Her Daim Severek Çalışılabilecek İşi Bulmak

Çoğumuzun en büyük kaygısıdır. Bir iş bulmak. Kendi geçimimizi sağlamak. Geleceğimizi güvence altına almak, zamanı gelince evlenmek, o aileye bakacak gücü bulmak. Çağımızda mutluluğun da, bir aile kurmanın da, geleceğe umutla bakmanın yolları da hep çalışmaktan geçer.

Bu çalışmanın sağlıklı mı mutluluk getirici mi umutlu mu olup olmadığı ise sorulmaz genelde ev. ”Bir iş bul” çalış denir bize. O işin niteliği ya da sizde neler hissettirdiği çok önemli değildir. Öyle ya insan çalışmaya gelmiştir dünyaya. Hayatta kalmak, rızkını almak ve devam edebilmek istiyorsa, çok fazla seçici olmadan, burun kıvırmadan, kendisini ilk alan iş yerinde çalışmaya başlamalıdır.

love photo

Evet günümüzün en büyük sorunu budur her ne kadar kimse kendi arasında dahi konuşma gereği duymasa da. Günümüzde kendi işini seçen insan çok azdır. İş, genelde bizi seçer. İş, soyut ve kurumsal bir alan olmasına rağmen, sözde dünyanın en önemli olan varlığı olan bizleri o seçer. Bu işte bir mantıksızlık yoktur aslında.

Tarihin gelişim evrelerine baktığımızda da insan her zaman zordadır. Mağara adamları bizim kapı kapı iş aramamız gibi avlanacak ve yenecek av hayvanları arıyordu. Şimdi bir işsizi nelerin tehdit ettiğine bakalım sonra yavaş yavaş asıl konumuza geri dönelim.

Beyninizi İş İçin Terbiye Edebilmek bazen de işin kendisi kafada biter. Ne olursa olsun insan bazen sabretmek, rıza göstermek ve kabullenmek zorundadır. Zaten insanların sevmedikleri hatta nefret ettikleri işlerde çalışmasının ana kaynağı beynine de bunu kabullendirmiş olmasıdır. Ne kadar acı ve sıkıntı çekse de, ne kadar hüsranda olsa da insanın sevmediği bir işte çalışması ve para kazanmaya kaldığı yerden devam edebilmesi için beynini iş için terbiye etmesi gerekmektedir. Beyninizi iş için nasıl terbiye edersiniz? Sorunun yanıtı parlak fikirler farkıyla yazımızın içinde

İşsizliğin Doğurduğu Sonuçlar 

Şimdi elimize bir mikrofon alıp sokaklara çıksak ve rastgele bir şekilde insanlara sorsak: Desek ki işsizliği mi tercih edersiniz sevmediğiniz bir işte çalışmayı mı?

Herhalde büyük bir çoğunluk gözü kapalı ve kendinden emin bir biçimde sevmediği bir işte bir süre de olsa çalışmanın daha mantıklı ve makul olduğunu söyleyecektir. Çünkü işsizlik, hangi coğrafyaya giderseniz gidin, ne tip insanların başında olursa olsun her zaman belalı bir unsurdur. İşsizliğin en büyük tehdidi parasızlıktır ve fakirliktir.

Parasızlık ve fakirlik daha tam gerçekleşmemişken lakin bir tehdit halindeyken bile yeteri kadar can sıkıcı ve kıyıcıdır. İşsizliğin doğurduğu bir diğer sonuç bütünlüğü ise kendini psikolojik etmenlerde gösterir. Buhranlar, intihar gibi karanlık düşünceler, cinnetler hep işsizliğin bir sonucudur. Artan borçların insanların üstünde oluşturduğu fiziksel ve zihinsel baskı, baş edilmesi son derece zor bir baskıdır.

İşsizlik, ülkelerin de az gelişmesine neden olur. Bir ülkenin insanları toplu bir şekilde ”biz artık sevmediğimiz işlerde çalışmıyoruz” diyerek ortaya bir tepki koysalar, o ülke çok kısa bir sürede karanlık bir dönemece girer. Zira bir ülkenin ne kadar az işsizi varsa, o kadar çok üretimi, o kadar çok alım gücü ve ihracat yapma şansı vardır. Neyse ki insanların böyle bir karşı koyuş sergileme ihtimalleri yok denecek kadar azdır.

Hangi bölümü okusam işsiz kalmam?-10 adımda cevabını bul! İşsizlik büyük bela dedik. Bazen seçiminizi erkenden yapmak daha sonra acele etmemenize ve hatalı kararlar ya da olumsuz koşullar altında ezilmemenize olanak sağlar. Yazımızı okuyan sevgili öğrenciler hangi bölümü seçerlerse ileride işsiz kalmayacaklarını öğrenmek istiyorlarsa, buyursunlar yazımıza. Şimdiden keyifli okumalar.

İşte işini sevmeyen, mutsuz bir çalışan.

Bir İşi Severek Çalışmanın Faydaları Nelerdir? 

  • Azimli çalışırsınız: 

İnsan, ancak sevdiği bir işte çalışıyorsa azim gösterebilir. Geri kalan çalışkanlığı patron zorlaması ya da sistem dayatmasıdır. Azimli çalışılan işlerde her zaman daha fazla başarı ölçeği ve netice vardır. Geri kalan işlerde ise yaratıcılıktan uzak, kısır üretimlerden fazlasına rastlanmaz.

Çünkü sevgiyle yapılan bir resim ile not almak için yapılan bir resme baktığınızda bile aradaki ayrım uçurumlar kadar çoktur. Sevgiyle yapılan, not kaygısı güdülmeden kağıda geçirilen bir resim diğerleriyle aynı boya ile yapılmış bile olsa, daha renkli, daha canlı görünüyor. Buradaki not kısmını maaş örneğiyle bütünleştirebilirsiniz. O zaman örnek daha da anlaşılır olacaktır.

  • Eve yorgun değil gururlu dönersiniz: 

Size diyebiliriz ki sevişen yapılan bir saatlik iş, nefret edilerek yapılan 10 dakikalık işten daha az yorucudur. Çünkü vücudun ve beynin algısı her zaman matematiksel doğrulukta değildir. O nedenle vücudu yoran, zihni allak bullak eden şeyler bizim zaman adını verdiğimiz rakamsal verilere bağımlı değildir. O nedenle severek yaptığınız işlerde, ürettiğiniz ürünlerde vaktin nasıl geçtiğini mesainin bittiğini görebilirsiniz. Ancak tam tersi durumlarda, sevmeden çalıştığınız iş yerinde her zaman gözünüz saattedir. Ve her daim saate baktığında hiç de tahmin ettiği kadar çok zaman geçmediğini görmektedir.

  • Maaş tek mutluluğunuz olmaz: 

Sevilmeden yapılan işlerin en büyük bilançosu sadece maaş günlerinde kendini gösterir. İnsanlar maaşa ve paraya odaklı yaşamak zorunda bırakıldıkları için sevilmeyen işlerde çalışmanın tek ödülü ay başında alınan paradır.

Ancak diğer türlü sevgi ile yapılan işlerde sizi memnun edecek bir sürü diğer faktörleri bulmak olasıdır. İş yerinin mutlu mesut ortamı size keyifli saatler geçirir. Sevdiğiniz işi yaparken daha az gergin daha çok bahtiyar hissedersiniz. Ürettiğiniz emekten, ortaya çıkan ürün ve hizmetten mutluluk duyarsınız. Bu da ayrı bir başarı ve gurur hikayesi olur.

Sevilmeyen işlerde çalışan ise kendilerini köle gibi hissederler. Tek düşündükleri şey mesai saatinin bir an önce bitmesi ve huzurlu yuvalarına, kendilerine ait bir odaya sığınmaktır. Böyle işlerde çalışan insanların fazlalığı göz önünde bulundurulursa gerçekten sevdiği işlerde çalışanların yatıp kalkıp hallerine şükretmeleri gerekir.

Artık Babanızın Yanında Çalışamayacağınızı Gösteren Belirtiler babalarının yanında çalışan çoğu yetişkin de mutsuz olmalarına rağmen sevmedikleri işlerde çalışmaya zorlanan insanlardır. Artık babanızın yanında çalışamayacağınızı gösteren belirtileri iyice belledikten sonra yapmanız gereken yegane şey cesaret gösterip kendi ayakları üstünüzde durmak ve kendi işinizi kurmaktır. Bunun yolları ise yazımızda sizleri bekliyor.

Neden Sevmediğimiz İşlerde Çalışıyoruz? 

Son bölümümüzü bu özel soruya ayırdık. Gerçekten neden sevmediğimiz işlerde çalışıyoruz? Durup düşününce kişi bazlı da toplumsal bazda da hep aynı sonuca varıyoruz. İnsan sevmediği işlerde bunu hissetmesine ve bilmesine rağmen çalışmaya devam ediyor. Bunun ana iki nedeni var. Bunlardan ilki çaresizliktir.

İnsanın seçme şansı az olduğu ya da hiç olmadığı için önüne gelen ya da kendisini ilk kabul eden işte çalışmaya başlar. Aslolan bir an önce para kazanmak ve şu dar boğazdan kurtulmaktır. Kimse bu tür bir durumda o insanı eleştiremez. Burada eleştirilmesi gereken insanın elini kolunu bağlayan ve ona birtakım şeyleri dayatan sistem olmalıdır.

İkinci neden ise korkaklıktır. Kimi insanlar da sırf cesaret edemedikleri için ellerinde imkan olmalarına rağmen denemezler ve sevmedikleri işte çalışmaya devam ederler.

Yorum yapın