Dikkati Toplayıp Anı Yaşayabilmek İçin 5 Sır

İnsanın belli başlı bocalama dönemleri vardır. Bu dönemler biraz sonra 3 dönemde toplayacağız. Ancak, dikkati toplayıp anı yaşayabilmek, tam manasıyla bir sanattır. Yani gençleri, yetişkinleri, yaşlıları örneğin çok matah bir şey yapıyorlarmış gibi çadırlarda, kent yaşamından uzakta, doğayla iç içe biçimlerde görürüz. Ancak bu da göstermeliktir. Önemli bir yazarın bir romanında işaret ettiği paradoks tam olarak bu duruma işaret etmektedir:

Herkes yalnız kalmak için aynı yere giderse, istekleri nasıl sonuçlanır? Hüsran ile. Yani anı yaşamak deyince aklımıza hippiler ve doğa güzellikleri geliyor. Ama bu da göstermelik ve tamamen ezbere bir bakış açısından ibaret. Çadırın içinde eve gelen elektrik faturasını düşündükten sonra biz ne anladık bu bohemlikten?

İş Yaparken Odaklanmayı Keskinleştirici 6 Taktik parlak fikirlere bir giriyorsunuz taktikler, sırlar havada uçuşuyor. Üstelik karşılaştırma gayreti gösteren okurlarımız parlak fikirlerde her bir cümlenin tamamen özgün olduğuna da kani oluyor. İş yaparken odaklanmayı keskinleştirici 6 taktik ile, algı ve dikkat sorunu yaşayan okurlarımıza reçetesiz ilaçlar veriyoruz. O ilaç ki normalde 6 saatte yaptığınız işi 3 saatte nihayete erdirmenize yarıyor. Yazımız sizlerle. Şimdiden güzel okumalar efendim.

Dikkatinizi toplamak ve anı yakalamak için elinizden geleni ardınıza koymayın.

Dikkat Dağıtan Üç Ana Dönem 

1- Depresyon Dönemi: 

Acı çeken bir zihin, bilinç ve vücut ile birlikte dökülmeye başlar. Bunun neticesinde ne dikkat etme inceliği, ne de anı yaşama mutluluğu nasip olur kişiye. Hissedilen kronik mutsuzluk, huzursuzluk, kaygı nöbetleri çoğu zaman insanda rüya ile gerçeği ayırt etme yeteneğini bile köreltir. Hal böyle olunca bir işe, bir çalışmaya odaklanmak, başarılı sonuçlar elde edecek işlere imza atmak neredeyse imkansız hale gelir.

Ana dayalı mutluluğun da dikkate dayalı odağın da baş düşmanı depresyon döneminde cereyan eder. Kişi sürekli bir nezleli gibi elinde mendille dolaşır, depresyon hırkası üstünde, bakışları boş ve ilgisiz. Dünyadaki her şey son derece önemsiz gelir ona. Böyle olunca ne çalışma hırsı ne mutluluk kalır geriye.

 

2- Yoğunluk Dönemi 

İş yerinde, özel hayatında, onda bunda bir yoğunluk dönemi vardır. Bu, bazen yılda bir olur, bazen daha sık. İnsanın başını kaşıyacak, tutup da bir kahve keyfi yapacak zamanı olmaz. Öyle bir çetrefilli zamanlardır ki bunlar, iş, işe engel olur. Yapılacak işlerin çokluğu, her şeyden biraz yapmaya iter insanı. Bu da hiçbir işin tam olarak sağlıklı ve randımanlı yapılmasına engel olur. Yoğunluk dönemi, kişinin fazla efor sarf edip genelde başarısızlıkla donatılmış birçok işin altına titrek imzalar attığı bir dönemdir.

 

3- Yorgunluk Dönemi 

”Kimi zaman sevmek, rezilce korkuludur / İnsan, bir akşamüstü ansızın yorulur” demiş bir şiirinde Attila İlhan. Gün gelir insan kendini o kadar bedbin, o kadar yorgun hisseder ki, o çok sevdiği işten bir soğur. Sonunda dikkatini toplayıp hayatına dair alması gereken kararları bile alamaz hale gelir. Bir robot gibi, sabahları kurulu saat gibi kalkar. Her şeyi otomatik bir bilinçle, ne acıyla ne saadetle yerine getirir. Sonunda ne anı yakalayıp mutlu olur, ne de dikkatini herhangi bir şeyin üstünde odaklar.

İş Ortamında En Çok Dikkat Dağıtan 5 Baş Belası Şey adlı yazımızı okuduktan sonra iş ortamında sizin beş belanız şeylerin neler olduğunu öğreneceksiniz evvela. Zira çoğu zaman dikkati dağıtan şeylerin ne olduğunun farkında olmayız. Bu nedenle koca gün iş yerinde balon gibi şişmiş bir kafayla dolaştığımız olur. İş ortamında en çok dikkat dağıtan 6 baş belası şey nedir ve onlardan nasıl kurtulunur sorularının cevapları yazımızın içinde sizi bekliyor.

Dikkat! Dikkat! Dikkat!

Dikkati Toplayıp Anı Yaşayabilmek İçin 5 Sır

1- Gereksiz ayrıntıları çöpe gönderin:

Gün içinde o kadar çok enformasyona maruz kalır o kadar çok bilgiyle donatılırız ki. Üstelik bu bilgilerin çoğu fuzulidir. Duydun mu diye muhabbete giren bir tanıdık, bir arkadaşın girdiği ve sizin dakikalarınıza mal olan muhabbetler, ne kadar eğlenceli ya da sıkıcı gelse de aslında eğlencenin ve sıkıntının ötesinde, vakti kaybı ve kafa karıştırıcıdır. Aynı zamanda televizyon, sosyal medya, akıllı telefonlardan okunan haberler, tıklanan görseller ve okunana yazılar da gün içinde beynimize aşırı bilgi yüklemesi yapar.

Siz siz olun gereksiz ayrıntıları çöpe atmayı bilin. Bunun dışında gereksiz insanları hayatınızdan, gereksiz anıları da belleğinizden çıkarmayı bilin. Az insan çok huzur dendiği gibi, aynı zamanda daha fazla dikkat manasına da gelmektedir.

2- Pozitif Olana Yönelin 

Adamın biri hızla kalkar yataktan. Islık çala çala, türkü söyleye söyleye kendine güzel bir şampiyonlar kahvaltısı hazırlar. Gazetesini okur, kahvesini içer. Böyle insanların var olduğunu hem izlediğimiz filmlerden hem de yakın çevremizden biliriz. Hem hayret hem gıpta ederiz böyle insanlara. Nasıl böyle profesyonel olabiliyor. Nasıl dikkatlerini toplayıp anı da yakalamayı başararak mutlu olabiliyorlar?

Çözüm ve cevap çok basit aslında. Yaptıkları tek şey pozitif olana yönelmek. Kimileri sosyal medyada bütün kötü haberleri okur, bununla da yetinmez çevresine de okur. Ya duydun mu bugün burada şöyle bir şey olmuş, şurası patlamış, burası yanmış diyerek sürekli olarak kendi benliğini negatif bir çemberin içinde hapseder.

3- Kendinize enerji yükleyin: 

Dikkat toplamak, aynı zamanda zihni ilgilendiren fiziksel bir şeydir. Sizin kafanız ışıl ışıl olsa bile bazen bedeninizin yorgunluğu ve enerjisizlik gibi faktörler can sıkıcı bir boyuta taşınır ve odak noktalarınızı kırar. Anı yaşamak için özenli bir çaba gerekmez çoğu zaman. Ama var olan enerjinizin de hem zamanın bütüne hem de yakalamak, ıskalamak istemediğiniz anlara sahip çıkması gerekmektedir.

Bunun için de kendinize enerji yüklemeleri yapmalısınız. Beslenmenize ve uyku düzeninize dikkat etmeli, beden sağlığı ile zihin sağlığının arasında büyük bir paralellik olduğunu çok geç kalmadan fark etmeli ve harekete geçmelisiniz.

4- Zamanı planlayın 

Çoğu zaman, zaman hususunda çuvalladığımız ve özensiz davrandığımız için anların güzelliğini kaçırırız. Bize iyi bir zaman programı gerek. İş arasında gelecek planları, gelecek planları arasında kiramızı düşünmemeliyiz mesela. Neyin iş, neyin eğlence olduğunu da ayırmalıyız. Böylece zihin kendisine daha rahat bir hareket alanı bulacak ve o keşfettiği alanlarda daha özgür, daha steril bir şekilde ilerlemeyi bilecektir.

Şimdi iş zamanı, şimdi eğlence zamanı, şimdi kafayı toplayıp işleri yoluna koyma zamanı diyerek kendinize sürekli telkinlerde bulunmalı, en maceralı yol hikayelerinizde bile bir B planı bulundurmalısınız iç cebinizde. Çünkü anı yakalamak bir heves olduğu kadar bir plan işidir de aynı zamanda.

 

5- Kafa karıştırıcılardan uzak durun: 

 

İnsanın kulaklarının bir sınırı olmasa da beyninin ve algı kapasitesinin bir sınırı vardır. O nedenle gün içinde size bilmeseniz de olur şeyleri anlatan, bunu saatlerce dillendiren insanlardan ve hikayelerden uzak durun. Hani yapabiliyorsanız hikaye dinlemek yerine hikaye okuyun.

Bunun dışında moralinizi motivasyonunu bozacak boş muhabbetlerden sakının. Türkçe argosunda yeni kullanılan bir deyim olan ”boş yapma” uyarısını tam olarak bu noktalarda gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

Boş yapmasınlar ki siz hayata dolu tarafından bakabilir dikkati toplayıp hayatın güzel anlarını yakalama fırsatını bulabilirsiniz.

Yorum yapın