Fiyatların cebi geçip tüm kumaşı ateşten geçirdiği şu günlerde, en düşük maliyetli işler de cep yakıyor. Özellikle geçmiş yıllarla mukayese edildiğinde nakliye, imalat, ithalat gibi temel üretim ve tedarik yöntemlerinde kullanılan her şeyin pahalılaşması, düşük maliyetli iş kurmayı bir zorunluluk haline getiriyor. Yani artık hiç kimse ”ben düşük maliyetli iş kurmak istiyorum” diyemez. Doğrusu ”Düşük maliyetli iş kurmak zorundayım” olacak.
Ancak maliyet ne kadar düşerse belli başlı riskler de ortaya çıkıyor. Siz takımınızı en ucuz, dolayısıyla en yeteneksiz, en amatör oyuncularla doldurursanız o takım şampiyon olma ihtimalini bırakın, kümede kalma ihtimali bile güçleşir. Amaç ligde kalmak ise maliyetin ”en düşük” seviyesin ortalama bir seviyeye çıkarılması gerekiyor. Yani ara transfer döneminde takıma kuvvetli takviyeler (dükkana daha nitelikli ürünlerin alınması, duyuru ya da reklam yapmak gibi) yapılması gerekir. Aksi takdirde onlarca irili ufaklı işletmenin başına geldiği gibi lige erken veda etmek zorunda kalabilirsiniz.
Düşük Maliyetli İşler Neden Riskli?
Yazımızın ilerleyen kısımlarında da okuyacağınız üzere düşük maliyetli işlerin %70’i internet üzerinden yapılıyor. Üç boyutlu bir ortama, bir ofise ya da dükkana ihtiyaç duymadan bir çatı oluşturan sanal alem, ne kadar sınırsız bir alan ise o alanın yüzeyi de o kadar kaygan. Kaygan zemin üzerinde yapılan her işin yarını muallaktır. Sadece bugüne odaklı, günü kurtarmaya yönelik işlerdir, internetteki çoğu iş. İşin kendisi dile gelse ”bugün varım yarın yokum” diyecektir adeta. Bir internet sitesinde editörsünüz diyelim. Bir sabah uyanıp internete girdiğinizde söz konusu sitenin error verdiğini ve açılmadığını görebilirsiniz.
Bu örneği üç boyutlu bir iş ortamı için de verebiliriz. Kıyıda köşede kalmış harabe bir dükkan açmak, en düşük maliyetli girişim örneklerinden biridir. Web sitesi nasıl bir şekilde kapanmışsa, o dükkan da elinizde olmayan nedenlerden ötürü kapanabilir. Biri ”Error” veriyorsa diğerinin kapısına kilit vurulur.
Düşük maliyet düşük güvence demektir. Paranın tek söz sahibi olduğu günümüzde, hangi iş hakkında konuşursak konuşalım merkezinde para olmak zorunda. Parayla reklam yapar, parayla nitelikli üretim gerçekleştirir ve parayla satarsınız. Banknot banknotu doğurur. Ve parasızlık, parasızlığı besler. Bunun lam-ı cimi, acabası yok. Hiçbir zaman olmadı.
Peki ya yüksek sermayeli işler riskli değil mi diye soracak olursanız cevabımız elbette riskli ama düşük maliyetli olanlarınki kadar değil. Sırtını paraya yaslayan her mekanizma, bir şekilde ayakta kalmayı başarır. En azından yıkılma sürecini geciktirir.
Cebimde yüklü miktarda yatırım yapmak için yeterli para yok ancak yine de para kazanmak için kendi işimi kurmak istiyorum diyenlere bu yazımızda tavsiyeler vermek isteriz. Zira sermayesiz iş fikirlerini hayata geçirmek zordur. Uzman ya da tecrübeli kişilerden tavsiye almadan yola çıkmanızı tavsiye etmeyiz.
ÖNEMLİ UYARI: Düşük maliyetli (az para ile) iş kurmak istiyorsanız semrayenin değil de emeğin ve bilginin, sanatın ön planda olduğu işlere odaklanın. Gidip de müteahhitlik peşinde koşmayın.
Sonuçta kıyasıya rekabetin olduğu bir sahaya adım atacaksınız ve burada silahsızlarla çaylaklara yer yoktur. Aksi takdirde çiğ çiğ yenmeniz işten bile olmaz. Zaten bilmem fark ettiniz mi? Çok büyük sermayenin ortaya konduğu dev organizasyonların gerektiği yatırımlar her zaman sermayesiz olanlara kıyasla daha az risksiz ve garantidir. Buna sebep olarak rekabetin azlığını ve “para parayı çeker” prensibini ileri sürebiliriz. Şimdi ise düşük maliyetli iş kurmak isteyen dostlarımıza birkaç salıkta bulunalım.
1) İşinizi yaparken sakın ola pes etmek kelimesini kullanmayın. Bu kelimeyi aklınızdan geçirmek dahi sizi zayıflatacaktır. O sebeple direncinizin artması adına pes etmek ya da tükenmek kelimelerinden uzak durun ve “güçlü olmak“, “dirayetli olmak” kelimelerine odaklanın.
2) Sermayenizin az olması sebebiyle yapmak zorunda kaldığınız düşük maliyetli iş fikriniz günüz geldiğinde size “dev bütçeli” iş fikirleri kadar çok kazanç getirebilir. Nitekim bu böyle de olmuştur. Yani örnekleri çok vardır. Kısacası demek istediğim sermayeniz az diye işinizi küçümsemeye kalkmayın!
3) Düşük sermayeli işlerdeki amansız rekabetin sizi yıldırmaması için her zaman en yetenekli olduğunuz alanı veya sektörü seçin. Diğer türlü sizi ezmeleri kaçınılmaz olacaktır.
4) Düşük maliyetli iş kurmak için yüksek yetenekleriniz olmasına gerek yok. Yaratıcılığınızı kullanaraktan da bu işi gayet sürdürebilirsiniz. Yani illaki bir konuda zanaatkar olmanıza gerek yok. Beynen üretken olmanız bile sizi uçurabilecektir.
5) Son olarak insanlar sizin yaptığınız işin tutmayacağı konusunda hep beraber birleşecektir. Ancak sakın bu tarz cahil insanlara aldanmayın. Onlar gözleriyle görmediğine inanmaz. Yarın öbür gün siz, oluk oluk para kazanırken, onlar pişman olacaktır.
6) Düşük bir bütçe ile yola çıkmanın bir riski varsa o da ister istemez kredi borçları altına girmektir. Bunun üstesinden gelmek için mantıklı krediler almalı ve bunların faizlerini iyi yönetmelisiniz.
Örnek sayılabilecek düşük maliyetli işler
•Seyyar iş fikri kurmak (mesela sahillerde stand açmak buna örnek verilebilir)
• web sitesi kurup işletmek
• Forex veya borsada düşük sermaye ile işlem yapmak.
• Anket doldurmak(bunu reelde de sanal ortamda da yapabilirsiniz)
• Freelance makale yazarlığı yapmak
• Editörlük hizmeti vermek
• Satış ortaklığı yapmak
Şimdi dilerseniz sevgili parlak fikirler okurları, örnek sayılabilecek düşük maliyetli işlerimizi tek tek, kendi alanlarında inceleyip analiz edelim. Böylece konuya daha vakıf olalım ve iş başa düştüğünde ve harekete geçmek zorunluluk olduğunda en azından işlere yabancı olmayalım.
Web Sitesi Kurmak ve İşletmek:
En büyük avantajı coğrafyayı ortadan kaldırmak olan ve aynı anda 7 milyarlık nüfusu ile tüm dünyayı bir potansiyel müşteri kitlesine çeviren internetin sınırları içerisinde web – sitesi kurmak ve işletmek çokça karlı ve doğru yapıldığı takdirde geleceği olan bir yatırımdır. Web – sitesinin hangi konsepte ve içerikte ürünler yayınlayacağını siz karar verebilirsiniz. Bununla birlikte moda olan, yükselişte devam eden konular ve başlıklar arasından bir seçim yaparak web – sitenizi bu konu üzerinden temellendirmek çok daha makul olacaktır. Günümüzde en çok tıklanan web sitelerinin, hayvanlar sitesi, film izleme sitesi, pratik bilgiler köşeleri ve bilişim sayfaları olduğunu da hatırlatmamızda fayda var. Siz de yeteri kadar sağlam bir araştırma yaparak son yıllarda en trend olan konulardan bir seçim yaparak web sitenizi inşa etmeye başlayabilirsiniz. Web-sitenizin tasarımının da kaliteli ve güzel olması, tıklanma ve dolayısıyla para kazanma oranlarınızı doğrudan etkileyen bir faktördür. Web-Sitesi Alıp Satarak Para Kazanmak adlı makalemiz de sizi bu konuda bilgilendirecektir.
Forex ve Borsada Düşük Sermaye İle İşlem Yapmak
Forex ya da borsa deyince insanın aklına ”ben becerebilir miyim, ben yapabilir miyim acaba” gibi sorular düşüyor. Ama bir başka Türkiye sorusu da şudur: ”Yapan, nasıl yapıyor?” Dolayısıyla borsa ve forex gibi para kazanma sahalarının içinde kaybetmek kadar kazanmak da ihtimal dahilindedir. Bu konuda geniş bir araştırma yapmadan ve bir uzman ile irtibat halinde olmadan adım atılması, daha sonra büyük pişmanlıklara ve kayıplara yol açabilmektedir. Aman dikkat. Forex Piyasasında En Can Alıcı 5 Kar Etme Taktiği adlı makalemize de bir göz gezdirmenizde fayda var.
Anket Doldurmak:
Anket doldurma işi de düşük maliyetli ama çok kar elde etme ihtimalinizin olduğu bir başka iştir. Gelişen teknolojik sistemler ve veritabanları ile birlikte bu iş, reel ortamda olduğu gibi sanal ortamda da hayata geçirilebilir bir proje olarak size göz kırpıyor. Bu işin gerekli ekipmanlar ve personeller çok fazla sermaye gerektirmediği için özellikle sanal atmosferde anket doldurma işinin epey yükselişte olduğunu söyleyebiliriz.
Arkadaşlar gerçekçi olmak gerekirse bu iş fikri eskisi kadar kazançlı değil. Çünkü bu ek gelir modelinde arz ve talep dengesi bozulmuş durumda. Aşırı derece fazla sayıda anket doldurup para kazanmak isteyen var ancak buna rağmen anket doldurtmak isteyen kişi sayısı maalesef artmamaktadır. O sebeple sizlere naçizane tavsiyem bu iş fikri ile uğraşmak yerine daha makul ve mantıklı işlere odaklanmanız.
Freelance Makale Yazarlığı Yapmak:
Bu iş, son on yılın en gözde ve tabiri caizse tırım tırım aranan mesleklerinden biri. Belli bir konu hakkında gerçek ve güncel bilgilere dayanarak açıklayıcı metinler yazma işine, kısaca makale yazarlığı denmektedir. Genellikle kelime sayısına bağlı olarak, ev ortamında sadece internet kullanılarak, çeşitli araştırmalar ve beyin fırtınalarıyla birlikte yapılan işin genel adıdır. Bu işte genellikle öğrenciler, iş bulamayan yeni mezunlar ve ev ekonomisine katkıda bulunmak isteyen ev hanımları çalışmaktadır. Tamamen ev ortamında ve özgür çalışma saatlerinde çalışıldığı için tercih edilen son derece düşük maliyetli bir iştir. Konuyla ilgilenen parlak fikirler okurlarına Nerelerde makale yazarlığı yapabilirim adlı makalemizi de okumalarını öneririz.
Makale yazabileceğiniz platformların sayısı son 10 yılda bir hayli arttı. Bu konuda Google’da araştırma yaparsanız karşınıza onlarca pazaryeri sitesi çıkacaktır. Bunlardan 5-10 tanesine kayıt olup üyelik oluşturmanız sizin makale işi verecek kişilere , firmalara ulaşmak konusunda size katkı sağlayacaktır.
Satış Ortaklığı Yapmak:
Satış ortaklığı gerçekten kazançlı mı? adlı makalemiz de size yol gösterici olacaktır. Bunun dışında temelde çok basit bir anlayışa ve düşük bir maliyete ihtiyacınız olacak. Öyle satış ortaklığı deyince aklınıza kurumsal kimlikler, bunaltıcı toplantılar ve içinden çıkılamayacak kadar karmaşık olan rakamlar gelmesin. Satış ortaklığı temelde, belli bir pay koyarak elde edilecek olan kar’a ortak olmak demektir. Eğer satışı gerçekleştirilen ürün ya da hizmete güveniniz tamsa, ortam değişkenlikleri kar elde edeceğinizi size bildiriyorsa, çekinmeden satış ortağı olabilir ya da sıfırdan satış ortaklığıyla yürütülecek bir faaliyetin baş mimarı olabilirsiniz. Konumuzla ilgili olarak bir başka yol gösterici olan makale: Satış ortaklığından 1 senede milyoner olunur mu?
Arkadaşlar sizden hasretem ricam şu firmalara tek tek yazın. Mail atın. Diyin ki “ürünlerinizi cüzi satış ortaklığı komisyonu ile arkadaşlarıma satabilirim, blogumda pazarlayabilirim“. 100 kişiye mail atsanız bunlardan 3 ya da 5 tanesi muhakkak size dönecektir.
Editörlük Hizmeti Vermek:
Editörlük hizmeti vermek neden düşük maliyetlidir? Çünkü asıl üretilmesi gereken şey zaten halihazırda üretilmiştir. Editörlük, düzeltmek, son şeklini vermek demektir. Örneğin bir yayınevine bağlı olarak editörlük hizmeti verebilirsiniz. Onların ofislerini kullanır, onların çıkardığı ve yayınlama maliyetlerini karşıladığı kitapların editörlüğünü yaparak oldukça fazla para kazanabilirsin. Bunun dışında daha büyük oynamak isterseniz kendiniz de bir editörlük hizmeti veren firma açabilir; yola birkaç editörle çıkıp dışarıya iş yapabilirsiniz. Asıl üreten siz değil başkaları olduğu için ve siz de sadece düzeltme işinde olduğunuz için hem zorlamayan ve keyifli hem de maliyet açısından son derece düşük bir iştir.
İlginizi çekebilecek bir diğer makalemize de göz atmanızda fayda var: Düşük sermaye ile iş kurmak kolay mı?
Editörlük hizmetlerini öğreneceğiniz yabancı dillerde verirseniz sizin için çok daha karlı olacaktır. Çünkü Türkiye piyasası şu anda ne yazık ki hiç de iç açıcı değil. 100 kelimesine 2 liradan fazla teklif veren dergi, site bulmak sahiden zor.
Düşük sermayeyle iş kurmak isteyenler ulaşsınlar.
[email protected]