murat Menteş. Hakan Günday en son beş, Murat Menteş ise en son dört yıl önce kitap çıkardı. Peki bu onların değerli ve harika yazarlıklarından bir şey kaybettirdi mi hala? Bazen nadir ve nadide yapılanlar daha kıymetlidir. Orhan Pamuk, tek nobel ödüllü yazarımız. O yazarlık hayatını anlatırken sayfalar ve yıllar üzerinden günde kaç sayfa yazdığını hesaplıyor. Ve bir günde 1.5 sayfa yazdığı ortaya çıkıyor. Bu nedenle yazarlığın her türlüsü az ama iyi işler üretebileceğiniz çalışma alanlarına giriyor.

 

  • Diğer sanat türleri: Bütün sanat eserleri sancılı ama az çalışarak elde edilen çalışma stillerinin ürünüdür. Bir sanatçı 2 -3 yılda bir albüm çıkarır. Bir ressam kırk yılın başında bir sergi açar. Bu nedenle işin içinde sanat varsa öyle ahım şahım çalışmaya gerek yoktur. En azından saat kurup yataktan kalkıp patronun ağız kokusuna ve kaslarınız ağrıncaya, topuklarınız şişene, beyniniz durana kadar çalışmanıza hiç mi hiç lüzum yoktur.

Türkiye’nin en güzide gruplarından biridir MFÖ. Yaptıkları her şarkıyla gündemde kalmayı, dillere pelesenk olmayı bilirler. Ama öyle çok albümleri yoktur. Az ve öz çalışarak yıllar sonra çıkartırlar hep albümlerini. Çok değil verimli çalışmanın kaliteli örneklerinden biridir MFÖ. Saygıyla.

Çok Ama Rutin Çalışmak Mı Az Ama Yaratıcı Çalışmak Mı? bakın şöyle bir konumuz da vardı. Peki size sorsak çok ama rutin çalışmak mı istersiniz yoksa az ama yaratıcı çalışmak diye mi? İnsanların burnundan o kadar geldi ki çok çalışmak, elbette büyük bir çoğunluk az çalışmayı isteyecektir. Ancak şunu da unutmayalım ki, az çalışmanın da özellikle yaratıcı ekollerde düşünce sistemini bazen felce uğrattığını da. O nedenle bazen yaratıcı işlerde çalışanlar el emeğiyle çalışsaydım da bu kadar düşünmeseydim de diyebiliyorlar. Yazının ayrıntıları linkimizde. Şimdiden keyifli okumalar diliyoruz parlak fikirler okurlarına.

 

  • Proje bazlı mühendislik işleri: Örneğin Marmaray on yılların projesidir. Bir köprü yine aylarca, bazen yıllarca süren çalışmalardır. Bunlarda çalışan mühendisler ince hesaplamalar, ince ölçümler yaparak tane tane çalışmak zorundadır. Sonundaki risk faktörü çok değil az ama ince çalışmayı gerektirir. Bu nedenle proje bazlı mühendislik işerinin geneli az ama iyi işler çıkarılacak çalışma sahasına girer.

Her sabah yine çok çalıştırılacağınızı bildiğiniz bir işe gitmek üzere yataktan kalkmak, cehennem azabından farksızdır. O sıcak yatağı bırakıp buz gibi sabahın içine dalmak, iki lokma bir şeyler atıştırmak ve sonra koştur koştur işe gitmek. O nedenle bazen akrebin ya da yelkovanın peşine düşmek, onu donmuş bir zamanda sabitlemek isteriz. Allah’ım size mutlu mesut gidebileceğiniz işlere doğru keyifle uyanmayı nasip etsin.

  • Reklam işleri: Bir slogan bulmak. Evet ajanslar bazen haftalar, bazen aylar boyunca tanıtacağı ürüne slogan bulmak için tüm ekibiyle birlikte kafa patlatıyor. Ajanslarda tek işiniz bu olabiliyor. Bir slogan bulmak. Çok değil az çalışmak ama nitelikli çalışmanın örneklerinden biri. Aklınıza ürüne dair sağlam bir fikir ve slofan geldiğinde az ama iyi çalışmanın tüm meyvelerini dalından koparmış oluyorsunuz.

En Etkili Reklam Sloganını Bulabilmek İçin Taktikler bakın slogan bulmak o kadar zor ki daha geçtiğimiz günlerde böyle bir yazı yayınladık. Slogan dediğimiz şey tek cümlelik olsa da genelde, onu bulmak için taktiklere ihtiyacınız olacak. O taktiklerle birlikte az ama iyi çalışmanın tüm yollarını kat etmiş olacaksınız.

Yazımızın sonlarına geldiğimizde şey keyifli fotoğrafı paylaşalım. Nasıl da keyifli bir gülüş iş başındayken. Umarım siz de öyle işlere girersiniz az ya da çok fark etmez mutlu mesut çalışabileceğiniz iş sahasına giriş yapmış olursunuz.

Çok Çalışmanın Zararları 

Saymakla bitmez ama biz yine de birkaç not düşelim bunlar. Çok çalışan insanlar sevdikleriyle istedikleri kadar vakit geçiremezler. Sadece sevdikleriyle de değil kendilerine de yeterli vakit ayıramazlar.

Belli bir noktadan sonra hayatları monotonlaşır. Evden işe işten eve kabus gibi bir hayat yaşarlar. Merak ettiği kitapları okumaya zamanları izlemek istediği filmleri izlemeye güçleri yetmez.

Hepinize mutlu mesut çalışma saatleri ve mekanları dileriz!

Yorum yapın