GAYRİMENKUL ALIM SATIMI-Karlı Mı?-Tüm detayları ve riskleri!

      Gayrimenkül iş fikrinin konusu gerçekten dünyadaki varlıkların çoğu oluşturabilmektedir. Bir gayrimenkülün maddi değeri ise tahmin edebileceğiniz gibi insanların ona olan talebiyle doğru orantılıdır…Fazla uzatmadan genelden özele, Türkiyemize bakmak gerekirse resmen dünyada petrol zengini olan ülkeler nasıl sınırlı sayıdalar ise Türkiye de sınırlı sayıda olan “Gayrimenkul zengini” bir ülke denilebilir. Bunu sadece ben ve bir avuç insan demiyoruz arkadaşlarım bunu ülkemizden her sene yüklü miktarda konut, iş yeri alan yabancılar  bile diyor.

   Evet arkadaşlar özellikle 2004 den bu yana gelişen gayrimenkül sektörü ülkemizin ekonomisinin resmen belkemiği konumundadır. Ama sizlere maalesef şunu söyleyebilirim ki bu durum genel olarak ülke çapında değil sadece büyükşehirlerde ve turistik beldelerde böyledir. Henüz tam olarak gelişkin bir ülke olmadığımız için sadece büyük ve kalabalık, çok aşırı göç alan yerleşimlerimizde artan taleple doğru orantılı olarak bu durum söz konusudur. Yinede sizlere gönül rahatlığı ile gayrimenkul sektörünün ülkemizde günbegün yükselişte olduğunu söyleyebilirim. Bunlara paralel olarak gayrimenkul alım-satım iş fikrinde inanılmaz astronomik rakamlarda kazanç sağlayabilme durumu yaratmaktadır.

GAYRİMENKUL ALIM-SATIM İŞ FİKRİNDE KORKUNÇ BİR KAZANÇ ELDE ETME OLASILIĞINIZ ÇOK ÇOK YÜKSEKTİR VE HİÇDE ŞAŞIRTICI DEĞİLDİR.

 Gayrimenkul alıp satarak kar etmek için bazı taktikler bulunmaktadır. Bunların bir kısmına linkten ulaşabilirsiniz.

Arkadaşlar bunun böyle olmasının ilk sebebi yukarıda da anlattığım gibi ülkemizin büyük şehirlerinin giderek daha çok göç alması, daha çok talep almasının yanında ülke ekonomisinin rezil bir durumdan orta karar duruma yaklaşmasıdır. İkinci olarak inşaat sektörünün olağanüstü bir şekilde maalesef yeşil alanlarımızıda katlederek birbirleriyle rekabet edercesine yarışmaları sektörü canlandırıyor ve halkı insanları yeni konuta teşvik ediyor.

  Ayrıca gayrimenkullerin sık el değişebilir olmasında bu sektöre olan güvenin ülkemizde diğer işlere göre daha yüksek olmasının payıda yadsınamaz. Türk halkı için yılların birikimi olan sermayesini emanet edebileceği en güvenilir liman ezelden beri ya topraktır ya da konut, işyeridir. İnsanların bu yöndeki algısının olması da çok önemli bir faktördür. Çünkü  yabancı ülekelerin halkları sermayesini gayrimenkulden ziyade devlet tahvillerine ve borsaya veya bankaya daha çok emanet edebiliyor. Bizim tarihimizde geçirdiğimiz krizler bizi bunun aksi yönde hareket etmeye daha çok itmiştir. Yani insanlar servetlerini bankalara emanet etmektense kanlı canlı görüp dokunabileceği gayrimenkullere emanet etmektedir.

GAYRİMENKUL-ALIM SATIMI İŞ FİKRİNİ YAPACAKSANIZ GELİŞMEKTE OLAN BÖLGELERİN NABZINI İYİ TUTMALISINIZ BU İSE ANCAK YÖREDEKİ İNŞAAT FAALİYETLERİNİ, EKONOMİK FAALİYETLERİNİ DAHASI ÜLKE EKONOMİSİNİN DİNAMİZMİNİ İYİ İNCELEYİP, YORUMLAYABİLMEKTEN GEÇMEKTEDİR.

Hangi gayrimenkule yatırım yaparak daha çok kazandıracağına ilişkin şu makalemizden bilgi alabilirsiniz. Lütfen yeni sekmede açın bunu…

40 yıl boyunca aynı fiyatlarda seyreden ve artışı enflasyona paralel hatta aşağısında olan bir yerden asla gayrimenkul almamalısınız eğer bu işi yapacaksanız(yani hem merkezde olmayan hem de artış göstermeyen). Yalnız; şehirlerin merkezi noktalarında şöyle bir istisna vardır ki bu bölgelerinde emlak fiyatları olağanüstü patlama veya artış göstermez çünkü buralar zaten yıllar evvel bu artışı yakalamıştır. Yani zirve(Climax) noktasına varmıştır. Ama bu demek değildir ki merkezi yerlerden iş yeri ya da konut alınamaz. Tam tersine buralar eğer sermayenizi en az riskli en güvenilir noktaya yatırıp uzun süre istikrarlı bir bekleyiş yapmak istiyorum diyenler yani büyük balıklar için cennettir(kazançlı bir yatırım fırsatıdır yani). Fakat buralar sizleri zengin etmez sadece olanı merkezi konumda olmayan gayrimenkullere göre daha iyi korur üstüne artışını bile yapar. Mesela İstanbul’da bu noktalara örnek olarak Bebek, Arnavutköy, Etiler, Ulus Yeniköy(Tarabya), Ataköy, Sultanahmet semtleri örnek gösterilebilir. Bu saydığım semtler Türkiye’nin en pahalı gayrimenkullerinin (m2 başına fiyat bazında) olduğu yerlerdir. Buralara merkez noktalar denilebilir ve büyük balıklar için cennettir.

Küçük balıklar(riske ihtiyacı olan) için ise gelişmekte olan ve şehir merkezinden uzak noktalar örnek gösterilebilir. Mesela Pendik, Halkalı, Tuzla, Bahçeşehir, Beylikdüzü gibi semtler ise bu küçük balıklar için ideal kategoridedir. Bu noktalar da gayet kazançlı bir yatırım sayılabilir

Kıyıda köşede yıllar önce deden kalan yada öylesine ucuzca alıp ayak bile basmadığınız, unuttuğunuz mülk gün gelir sizi milyoner yapabilir. Nasıl demeyin iş tamamen imar planlarında ve oradan gelecek ranta bakmaktadır. Şans eseri sizin arsanızda 3 blok dikilebilmesi için ruhsat verilebilir ve size 15 tane dairenin değeri kadar para kazandırabilir bu iş.

Genelde olağanüstü bir kriz çıkmadığı sürece satın aldığınız mülk hiçbir yere gitmemektedir. Olduğu gibi orada durmaktadır. Yunanistan’da çıkan ekonomik buhran 1 milyon dolarlık yazlık gayrimenkullerin 100 bin dolara kadar düşmesine sebep olduysa da birkaç sene sonra yani bugün yine eski ışıltısına kavuşmuştur. Her ne kadar o ilk kriz günlerindeki umutsuzluk havası gelecek vaat etmese bile eski ışıltı er yada geç geri gelmiştir. Yani demek istediğim  emlağınızın değeri yükselse de düşse de elle tutulur, gözle görülür hatta her türlü kullanılabilir bir maddi varlık olduğu için sırtınız kolay kolay yere gelmez. Mesela bir borsa veya bir devlet tahvili kesinlikle bu kadar güvenceli değildir bunun yanında hatta bir kriz olacağı zaman ilk batan gemiler onlar olacaktır. Siz her zaman geminin en az su alan en son batan noktasında olacaksınız. İş bu sebepten dolayıdır ki gayrimenkul alım satım işi gayet kazançlı bir yatırımdır.

Gayrimenkul alım-satım işi fikrini yukarıda saydığım onca olumlu yanına, getirisine rağmen , her ne kadar en güvenceli yatırım sujesi olsa bile Dünya’daki her iş gibi bünyesinde diğer işlere nazaran az da olsa risk ihtiva etmektedir.

Nedir bu riskler derseniz size gözlerimle gördüğüm canlı şahit olduğum bir örnek verebilirim. Bundan 12 yıl önce Bahçeşehir’den 250 bin dolara alınan villa şu anda inanırmısınız halen 250 bin dolar fiyatlara alınıp satılmakta. Üstelik yıllar evvel,12 sene önce her tarafta “Bahçeşehir uçacak” , “Bahçeşehir alıp başını gidiyor” , “Bahçeşehir’de korkunç rant” söylentilerinin olmasına rağmen. Demek ki neymiş gelecekte ne olacağını bilmek kimseye mahsus değildir.  Yalnız aramızda belki halen enflasyon terimini bilmeyenler olabilir; onun için bana “hani ya en azından zarar etmemişsin” diyenler olabilir. Bak arkadaşım o zamanların 250 bin doları ile bugünün 250 bin doları arasında neredeyse 2 kat fark var dolarda enflasyon her ne kadar senelik %2.5 %3 seviyesini geçmese de bu rakam 12 seneye yayınca ortaya gerçekten büyük zarar çıkıyor. Kar edecek denilen yerin yarı yarıya değer kaybetmesi çıkıyor.

 Not: ben size yanının başında merkezi yerlerin avantajlarından bahsederken işte bu tip şeylere karşı çok iyi korunuyor olması en büyük avantajıdır.

GAYRİMENKUL ALIM-SATIM İŞİYLE UĞRAŞANLARIN NADİR GÖRÜLSE DE ÜLKEMİZDE ÖZELLİKLE RİSKLİ BÖLGELERDE BULUNAN YOĞUN NÜFUS SEBEBİYLE ÇOK BÜYÜK BİR TEHLİKE İÇEREN DOĞAL AFETİ DE YAZAYIM: DEPREM

Depreme karşı dayanıklı, testleri resmi kurumlarca yapılmış onaylanmış binalara rağbet etmenizi şiddetle öneriyorum arkadaşlar. Bu işin şakası gerçekten yok ve eğer binanız kusurluysa depreme karşı emin olabilirsiniz ki deprem affetmez…

 Son olarak yazımızı bitirmeden evvel ilginizi çekebilecek şu makalemize de göz atamnızı öneririz: