Günümüzde sağlam / garantili iş kolu dendi mi aklımıza hemen iki seçenek gelir. Bunlardan biri gıda bir diğeri ise giyim sektörüdür. Her ikisini de garantili kılan faktörlerin başında ise bunların hem temel hem de sürekli güncelliğini koruyan ihtiyaçlara cevap vermesidir. Nasıl ki insan günde üç kere yemek yemek zorunda ise düzenli aralıklarla aksesuar ve kıyafetler almak, gardırobunu zenginleştirmek zorundadır.
Öyleyse kıyafet – elbisesi mağazası açma fikri daha ilk başta 1- 0 önde başlamanızı sağlayacak parlak bir iş fikri olarak karşınızda duruyor. Skoru 2-0’a taşıyacak olan unsur ise ‘Kadın‘ giyim mağazası açmanız olacaktır. Hepimizin bildiği üzere kadınların bu yöndeki alışveriş istekleri ve talepleri erkeklere oranla kat be kat daha fazladır. Aynı zamanda elbise ve kıyafet gibi düğünler, özel davetler ve diğer tüm resmi alanlarda gereksinim duyulan elbiselerin satıldığı bir mağaza açma fikri yüksek kazanç elde etme imkanını da beraberinde getirir. Tabi her şeyi doğru yapar, sağlam bir plan eşliğinde adım adım ilerlerseniz.
Günümüzde ekonomik zorlukların giderek arttığı ve en sağlam görünen sektörlerde bile büyük oranda bocalama yaşandığı unutulmamalı. Bu nedenle güvendiğiniz tek şey çalışma hırsınız ve temponuz olmalı.
ALT BAŞLIKLAR (istediğinize tıklayıp ışınlanabilirsiniz) :
Röportaj
Giyim mağazası açmanın maliyeti ve kar marjı nedir? Rakip mağazalardan farklı olmak ve çok daha fazla kazanmak için hangi ayrıntılara dikkat edilmeli? Merak edilen tüm soruları yaklaşık 20 yıldır mağaza yöneticiliği yapan S. A. ile konuştuk.
– Öncelikle hoş geldiniz. Giyim mağazalarının dünü ve bugünü kapsamında değişen neler oldu sizce?
– Hoş bulduk. Değişen çok şey oldu. Saymakla bitmez. Ama ben gözüme ilk çarpanları ve giyim mağazacılığının seyrini değiştiren önemli değişimleri size aktarayım. Öncelikli olarak ”bilinçli tüketici” kavramı, giyim mağazalarının müşteri portföyünü de değiştirdi. Sonuçta giyilen bir ceket ya da gömlek de azar azar tüketilir. Tüketici demek, sektör fark etmeksizin her alanda müşteri demek.
– Peki giyim mağazasına gelen ”bilinçli müşteri” nelere dikkat ediyor ilkin?
– Eskiden bilirsiniz, 3.000 yazmak yerine 2.999 yazılırdı ürün etiketlerine. Şimdi böyle küçük çakallıklar yapan mağazalar gülünç geliyor müşteriye. Çünkü artık müşteri sadece üçü ya da ikiyi okuyup bırakmıyor. Tamamını okuyor. Aynı zamanda giyim mağazasından küçük hileler yerine netlik – kesinlik bekliyor.
– Son yıllarda birçok giyim mağazası bazı şubelerini kapatmak, personel sayısını azaltmak zorunda kaldı. Bunu neye yoruyorsunuz?
– Öncelikli olarak tabi ki pandemi, birçok şeyi sildi süpürdü. Sadece İstanbul’da ya da Türkiye’de değil, tüm dünyada bu böyle. Öncesinde birçok kişi için temel ihtiyaç sayılan kıyafet alışverişi, artık lüks sayılıyor. İnsanlar ihtiyaçlarını kısmak zorunda haliyle. Hem büyük bir belirsizlik söz konusu, hem de zaten insanların alım gücü düştü. Böyle olunca X kişisi bir ceket alıyor, ben bunu 3 – 5 sene giyerim diyorum. Bazıları ise ömürlük alışveriş yapıyor artık. En sağlam, en kaliteli pantolonlardan birini alıyor örneğin. Tamam diyor, ben bunu kısmetse bir ömür giyerim. Tüm bunların toplamında şube sayısı da personel sayısı da azalıyor haliyle.
– Giyim mağazaları kar marjını yeniden arttırmak için neler yapıyor peki? Neler yapmalı ya da?
– Aslında herkesin derdi aynı. Yani alıcı da satıcı da en az maliyetle en yüksek kârı elde etmek istiyor. Müşteri az para vererek en yüksek hizmeti görmek istiyor. Satıcı da hem ucuz hem de dayanıklı giysiler sunmak istiyor. Ama gelin görün ki eşyanın da bir kanunu var. Hem ucuz hem de ömürlük giyilebilecek bir kıyafet mümkün mü? Mümkün olduğu takdirde mağazaların kar marjını olumlu etkilemesi olası mı? Yine de mağazalar fahiş fiyatlardan vazgeçmek zorunda. Bin liraya imal ettiğini on beş bin liraya satan mağazalar, sadece elit kesime hitap edebilir. O elit kesim için de on beş bin ya da otuz bin arasında herhangi bir fark yok zaten.
– Hafif ve orta sıklet mağazalar ayakta kalmak için neler yapmalı peki?
– Personel sayısını azaltmak kesinlikle doğru bir çözüm değil. Bu hem ülkede daha fazla işsizliğe neden olur hem de mağazalarda kaos ortamının doğmasına. Bir mağazanın personel sayısını azaltması beş kişinin işinin üç kişiye yaptırması demektir. Bu etik olmadığı gibi doğru bir strateji de değil. Mağazaya gelen müşteri, ilgi alaka bekler. Ona gereken ilgiyi göstermezsen de bakınır bakınır gider, olan yine sana ve mağazana olur.
– Aklında giyim mağazası açma fikri olanlara neler önerirsiniz?
– Onlara ne yapmalarını değil ama kesinlikle ne yapmamaları gerektiğini söyleyebilirim. Çoğu insanın aklında ”kadın giyim mağazası her türlü gider” fikri olduğunu biliyorum. Ama o devir kapandı. Sektör doydu. Bilakis, hele ki şu dönemde en mantıklısı karma mağaza açmak.
Giyim Mağazası Açmadan Önce
İlk olarak aşağıdaki başlıklarda yer alan göz atıp bazı hususlarda karar vermeniz gerek. Öncelikli olarak mağazanızın sadece kadınlara yönelik mi olacağına yoksa erkeklere ait küçük de olsa bir reyona da sahip olup olmayacağına karar vermeniz gerekiyor. Size tavsiyemiz eğer sermayeniz az ise ve kiraladığınız dükkan belli bir hacimle sınırlı ise tercihinizi kadın ürünlerinden yana kullanmanız. Bu biraz daha garantili ve daha sağlam adımlarla ilerlemeniz için iyi bir başlangıç çizgisi oluşturacaktır.
Karar vermeniz gereken bir diğer şey ise satışa sunacağınız elbiselerin genellikle hangi türde, hangi yaş ve sınıfa hitap edeceği yönünde olmalıdır. Lüks – Yarı Lüks – Ekonomik… Sürümden kazanayım ve toplumun geneline hitap edeyim diyorsanız nispeten daha ucuza getirilmiş ve üretilmiş elbiselerin çok uygun fiyatlarla satışa çıkarıldığı bir mağaza açma fikrine sıcak bakabilirsiniz. Orta lüks ve süper lüks kıyafetlerin ağırlıkta olacağı bir mağazada ise daha elit bir sınıfa hitap edip daha az satışla daha çok para kazanma ihtimaliniz bulunuyor.
Elbise ve kıyafet deyip geçmemekte fayda var. Örneğin reyonlarınızda abiye mi ağırlıkta olacak klasik elbiseler mi yoksa spor mu? Tüm bunlara önceden karar vermeli, sıkı bir pazar araştırması yaparak hangi türde elbiselerin daha fazla satıldığını öğrenmelisiniz. Aynı zamanda çeşitli aksesuarlara da mağazanızda yer vermeniz çoklu seçenek sunacağı için müşterilerinizin sizi tercih etmesini sağlayabilir.
Bunun dışında karar vermeniz gereken şeylerden bir diğeri dükkanınızın konumu olacaktır. Aynı zamanda işe kaç personel ile başlayacağınız ve ithal / yerli ürünlerden hangisine ağırlık vereceğiniz gibi konular da gözden geçirmeniz gereken diğer ayrıntıları oluşturuyor.
Kıyafetçi-elbise dükkanı (giyim üzerine) açma iş fikri için sizin öncelikle hangi tür elbiseyi satacağınıza ve de bayilik(franchising) alıp almayacağınıza karar vermeniz gerekiyor. Elbise dükkanı deyip geçmemek gerekiyor artık çünkü burada satacağınız ürünlerin lamımı cimini ezbere bilmek gerekiyor. Yani demek istediğim satacağınız ürün hakkında a’dan z’ye bilgi sahibias olmanız gerekiyor eğer bayilik alıp ürünleri doğrudan buradan tedarik etmiyorsanız. Çünkü tekstil işi göründüğünden daha çok ayrıntı içeren bir iştir. En basitinden bir polyester ile bir hakiki ipek farkını bilmeniz gerekir. Yün ile ipek arasındaki farklılıkları adınız gibi bilmeniz gerekir. Hem olası müşterileriniz için hem de sizin karınız için “tekstil” işiyle haşır neşit olup kaşarlanmanız(klasik tabirle yıllanmanız gerekir)
Kıyafet-elbise mağazası açmakta da olacağı gibi şu ana kadar burada saydığımız kazançlı girişimlerin birçoğunda birazdan sayacağım kriterler önem arz etmektedir.
1) Bayilik Olanağı
KIYAFETÇİ-ELBİSE MAĞAZASI AÇMAK EĞER KALİTELİ BİR BAYİLİK İLE ANLAŞTIYSANIZ SÜPER BİR FİKİRDİR ÜSTÜNE DE ÖMÜRLÜK KAZANCIN GARANTİSİDİR!!
2) Bürokratik Prosedür
KIYAFET-ELBİSE MAĞAZASI AÇMA İŞ FİKRİ SİZİN İÇİN EPEY PROSEDÜRÜ OLACAK BİR KAZANÇLI GİRİŞİMDİR. ÖRÜMCEK AĞI GİBİ ÖRMELİSİNİZ EN BAŞTA TÜM DETAYLARI…
3) Ne zaman rayına oturur?
KIYAFET-ELBİSE MAĞAZASI AÇTIKTAN SONRA İŞLERİN RAYINA OTURDUĞUNDAN EMİN OLABİLİRSENİZ ORTALIKTAN TÜYEBİLİR KEYFİNİZE BAKABİLİRSİNİZ.
4) Hukuksal Boyut
BU İŞ FİKRİMİZDE ŞUNU BİLMELSİNİZ Kİ VERGİ VE HUKUK İŞLERİ İNCE AMA EPEY ÖNEMLİ DETAYLARI İHTİVA ETMEKTEDİR.
Daha Fazla Müşteri Çekmek İçin
- Söz konusu giyim mağazası olunca müşteri çekme yöntemleriniz bir hayli farklı, çok ve çetrefilli olabilmektedir. Bu, tamamen geliştirdiğiniz vizyon izleklerine ve bütçenize bağlı olarak değişecek seçeneklerin ilk aşamasıdır. Sahi bir giyim mağazasını ayakta tutan sadece reklam ve tanıtım değildir. Reklamların etkisi tartışılmaz kadar büyük olsa da buna ek olarak irili ufaklı birçok yol da geliştirmeniz mümkün olacaktır. Hele bir de ünlü bir markanın bayiliğini almamışsanız ya da ilk kurulum ve ayakta kalma aşamasında reklama ayıracak bütçeniz yoksa.
Konumuzla ilgilenen parlak fikirler ayrıca İyi Bir Giyim Mağazası Nasıl Olmalı? adlı makalemize de göz gezdirip daha detaylı bilgilere erişebilirler.
Mağazacılıkta vitrin bir çok şeye gebedir. Kötü düzenlenmiş bir vitrin, iticiliği ve çirkinliğiyle birçok müşterinin ayaklarını ters ters götürmektedir. Algı sisteminde imajın her şey olduğu bir çağda yaşıyoruz. Sizin de bir mağazacı olarak etiketiniz ve kapağınız vitrininiz olacaktır. O vitrinin ne kadar albenili olacağına, nasıl bir görsel hazine sunarak doğrudan müşterilerin algısına gireceğine siz de karar verebilirsiniz, birlikte çalışacağınız bir uzman da. Vitrin düzenleyiciliği, özel şirketlere bağlı olarak bünyesinde barındıran ve son 10 – 15 yılın yükselen bir halkla ilişkiler faaliyeti olarak giderek yükselmekte. Bazı büyük firmalar, vitrin düzenleyicilerini kendi merkezinden atamaktadır. Onlar, size yeni sezon ürünleri geldikçe, yani 3 ayda bir ya da 6 ayda bir mağazaya bir ziyaret gerçekleştirir ve gereken düzenlemeleri yapar. Ama bir merkeziniz yoksa, bir vitrin düzenleyici ile dışarıdan anlaşma ihtimaliniz de vardır. En kötü, bu işi siz üstleneceksiniz. Vitrinin ilk adımda algısal ve görsel düzlemde çok önemli bir yer kapladığını unutmayın.
- Her zaman için personel alımlarında ve alım sonrasında onları sağlam bir şekilde gözlemleyin Mağazanın içinde bulunan personelinizin her hareketinden siz sorumlu olacaksınız. Mağazanın köşelerine kurulan güvenlik kameraları, hiçbir zaman sadece hırsızlık ve benzeri suçların önüne geçmek için kurulmaz sadece. Aynı zamanda çalışan personelin müşteri ve mağazayla olan ilişkilerinin de en duru şekilde gözlenmesine yarar. İşlerini aksatan, müşterilerle ile samimiyet derecesini korumayan birçok personele gereken uyarıları yapınız. Aynı zamanda üzülerek belirtmeliyiz ki çalıştığı ve ekmek yediği mağazadan bizzat kendi hırsızlık yapan personeller de her zaman vardı, her zaman da olacak. Tüm bunların önüne geçmek için personel konusunda son derece hassas ve gözleme dayalı çalışmanız gerekmektedir.
- İnce detayları, ayrıntıdır, çok da önemli değildir deyip üstünde durmayarak yok saymayın. Bazen mağazanın içinde çalınan şarkıcı ve şarkılar bile öyle etkileyici ve belirleyici olabilmektedir ki. En az mağazanın tasarımı ve kurulumu kadar, seçtiğiniz renkler, gün içinde çalacak şarkılar, masanın ve reyonların kurulum noktaları… Hepsi ama hepsi alışveriş gibi ticaretin temel noktası olan ve son derece grafit olan eylemi tetikleyen ya da söndüren etmenlere dönüşebilir.
- Son olarak bir giyim mağazasının her zaman uyguladığı stratejiyi siz de uygulayın. Yazın elde kalan kışlık giyim ürünlerini, kışın da elde kalan yazlık giyim ürünlerini şeffaf bir fiyata satmaya bakın. Ne kadar satarsanız kar olacaktır. Zira seneye yepyeni tasarımda ve renkte ürünler mağazanızı süsleyecektir. Yıllarca aynı ürünleri mağazanızın içinde sergilemek ve satmaya çalışmak ise, siz de takdir edersiniz ki sıkıcı olacaktır. Özellikle yenilik arayan müşterilerin gözünde.
Maliyeti ne kadar?
Giyim üzerine kıyafet ya da elbse satan bir dükkan açacaksanız bunun maliyetini hesaplarken aşağıda madde halinde vereceğimiz gider kalemlerine göz atın lütfen:
- Dükkan kirası
- Çalışan maaş ve sgk giderleri (yeni açılan dükkanda en az ilk 5 ay kar edilmeyecekmiş gibi hesaplanıp işçi giderleri stoklanmalıdır.
- Dükkan Stok Malzemeleri
- Faturalar
- Vergi harç ve masrafları
- Muhasebeci ödemesi (muhasebeciniz iyi biriyse ilk 3-5 ay sizi rahatsız etmeyecektir.
Tüm bu yukarıdaki giderlerin en az 25 000 dolarlık bir sermaye gerektireceğini ifade etmek isterim.
Kar marjı ne kadardır?
Kıyafet dükkanlarında kar marjı elbisenin türüne göre değişkenlik göstermektedir. Mesela bir abiye ile iç giyim ürünün maliyeti ve kar marjı aynı olmayacaktır elbette. İç giyim ürünlerinde bu kar marjının en az %30 seviyesinde olacağını ancak abiyelerde ise bu kar marjının rekabet nedeniyle %20-25 seviyesinde olacağını ifade etmek isterim. Yine de bu az evvel vermiş olduğumuz rakamlar tamamen ortalama olup markanızın kuvvetine ve ürününüzün, pazarlama imkanlarınızın gücüne göre bu kar marjı yükselebilecektir.
Şu da bir gerçek ki şu an piyasada satılan bir kıyafete ödenen rakamın en az %50’si ya dükkan kirasına ya da internet reklamlarına gitmektedir.