Büyük İş Fikirleriyle Değişimler Yaratabilmek

Birçoğumuz dünyada ya da ülkede önemli sayılabilecek statülerin, kuralların değişimine sadece en yetkili, en güçlü kimselerin iş fikirleriyle birlikte ön ayak olabileceğini ve onların dışında kimselerin bu değişim gücüne muktedir olamayacağını düşünürüz.

Bu yukarıdaki düşüncenizde külliyen yanıldığınızı ifade etmek isterim sevgili parlakfikirler okuru…

Evvela milyarları etkileyebilecek değişimler ve işler yapmış ve yapabilmiş kimselerden sadece en bilindik olanlarından birkaçını ele alalım.

Muhammed Peygamber= Dini lider Hz Muhammed’in başardığı işleri, yaptığı olağanüstü değişiklikleri buradan zikretmek istemiyorum. Zira ister ateist olun isterseniz de sabahlara kadar zikir çeken koyu dindar bir müslüman olun ortada kimsenin reddedemeyeceği bir gerçek var: “Sadece sıradan bir çoban iken çok şeyleri değiştirmiş ve bu değişimleri yaratma konusunda dünyanın gelmiş geçmiş en başarılı insanları arasında olmuştur Muhammed

Mustafa Kemal Atatürk= Yine Mustafa Kemal Atatürk’de basit bir komutan iken, elinde padişahın yetkilerinin 10’da biri bile yok iken padişahın dahi yapabileceğinden kat be kat fazlasını yapabilmiştir. Soylu bir aileye münhasır olmayan ya da trilyon dolarlık bir servete sahip olmayan Komutan Atatürk yüzlerce yasayı değiştirebilmiş onlarca kanunun kuruluşuna ön ayak olmuştur. Halbuki kendisi en başında sıradan bir askerden başka bir şey değildi.

Martin Luther King Jr= Yetkisiz, kanun yapmaya muktedir bir gücü olmayan basit bir siyahi iken aktivistliğe büründü ve siyahi vatandaşların medeni haklarını elde etmelerini sağlayan kişinin ta kendisi oldu. Bugün Amerika’lı siyahiler arasında anket yapılsa en çok değer gören kişi açık ara birincilikle Martin Luther Jr olurdu. Martin olmasa belki halen Amerika’lı siyahiler bir hizmetçi mutfak robotu kadar kanuni haklara sahip olamayacaklardı…

—————————–

Bahar ayı değişimler ayıdır derler sevgili parlakfikirler okurları. “Değişim” denilen olgu da şu anda insanlığın vazgeçilmezi ve yaşamın ta kendisidir. Hiç değişmeden aynı kalan bir kişi ya da nesne kaya parçasından daha değersiz ve işlevsiz denilebilir…

Bu yazıyı yazma ihtiyacı hissememin ana amacı da baharın gelişi falan değil elbette….

———————————-

Bir kayanın bile sahip olduğu hak olan değişme ve değişim yaratma hakkının şu anda Türkiye’de eskisi kadar sağlam zeminde varlığını sürdürdüğünü maalesef ki söyleyemeyeceğiz.

İnsanların Mars’ta yeni yaşam kolonileri kurmayı, okyanuslarda yeni devletçikler kurmayı tartıştığı şu günlerde bizim booking’in kapanmış olmasını tartışmamız da üzücü türden durumlara bir örnek.

Yani yapımı değil de yıkımı, değişimi değil de var olan statükonun korunmasını tartışıyor olmamız vaziyetin iç açıcı olduğuna delalet değildir. İşin diğer üzücü yanı da sadece booking’in kapanması meselesinde değil hemen hemen her alanda vahametin bu şekilde seyretmesi. Yani yeniliklere yelken açmaktansa eskiyi koruma eğilimini gereksiz yere sürdürüyoruz…

Parlakfikirler olarak da ülkenin düşünebilen bir tüzel kişiliği olarak bu duruma karşı kayıtsız kalabilmemiz söz konusu değil. Her ne kadar parlakfikirler bir tüzel kişilik olduğu için duyguları olmasa da, siyasi ya da başka bir şekilde taraf tutma ve oy verme ehliyeti olmasa da bazı konularda görüş ve kelam bildirme hakkına sahip olduğu tartışmasızdır. Zaten bizzat parlakfikirler tarafından yazılmış yazılarımızda hep tarafsız ve objektif olmaya özen göstermekteyiz.

Booking’in ihtiyadi (geçici) tedbir niteliğindeki bir ara karar ile kapanmasında Ticaret Mahkemesi kendince doğru bir karar vermiş olabilir. Lakin kapatma gerekçesinde dayanmış olduğu “haksız rekabet ve vergi kanunları” hükümlerinin yanında kamunun, toplumun, bireylerin, kişilerin teknolojiden, gelişmişliklerden, ilimden, bilimden yararlanma hakkı, ilmi değişimler ile beraber yaşama hakkı da doğrudan veya dolaylı yollarla elinden alınmaktadır.

Ülkemizde kanunlar hiyerarşisinde en üstte yer alan ve “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde” yer alan haklar beraberinde insanlığın topluca yararına olan teknolojik gelişmelerden ve değişimlerden faydalanmasını da doğrudan kapsamaktadır.

İnsan Haklar Evrensel Bildirgesi Madde: MADDE 27:
a) Herkes, toplumdaki kültürel çalışmalara serbestçe katılmak, güzel sanatlarla ilgilenmek, bilimsel ilerlemenin getirdiği yararlara ortak olmak ve bundan yararlanma hakkına sahiptir.
b) Herkesin, sahibi bulunduğu her türlü bilim, edebiyat ya da sanat yapıtlarından doğan moral ve maddi çıkarların korunması hakkı vardır.
MADDE 28: Herkesin, bu bildirgede öngörülen hak ve özgürlüklerin tam uygulanmasını sağlayacak bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.

Dolayısıyla terazinin bir yanında “haksız rekabet hükümleri” diğer yanında önem gücü ve hiyerarşik olarak daha üstlerde olan “bilimden yararlanma hakkı” yer almaktadır.

Yani burada değerler ve kanunlar çatışmaktadır. Lakin bu çatışan değerlerden bir kısmı,  kanunlar hiyerarşisinde diğerine nazaran çok daha aşağılarda yer alıp önem derecesi olarak da çok daha alt sıralarda yer almaktadır (haksız rekabet ve vergi kanunları çok daha aşağılarda yer almaktadır).

Sonuç olarak hangi değerin daha üstün olduğu bizce aşikar ortadadır…

Booking’in kapatılması; gazeteler zarar ediyor diye parlakfikirler’i ve diğer tüm blogger’ları kapatmaya çalışmaya benziyor.

Yukarıda örnek verdiğim böylesi bir durumda ise “Haksız rekabet” ile “ifade özgürlüğünün” çatıştığını söyleyebiliriz. Tabiki de “ifade özgürlüğü” lanet olasıca “haksız rekabetten” kat be kat daha önemli bir değedir!!

At arabası sürücüleri zarar ediyor diye modern arabaların tedavülden kaldırılıp yasaklanması da bu duruma benzeyen bir diğer örnektir.

———————————–

Neyse konumuz booking değil, kısaca değinelim dedik.

Bu düşünce yazısını da sadece booking için yazmadık elbette…

Çatışan değerler hususu çok önemlidir sevgili parlakfikirler okuru. Hayatın her alanında, en durağan gözüken yerlerde dahi değerler ve güçler bir şekilde çatışır, nereye bakarsanız bakın bu böyledir. Hatta bu çatışmalar kimi zaman öyle şiddetlenir ki koskocaman değişimler yaratır.

——————————–

Sevgili parlakfikirler okurlarım sizlere iki saatir neden çatışan değerlerden, kanunlardan ve güçlerden bahsettiğimi söyleyeyim. Şu anda insanlık geldiği bu noktaya çatışmaya borçludur.

Ateşin bulunması ve insanlık için bir milat kabul edilen bu gelişme bile, bilim adamlarının “sürtünme kuvveti” dediği bir çeşit çatışma sayesinde zuhur etmektedir.

Siyaset bilimcilerin ve dünyayı yönetenlerin çok iyi bildiği “diyalektik felsefesi” sayesinde birçok siyasi ve hukuki oluşum hatta ekonomik ve maddi oluşumlar bile kendini günbegün geliştirmiş ve halen geliştirmeye devam etmektedir.

Doların arkasında bile yazar bu çatışma, sürtüşme: “Ordo Ab Chao” diye. “Kaostan doğan düzen” anlamına gelmektedir bu söz.

“Tüm düzenler kaostan doğar” sevgili parlakfikirler okurları. Bu lafa çok dikkat edin, çok yerde daha görecek ve doğruluğuna şakınlık içerisinde şahit olacaksınız bu lafın…

Eğer ki bir değişime şahit olmak istiyorsanız ilk etapta gözünüzü “çatışan güçlere” dikmelisiniz. Nerede bir çatışma ve sürtüşme var ise bilin ki orası yakın zamanda değişime gebe bir noktadadır. Bakın şu anda dünyada en sakin ve neredeyse hiç aksiyonun olmadığı ülkelere: “Her biri yapabileceği ve yaşayabileceği değişimlerin birçoğunu çoktan gerçekleştirmiş ve geçmişlerinde çok fena çatışmalar yaşamış, mutasyonlar geçirmiş ülkelerdir”

Coğrafyada bile bu kural geçerliliğini sürdürür. Çok fazla deprem olan yerlerin topografik yapısı henüz çok gençtir. Az deprem olan yerler ise geçmişte yoğun sarsıntılar geçirerek oturgun hale gelmiş coğrafi yerlerdir.

Türkiye’mize baktığımızda ise birçok değişimi daha yeni gerçekleştirebiliyoruz gibi görünmektedir.

Sevgili parlakfikirler okuru;  insanoğlu birçok alanda çelişkilerle, zıtlıklarla, orantısızlıklarla, kargaşayla, tezatlıklarla yaşar.

İşte bu yukarıda saydığım durumlar ise değişimlerin enerji kaynağı, ateşidir.

İş fikrinizle birlikte değişimler yaratabilmek için ilk etapta bu enerji kaynağına ulaşmalı ve onu tetikleyici hamleler, stratejiler, ince dokunuşlar yapmalısınız.

Bunun sonucunda ise fikirleriniz sayesinde kendiliğinden koskocaman, sizin bile tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük, devasa ve olağanüstü değişimlerin yaşandığına şahit olacaksınız…

Umarız size ilham olabilmişiz ve fikirler verebilmişizdir….

Sağlıcakla kalın

Saygılarımla
Parlakfikirler admini

 

 

Yorum yapın