Doktorluk Mesleği Geleceği Nasıl?

Doktorları her zaman yücelten bir sistem içerisindeyiz. Elbette ki de öyle olmak zorunda. Çünkü insan hastalanan, bozulan, moda deyimle ”error veren’ bir canlı. Her ne kadar biz millet olarak hastanelerden nasıl kaçacağımızı, uzak duracağımızı şaşırsak da yeri ve zamanı gelince de doktorlara hürmette ve saygıda da kusur etmeyiz. Çünkü biliriz ki onlar olmasaydı biz de hala bir grip yüzünden ölen mağara adamları seviyesinde yaşayacaktık.

Evet arkadaşlar bilimin, tıbbın ve doktor yetkinliklerinin bugüne gelmesi ile birlikte geçmişte insanları telef eden, kitleler halinde öldüren hastalıkların çoğundan bir muayene ve birkaç ilaç tedavisiyle kurtuluyoruz. Geçmişte grip dediğimiz ilaçla bir hafta, ilaçsız yedi günde ve çoğu zamanda ayakta geçirdiğimiz basit bir hastalık bile kolayca zatürreye dönüşürdü ve insanı tık götürürdü.

Bugün uğraştığımız hastalıklar ise geleceğin ayakta tedavisi yapılan hastalıklara dönüşecek. Bu, her zaman böyle olmuştur. Ancak doktorluk mesleğinin geleceği de biraz şekil değiştirerek ilerleyecek. Hazır konu buraya gelmiş iken şimdi ilk sorumuzu cevaplayalım böylece. Doktorluk mesleğinin geleceği nasıl olacak?

Bir kere doktorlara olan ihtiyaç hiçbir zaman azalmayacak. Çünkü doktorluk mesleği sadece iyileştirici bir şablonda yer almaz. Aynı zamanda önlem alıcıdır da. Bir şikayetimiz olduğunda onlara gider ve şikayetimizi anlatırız. Hastalığın başlangıç aşamasında ya da çıkma ihtimali olduğu anlarda bile doktor bir ilaç tedavisi, bir tedavi yöntemi ya da bir uygulamalı uyarılarda bulunarak bizi ve hastalığımızı o anda iyi etmeye başlar.

Yani gün gelse ve yeryüzünden envai çeşit hastalığın esamesi okunmayacak kadar silinmiş olsa bile tıp da doktorlar da yerli yerinde kalacak. Ancak nasıl kalacak? Belli başlı yardımcı aparatları ve şahısları olacak mı? Biz maçları hakemler yönetsin derken belki de tedavilerimizi ve ameliyatlarımızı robotlar yapacak mı? Şimdi gelelim ikinci ilginç konumuza. Hazırsanız başlayalım.

Öyle bir an gelir ki gözünüzü açtığınızda tek gördüğünüz ”maskeli yeşil adamlar” olur. Ancak bir de olaya ve hayata şöyle bakın. Daha doğar doğmaz annemiz babamızdan önce onları görürüz. Onlar bizim yeryüzüne gelişimizi ilk kutlayan insanlardır adeta. Onların şefkatli ve profesyonel ellerinde doğarız. Önceden yapılan doğumları hele bir aklımıza getirdiğimizde! İşler iyice değişecektir. Narkozsuz, ilaçsız, bulunduğu yerde yatmak suretiyle doğum yapmak zorunda olan anneler. Şimdinin bir ilacıyla geçen ama öncesinde büyük ağrılar ve sızılar içinde ölüme götüren hastalıkların bir numaralı kovucusudur onlar. Onlara ve bize iyi etmek için sürekli yenilikler üreten tıp bilimine sonsuz şükranlar!

Robotik ve Yapay Zekanın Bu Mesleğe Olan Katkısı 

Robotik ya da yapa zeka gelince aklımıza hemen filmlerde gördüğümüz insanlarla konuşan hatta şakalaşan tatlı robotlar gelmesin. Ancak şunu söyleyebiliriz ki geleceğin inşası günümüzden itibaren başlamıştır. Çoğu hastanenin özellikle özel olanların muayene odalarında bile bizi heybeti ve becerileriyle şaşırtan bir çok makine mevcut. Onlardan biri de şekilde görünüyor zaten. İnsanın iç organlarına ve bedenin en uç noktalarına daha rahat, daha bilerek ulaşmak için kullandığımız aygıtlar, tıp biliminin insanı daha sağlıklı kılmak için ürettiği son moda harikalardır.

Bugün tıp ve bilimin diğer alanları bir şeyi başarmıştır. Bunu somut olarak açık yüreklilikle söyleyebiliriz. Önceden 50 yaşına gelince yaşlılık başladı deriz. Ancak günümüzde insan ömrü sessiz sedasız 10 – 15 yıl uzamıştır. 50 yaşına gelen bir insan orta yaşlı olarak nitelendirilirken, 30unu sürdüren insanlar genç olarak nitelendiriliyor. Bu tıbbın ve doktorların teknolojiyi ve robotik unsurları başarıyla uygulamasından ileri geliyor.

Önceden tıp dediğimiz şey lokal anestezi bile yapılmadan ameliyat yapmak, organ almak falan demekti. Bugün tıbbın birinci amacı gerçekleşti. İnsan ömrünü uzatmak. İkinci amaç ise insan oğlunu mümkün mertebe fiziksel acılardan uzak tutmak.

Bunun için her gün daha tesirli, gücü ve etkisi daha yüksek ilaçlar piyasaya sürülüyor. Doktorlar, son teknoloji cihazları kullanarak hatalı tespit etme oranı düşük yargılarda bulunuyor. Artık masada kalan hasta sayısı çok az. Hastaneler aynı zamanda daha modern. Çünkü söz konusu robotik ve yapay zeka unsurlarının bütünleşmesi ile birlikte hastalar saatlerce bekletilmekten uzak. Gelen kontrollerini yaptırıyor, ameliyat tarihini ya da reçetesini alıp sadece birkaç saat içinde işlerini halledip evlerine dönebiliyor.

Yapay Zekalar Gelecekte Doktorlara Yardım Edebilir Mi? 

Sanırım sorduğumuz sorunun cevabı görselde saklı. Bu bir bilim kurgu filminden bir sahne ya da bir gelecek ütopyasından uydurma bir resim değil. Bu bir gerçeklik. Artık bazı hastanelerde bildiğiniz kendi başına hareket eden, gerekli ihtarları yapabilen, gerektiğinde istenilen tıbbı cihazları ve yardımcıları doktorlara taşıyan yapay zekalar var. Yani gelecekte değil şimdiden bir kıpırdanma var tıp sektörü içindeki yapay zekalarda.

Şimdilik denenme aşamasında bile bilimin bu alanda epey yol kat ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle çok değil bir 10 – 20 yıl içinde tedavi ve muayene olmak için girdiğimiz hastanelerde robot arkadaşlarla ve yapay zekalarla karşılaşma ihtimalimiz epey yüksek görünüyor. Siz ne dersiniz?

Doktorların Türkiye’de Üniversite Sonrası İş Bulabilme Durumları Nasıl? 

Siz hiç işsiz kalmış da çatır çatır iş arayan bir doktor gördünüz mü? Kendi adıma ben görmedim. Çünkü doktorluk, en başta bir uzmanlık işidir. Ve dünya da uzmanlık gerektiren her işte olduğu gibi doktorları da her zaman için baş tacı eder. Yani ilgili fakültelerin ilgili bölümlerinden mezun olduktan sonra hele ki bir de uzman doktor iseniz iş bulmama gibi bir durumunuz yok.

Bu nedenle Türkiye de diğer dünya ülkeler gibi doktorlarına sahip çıkan ve onların iş ihtiyaçlarına anında cevap veren bir ülke. Çünkü dışarıda her zaman için iyileşmeyi bekleyen milyonlar var. Özellikle özel hastanelerin sayısının artması ile birlikte doktorlar iş değil, hastaneler doktorlar arıyor. Bu nedenle hastaneler arası doktor transferleri de iyice hız kazanmış durumda. Böyle bir ortamda kafanıza göre bir iş bulmanız da epey kolay ve cazip görünüyor.

Doktorlar, her zaman bu resimde gibi güleç ve hoş görülü görülmezler, kabul. Ancak onları da biraz empati yaparak düşünmek gerek. Maaşları öyle ahım şahım değildir. Gelecekte de özel muayene açmadıkları takdirde bir memurdan hallice kazanırlar. İnsanların hayatlarını kurtaran ama yine de şimdi de gelecekte de hak ettiklerinden çok az maaş alan doktorluk mesleğindeki mesai harcayan her arkadaşı canı gönülden tebrik ediyoruz ve son konu başlığımıza geçiyoruz.

Doktorlar için getirilen güvenlik soruşturması nedeniyle son zamanlarda işsiz doktor sayısında da fevkalade artış olmuştur.

Dileriz Ki Gelecekte… 

Doktorlara şiddetin gün be gün arttığı bir çağda yaşıyoruz. Dileriz ki gerçekte doktorların maaşları daha insancıl, daha iyi olur. Bununla birlikte teknolojinin, robotik yapıların ve yapay zekaların yardımlarıyla daha çözüme odaklı bir iyileştirme yapısının içinde daha az yorularak yer alırlar.

Bununla birlikte doktorlara uygulanan toplumsal şiddetin bir an önce azalması ve azalarak bitmesini diliyoruz. Çünkü her gün canla başla bizim hayatta kalmamız ve sağlıklı olmamız için uğraşan bu insanların, gelecekte hak ettiği değeri görmesi gerekiyor. Bunun için bir aydınlanma şart. Doktorlara uzanan eller taş olsun diyoruz ve kendilerine güzel bir gelecek diliyoruz.

Yorum yapın