Döviz Kurlarını Gizlice Etkileyen 5 Görünmez Şey

Bugün üzerinde duracağımız konu döviz kurlarını gizlice etkileyen 5 görünmez şey. Gizlice etkileyen 5 görünmez şey ifadesi ne kadar komik değil mi, görünmüyorsa ben nasıl gördüm? Konuya hızlı bir giriş yapmak gerekirse, bu konuyu irdeleyebilmemiz için, herkesin sürekli duyduğu, hayatımızın bir parçası olan döviz kelimesinin, profesyonel manada ne anlama geldiğini bilmemiz gerekir. Ancak bunu bildikten sonra onu etkileyen etmenleri inceleyebiliriz. Bugüne kadar karşılaştığım bir çok tanımdan daha kolay ve daha basit olduğunu belirtmem gerekir.

Milletler arası yabancı paralara döviz denir. Fakat sadece yabancı paralara değil yabancı para yerine geçen kıymetli evraklara (çek, poliçe gibi) da döviz denir. Yani Türkiye’nin para birimi TL’dir. Euro, dolar, yabancı kıymetli evraklar Türkiye için döviz demektir. Diğer ülkeler içinde kendi para birimi dışında kalan az önceki tanımlar dövize girer. Yabancı para ile yapılan işlemlere yani döviz ile yapılan işlemlere, döviz işlemleri ya da kambiyo işlemleri denir.

Türkiye’de para piyasasını Merkez Bankası (MB) kontrol eder. Paranın piyasadan çekilmesi ve ya paranın piyasaya sürülmesi gibi konularda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin para ve kredi politikasını yürütmek MB’nin görevidir. Sosyal medyada da sıkça caps konusu olan bir ifade vardı “küçükken Türkiye borçlarını neden para basıp ödemiyor diye düşünürdüm, hala düşünüyorum” diye, bence çok doğru bir cümle. Aslında sadece bu cümleden yola çıkarak bile şu soru aklınıza gelmeli, bir ülke neye göre, nereye bağlı kalarak para basar?” Bir ülke kendi piyasasında paranın alım satım gücüne göre para basar. Yani piyasada satın alınabilir tüm kıymet 100 adet kitap olsun (Keşke bir ülkedeki tüm kıymetler sadece kitap olsa). MB 100 kitaba karşın 100 TL para basarsa 1 adet kitabın alım gücü 1 TL olur. Ama ortada böyle bir denge varken MB piyasaya 100 TL daha sürdü diyelim 100 kitaba karşın 200 TL para oldu. O zaman 1 kitap başına düşen para 2 TL’ye yükselir. Bu da zenginlik oranı artmadığı halde paranın alım gücünün azalması demektir. Yani çok paraya az şey alıyorsun paranın kıymeti kalıyor mu? Zaten fazla olan hiçbir şeyin kıymeti yok diye de duygusal düşünürsek bu tanımı daha rahat anlayabiliriz. Buna para piyasası içinde devalüasyon denir. MB bu politikayla paranın değerini düşürmüş oldu. Bu devalüasyon olayını bide ülkeler arası düşünmek gerekirse. TL’nin diğer para birimleri karşısında alım gücünün düşmesidir.

Döviz kurlarını da bir ülkenin önce kendi içinde izlediği para politikası etkiler bence.

  1. Arz ve Talep Dengesi

Özellikle para ve banka dersinde sıkça görülen, artık bıktım diye bağırtan konudur arz ve talep dengesi. Neyi ifade eder ülkelerin ithalat ve ihracatında arz edilen ve talep edilen dengesini ifade eder. Yani basitçe açıklamak gerekirse ülkeye giren döviz ne kadar çok arz ediliyorsa döviz fiyatları da o kadar düşer. Tam tersi talep yükselir döviz girişleri azalırsa dövizde artar. Aslında gayet mantıklı.

  1. Enflasyon Gerçeği

Enflasyon olmazsa olur mu hiç? Enflasyon kısacası fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışıdır. Ama şöyle bir şey var ki enflasyon artınca döviz kurları artmaz. İlişkileri eşit seviyede. Birbirlerinin olmazları. Döviz kurlarında bir artış olursa enflasyonu etkiler. Enflasyonda başka sebepler nedeniyle artış olursa döviz kurlarını etkiler. Yani ilk örnekte arz talep dengesinde ki artış veya azalma durumu döviz kurlarını etkiliyor ama burada döviz kurlarında ki değişim enflasyonu etkileyebiliyor. Enflasyonun yüksek olduğu bir ülkede dövize duyulan ihtiyaç artacağı için döviz yükselir ve değer kazanır. Buda ülke parasının değer kaybetmesi anlamına gelir. Derslerde de hoca ikide birde “ülke paramızın diğer ülkeler karşısında değer kaybına uğraması” derdi ve ben milli duygularımın kabarması sonucu sinirlenirdim. Kişisel düşünmemek gerekirmiş.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Döviz yatırımı yaparken dikkat etmeniz gerekenler

dolar resmi

  1. Sermaye Önemli bir Faktör

Dövizi etkileyen durumlar arasında sermayede önemli bir yere sahip. Sermaye diyerek anlatılma istenen işletmelerdir. Uzun soluklu ve kısa soluklu işletmeler kurulur her ülkenin içinde. Kısa soluklu işletmeler risk teşkil edip ülke ekonomisine katkıda bulunmazken uzun soluklu işletmeler tam tersine düzgün bir profille ülke ekonomisine katkı sağlar. Bu da paramızın değerini belirler. Paramızın değerine göre de döviz kurları şekillenir. Döviz kurlarını etkileyen faktörleri bir sıralama içinde yazdık. Bu sıralamayı takip ettiğinizde konu bütününü kavramış olacağınızı umuyorum.

  1. Faiz Her Alanı Etkiler Elbette

Faizi unuttuk sanmayın sakın! Faiz her yazımızda az çok değindiğimiz bir konu. Nasıl her konuya sızabiliyor anlamış değilim ama gerçekten faizsiz bir yaşam düşünülemez. Peki, faizin döviz kurlarını etkilemediği bir piyasa düşülebilir mi, hayır. Döviz kurları konusunda faizi ele alırsak, sermayenin önemli bir etken olduğundan az önce bahsetmiştik. Faiz oranı durumunu döviz kurları açısından bankalardaki faizler gibi algılamayın sakın. En çokta benim faiz kelimesine karşı cebimden para çıkacak korkum var. Ama faiz çift taraflıdır, kimin işlettiği, kime işlediği ayrımı çok önemli. Faiz getirisinin yüksek olduğu ülkeler sermaye yatırımı için daha elverişli ülkelerdir. Buda demek oluyor faiz yükselirse ülke sermaye çeker, ülke sermaye çekerse ülke parası değerlenir ve artar buda zaten her etkenimizde belirttiğimiz gibi döviz kurlarını ciddi anlamda etkiler.

döviz hakkında

  1. Ülkenin Duruşu Ucundan Kıyısından Döviz Kurlarını Etkiler

Yanlış duymadınız ülkenin duruşu dedim. Ülke duruşundan kastım bir ülkenin siyasi duruşu, politikası, coğrafi konumu, maden yatakları gibi önemli özellikleri. Bu konuda zengin bir ülke olmamız, sermaye açısından da yatırım almamız gibi örneklerle ülke ekonomisine ve parasına katkıda bulunuyor.

Yorum yapın