Arsa bakma ve alım süreçleri her zaman için teferruatlı olmuştur. Bir küçük daire satın alırken hatta kiralarken bile kılı kırk yarmakta, titiz davranmakta ve dahası geleceği düşünmekte fayda var. İş arsalara gelince bu fayda çok daha yüksek oranlara çıkabilir. Aynı zamanda yanlış bir konumda, yanlış öngörülerle ve tamamen hatalı fikirlere kapılarak alınan arsalar sonranın pişmanlığı olabilir.
Günümüzde maalesef birçok kişi başkalarının dolduruşlarına gelerek arsa bakmaya gidiyor ve biraz da acele ederek aslında hiç de değerli olmayan arsaları satın alma işlemlerini başlatıyor. Bunda iki büyük neden var. Birincisi bizim insanımızın söz konusu ev, araba ve arsa gibi konular olduğunca uzman kesilmesi. İstisnasız herkesin… ‘Sen şimdi burayı al, buralar ileride değerlendirecek” kehaneti de herkesin ağzına pelesenk olmuş bir başka klişe cümle yapısı. Peki neden ileride değerlenecek diye soracak olsanız öyle işte diye geçiştirecek kişiler size arsa alımında yardımcı olmaya çalışıyorsa bu alım sürecinden maksimum oranda zararlı ayrılmanız olası.
Arsa bakma ve alma sürecinde acele edilmesinin bir diğer nedeni ise ”aman başkası kapmasın” telaşıdır. Ne kadar küçük olursa olsun bir arsa, sizin reyonda ya da pazar tezgahında gördüğünüz bir ürün değildir. Siz onu almazsanız biraz sonra başkası gelip kapmaz. Yüksek paraların döndüğü böyle konularda tamamen akılcı davranmakta fayda var. Parlak Fikirler olarak bu yazımızda en karlı arsaların nasıl bulunacağını size madde madde açıklayacağız. Aynı zamanda arsa alırken dikkat edilmesi gereken diğer teknik noktaları da dilimiz döndüğünce açıklamaya çalışacağız.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Arsa Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Noktalar
Üzerinde ev vs. olmayan her yapı arsa değildir. Arsa gibi görünen belli başlı yapılar belediyenin kayıtlarında bahçe ya da orman vasfına sahip olabiliyor. Birçok kişi arsa aldım zannederken bahçe ve orman sahibi olduğunu satın alma işlemleri tamamlandıktan sonra anlayabiliyor. Bu ise bir tür dolandırıcılık olarak kayıtlara geçmektedir. Bu nedenle önce arsaya sonra onun arsa vasfına sahip olup olmadığına bakmakta fayda var. Yoksa sonrasında arsa vasfı almak için de bürokrasi ile uğraşabilir ve dahası para harcamak durumunda kalabilirsiniz.
Vasıf kadar önemli olan bir diğer husus da imardır. Eğer üzerinde yapı inşa etmek için arsa bakıyorsanız yola cephesi olan bir arsa almalısınız. Bunun gibi sayısız ve kafa karıştırıcı ayrıntı arasında kaybolmamak için belediyeye giderek arsanın imar planı ile ilgili tüm detayları öğrenebilirsiniz. Bu, tamamen arsayı hangi maksatla istediğinize bağlı olarak değişecek bilgileri öğrenmeniz için elzemdir.
Arsalar kendi içerisinde hisseli ve hissesiz olmak üzere ikiye ayrılıyor. Size tavsiyemiz hissesiz bir arsa almanız. Ama tam sizin istediğiniz büyüklükte ve konumda bir arsa buldunuz ve hisseli olduğunu öğrendiniz. Onun da kolayı var. Diğer hissedarların hisselerinden feragat ettiklerine yani vazgeçtiklerine dair belge alarak yolunuza bakabilirsiniz. Bu satın alma süreçlerinin birkaç gün fazla sürmesine neden olabilir, o kadar.
Bunun dışında arsanın konumu itibariyle ek olarak belli başlı kurumlardan izin almanız gerekebilir. Arsa ne kadar değerli olursa olsun bu tür bürokratik işlemler sizi uğraştıracaktır. Ancak daha sonra tamamen size ait olacaktır.
Satın Alacağınız Arsa Bağnaz ve Kötü İnsanlardan Uzakta Mı?
Burada herhangi bir bölge ya da şehir ismi vermeyeceğiz. Zira biliyoruz ki her yerde bağnazlar ve kötü insanlar var. Tıpkı her yerin aydın, münevver, sağduyulu insanlarının olduğu gibi. Ancak satın alacağınız arsanın maddi ve manevi değerini belirleyen yegane faktör / ölçüt civardaki insanların varlığı olacaktır. Nasıl ”dünya güzel de onu çirkinleştiren hep içindeki insanlar” bu da aynı o hesaba denk geliyor işte. Arsa ucuz olabilir, inanılmaz stratejik bir konumda olabilir, civarındaki yerleşim yerleri ile birlikte tam bir mücevher olabilir ancak etrafında bağnaz ve kötü niyetli insanlar varsa tüm bunların sağladığı değer solar gider.
Bu noktada gerçekleştireceğiniz araştırmalar bir yönüyle insan merkezli olmalıdır. Pek tabi daha sonra başınız ağrımasın diye. Bağnaz insanların kuşattığı ve kötü niyetleriyle etrafında dolaştığı bir arsa, rüya gibi başlayıp finalini kabus gibi yapabilir.
Arsanın Etrafında Tarihi Yapı Var Mı?
Yapılan son araştırmalar Türkiye’nin İtalya’dan sonra en fazla tarihi yapıya sahip Avrupa ülkesi olduğunu gözler önüne sermiştir. Ülkemiz sadece dört mevsimi yaşaması ve diğer coğrafi özellikleri ile tarihi zenginliğiyle de dikkat çeken bir ülke. Öyle ki hala gün yüzüne çıkmamış ya da yeteri kadar önemsenmediği için kıyıda köşede kalmış birçok tarihi yapı ve zenginlik bu ülkenin sınırları içerisinde mevcut. Birçok medeniyete ve imparatorluğa ev sahipliği yapmış olan Türkiye’de arsa bakarken etrafında tarihi yapı var mı yok mu diye araştırmak da elzem olan diğer araştırma yöntemidir. Gözünüz kulağınız açık olmalı. Size arsayı gösteren kişi haricinde oradaki tanıdıklarınıza ya da gözünüze kestirdiğiniz insanlara da bu yönde sorular sorabilirsiniz. Ayrıca ‘yerinde gözlem‘ metodunu tatbik ederek arsanız dört bir yanını kendiniz de gezebilirsiniz.
Etrafında tarihi yapı olan arsalar bugün olmasa bile yarın öbür gün mutlaka değerlenecektir. Yazımızın başında belirttiğimiz ‘buralar değerlenecek‘ diye kehanette bulunan cahil insanların aksine, sizin elinizde sağlam bir done olacaktır.
Yöre Halkı Eğitimli Mi?
İnsan merkezli araştırmaların bir diğer yönünü yöre halkı oluşturuyor. Kendinize şunu sormalısınız: Yöre halkı eğitimli, eğitilmeye açık mı yoksa amiyane tabirle zırcahil mi? Çünkü bir arsa potansiyel olarak sürekli dönüşüme açıktır. Üzerinde birçok farklı yapıya da ev sahipliği yapabilecek bir konumdadır. Yöre halkının hem bağnaz hem de cahil olduğu konumlarda arsa satın almak, mayınlı arazi satın almaya benzer. İlk birkaç adımda burayı almakla ne kadar iyi ettiğinizi, ne kadar doğru davrandığınızı düşünebilirsiniz. Ancak sonra yöre halkını gördükçe o -doğru karar verdim – tespiti içinizde adeta bir mayın gibi patlar.
Kültürü Pazarlanıyor Mu?
Arsa alacağınız yörenin bir kültürü var mı? Varsa pazarlanıyor mu? Sormanız gereken elzem sorulardan bir diğeri de bu minvalde olan sorular olmalı. Kültür turizmi en az yaz turizmi kadar para getirme potansiyeli taşıyan bir turizm çeşididir. Bunu değerlendirme şansınız her zaman mevcut.
Arsanın Üniversiteye Yakınlığı
Son olarak dikkat etmeniz gereken önemli husus arsanın üniversiteye yakın olup olmadığı yönünde olmalı. Güncel bir örnek verecek olursa son yıllarda Tekirdağ ve etrafındaki arazilerin bu kadar değerli olması oradaki üniversitenin varlığıdır. Üniversite demek “evrensel dünyaya açılan kültürel ve ekonomik kapı demek“. Böyle bir kapı var ise bilin ki o arsa da çok uzun yıllar boyunca size ciddi imkanlar sunacak ve fırsatlar yaratacaktır. O sebeple gelecekte inşa edilmesi planlanan üniversitelerin konumunu an be an takip edin ve gözlemleyin.