Merhaba arkadaşlar. Belki bu yazımıza kadar Haiti ülkesinin adını bile duymadınız. Hiç kuşku yok ki dünya ne kadar küçük diye hayıflansak da çoğu zaman umurumuzda olan kendi ülkemiz, kendi evimizin önü oluyor. Medya araçları ve teknolojik ürünlerle birlikte insan algısı ne kadar ummanlara dayansa da umursamazlık da aynı hızla, viral bir şekilde yayılıyor.
Aslında bu konumuzu kısaca insani yardım örgütü kurmak olarak da adlandırabilir ve genel geçer bilgileri bu başlık altında verebilirdik. Ama bizim amacımız tek bir ülkenin adı ile bir duyarlılık başlatmak ve el diye tabir ettiğimiz uzak kıtaların uzak ülkelerine bile yardım edebileceğimizi göstermek.
Hani övünüyoruz ya tek bir tık ile Çin ile Amerika ile görüşebiliyor, hatta oralardan alışveriş yapabiliyoruz diye. Asıl övüncümüz belki de binlerce kilometre ötedeki insanlara yardım eli uzatabilmemizden geçmelidir. Bilmem ne mağazasının bilmem ne reyonundan şu kadar ucuz ürün aldım yerine, oradaki insanlara az da olsa yardım edebildik demektir belki de asıl maharet.
Peki neden Haiti’yi seçtik insani yardım örgütlerini anlatabilmek için. Haiti, hem uzak, hem küçük hem de çok fakir bir ülke. Yazımızın da başında belirttiğimiz üzere Haiti, bizim için, biz Türkiye’de yaşayanlar için diğer dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi anı sanı bile bilinmeyen, haritada yerini gösteremeyeceğimiz bir ülke. En azından bu yazımıza kadar.
Haiti nerede? Önce bunu söyleyelim. Güney Amerika bölgesinde bir ada ülkesi Haiti. Küba’nın doğusunda. Burada yine sosyal medya fenomenlerine seslenmekte bir beis göremiyorum. Egzotik olduğu için Küba’ya gideyim, orada birkaç hafta turistik takılayım, fotoğraflar çekip Instagram’a yükleyeyim anlayışında olan binlerce modern insan var. Ama Haiti ve 2010 yılında yaşadığı felaketi sorunca verecekleri en kalender, en insani cevap ”bilmiyorum” olacaktır.
Zaten birazdan insani yardım örgütü kurabilmek için gerekenleri size aktaracağız. Ama öncelikle ilk ve daim gereklilik olarak ”farkındalık” diyebiliriz. Farkında olmak, içinde yaşadığımız dünyanın, oradaki ülkelerin ve orada yaşayan, yaşamaya çalışan insanların ne durumda olduklarını bilmek, kendi alanımızda yarattığımız farkındalığı önce yakın sonra tüm çevremize yaymak… İşte sanırım insan ve yardım kelimeleri yan yana geldiğinde farkındalık ve bilmek de başlatıcı unsurlar olarak göze çarpıyor.
Haiti 2010 yılında, yani çok değil sadece 7 yıl önce büyük bir deprem felaketi yaşadı. Büyük 99 depreminden biz de biliyoruz bu felaketin ne menem şeylere yol açtığını. Haiti’de ise deprem 7.0 olmasına rağmen binaların dayanıksızlığı, insanların fakirliği ve sivil toplum kuruluşlarının yetersizliği nedeniyle felaket, önlenemeden yükseldi. Tahmini verilere göre iki yüz bin insandan fazla insan hayatını kaybetti bu büyük felakette.
İşte yazımızın ana düsturunu da bu rakamlar, bu insanlık dışı veriler oluşturuyor zaten. Bir daha hiçbir ülkede, hiçbir bölgede, sırf oralar fakir, bakımsız ve dünya milletlerinin ilgisi dışında diye insanlar ölmesin, birbirlerine yapabilecekleri kadar yardımları dokunsun diye bu yazı kaleme alınıyor. Fotoğrafa iyice bakın lütfen. Orada gördüğünüz o zavallı ve fakir çocuk, o çöplüğün içinde bir şeyler bulmaya çalışan çocuk siz de, ben de olabilirdik. Önce şükür, sonra yardım mottosuyla yola çıkmakta fayda var! Hem de en acilinden.
Gana’da İş Kurmak ve Yatırım Yapmak Mantıklı Mı bazen yardım eli uzatmak direkt para vermek, çadır almak değil o ülkenin sınırları içerisinde iş kurmak, yatırım yapmak ve birtakım girişimlerin önünü açmak da en büyük yardımların içerisinde görülebilir. Hani Türkçe’de bir tabir vardır. ”Göstermeden yardım etmek.” Ya da sağ elin verdiğini sol el bilmesin. İşte bazen Gana gibi ülkelerde iş kurmak ve yatırım yapmak önce kendinize sonra o ülkenin insanlarına istihdam alanında yardım etmek demek olacaktır. Şimdiden keyifli okumalar.
İşte karşınızda Haiti bayrağı. Artık bu bayrağı gördükten sonra böyle bir ülkenin varlığı daha da kesinleşip gerçek kılınıyor. Zira biliyoruz ki bir yerlerde bir bayrak varsa, o bayrağın altında yaşayan insanlar da var demektir. O insanlara yardım etmek ise Türk bayrağı altında yaşayan insanların elinde olabilir! Yeter ki görelim ve farkında olalım.
İnsani Yardım Örgütleri Kurmak İçin Gerekenler Nelerdir?
1- Yardım sever insanları bulabileceğiniz ve iletişim kurabileceğiniz bir platform: Emin olun dışarıda yardım eli uzatmaya hem madden hem de manen hazır yüzlerce, binlerce insan var. Biz Türkiye’de yaşayan insanlar ”komşun açken tok yatmanın” günah olduğunu dinleyerek ve öğrenerek büyümüş insanlarız. Bunun sadece lafta değil birebir gerçek yaşamda hakkını ve layığını bulması için kuruluyor zaten insani yardım örgütleri. Bunun için yardım sever insanların sizi bulmasını beklemeden siz onları bulmalı ve iletişim kurabileceğiniz ortak bir platformda hiçbir şey için çok fazla geç kalmadan harekete geçmelisiniz.
2- Duyurular yapacağınız bir web- site: Bundan on yıl önce belki lazım değildi ama artık duyurular yapacağınız bir web- siteye mutlak surette elzem bir şekilde ihtiyacınız olacak. Zira insanlar artık radyo dinleyip televizyon izleyerek bir şeylerden haberdar olmuyorlar. Aynı zamanda yardımlarının nerelere gittiğini ve hangi insanları mutlu ettiğini bu web – siteler aracılığıyla görmek de onlara bir daha yardım eli uzatmaları için somut bir motivasyon kaynağı olacaktır.
3- Çeşitli toplantıların yapılıp kararların alınacağı bir ofis: Tıp biliminde özellikle ambulans alanında çalışan arkadaşların çok iyi bildiği bir şey vardır. O da triyaj uygulamasıdır. Bir kaza ya da felaket yaşandı mı öncelik sırasına göre renk bildirimi yapılır. Dünyanın da buna ihtiyacı var. Hangi ülkenin, hangi bölgenin daha çok yardıma daha hızlı bir şekilde ihtiyacı var? Bunun tespiti ve tahlili için çeşitli toplantıların yapılıp kararların alınacağı bir ofis tesis etmek, olmazsa olmazdır insani yardım örgütleri için.
4- Ortak para fonu: Tamamen kurumsal ve kamusal amaçlar için kullanılacak profesyonel bir düzleme oturtulmuş ve kişisel hiçbir bağ ihtiva etmeyen bir ortak para fonu oluşturmanız şarttır. Bunun için en uygun banka ile anlaşmalı ve ortak para fonu oluşturmalısınız.
5- Bolca farkındalık ve iletişim: Geriye de bolca farkındalık ve iletişim kalıyor. Ancak günümüzde insanların haberdar olmaları yetmiyor yardım eli uzatmaları için. Bir de onları ve olanları tam olarak görmeleri ve hissetmeleri gerekiyor. Şimdi yazımızın son kısmına geçiyoruz.
İnsani Yardım Örgütü Kurmanın Zorlukları ve Güzel Yanları Nelerdir?
En büyük zorluk, insanların kibirleriyle uğraşmaktır. Nedense bizde öyle bir algı oluştu ki birileri birileri adına yardım talep edince ona dilenci ve sahtekar muamelesi yapılıyor. Bunu aşmak da sizin çalışmalarınızın kalitesine ve yardım gücünüze olan inancınıza bağlı biraz da.
En büyük keyif ise elbette ki insanlara yardım eli uzatmak ve onlara fiili olarak şifa vermektir. Bundan daha büyük bir maaş, daha büyük bir gönül rahatlaması düşünülemez. Yardıma muhtaç milyonlarca insan var dünyamızda. Ve bizim cebimizden çıkacak birkaç lira bile birikip onlara su, aş, barınak olarak geri dönebilir.
İnsani yardım örgütlerine hem kurulum hem de fiiliyat aşamalarında elimizden geleni yardımı esirgemeyelim. İster Haiti ister başka ülkeler olsun yardımlarımıza ve şefkatimize sınırsız ihtiyaçları var.