Çorbacı Açmak Karlı Mı? – Röportaj

Çorbacı açmak göründüğü kadar karlı mı? Birçoğumuz kara kara ”hangi dükkanı açsam, batmam, en azından kimseye muhtaç olmadan yaşar giderim” diye düşünüyor. Her sektörün irili ufaklı risk oranına, her tip dükkanının batma ihtimaline haiz olduğu günümüzde çorbacı dükkanı açmak, eskisi kadar karlı değil elbet. Ancak şu dönemde herhangi bir iş kolu için ”garanti” ifadesini kullanmak abesle iştigal olacaktır.

soup photo

Röportaj 

Nedim Bey, Gaziantep ilinin en lüks ve en popüler çorbacılarından birinin sahibi. Kendisiyle çorbacı açmanın kârlı olup olmadığını, rağbet edilen bir çorbacı olmak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve sektöre dair merak edilenleri konuştuk.

– Girişimcilik sektöründe sizi diğer girişimcilerden farklı kılan birçok özelliğe sahipsiniz. Menüleriniz Yazlık, Kışlık ve Dört Mevsimlik olarak üçe ayrılıyor. Ve her menünüz isimlerine göre tasarlanmış. Bu ve çok daha fazlası sizden mi çıktı? Sektöre birçok açıdan yenilikler katan bu fikirler için  birkaç tasarımcı ve iç mimar ile çalıştınız mı yoksa?

– Çorbacının dekorasyonu ve masa düzeni gibi konularda birkaç profesyonel ile çalıştık evet. Onun dışında konsept ve menüler bana ait. Bunun için de özel bir eğitim almaya gerek yok. Riskten korkmayan her girişimci, kendisine güvenecek kadar donanımlı olduğu takdirde, kendi sektöründe hem dikkat çekici hem de eğlenceli değişimlere imza atabilir.

– Siz de çorbacı deyip geçmeyeyim dediniz ve kolları sıvadınız?

– Dikkat ederseniz çorbacıların birçoğu harap dükkanlardır. Kıyıda köşede kalmış, özensin. Süper lüks olanlarda ise konsept eksik gibi geldi bana. Ben de çorbaları mevsimlere göre bir konsept geliştirdim.

– Konsept hakkında biraz daha bilgi verir misiniz?

-Çorbacımız yaz ve kış dönemi olarak iki ayrı mutfağa sahip. Bir mutfakta sadece sıcak çorbalar pişirdiği için ona göre bir oda sıcaklığı var. Diğerinde de yaz mevsimi için özel soğuk çorbalar. Biz bu çorbaları aynı yerde yapmaya kalksa, pişirme sıcaklığı arasındaki fark çorbaların tadının bozulmasına neden olacaktı. Ben de en başından mutfakları ayırayım dedim. İki mutfağın ekibi ve aşçıbaşı farklı.

– Öyleyse siz sadece vitrinde değil sektörün içinde de birçok yeniliğe imza attınız. Yeni bir çalışma sistemi getirdiğiniz mutfakta kaç kişi çalışıyor?

– Toplam 8. Dördü yaz, dördü kış mutfağında.

– Peki 4 mevsim çorbaları nerede yapılıyor? Ve isimleri neden 4 mevsim?

– Onlar da kış mutfağında pişiriliyor. Yılın her mevsimi tüketilen çorbalardan oldukları için isimleri 4 mevsim. Örneğin mercimek çorbası. Ülkemizde en çok tüketilen çorbaların başında geliyor. Hem çok lezzetli hem de tam bir şifa kaynağı. Ama bir domates çorbası öyle değil mesela. Bu nedenle biri 4 mevsim mutfağında, diğeri kış.

– Müşterilerinizden ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz? Örneğin 3 farklı tasarımda masalarına gelen menü hakkında ne gibi yorumlar aldınız?

– Birçoğu konsepti ve tasarımı çok sevdiklerini söylüyor. Tabi iş sadece vitrini güzelleştirmekle bitiyor. Sunumdan daha önemli bir şey varsa o da lezzettir. Her ikisinden de olumlu geri dönüşler alıyoruz.

– Peki 2021 yılı itibariyle çorbacı açmak karlı bir girişim olur mu sizce?

– Bazı çorbaların nasıl mevsimi yoksa, girişimlerin de zamanı yoktur. Yeter ki kartlarınızı doğru oynayın ve müşterilere iyi hizmet sunmak için yapmanız gerekenleri yapın. Sadece Türk mutfağında onlarca, belki yüzlerce çorba çeşidi var. Bunun nedeni, insanımızın her zaman çorba içmeyi seviyor olması. Bu da bu sektöre dönük olarak her zaman büyük bir talebin olacağı anlamına geliyor.

– Çorbacılar genellikle çorbacı ve işkembeciler olarak ikiye ayrılıyor. Bu ayrımın nedeni işkembe çorbası yapmanın ayrı bir maharet gerektirmesi mi?

– Evet, tam olarak öyle. Birçok çorba, herhangi bir yeden içilebilir. İyi yapılmasa bile çok sırıtmaz. Hele ki kışın, çoğu zaman insan içini ısıtmak için çorba içer. Ancak işkembe çorbasında durum farklıdır. O nedenle ”işkembe içeceksen falancanın yerine git” diye tavsiye ederler birbirlerine. Kimisi sarımsağı limonu basar hiçbir şeye benzemez. Kimisi ise hem hijyen hem de lezzet kurallarına dikkat ederek hazırladığı için, işkembe çorbası ayrı lezzetli olur.

Halihazırda risk varken, risk oranını biraz daha arttırarak (bununla birlikte kazanç oranını da aynı oranda attırarak. Zira risk demek kazanç demektir aynı zamanda) farklı bir çorbacı açabilirsiniz. Tamam, mercimek, tarhana, işkembe ve kelle paça bizim ”milli çorbalarımız.” Ama birincisi bu tür çorbalar her çorbacıda var. İkincisi herkes özellikle kelle paça ve işkembe çorbalarını iyi yapamaz. Bazıları ”iyiyi” geçin direkt yapmaz, yapamaz. Zira hepimizin bildiği üzere bu tür çorbaların yapım süreci epey meşakkatlidir.

Belki sektöre yepyeni bir soluk getirmek adına ”Vegan çorbacı” açabilirsiniz. Sadece sebzeden yapılan çorbaların servis edildiği, fesleğen kokan bir çorbacı. Sabaha karşı ayılmak için değil, sağlıklı beslenmek için çorba içmek isteyenlerin uğrak mekanı olabilecek bir dükkan. Bu dükkanda müşterilere sunabileceğiniz çorbaların başında kereviz çorbası, lahana çorbası, kabak çorbası ve pancar çorbası geliyor. Kısacası, mevcut tüm sebzelerden çorba yapabilir ve bu yönde hizmet verebilirsiniz. İleride işte yetkinlik kazandıkça tamamen size özel tariflerle hazırlanmış yeni çorbalar ”keşfetmeniz” ya da ”icat etmeniz de” mümkün.

Soğuk kış günlerinde ve gecelerinde sıcacık çorbaların keyfine varmak isteriz çoğu zaman. Çorba, demek özellikle Türk kimliği açısından özel bir huzur kaynağı anlamına da gelmektedir. Küçükken, hasta olduğumuzda ilk yapılan iki şey nane – limon sonra da çorbadır. Anne huzurunu sindire sindire içimize çektiğimiz çocukluk dönemlerinde hastalık ve nekahat dönemleri akabinde önce şifayı kapma sonra şifayı bulma aralıklarının arasında nice güzel ve şifalı çorbaların duaları tüter durur.

HATIRLATMA: Çorbacılar çok karlı iş yapıyor olabilirler ancak harcadıkları mesainin ve emeğin ne kadar yıpratıcı ve zor olduğunu aklınızdan asla çıkarmayın. Her gün sabahın beşinde kalkıp da insanlara yemek yetiştirmeye çalışmak gerçekten fevkalade yorucu olacaktır. Bunu göze alıyorsanız bu işe girin…

soup photo

Çorba içmek bir kültürdür bu coğrafyalarda. Elbette iyileşmeyi ve mideyi ilgilendiren bir kültürdür bu. Yani bir Kanadalı ya da Danimarkalı için, çorba sadece şık restoranlarda ana yemekten önce tüketilen bir zevk yemeği olup ara sıcaktan ibarettir. Ancak Türkiye’de yaşayan bir kişi için anlamları çok daha farklıdır. Şimdi yazımızın ilk kısmında çorbanın Türk kimliği üstündeki etkilerini ele alacağız. Akabinde çorbacı dükkanında bulunması gereken çorba çeşitlerini ve yararlarını sizlerle paylaşacağız.

Zira biliyoruz ki bir şeyin dükkanını açmak sattığınız o şeyin yararlarını bilmekten geçer. Nasıl ki bir eczacı sattığı ilaçların yan etkilerini, doğrudan etkilerini ve tam olarak neye iyi geldiklerini bilmek zorunda. Gıda sektöründe de bu isterse satılan et olsun isterse çorba, satılan şeyin tam olarak nelere doğrudan ve yan olarak etkiler ettiklerini bilmek gerekir.

İddia Bayisi / Dükkanı Açıp Kar Elde Edebilmek İçin ben gıda işinde yokum aga, bana daha temiz, daha az çalışıp daha çok kazanabileceğim bir dükkan fikri lazım diyorsanız iddia bayisi ya da dükkanı açıp kar elde edebilmek için yapmanız gereken bulabileceğiniz yazımızı sizlerle paylaşıyoruz. Herkesin içinde bir esnaf ruhu vardır. O esnaf ruhu ise kendisini bazen gıda ya da hizmet şeklinde gösterebilir. Kimileri gıda işini zahmetli, zor ve külfet görürken kimileri ise insanları yedirmek içirmek ve yolla para kazanmak yolunu diğer tüm alternatiflerden daha değerli ve güzel bulabilir.

Çorbanın Türk Kültüründeki Etkileri 

Çorba, masum bir gıdadır. Çünkü bunu talep eden kişi genelde zevki için değil bir ihtiyacını karşılamak için talep eder. Hanım bir çorba kaynat da içimiz ısınsın. Karla kaplığı vilayetlerde özellikle, eve varma yolunda kişi bir sıcak çorbanın hayalini kurabilir. Bizim ülkemiz de dağlık ve soğuk iklimlere açık sert kışlar geçiren bir ülke olma özelliğini taşıyor. Yani aslında parlak fikirler olarak yine güzel bir bağdaştırma tekniğini kullanarak size farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyoruz.

Kim bilir insanların tüketim alışkanlıklarını belirleyen bir diğer yan etkiler de iklim şartları ve coğrafi özelliklerdir. Bizim memleketimiz de genellikle soğuk bölgeleri olan bir ülkedir. Kuzey tarafında yağmurlar, rüzgarlar hiç eksik olmaz. Doğu desen komple kar kış kıyamet. Hal böyle olunca da insanın ısınma amaçlı beslenme ihtiyacı da dem vurur, çıkar bir yerlerden.

Çorba ile aramızda millet olarak duygusal bir bağ olarak. Bol limonlu bir mercimek çorbası, hasta olmuşlara şifa ve ilaç olarak sunulabilmekte örneğin. Ya da bazı bölgelerde ve şivelerde yorgunluk kahvesi gibi yorgunluk çorbası gibi tabirler bol bol kullanılmaktadır. Bir çorba içseydin bari diyerek misafirperverliklerini gösteren insanların sayısı da az değildir hani.

Sonuç olarak bu topraklar ve bu topraklarda yaşayan insanlar var oldukça çorbalar da kazan kazan pişirilmeye ve lıkır lıkır içilmeye devam edecek. Şimdi çorba dükkanı açmak karlı mıdır sorusuna hem sosyolojik hem de maddi açıdan yaklaşıp bu şekilde değerlendirmeye çalışacağız.

Çorbacı Dükkanı Açmak Karlı Mıdır? 

Eğer ki işi layıkıyla yapabilirseniz kar elde etme ihtimaliniz elbette mevcuttur.. Özellikle sonbahar ve kış mevsimlerinde peynir ekmek gibi hatta bu kutsal ikiliden daha fazla satış gerçekleştirme ihtimaliniz oldukça fazla.

Bununla birlikte günde yeri gelince 200 – 300 tabak çorba satacağınız günler de gelecek. Bir tas çorbayı 3 liradan satacak olsanız, bu günde en az 600 lira ciro demek olacak. Yani aslında para kazanmak o kadar da zor değildir. Çorba gibi yormadan ve kolay yapılan sıcak yiyecek türü, kimileri için günü kurtarıcı kimileri için geçiştirilen bir öğün olarak her zaman hayatlarının ve midevi isteklerinin bir köşesinde durmaktadır.

Biz çorba içen bir milletiz. Bunu tutup da atıyorum Nijerya’da ya da Bulgaristan’da dükkan fikri olarak hayata geçirseniz, sonuç muhtemelen hüsran olacaktır. Ancak bunu bu memleketin topraklarında bir iş fikri olarak değerlendirir ve hayata geçirirseniz kazanmaya başlamamanız için hiçbir sebep yok demektir.

Tabelacı Dükkanı Açmak ve Gerekenler dükkanlardan devam edelim. Dükkan açmak kimileri için her zaman keyifli bir hayal, plan ya da projedir. Dükkan demek ikinci bir ev sahibi olmak demektir. Yeri gelir evden daha fazla vakit geçirirsin dükkanında. Dükkanında yıllar geçirdikçe onla aranda duygusal ve fiziki bağlar da kuvvetlenir. Tabelacı dükkanı açmak ve gerekenler başlıklı yazımız bir başka dükkan fikrine ışık tutuyor ve ilgilenenleri bu alanda bilgilendiriyor.

Çorba Çeşitleri ve Yararları 

İşkembe Çorbası ve Kelle Paça: 

Eve dönmeden önce evlerinde bıraktığı eşlerine iş yemeğinde olduklarını kanıtlamak için içkiden döndükten sonra çorbacıya uğramak bir Türk erkeği ritüelidir. En azından saklayamasa bile eve biraz olsun dinç ve ayık dönmek için sabahları çorbacılar kendilerini ayıltmaya çalışan adamlarla doludurlar.

İşkembe çorbası ve kelle paça bunun en büyük örneğidir. Eğer bir çorbacı dükkanı açmak niyetindeyseniz bu tür çorbaları iyi yapmayı bilmeli ya da iyi yapanlarla çalışmayı ön görmelisiniz. Kelle paça ve muadili çorbalar, insanı içinde bulunduğu sarımsak oranı nedeniyle bir güzel ve hızlıca ayıltır. Böylece sabaha kalmış akşamcılar evlerine ya da işlerine gitmeden çorbacılarda soluklanarak yeni güne bu şekilde giriş yaparlar.

Siz de bir çorbacı dükkanı açtığınızda en çok parayı bu tür akşamcı müşterilerden kazanacaksınız demektir.

Mercimek Çorbası: 

Mercimek, faydaları saymakla bitmez bir sebzedir. Özellikle kan akışını hızlandırması ve kalp sağlığını koruması ile meşhurdur. Çünkü mercimeğin içinde bulunduğu maddeler, insana adeta birer vitamin deposu aşılar. Kendilerini yorgun hissedenler, hasta olmak üzere olanlar ve soğuk kış gecelerinde lezzetli bir şekilde ısınmak isteyen kişiler mercimek çorbasının müdavimidirler. Mercimek çorbasının en çok kar getiren çorba türü olduğu rivayet edilmektedir.

Düğün Çorbası: 

Düğün çorbası da çorbanın kültürel bir değer olarak nasıl milletin içine düştüğünün en büyük göstergesi. Bir yiyecek çeşidi düşünün ki düğün için ayrı yapılan bir versiyonu var. Düğün çorbası yapımı zahmetli bir çorba olsa da dükkanınızda satışını başlattığınız andan itibaren çok fazla taliplisi olacaktır. Çünkü çok nadir bir çorbadır ve lezzeti güzel yapıldığı takdirde eşsizdir.

Çorbacı Dükkanından Daha Fazla Kazanmak İçin 

Bir kere sabaha kadar açık kalmayı göze almalısınız. Sizin asıl müşterileriniz akşamcılar ve içkiyi biraz fazla kaçırmış insanlar olacaktır. O nedenle bir çorbacı olarak 24 saat açık olmayı hedeflemelisiniz. Bunu başaramıyorsanız en azından geceleri sabaha kadar açık olmalısınız.

Yaptığınız çorbaların her zaman taze ve sıcak olmasına özen gösterin. Öyle çorbacılar var ki işlerini öyle sallapati yapıyorlar ki çorba ılık geliyor. Bu ne diyorsunuz? Çorba diyorlar. Çorba da nasıl çorba!

Çorba çeşitlerini arttırmak ve yüksek tutmak da daha fazla kazanmanıza vesile olacaktır.

Yorum yapın