Gelişmiş Yabancı Ülkede Girişim Kurmak

Merhaba girişimci arkadaşlar. Aklınızın bulamaç halinde karışık olduğunu, hiçbir noktaya erişmeden soru işaretleri karnavalına katıldığınızı, daha doğru bir ifadeyle katılmak zorunda kaldığınızı biliyoruz. Kafanızda bir iş fikri, içinizde potansiyel halinde bir enerji, cebinizde az biraz da olsa bir sermaye var olmasına rağmen tam olarak nerede, ne yapmanız gerektiğini ve nasıl bir iş kurmanız gerektiğini bilmiyorsunuz. Önceden imkansızlıklar, bilgisizlikler ve hareket alanlarının darlığı sizi köşeye sıkıştırırken şimdi durum çok daha karmaşık ve vahim.

foreign photo

Şimdi de tam bir enformasyon çağında yaşıyoruz. Ama boşuna dememişler, her şeyin fazlası zarar diye. Artık her şey bir seçenek halinde bize soruluyor. Önceden çikolata yemek için iki – üç seçenek vardı sadece. Birini sevmeyen birini alırdı. Şimdi otuz beş çeşit çikolata var. Bu kafa karışıklığını çikolata örneğinden yola çıkarak daha geniş ve sonsuza dayanan bir düzlüğe de çıkartabiliriz. Herkes her yerden öyle çok bilgiyle ve fikirle donatılıyor ki, kim neyi seçeceğini, ne zaman hareket edeceğini bilmiyor.

Önceden imkansızlıklar içinden çölde açan çiçek gibi yükselmek vardı. Şimdi çiçeklerin arasından çiçek beğendirmek zor insanlara. Ama yine de bu kafa karışıklığını en aza indirgemek ve önünüzü açmak mümkün. Şimdi önce bir girişimcinin ister kendi memleketinde ister yurt dışında önünü açmak için edinmesi gereken temel disiplinleri sayalım ve yazımıza sağlam bir giriş daha yapalım.

Neden Girişimci Bağımsız Olmalı? öncelikli olarak her girişimcinin ve girişimci adayının bilmesi gereken ve acilen olması gereken şey bağımsızlıktır. Bir girişimci bağımsız olmadığı taktirde, sağdan soldan çeşitli kurumlara finansal ve mental açıdan zincirlenmişse o girişimci asla tam olarak başarıyı yakalayamaz. Bir girişimcinin neden bağımsız olması gerektiğini incelediğimiz yazımız, sizler için, burada.

Bir Girişimcinin En Büyük Düşmanı: Akıl Karışıklığı 

Sektör demek hız demek. Hızlı olmanın da çeşitli dezavantajları ve riskli yönleri var. Şimdi yol ve araba örneğiyle açıklayalım bunu. Her girişimci bir arabaya atlayarak yeni bir yola, her şeyden önemlisi kendi yoluna çıkmış biridir. Fazla hızlı gitmek, yollardaki benzinlikleri ve mola yerlerini fark etmemek ve arkada bırakmak anlamına geliyor. Böylece benzini bitip yolda kalması ya da yorgunluğuna yenik düşüp uyuya kalarak kaza yapması olası hale geliyor.

Akıl karışıklı ise yavaşlıktan doğuyor. Bu sefer de arabasına atlayan girişimci, o kadar yavaş gidiyor ki yolun çeşitli kısımlarına konulan ödülleri fark etse de onlara yetişemiyor. Onlara varamıyor, yetişemiyor. Yavaşlığın en büyük nedeni ise akıl karışıklığı. Şimdi örneğin konu başlığımız gelişmiş yabancı ülkede girişim kurmak. Akıl karışıklığı en başta hangi ülkede iş kursam acaba sorusu şeklinde cereyan eder.

Bazen plan yapmak o kadar uzun sürer ki iş, söz konusu iş fikrini gerçeğe taşımaya ve işi kurmaya gelince çok geç kalınmış olur. Bugünkü girişimcilerin en büyük baş belası budur sevgili parlak fikirler okurları. Çok fazla veri ve done ile bütünleştirildikleri için bir türlü gerçek iş sahasına çıkmaya cesaretleri de kalmıyor. Teori kısmıyla o kadar haşır neşir oluyorlar ki pratiğe gelince yetkinsiz ve sonuçsuz kalıyorlar.

Yani örneğin İngiltere’ye gitmek yerine haritalar üzerinde İngiltere planları yapmak kimseye bir şey katmayacaktır. Önemli olan sağlam bir plan, sağlam gözlem ve analizlerle perçinlemek ve sonra da hiç vakit kaybetmeden atağa geçmek ve gerçekliği oluşturmaktadır. Aksi takdirde küçücük odalarında büyük fikirlerinin ölümünü izleyen milyonlardan biri olursunuz sadece.

Girişimcilerin Bilmesi Gereken 5 Hayat Dersi girişimcilik, bilerek, görerek, öğrenmiş olarak yapılması gereken bir alandır. Bu nedenle de en fazla bilmeleri gereken şeyler ”hayat dersi” olarak şablonlar halinde önlerine serilir. Şimdi bazıları züppelik yaparak, kendilerinden önceki girişimcilerin ve girişim hikayelerinin son derece sıkıcı ve gereksiz olduğuna hükmedebilirler. Ancak bu adı üstünde züppelik! Siz siz olun ve bilmeniz gereken hayat derslerini havada kapın. Böylece daha az hata yapar ve daha bilgili olarak sektörde boy gösterirsiniz.

Bir Ülkenin Gelişmiş ve Size Uygun Olduğunu Nasıl Anlarsınız? 

Evvela şunu bilmemiz gerekiyor sevgili parlak fikirler okurları. Bir ülke kendi başına ”gelişmiş” olabilir. Ama o ülke sizin işiniz ve girişiminiz dahilinde size ve yaptığınız üretimlere uygun olmayabilir.

Amerika’yı baz alalım. Amerika, süper güç, ultra güç, mega güç derken şişirilir de şişirilir. Birtakım girişimciler de bu ezbere bilgiyi alır, ama üstüne hiç düşünmeden, plan yapmadan yorum kapatmadan burnunun dikine gider. Tarih ve zaman bize göstermiştir ki bin bir hevesle ve gazla oralara kadar iş kuracağım diye gidip birkaç zaman sonra tırıs tırıs geri döndüler. Çünkü bazı ülkeler ”fırsatlar ülkesi, taşı toprağı altın” diye lanse edilse de bu kuracağınız işe, yapacağınız yatırıma uygunluk taşıyor anlamına gelmez.

Bu nedenle bir ülkenin gelişmiş olmasından ziyade o ülkenin sizin kuracağınız işe uygun olup olmadığı tespit edilmeli ve daha sonrasında harekete geçirilmelidir. Yoksa sonunda derin bir hayal kırıklığı ve pişmanlık ile bolca para ve zaman kaybederek geri dönme ihtimaliniz yüksek surette gerçekleşecektir. Bunu da kimse istemez. Öyle değil mi?

Girişimcilik Neden Sürüden Ayrılmayı Gerektirir? bağımsızlık demiştik zaten. Aynı zamanda girişimciler sürüden ayrılmayı ve çoğu zaman tek adam olmayı da bilmelidir. Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine sözünde olduğu gibi, bu Mersin benzetmesini ülke çapına yayabilirsiniz. Dünyada öyle algılar vardır ki bazen pırıl pırıl, parlak mı parlak size altın tepsilerde sunulur. Ancak o ilk bakışta böyledir ancak. Çoğu zaman tuzaktır bile böyle altın tepside sunulan fırsatlar. Siz, size sunulanı değil kendi açtığınız yollarda ilerlemeli ve ülke seçiminde bulunurken de bunlara dikkat etmelisiniz.

Yabancı Bir Ülkede Bir Girişimcinin Dikkat Etmesi Gerekenler 

  • Evvela öyle fikir alışverişi altında herkesin sözlerine kulak asmamayı bileceksiniz. Birileri yapar, birileri bakar, ancak birileri bakarken de burnunu haddi olmayan şeylere sokar. İnsanlar, sakın orada o işi kurma, batarsın diye uyarırlar. Ancak bu uyarıların ne alt yapısı vardır ne dayanağı. Sırf uyarmış olmak için, bilgili görünmek için böyle şeylerin altına imzalarını atarlar. Bu kuru gürültülerden uzak durun. Ancak işinin ehli ve mümkünse ortağınız olan insanlarla fikir alış verişi yapın.
  • Yine aynı şekilde kimilerinin fikirlerine uyup saçma sapan ülkelerde saçma sapan girişimlere imza atmayınız. Vizyonunuz da rehberiniz de kendiniz ve deneyimleriniz olmalı. Ha bir de geçmişteki girişimciler hangi ülkelerde neleri başardı? Onlara bakın, gerekirse ezber edin. Ama kulaktan dolma fikirlerle cahil beyinlerin fikirlerine sakın meze etmeyin kendinizi.
  • Yabancı bir ülkede ne kadar vakit geçirirseniz geçirin orası el oğlunun memleketi olacaktır. O nedenle orasını memleketiniz bellemeyin. Orayı sadece para kazanma mekanı olarak değerlendirin. Yüksek başarılarda da hemen şımarmayın. Kontrollü olun dolu dizgin olmak yerine. Başarı elbette ki inananların ve bilenlerin olacaktır.

Girişimci arkadaşlara zamanı gelince yeni konularda bilgiler vermeye ve yol göstermeye devam edeceğiz. Şimdilik hoşça kalın!

Yorum yapın