Cezaevine gireceklere hapiste vakit geçirme ve sağlam kalma rehberi

Merhaba sevgili bir gün mahkum olabilme ihtimali olan okurlarım, son zamanlarda hapishanedeki ya da hapse girebilme ihtimalinde olan insanlarımıza kafayı taktığımızı düşünebilirsiniz. Evet, doğrudur; bir avuç klişe siyaset kokan, propoganda dolu internet makalesi dışında tek bir insanoğlu kalkıp da hapishaneye girmiş ya da girme ihtimali olanları ekonomik suçları da kapsayaraktan topyekun düşünüp de içerik üretmemiş. Eğer biz bir ekonomik web-site isek bu hususu gözetmemiz gerekir.

Her ne kadar bu makalelerin bize neredeyse hiçbir ekonomik katkısı olmasa da, hatta sunucularımıza, ceplerimize yük bile olsalar da bildiğimiz yoldan ilerleyip insan ayırt etmeksizin toplumun her kesimini, en ucra köşesine kadar kapsama alıp gerek maddi gerekse manevi yönden sağlamlaştırmayı, iyileştirmeyi hedeflediğimiz için konuşma tadında olan bu makaleyi yazmak zorunda hissediyoruz…

Sevgili mahkum arkadaşımız, gerçekten üzülerek hatta neredeyese ağlayarak söylemeliyim ki yerin bir kademe altı ve cehennemin bir aşama üstü olan o kara deliğe girmeyi senden trilyon kat daha hak eden yüzlerce gerçek suçlu dışarıda takım elbiseler içerisinde elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor, senin ise onlardan tek farkın işlemiş bulunduğun suçu yeterince kılıfına uyduramamış olman ve daha acemi olmandır…

Ya da kendi yaptığı suçu örtmek, başkasına atmak amaçlı şahitlik etmiş, delil uydurmuş bir adi yüzünden, işbilmez hakime denk gelip şu an da mahkum durumdasındır…

Veyahutta gerçekten de suçlusun, içeri girdikten sonra bunun pek bir önemi kalmıyor.

Eğer hapse hiç girmediysen ve ben girmem diyorsan sana da diyeceğim o dur ki sevgili dostum, o dünyaya giriş yapman için gerekenler: “Yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış şekilde, yanlış hareketi, yanlış şeye karşı yapmış ya da yapmamış olman fazlasıyla yeterli olacaktır!

Bak mesela, bu yukarıdaki paragraflarımda ifade ettiğim düşünceleri bile; ifade özgürlüğü saymayıp suçluları övdüğüm ya da desteklediğim gibi übersonik KASTEN yanlış bir yorumlama yapmaya çalışıp da beni yok yere savcılığa götürmeye çalışacak, süründürmeye çalışacak ispiyoncular var bu dünyada, sırf bu tipten artıklar bile insanı yok yere hapse koymaya yeterde artar bile; takma kafana…

Bizim suçu ya da suçluyu bu suçtan dolayı övme amacımız asla yoktur!! Yazayım buraya da ispiyoncular dağılsın…

Neyse onlar konumuz değil. Dediğim gibi sevgili dostum eskaza şans eseri internette tek başına sörf yaparken senin için yazmış bulunduğum bu makaleyi, mektubumu şimdi ya da daha sonra işe yaraması gayesiyle okuduğun için bir kademe şanslısın… En azından seni gerçekten manevi olarak anlayan biriyile sanalda da olsa karşılaşma imkanı bulmuş ve bazı bilgileri tecrübe vasıtasıyla yüksek bedeller ödeyerek değil okuma vasıtasıyla ucuza öğrenmiş olacaksın …

Hapishanede iyi yaşabilmek için

-Birincisi şunu bil ki hapishane idaresiyle veya gardiyanlarla(kendilerine infaz memuru diyorlar) yüzyüze, sözlü, sohbetvari bir şekilde adamakıllı laf geçiremeyeceğini bu iletişimi en sağlıklı yapabilmenin tek yolu “avukatların aracılığı ile dilekçe” methodu olduğunu aklında tutmanı isterim.

– Yine kendi sosyal durumuna, ideolojine, sigara kullanıp kullanmama durumuna, yaşına göre uygun koğuşta kalmayı az önce bahsettiğim yöntem ile dilekçende belirttirmelisin. Aksi takdirde sosyal yaşamın zaten son derece kısıtlanmış olduğu bu ortamda kendini iyicene ağırlaştırılmış ceza alan tecrit mahkumu haline getirirsin. (Zavallı tecrite girecek mahkumları için ayrıca yazımız da bulunmaktadır, onların durumu sizinkinden abartısız kat be kat daha kötü maalesef)

– Hapishanelerde eğer ki kapalı cezaevinde ya da tecritte değil isen üstü kapalı da olsa, örtülü ve gizli de olsa genellikle mahkumlar arası katı bir hiyerarşik düzen vardır. Çoğu zaman cezası ağır hatta sınırsıza yakın olan mahkumlar ve yaşı da büyük olanlar ile gerçek hayatta çok güçlü, zengin olanlar bu düzende de en tepelerde yer alırlar. Zira kaybedecek sağlıkları dışında neredeyse hiçbirşeyi olmayan bu güçlü adamların sizi anlık bir öfke ile şişlemleri, jiletlemeleri de işten bile değildir. Elbette ki bu türden mahkumları yakınında bulunmış olmak da demek değildir ki onların her koşuldaki, şarttaki, taleplerine de boğun eğeceksiniz… Saygıyla fazla yaklaşmadan, resmi şekilde makul isteklerini yerine getirmenizde sakınca yok lakin hukuka aykırı olan istekleri olursa az evvel bahsettiğim avukat yoluyla idareye dilekçe verme methodundan sakın imtina etmeyin!! Zira bu hiyerarşik düzenin en tepesindeki adam bile devlet ve idare karşısınında boynu kıldan incedir, idare usülüne uygun dilekçeler karşısında hukuki sorumluluk almamak için gereğini derhal yapmak zorundadır…

– Yine kendi yaşıtınız ve sosyal durumunuzda olan kişilerle dostane şekilde beraber takılmak bu gizli hiyerarşide bir nebze olsun koruma altında olmanızı sağlayacaktır.

– Bir diğer durum ise koğuşların temizliği, bakımı, yemeklerin kalitesi konusunda sesinizi avukatlarınız aracılığı ile ve koğuş mümessili denilen gardiyanlarla iletişimi iyi olan mahkumlar vasıtasıyla duyurmanız, hakkınızı karşınızda idare veya her kim olursa olsun her fırsatta arayacağınız imajının oluşmasını her zaman faydalı olacaktır. Hem bu sayede diğer mahkumlar arasındaki itibarınız, imajınız, karizmanız ve saygınlığınız artacaktır. Onlar da sizi bir nebze olsun sevmeye ve kahramanları olarak görmeye başlayacaklardır… Bakın hapishanede isyana teşvik falan etmiyorum sizi, bu türden isyanlar toplu halde disiplin cezası almanızı vesile olup o delikten bir an evvel sağ salim çıkabilmenizi ve de şartlı tahliye mekanızmasından gelecekte faydalanmanızı engelleyecektir. 

– Eğer gerçek dünyada zengin ve varlıklı biriyseniz ya da yakınınız öyle ise bu durum sizin bu cehennemde zor durumlar karşısında çok ama çok avantajda olmanıza yarayacaktır.  Neredeyse tüm maddi ve MANEVİ! değerlerini paraya değişebilmenin arifesinde olan insanoğlu nerede olursa olsun paraya itibar edecektir!

Mahkum da olsanız kapitalizm her yerde tüm ihtişamıyla geçerliliğini sağlamaktadır. Evvela kantinden her ne kadar aylık ve haftalık sınırlar olsa da umarsızca kahve, çay, yiyecek alabilme lüksüne sahip olabileceksiniz.

Bir diğer konu zorba mahkum hiyerarşisine karşı kendinizi koruyabilmeniz açısından (yanlız bu aşamaya gelmeden önce tüm mücadelenizi yapmış olmamız şart aksi halde sizin sömürlecek bir sünepe olduğunuz ve herkesin otomatikman buna hakkı olduğu imajı herkese yayılır başınız tümden derde girer) çok ama çok faydalı ve hayat kurtarıcı olabilecektir…

Yine temizlikçi, bulaşıkçı ve yemek yapan mahkum olmamak açısından paralı bir mahkum olmanın faydası bulunmaktadır (içeride bu hizmetçi mahkumlara her zaman iyi davranmayı, arada teşekkür etmeyi, yalandan da olsa Allah razı olsun demeyi ihmal etmeyin, görünmez kurallardan ve örflerden birisi de budur)

– Sahipsiz, dostsuz, avukatsız, ailesiz olmadığınızın idare ve gardiyanlar tarafından bolca bilinir olması da “insan psikolojisi gereği o üniformayı giydiği anda zalim bir hayvan içgüdülerine sahip olmuş bulunan ve görevi kötüye kullanan ya da bunu yapmayı planlayan memurlara” karşı bir kalkanınız olacaktır.

– Bakımsız, sağlıklı, feminem, gay, kaslı, zayıf olabilirsiniz. Bu özelliklerin birçoğu sizin bile elinizde olmayan şeyler… Lakin şunu asla ama asla aklınızdan çıkarmayın ki hapishaneye gireceksiniz oranın yazılı olmayan örtülü kuralları gereği sahte bile olsa “ağır, resmi, dişli, güçlü bir havaya, görünüşe, kimliğe bürünmeniz” çok önem arz etmektedir. Gereksiz yere diğer mahkumlara ya da gardiyanlara fazla gülmeyin, laubali ve yılışık davranışlar sergilemeyin!

Hapishanede vakit geçirip zaman öldürebilme yöntemleri, taktikleri

Sevgili mahkum dostum, parmaklıklar ardında zaman dış dünyadakinden daha ağır akmaya meyillidir. Fakat burada sizin kesinlikle öğrenmeniz gereken bir meziyet devreye girecektir: “Sabır ve algı değiştirme”

-Eğer siz her saniye zamana odaklanırsanız vakit hiç geçmek bilmeyecektir hatta üstüne de her geçen saniye işkence gibi gelecektir. İsterseniz deneyini 1 saatliğine yapın, gerçi hoş hepimiz devlet ve özel kurumlarda beklediğimiz o kuyruklardan bu durumu tecrübe etmiş bulunmaktayız. Yani anlayacağınız zaman öyle bir şeydir ki hızla geçmesini istiyorsanız kendisi dışındaki her şeye odaklanmanız gerekmektedir. 

– Normalde kitap okumayı sevmeyebilirsiniz, odaklanma sorununuz olabilir, sayfaların akışına kendinizi kaptırmakta güçlük çekiyor olabilirsiniz; lakin bu deliğe girdiyseniz artık tüm o mazaretleri unutmanızın zamanı ZORLA gelmiş durumda diyebilirim. Zira üzülerek söylemeliyim ki burada kitap okumak dışında yapılacak daha makul ve eğlenceli zaman geçirme yöntemi yok diyebiliriz. YANİ ÖYLE YA DA BÖYLE KAFAYI YEMEDEN, PASLANMADAN SAĞ SALİM DIŞARI ÇIKMAK İSTİYORSAN OKUYACAKSIN O DERGİLERİ, GAZETELERİ, KİTAPLARI KARDEŞİM…

– Ünlü bir düşünürün hapishane konulu önceki yazılarımızda değindiğimiz bir sözü akıma geldi, size teselli olsun biraz yazayım: “Düşünmek mi istiyorsun, hapishaneye gir, bunun için daha ideal bir yer yok

– Yanlız belirtmeliyim ki dünyadaki her hareketin olduğu gibi düşünmenin de tehlikelerle, risklerle, zorluklarla dolu size yeri gelecek hazinenin yeri gelecek cehennemin  anahtarlarını verebilecek kudrette tuzaklarla dolu, dikkat edilmesi gereken güçlü bir eylem olduğunu söylemek isterim… Hele hele hapishane gibi bir yerde bu düşünme eylemini icra ediyorsanız ekstra dikkatli olmanız ve akıl sağlığınız için motivasyon verici ve zihninizi olumlu şeyler için terbiye edici şeyleri düşünmeniz çok önemli.

– Gerçek hayatta yapmış olduğunuz hataları çok fazla saplantı haline getirmemek, onları gereğinden fazla kendinize eziyet edici, işkence edici şekilde dizinize vura vura düşünmemek de önemlidir. Zira zaten hapishane bir ceza kurumu olduğu için ilave olarak kendinize zihinsel ceza vermek çok ama çok saçma olacaktır!

– El sanatları, sanatsal aktiviteler, yazı yazma, resim yapmak, müzik aleti çalmak, boyama yapmak, şarkı söylemek gibi işler hem sizi mutlu edecek hem de diğer mahkumları dolaylı yoldan umut ve ilham vererek, meşgul ederek mutlu edecektir.

– Hapishanede edinme ihtimaliniz bulunan arkadaşlıklar ve dostluklar gerçek hayatta çok ama çok zor bulabileceğiniz türden, has, içten ve samimi dostluklar olacaktır. Eğer ki zengin veya girişimci bir mahkum iseniz etrafınızdaki sizinle yakın zamanlarda dışarı çıkma ihtimali bulunan birkaç iyi niyetli mahkuma beraber iş kurma sözü ve planlarınızdan bahsedebilirsiniz.

İnsanlığın bu cehennemvari mekanda en çok ihtiyaç duyacağı şey hayaller ve umutlardır sevgili mahkum okurlar. Eğer ki dolandırıcılıktan içeri girdiyseniz muhtemelen bunu başarıyla icra edebileceksiniz, yaratıcılığı sizin kadar güçlü olmayan ve bir kurtarıcı ip, halat bekleyen diğer mahkumlara sahte bile olsa ümit  verebilirsiniz. Bu hem onların duygu durumunu hem de sizin ve etrafın neşesini, yaşama isteğini iyileştirecektir.

Bakın size çok önemli ve aslında hapishanelerin günümüzde dışarıya göre çok da kötü sayılmayacak durumda olduğuna dair son bir husustan da bahsedeyim.  Birçoğumuzun bildiği üzere dışarıdaki insanlar ve toplum çoktan bireyselleşme, yanlızlaşma ve yabancılaşma denilen illetin pençesine düşmüş durumdalar. Yani aslında dışarıdaki birçok kişinin durumu da ruhani olarak sizden pek de farklı sayılmaz hatta daha bile kötü denilebilir. İşte bu sebeple içerideki havayı dışarıdakilerden daha bile avantajlı ve keyifli hale getirmenizin önünde hiçbir şey yok!!

Eğer 2000’li yıllardan itibaren hapis yatacaksan şu konuda şanslısın ki “tamamen yapay ve makyaj güzeli selinsuların, pelinlerin ve de paranın etrafında dönen, şekillenen bu yeni dünya düzeninde ‘toplum ve maneviyat’ çoktan çökme noktasına gelmiş durumdadır“. O sebeple dışarıda birilerini daha zengin etmek ve gelir dağılımını daha adaletsiz kılmak için sabah 8 akşam 8 çalışıp egzos kokulu trafikte saatler geçirip eve gelince domuz gibi yığılacağın şu hayatta hapse girince sevdiğin bir avuç insanla iyi vakit geçirmek dışında çok da kaybedeceğin bir şey olmayacağını gönül ferahlığı ile ve söyleyebilirim.

Hapishanenin örtülü ve gizli olan görünmez kurallarından birisi de “mahkumlar arası dayanışma ve birbirlerine iyi davranma sözüdür“. Bakın hatta siyasi mahkumlar 1980’e kadar, tecrit yöntemine geçilene kadar verdikleri demeçlerde, röportajlarda hapishanenin kendileri için o kadar da kötü olmadığını, içerisinin bir nevi komün hayatı olduğunu, içeride gizemli ve esrarengiz bir dayanışma olduğundan, çıkınca törpülenmiş ve bitmiş olarak değil de iyileşmiş, ıslah edilmiş, kendine bir şeyler katmış olarak hissettiklerinden bahsetmekteler.

Şu anda tck’daki devlete ve anayasal düzene karşı olan suçlar ve adam öldürme gibi ağırlaştırılmış cezalar haricindeki suçlar hariç(bu tip suçlular f tipi en kötü hapishanelere giderler) cezanızın belirli bir kısmını kapalıda çektikten sonra açığa nakil olabiliyorsunuz. Hatta 10 yıldan az cezanız var ise 2017’nin şu zamanında cezanın 10’da birini kapalıda çekip açığa transfer olabiliyorsunuz.  Açık cezaevleri de çok şükür ki devletimizin yerinde adımları ile hapishaneleri ceza kurumu olmaktan çok ıslah ve uyum sağlatma kurumu haline getirmiştir. Dolayısıyla az önce bahsettiğim hapishane hayatını bir nebze olsun yaşayabilirsiniz.

İşte son söz olarak sizlere diyeceğim o dur ki içeriyi bir cehennem olmaktan kurtarıp bir tür yeni ve değişik hayata , eğitim yerine, güçlenme ve düzelme yuvasına çevirecek olan şey de bu bahsettiğim dayanışma, organizasyon ve birlik ruhunu sağlayabilmekten geçmektedir… O sebeple mahkum arkadaşına her zaman iyi davran ki o da sana iyi davransın…

Hayata dair, bir kader mahkumu olarak yapabileceğiniz en büyük isyan da bu şekilde olacaktır…

Son bahsettiğim gizli ve en işe yarayan kuralı asla unutmayın ve diğer mahkumlara da iletin!

Saygılarımla

parlakfikirler yazarı

Şu aşağıdaki ilgili hapishane yazılarımıza da göz atabilirsiniz:
Hapishanede uzun yıllar ayakta kalma rehberi

Hapishanede yapılabilecek ve öğrenilebilecek iş ve meslekler

 

Yorum yapın