Dönerci Dükkanında Nöropazarlama Tüyoları

Döner, özellikle tavuk döner artık hayatımızın bir gerçeği. Öyle ki hangi bölgemizde, hangi şehrimizde olursanız olsun çarşıya pazara çıktığınızda adım başı bir dönerci olduğunu göreceksiniz. Kapanan dükkanlardan sonra açılan yeni dönerci dükkanları da cabası.

meat photo

Bakın bu yazıyı Çorlu’dan yazıyorum. Çorlu Tekirdağ’a bağlı bir ilçedir. Bundan yirmi yıl önce bir kasaba görüntüsünde iken şimdi küçük İstanbul olarak lanse edilmekte. Burada dönerciler çarşısı var. Evet heykel meydanına çıkarken solda bir sokağa saptığınız birbiri ardına kurulmuş onlarca dönerci dükkanı göreceksiniz. Ve evet hepsi de iş yapıyor. Bir gün Çorlu üzerine bir şiir yazacak olursak ”sokakları döner kokulu Şehrim” benim diye bir dize yazılabilir. Çünkü şaka değil, abartı değil, Çorlu’nun sokakları döner kokuyor.

Milenyum ile birlikte Türkiye, yeni milli yiyeceğini ve içeceğini buldu. Önceden lahmacunda olan unvan yerini hızlı ve sağlam bir şekilde döner ve ayrana bıraktı. Allah sizi inandırsın. Karısı tatilde olan bir arkadaş, 3 yaşındaki çocuğuyla beraber dürüm döner yiyordu. Döner yeme yaşı 3’e düştüğüne göre dönerimize sahip çıkmalıyız. Öğrenciler, işi acele olanlar, işsizler onlar sayesinde karınlarını doyuruyor. Allah, tavuk döner ve ayran kombinasyonundan razı olsun!

ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :

Dönerin Hayatımızdaki Yeri

Türkiye, bir tavuk dönerler cenneti olmuştur. Her ne kadar bazen kokusundan falan rahatsız olsak da bu yerel işletmeler adına son derece sevindirici bir gelişme. Zaten şirketler giderek tekelleşme yoluna giderken insanların dışarıya bağlı olmadan,  büyük sermayelerin altına yatmayıp büyük kazançlar elde edebileceği yüzde yüz yerel bir gıda olan tavuk döner, yerel işletmelerin uzun bir süre daha ayakta kalmasını sağlayacak.

Bundandır her köle başında tavuk dönercilerin, et dönercilerin, pide dönercilerin açılması. Sebzeli tavuk döner ayrı, yerel tavuk dönerler ayrı. Yeni yeni döner biçimleri falan çıkmaya başladı. Çünkü insanlar, insanlarımız tam olarak tavuk döneri seviyorlar. Bunun lamı cimi yok. Amerika için hamburger neyse bizim için de tavuk döner o.

Hatta Almanya’da yaşamak ve çalışmak zorunda kalan göçmen kardeşlerimiz Almanya’nın şehir merkezlerinde tavuk dönerci açarak, bu lezzeti oraya da sevdirmeyi başardı. Artık Almanya’ya gittiğinizde birçok yerde Türklere ait dönerci dükkanları bulmak an meselesi.

Zira döner, özellikle tavuk döner çok rahat yenebilen, lezzetli, pratik ve her şeyden önemlisi ucuz bir beslenme türü. Genel vizörden bakacak olursak 3 liraya, 4 liraya et yiyorsun kardeşim. Dönerin bu kadar yayınlaşmasından önce yoktu böle bir şey. Acıktın mı? Gir bir dönerciye. Cebinde az mı para var? Söyle bir yarım ekmek döner, yanına da bir ayran oh mis.

DÖNERCİ DÜKKANI AÇMAK adlı makalemizi okuyarak dönerci dükkanı açmanın tüm inceliklerini tek kalemde öğrenebilirsiniz. Zaten iş kurmak ve genişletmek adına en az yemesi kadar kolay ve pratik bir yola sahiptir. Sağlık ve Maliye Bakanlığından gerekli izinleri aldıktan sonra, bütçenize uygun bir dükkan kiralamak ya da satın almak, oraya birkaç masa atmak, döner artı ayran kampanyaları yapmak… İşiniz güzel, eliniz lezzetli ise her zaman için risksiz bir kazanç kapısıdır dönerci dükkanları. Siz hiç batan bir dönerci gördünüz mü? Bakın ben döneriyle meşhur bir ilçede yaşıyorum. Ve diyebilirim ki burada en az 50 dönerci var. O yüzden iyi değerlendirin. Hem insanları ucuz ve kaliteli yoldan besleyin hem de helaliyle kazanmanıza bakın.

Döner dünya çapında da yaygınlaşıyor. Her ne kadar bu gördüğünüz görsel photoshop olsa bile, yakında tüm Amerika’ya ve Avrupa’ya döner servis edilecek. Çünkü bir kere hamburger pahalı. Lüks tüketim ürününe girecek kadar pahalı. Ancak tavuk döner, hem hamburgere oranla daha az zararlı hem de çok daha ucuz. Bunun farkında olan dünya ülkeleri de yavaş yavaş içlerinde dönerci dükkanlarının açılmasına izin vermiş durumda. Bir gün New York sokaklarında dolanırken bir Amerikalı arkadaşımızın şekil A’da görüldüğü üzere dönerin başında takıldığını görürseniz sakın ola ki şaşırmayın.

Nöropazarlama Nedir? 

Dönercilik her ne kadar direkt olarak müşteri çeken bir sektör olsa da onun da çeşitli pazarlama tekniklerine ve sunum örneklerine ihtiyacı var. Peki nöropazarlama nedir? Buna kısaca değinecek olursak, nöropazarlama nöroloji ile pazarlama kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşmuş bir söz öbeğidir. Direkt olarak beyne gönderilen sinyaller ve simgelerle çalışır.

Algının hegomanyasına kendi ürünlerinin merkezini koymak isteyen her işletme renginden, şekline kadar her şeyi ayarlayıp insanların önce algısına sonra midelerine döner satmak mecburiyetindedir. Yeni bulunmuş ve ismi konulmuş olan nöropazarlama sayesinde, göz boyayabilir, zaten halihazırda çokça sattığınız dönerlerin yanı sıra daha fazlasına sahip olarak rekorlara koşabilirsiniz.

Peki döner satarken, bir dönerci dükkanının içinde nasıl nöropazarlama taktikleri uygulamalıyız ki, sonuç odaklı başarıları tuttuğumuz gibi yakalım. Şimdi bunun cevaplarını arayacağız.

Kadıköy’de çıkmış ve meşhur olmuş bir döner biçimi: Zurna dürüm. Hani şu ye ye bitmez cinsinden. Bakın bu da bir nöropazarlama tekniğidir örneğin. Hem büyüklüğü ile insanda iştah yaratır, hem de zurna dürüm nasıl oluyormuş diyerek merak uyandırıyor. Üstelik çok daha katmanlı ve başarılı bir durumu daha var zurna dürümün. Bu toprakların yerel bir çalgısı olan zurna çalgısıyla eşdeğer bir algı yaratmak, böylece tanıdık, aşina bir izlenim bırakarak insanları kendilerine çekmeyi başardı. Zurna dürüm mutlaka yiyin. Tadı da yenişi de bir harika!

Karlı Sayılabilecek 6 Dönerci Bayiliği sıfırdan değil de bir dönerciliğin bayiliğini almak istiyorsanız buyurun yazımıza. Zira kimileri sıfırdan marka yaratmakla uğraşmayıp büyük oynamak ister. Bunun yolu da zaten büyük olan bir markanın çatısına sığınmak ve dükkanı da o markanın adı altında çıkarmaktır. En karlı 6 dönerci bayiliği ile karşınızdayız.

Dönerci Dükkanında Nöropazarlama Tüyoları

  • Büyük tabaklar: Dat tabaklardan ziyade büyük tabakları kullanın. O genişlik insanların daha rahat gıda tüketmesine ve ellerini kollarını daha rahat hareket ettirmesine olanak tanıyacaktır. Bununla birlikte insanların kendilerini daha rahat hissettikleri yerlerde yemek yemeyi tercih etmeleri de kaçınılmazdır. Büyük tabaklar bunu sağlar. Evvela algıda.
  • Kırmızı ve kışkırtıcı renk tonları: Kırmızı, tutkunun rengidir. Ve de daha fazla istemenin, talep etmenin rengi aynı zamanda. Markanızda, logonuzda, dükkanınızda bol bol kırmızı rengini kullanın. Kırmızı uyarıcı bir renktir. Karnı acıktırır. İnsanların yedikçe yiyesi gelir.
  • Temiz tuvaletler: Yani zaten bu aynı zamanda bir görgü ve ahlak kuralıdır. Her zaman için işletmenizde tuvalet bulunmalı ve o tuvaletler de pir-ü pak olmalı. Buna lütfen dikkat edelim.
  • Güler yüzlü, sevimli garsonlar: Böyle garsonlar çalıştırmak istiyorsanız lütfen ama lütfen çalışanlarınızı günde 10 saatten fazla çalıştırmayın. İnsanları insani olmayan saatlerle çalıştırıp bir de güler yüz beklemek evvela onların varlıklarına derin bir hakaret olacaktır. Bundan kaçının.
  • Kitle psikolojisinden yararlanmak için kirayla iyi giyimli sahte bir kalabalık yaratmak: Bunu henüz dükkanınızın ilk zamanlarında yapabilirsiniz. İnsanlar kalabalığa otomatik olarak çekilir. Siz de sahte de olsa kalabalığın gücünü kalabalıklarda kullanın ve daha da fazla kalabalıklaşarak daha fazla kazanmanın kapısını bir güzel aralamış olun.

Herkese hayırlı işler dileriz.

Yorum yapın