Birbirinden ilginç ve farklı konularla karşınıza çıkmaya devam ediyoruz. Bu konuları seçerken büyük bir titizlikle hareket ettiğimizi ve size gelene kadar çeşitli süzgeçlerden geçirildiğini de unutmamanız gerekiyor. Zira bu alana taşıdığımız her konu, her incelik, gerçek ve reel hayatlarınızda sizin işinize yarayacak şekilde dizayn ediliyor.
İmaj ve itibar konusu da hassas ve gerekli hususlardan biri. Zira insanın kendisinden çok imajının ön planda olduğu ve yer tuttuğu bir dünyada yaşıyoruz artık. Kişi ne kadar kötü olursa olsun dışarıya kendini iyi gösteriyor, böylece iyi biliniyor. İmaj ile gerçek arasındaki kopukluk, bazen yapay köprülerle birbirine tutuşturulurken, bazen de hakiki dinamitlerle birbirinden ayrılıyor.
İyi olup da kötü bilinenler de çok. Özellikle sosyal linç dediğimiz ve internette herkesin bilir kişi, ahlak zabıtası ve eleştirmen kesildiği bir çağda, birçok insanın hukuki soruşturmaya bile gerek duyulmadan ipi çekiliyor. Buna dair önemli bir İngiliz düşünürünün söylediği çok güzel bir kelam var: ”Adamı astık, şimdi sıra duruşmaya geldi.’‘
İmaj ile itibar arasındaki temel farkları anlatarak yazımıza bir yön verelim ve sizi güzel olduğu kadar orijinal bir konunun keyifli okumasına tabi tutalım.
Ne olduğun değil nasıl göründüğün önemlidir imajlar çağında.
İmaj İle İtibar Arasındaki Farklar Nelerdir?
İtibar hasılı olandır ve gerçektir. Tamamen hakikate dayalı olduğu için de görüneni değil var olanı temsil eder ve simgeler. Biri iyi itibar sahibiyse bilinsin ki iyi şeyler yapmıştır hayatında. Yani şöyle bir şey yoktur. Birinin itibar tarihçesinde eli açıklık ve yardım severlik varsa, ne olursa olsun, hakkında ne kadar atıp tutulursa tutulsun onun o gerçek payları hiçbir zaman hakikat pastasından bıçaklarla ayrılamaz. Kişi itibar derecesinde iyiyse iyi, kötüyse kötü olarak lanse edilir.
Ancak iş imaja geldi mi o tamamen bambaşka bir hadise olarak göze çarpıyor. Zira Kafka’nın da dediği gibi ‘‘iyi, bir bakıma rahatsızlık vericidir.’‘ Buradaki iyi tanımı, konuşulur ve yazılır yazılmaz kendisine bir imaj oluşturuyor çünkü. Siz ne yaparsanız yapın karşınızdaki insan sizi icat etmeye başlıyor. Kafasındaki imaj halkalarından birini diğerine ekleyerek sizin öz hamurunuzla kendi kişisel bakışlarını bir potada eritip sizden algısal düzlemde yeni bir siz yaratıyor.
Kırk yıldır yapmadığım şey kalmadı, yine de yaranamadım sana sitemi tam olarak bu imaj ile itibar arasındaki temel ayrımın bütün noktalarını bize sunuyor. Kişi sitem ettiği kişiye itibar penceresinden sesleniyor. Çünkü kendisine göre karşı taraf için mükemmel, harikulade şeyler yapmıştır. Ama sadece kendisi açısından. Kişinin kendi tuğlalarıyla inşa ettiği itibar inşaatı, başkasının imaj bölünmesiyle yerle bir edilebilir. Zira kırk yıldır sizin yapmadığınız güzellik kalmamış olabilir. Ama bu karşı tarafa çirkinlik olarak geliyor olmalı ki, siz ona bir türlü yaranamazsınız. İşte itibarda imaja giden yol budur. İtibar iyi ya da kötü olabilir ama onun imaj sahasına nasıl yansıyacağı hiç kimsenin kontrolünde değildir.
Zaafı Olmayan Bir İş İnsanı Olmak İyi Bir Şey Mi? çoğu zaman itibarımızı da imajımızı da zaaflarımız oluşturur. Zaaflarımızın içine ne kadar düşmüşsek o kadar sık hata yapar ve imaj zedelenmesi yaşarız. Ancak aynı şekilde zaafsız bir insan olmak da mümkün değildir. O, olsa olsa robottur. Zaafı olmayan bir iş insanı olmak iyi bir şey mi sorusuna yanıt aradığımız yazımız, sadece sizler için parlak fikirler farkıyla burada. Mis okumalar efendim.
İtibar, alkış sayısıyla eş değerdir.
İmaj ve İtibarı Efsane Seviyelere Çekebilmek İçin
Geldik en önemli kısma. İmaj ve itibarı efsane seviyelere çekebilmek için hangi durumlarda hangi önlemleri almalı, hangi hamleleri yapmalıyız. Şimdi sizler için kısım kısım bu konuya değineceğiz. Hazır iseniz başlayalım.
1- Hakkınızdaki kötü haberleri sildirin:
İmaj ve itibar konusundaki zafiyet, sizler için kötü haber ve sizin hakkınızda yapılmış kötü haberlerin başkaları tarafından okunması demektir. Bu ise sürekli olarak hafızalara kötü ve çirkin bir şekilde tazelenerek gelmeniz anlamına gelecektir. İnternet bu konuda sabit ve yazılı olduğu için en sıkıntılı alan. Mazallah başınıza kötü bir şey gelse ya da beşer şaşar hesabıyla birkaç yanlışlık yapsanız, medyanın eline düştünüz demektir. Kimse sanki hiç hata yapmamış gibi, herkes mükemmelmiş gibi sizi yerden yere vuran haberler yaparlar.
Ancak bu haberleri sildirmek elinizde. Sonuçta hız çağında yaşıyoruz. İtibarınızın ve imajınızın kurtulması için insanların zayıf hafızalarından faydalanarak insan görmediği şeyi unutur hesabıyla hareket etmelisiniz. İnternetten haberleri sildirmek için avukatınıza birkaç bin lira ödeyerek sildirme işlemlerini başlatabilirsiniz. Ya da savcılığa bir dilekçe yazarak ücretsiz olarak da sildirme yoluna gidebilirsiniz. Silinen haberlerle birlikte imaj ve itibarınız yeniden yükselmeye ve efsanevi bir seviyeye çekilecektir.
2- Soru işaretlerini bitirin:
İmaj da itibar da ayrı ayrı olarak da bir bütün olarak da insanların algılarıyla yakından alakalı iki birimdir. İnsanların sizin hakkınızda ne kadar soru işareti belirmişse zihinlerinde o kadar imajınız da itibarınız risk altında demektir. Bunun önüne geçmek için soru işaretlerini bitirmeli ve insanların kafalarındaki ”acabaları” eminliğe çekmelisiniz. İnsan için kesin ve net olan hayırlısıdır. Ancak soru işaretleri fazla ise , içeriği ve üslubu ne olursa olsun o soru işaretlerinin her zaman kötüye gitme eğilimi vardır.
Türkçe’de ateş olmayan yerden duman çıkmaz gibi her yana çekilebilecek bir ata sözü var. İşte bu son derece tehlikeli ata sözünden çıkarak, insanlar hakkınızdaki söylentileri, şehir efsanelerini bile üstüne tuz biber ekleyerek, bire bin katarak istismar eder ve sizin imajınızdan canavar yaratır. Siz ne kadar başarılı olursanız, zafer merdivenlerini ne kadar tırmanmışsanız karşı tarafın imajınıza olan saldırıları da daha keskinleşecektir. Aman dikkat dileyelim ve soru işaretlerinden uzak durun diyelim.
3- Bol bol yeni ve güzel haberlerle gündeme gelin:
Bir mühendis iseniz yeni bir proje ile gündeme gelin. Bir girişimci iseniz yeni bir yer açın. Bir yazar iseniz yeni bir kitap çıkarın ve bir sinemacı iseniz yeni bir film çekin. Arkada bıraktığınız çirkinlik abidesini, yeni güzelliklerle kapayın. İnsanlar her zaman konuşur zaten. En büyük cevap da itibar ve imaj yenilenmesi de işinize bakarak ve yeni üretimlerde bulunarak cereyan eder zira. Bu nedenle de yeni ve güzel haberlerle gündeme gelmek, her zaman ön sıralara alacağınız bir temenni ve tedbir olsun.
4- Güçlü ve güler yüzlü görünün:
Güler yüzlü görünmenin önemi büyük. Bununla birlikte güçlü görünmek de karşı tarafa gereken cevabı vermek açısından oldukça verimlidir. Sonuçta imaj iş ve dış görünüş bakımından incelenmek ve bir sonuca varılmasına ön ayak olmak demektir. O nedenle güçlü ve güler yüzlü görünmek ”yıkılmadım, ayaktayım çünkü ben haklıyım, çünkü ben masumum” demenin en kestirme ve en güncel yoludur.
İnsanların imajlarla cezalandırılıp imajlarla ödüllendirildiği bir zamanda yaşıyoruz. Büyük şair İsmet Özel’in de dediği gibi: ”dilce susulup bedence konuşulan bir çağda” mücadelemizi imajlar üstünden veriyor ve zaferlerimizi de yine itibar ve imajlar üzerinden kazanıyoruz.