Düşük Sermaye İle Kafe Açmanın Yolları

Merhabalar arkadaşlar, bu gün ki konumuz “düşük sermaye ile ya da sermayesiz kafe açmanın yolları nelerdir” olacak. Düşük sermaye konumuzun kilit sıfat tamlaması. Sermaye demek yeni bir işe, yeni bir yatırıma yönelecekseniz bunun için biriktirdiğiniz para demek. ama bu en basit tanımı bunun dışında bazı sektörler vergi kaydı üzerine belli miktarda sermayeniz olup olmadığını kanıtlamanızı ister. Bu taraflar biraz karışık biz şimdi düşük sermaye ile bir kafe sahibi, işletmeci olmak istiyorsanız neler yapabilirsiniz bir bakalım.

low budget photo

1) Düşük sermaye ile bir kafe açmak istiyorsanız daha önceki yazılarımızdan biri olan devlet destekli kredi alımına yani KOSGEB’e başvurabilirsiniz.

Kafe açmak için 50.000 TL hibe, 50.000 TL 3 yıl sonra geri ödemeli toplamda 100.000 TL kredi vermekteler. Bence çok iyi bir yol.

Bir yakınımız Kadıköy’de KOSGEB destekli kafe açtı ve parkesinden boyasına, yazar kasasından langırtına her şeyi KOSGEB ödedi. Ve eminim 3 yıl sonra o kafenin parası 50.000 TL’yi kat kat geri ödeyecek.

Bence bu kendinize ait bir işiniz, bir kafeniz olsun istiyorsanız başvurabileceğiniz güzel yollardan biri. Hatta en iyisi çünkü farkındaysanız 100.000 TL’yi aşmayan bir harcamanız varsa birikime ihtiyacınız, devlet dilinde de belirtmeniz gereken bir sermayeye ihtiyacınız yok, sermayesiz iş. Sermayesiz iş ne demek, bir sabah uyandığınızda herhangi bir birikiminiz olmamasına rağmen ben kafe açacağım demek. Umarım örneklerimiz size yardımcı olabiliyordur daha çok kafanızı karıştırmıyoruzdur.

2) Düşük sermayeli yollardan bir diğeri ise birkaç kişi toplanarak kafe açmak.

Yani kurban bayramından bildiğiniz bir terim olan 7 kişi bir danaya girme olayını düşünün. Yola oradan çıkın. Kişi sayısı arttıkça kişi başına düşen sermaye azalır. Böylece üstünüze düşen sorumluluk azalır ama tabi ileriye yönelik kar payı da azalır.

Tabi birde arkadaşlarınızı buna ikna etmek var. Hem de maalesef hepsini. İkna yöntemlerinizden biri onları uzun vadeli düşünüp kazanacakları paraya odaklamak olabilir. Çünkü gerçekten kafe açmak şu aralar baya gözde bir olay. Hele ki sağlam, güzel menülü, iyi hizmet sağlayabileceğiniz ve görsel olarak insanları doyuran bir mekân açıyorsanız iş yapmamanız neredeyse sıfır. Bunu da arkadaşlarınıza iyi bir şekilde yansıtabilirseniz belki sermayeyi bölebilirsiniz. Bence bölmeyin ama bu yolu denemeyin.

3) Bunun dışında kitlesel fonlama yöntemini de kullanabilirsiniz.

Kitlesel fonlama ne demek? Bu iki kelime neden kulağa bu kadar ürkütücü geliyor? Aslında ürkütücü değil. Şimdi halk dilinde bu iki kelimenin anlamını inceleyelim, kitlesel fonlama son dönemlerde oluşan bir yatırım şeklidir. Demek şudur ki birden çok yatırımcı bir araya gelerek aynı projeye farklı miktarlarda maddi bağış yapma (karşılıksız yatırım) yöntemiyle, ileriye yönelik kar marjından belirlenen oranda pay almak üzere para yatırma yöntemiyle ya da herhangi farklı bir bağış ve ya yatırım yöntemiyle girişimciyi desteklemesidir yani sizi. Eğer böyle bir destekle kafe açarsanız devlete karşı herhangi bir sorumluluğunuz olmaz ama yatırımcınız ve ya yatırımcılarınızla aranızda ki anlaşmayla bazı yükümlülükler altına girebilirsiniz. Böyle durumlarda muhakkak her işinizi sözleşmeli yapın. Sözleşme kişileri birbirine yasal olarak bağlar ve sizin yapmanız gerekenler olduğu gibi karşı tarafı bağlayan yükümlülüklerde sözleşmenizde olabilir.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Bayilik Ücreti Almadan Bayiilik Veren Firmalar

4) Son olarak bahsedebileceğim yöntem kredi çekmek.

Herkesin aklına gelen, başvurduğu ve kullandığı bir yöntemdir bu. İş yeri kredisi almak için bankaları araştırıp, uygun faizli krediyi çekebilirsiniz.

Bence bu daha iyi bir yöntem çünkü KOSGEB ve kredi dışında kalan iki yöntemimizde de ileriye yönelik karınızı bölecektir. En azından kredi çekmek anaparanın üstüne faiz işletir ama hem vade avantajı var hem de sonunda kar payınız bölünmeyecek. Ayrıca ne kadar arkadaşlarınızla birlikte bu işe girme yöntemini belirtmiş olsak ta ne kadar çok kafa var ise o kadar çok ses çıkacağını unutmayın. Zor olabilir ama başarabilirsiniz. Bir kere başarıyı hedeflemekte sektörün önemi inanılmaz büyük. Bu gün Türkiye’nin her yerinde iyi bir yatırımla açılan bir kafenin iş yapmaması gerçekten düşünülemez. Çünkü bir kahve içmek içinde, bir arkadaşla buluşmak için de 7’den 70’e herkesin gidebileceği yerdir kafe.

Müşteri çekmek için diğer kafelerin yapmadığı ve ya yaptığı ve çok tutan yöntemleri uygulamaktan çekinmeyin. Mesela kafenizin bir köşesine kitaplık kurun muhakkak. İnternet bağlantısı olmasına dikkat edin. Kafenizin güzergâhına göre bisiklet kiralama fikrini de uygulayabilirsiniz. Swarm adlı uygulamada kafenizde oturuyor olup bunu Chek-İn yapanlara bir içecek hediyesi gibi kampanyalar başlatabilirsiniz. Bunun yararlı olduğu kafeler biliyoruz. Retro tarzın yeniden moda olduğu bu dönemlerde bir numara olmayacak gibi değil yani. Benim bile şuan kafe açasım geldi.

Kafe müşterisi sadıktır. Mesela ben ilk kafeye gittiğimde 14 yaşındaydım. Bir daha kafelerden çıkmadım. Ama kafe müşterisi sadıktır derken 2 yıl sürekli aynı kafeye gittik arkadaşlarla. Daha sonra semtimizde yukarıda belirttiğim önerilerden bir kaçını uygulayarak popülaritesini yükselten ve bütün okulu çeken yeni bir yer keşfettik ve sonraki 4 yıl oradan çıkmadık. Yani bu böyledir bir kere popülariteyi yakaladıktan sonra işleriniz hep yerinde gidiyor. Umarım bir kafe açarsınız ve bizi de davet edersiniz.

Sermayesiz Denilebilecek Paralarla Kafe Açmak İçin Ek Yöntem:

Bu yöntemi ek olarak buraya yazma ihtiyacı hissettim zira parlakfikirler ailesi olarak aşağıda mavi linkte belirttiğimiz yeni bir hizmete girişmiş bulunuyoruz. Anonim ortaklık kurarak düşük sermayeler ile cafenizi açıyoruz. Bu sayede hem inanılmaz karlı bir yatırım yapmış oluyorsunuz hem de kendinizi kanunun, “ortaklıklar hukukunun” güvencesi altına almış oluyorsunuz. Biraz araştıranlar veya tecrübe sahibi olan arkadaşlarım iyi bilirler anonim ortaklıkların kurulmasının ne denli zor olduğunu ancak kurulduktan sonra nasıl karlı birer şirketler haline gelebileceklerini. Yurtdışında “cafe açmak için koparatif ortaklık kurmak” olarak bilinen bu methodu ülkemize çok daha işler ve de gelişmiş şekilde uygulamaya koymuş bulunmaktayız. Nitekim kim ne derse desin; biz yüzlerce ortağımızla bu işi başarıyoruz ve de daha çok başaracağız eğer ki bize katılmak ve de kazanmak istiyorsanız aşağıdaki “kafe açmak” ile ilgili linke tıklayabilirsiniz.

Yorum yapın