Sonbahar mevsiminde, işlerin ve iş alım satımlarının en yoğun olduğu dönemdeyiz. Hepimizin bildiği üzere yaz, iş değil daha çok tatil, eğlence ve dinlenme için ayrılmış ayların sahibi bir mevsimdir. Çocukların okulu biter. İşten uzun vadeli izinler alınır. Futbol dönemi kapanır. Müzisyenler albüm, yazarlar kitap çıkarmaz. Dünyanın neresine giderseniz gidin bu böyledir. Sadece turizm sezonu açıktır yazları. İnsanlar ev almak istediklerinde bile yazın bitmesini bekler. Aynı şekilde ev satmak için de.
Biz de sonbaharın iş piyasasını hareketlendiren hareketliliğini fırsat bilerek okurlarımızı iş dinamikleri üstüne bilgilendirmeye devam edeceğiz. Böylece sonbahar sadece hüzün mevsimi değil iş mevsimi olarak da akıllara kazınacak.
Halihazırda bir işiniz var ve bunu satmak istiyorsunuz. Bunun birçok nedeni olabilir. Bu nedenler ise iki ana başlıkta toplayabiliriz. Birincisi pek tabi insani nedenlerdir. Çoğu iş satımının altında o işten sıkılmak ve artık başka işlerde şansını denemek yatar.
Bu, gayet doğal ve anlaşılır bir durumdur. İnsanlar yıllarını verdikleri işlerinden ve dükkanlarından bir günde soğuyabilirler. Artık yeter diyebilirler. Biraz dinlenmek, mola vermek ya da başka iş sahalarına yelken açmak isteyebilirler. Aynı zamanda emeklilik de buna dahildir. İnsanlar doğar büyük ve yaşlanırlar. Sonsuza kadar yaşamak söz konusu olmadığı gibi sonsuza kadar çalışmak da henüz vaki değildir.
İkinci neden ise sosyolojik ve ekonomik temellidir. ”Ben bu işi beceremedim en iyisi bilen birine satmak / devretmek” diyerek ceketi alıp çıkma vakti gelmiştir. Ya da beklenilen kar elde edilememiş, istenilen gelir bir türlü gelmemiştir. Böylece işi ya da dükkanı satarak üstüne kredi ya da borç yoluyla para eklenerek başka bir işe girişme ihtimali doğmuş olabilir. Tüm bunların kapsamında işi satanların da satın almak isteyenlerin de bilmesi gereken şey; bir iş satılıyorsa çoğunlukla çaresizlikten ya da mecburiyetten değil; şartlar öyle gerektirdiği içindir. Bizde, Türk toplumu olarak hep yanlış taraflara çekilebilecek bir algı kırılması vardır. O da bir şey vaktinden önce ya da ederinden önce satılıyorsa kesin bir bit yeniği vardır düşüncesidir. Tamamen yanlış, tamamen hatalı. Olaya böyle bakarsak o zaman hiçbir işin ya da dükkanın satılmaması ya da kiralanmaması gerekirdi
Bu ayrıntıları size özenle bildiriyoruz. Şu an yazımızı okuyanların aklında halihazırdaki dükkanlarını satmak isteyenler var. Devren de olsa dükkan satın almak isteyen genç ve meraklı girişimciler var. Bu kuşku ortadan kalkınca daha büyük bir hızla ve daha güvenli bir ortamda hareket edilecek ve işler aynı oranda bitip yeni bir ivme kazanacaktır. En başta GÜVEN. Bir işin içinde güven varsa gerisi çorap söküğü gibi gelir. Kimse de bu çorap neden sökük diye çıkışmaz. Çünkü o çorabın sökük olduğunu karşılıklı anlaşmayla birbirine göstermiş olurlar. Var olan işi satmak ve satın almak dünyanın en doğal ticari hamlesidir. Ancak bu doğallık içinde de dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır. Her zaman da olacaktır.
Şimdi siz sevgili parlak fikirler okurlarıyla bu ayrıntıları ve püf noktalarını paylaşalım. Umarız ki yazımızın sonunda birçok iş ve dükkan daha güvenle, daha hızla ve iki tarafa da yarar şekilde satılır. Böylece hem ülkemizin ekonomisi canlanır, hem kar elde eden bireyler artar, hem de biraz daha olsa insanlar mutlu oldukları, olabildikleri işlerde çalışmaya başlar. Öyleyse yazımızın ana konusunu oluşturan başlığı atalım ve startı verelim.
Halihazırdaki İşinizi Satabilmek İçin Tüyolar:
- Gerçekçi Fiyat İsteyin: Bu noktada dikkat edilmesi gereken iki nokta var. Ne ederinden az, ne ederinden fazla. Bazı kişiler, işlerini satma öncesinde gaza gelirler. Bu gaza geliş bazen kendilerinden kaynaklanır. Bazen çevre tarafından kışkırtılırlar. ”Bu kadar fiyat iste, sen buraya yıllarını verdin.” Siz, söz konusu işinize ya da dükkanınıza yıllarınızı vermiş olabilirsiniz. Ama bu işi alacak olan kişinin umurunda değildir.Umurunda olmaması da gayet doğaldır. Zira o işi satın alır almaz kendi çizgisinde sıfırdan başlayacaktır. Bu nedenle fiyatlar konusunda asla uçmayın. Bununla birlikte battı balık yan gider, artık bu noktadan sonra ne kazanırsam kardır anlayışıyla hareket edip ederinden düşük fiyatlar da sunmayın karşı tarafa. Bu hem maddi açıdan zararınıza olur. Hem de karşı taraf bu kadar düşük fiyat söz konusu olunca mutlak surette işkillenir. Bu nedenle fiyat konusunda dengeli bir tavır izleyin. Aynı zamanda 25 ay aylık karına satışlar da gerçekleştirebilirsiniz. Bunu aklınızın bir köşesine yazın.
- Şeffaf Bir Şekilde Gelir / Gider Bilanço Kayıtlarını Sunun: Bu noktada bir muhasebeciniz varsa onunla birlikte çalışmaya özen gösterin. Rakam ve bilanço vermek her zaman garantici bir izlenim uyandıracaktır. Alıcı sizin ne kadar sağlam adımlarla hareket ettiğinizi görürse hem size hem işe karşı sempati doğacaktır. Bu sempatiden sonra işlerin hızlanması ve kolaylaşması kaçınılmaz olacaktır. Düzenli tutulan gelir gider bilanço kayıtları, fazla söze gerek yok, işte kayıtlar demenin kibarcasıdır. Bunu değerlendirin. Mutlaka önemli bir adım olarak size geri dönüş sağlayacaktır.
- Devir Sırasında Kimseye Borcunuzun Olmadığına Dair Resmi Yazı Sunun: Resmi yazıdan kasıt şudur. ”Belirli tarihten öncesine ait borcum yoktur, var ise bana aittir” içeriğinde ve formatında bir yazıdır bu. Kimse, haklı olarak kendisinden önceki borçları ödediği bir işi ya da dükkanı satın almak istemez. Bu adımı daha onlar istemeden siz gerçekleştirirseniz 1-0 değil 2-0 önde başlarsınız. Hem dürüst bir portre çizersiniz hem de müstakbel alıcının kafasındaki soru işaretlerini ünlem işaretine çevirirsiniz. Ünlem işareti ise size Dolar, Euro ya da Türk Lirası olarak geri dönüş demektir. Yazının resmi olması ise işin ciddiyetini ve bürokratik olarak sağlamlığını kanıtlıyor olacaktır. Bazı devir ve iş satma evrelerinde çeşitli dolandırıcılıklar, az göstermeler ya da sahtekarlıklar vuku bulmaktadır. Siz dürüst olun. Öyle ya da böyle dürüst olan bir şekilde kazanacaktır.
- Devir Sonrası Patron Değişiminin İşin İşleyişine Katkısının Ne Kadar Olacağını Tayin Edin: Burada halkla ilişkiler kısmı başlar işin. Dilinizi, dil döker gibi değil, ikna etmeye çalışır gibi değil, somut bir gerçekliği mantık çerçevesi içerisinde açıklar gibi kullanın. Patron değişimi, her zaman için yeni bir çehre, yeni bir vizyon demektir. Bu da iş sahası alanında yeni bir dinamizm, yeni bir hareketlilik demektir. Bunu zaten herkes bilir. Siz de ekstra bunu belirterek göz doldurmaya kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Ve devretme işini biraz daha hızlandırırsınız.
- Neden Sattığınız Konusunda Detaylı ve İnandırıcı Bir Açıklama Yapın: Yazımızın başında tane tane açıkladığımız şeyin son hareketi bu olacaktır. Detaylı ve inandırıcı bir açıklama yapın. İş devretmek her ne kadar olumsuz çağrışım zincirleri kursa da insanın aklında, çoğu zaman gayet doğal ve insani bir şeydir. Siz, alıcının şüphelerini en aza indirgemek ve hatta mümkünse tamamen bitirmek için açıklamanızı yapın. Sonuç olarak dünya üzerinde iş devreden ne ilk ne de son insan siz olacaksınız.
İlgili makalemizi linke tıklayarak okuyabilirsiniz: https://parlakfikirler.org/bir-is-satin-almadan-once-bilmeniz-gereken-5-sey/
Herkese devrettiği ve devraldığı yeni işlerinde bol kazançlı ve huzurlu iş günleri dileriz.