İngilizce web site açarak para kazanmak

“R10”, “wmaracı” gibi forumları takip edenler duymuşlardır, İngilizce web-site açmanın ne denli gelir getirebileceğini… Ben size bizzat bu fikri tecrübe etmiş biri olarak bu konudaki onca araştırma ve gözlemlerimi ortaya sereceğim.

GÜNCEL BİLGİLENDİRME: Sayın ahali artık Türkçe Adsense para kazandırmıyor. Bunun sebepleri ülkemizdeki ekonomik darboğaz, yayıncı sayısının artması, yeni vergiler ve pasta payının küçülmesidir. Bu ortamda ingilizce site açmak bir lüks değil mecburiyet haline gelmiş durumda. Gidin o kurslara yazılın, videolar izleyin ama bir şekilde bu dili sökün. İnaının çok zor değil. İstekli ve azimli olanların birkaç ayda çok ciddi yol alabilmesi mümkün.

website photo

İngilizce site açacaksanız bilmeniz gerekenler.

1) Google reklamlarındaki “Tık başı maliyet” denilen miktar Türkçe sitelerin ortalama 5-6 katıdır.

Bunun sebebi reklam verenlerin Avrupa ve gelişmiş Amerika’da Türkiye’dekinden kat be kat fazla olmasıdır. Zira firmalar online-reklamın, Google Reklamının(adwords) nelere kadir olduğunu çok iyi bilmekte bu gibi ülkelerde o sebeple bu durum da yayıncıların sitesindeki reklamların çokluğuna ve yayıncının daha fazla para kazanmasına yaramaktadır.

Bu ilk maddeyi zaten duymayanınız ve bilmeyeniniz yoktur.

2) İngilizce site açıp serp’de yani Google sıralamasında yükselmek Türkçe sitelere nazaran ortalama 5 kat daha zor.

Az önce 5 kat daha fazla gelir getiriyor dedik ya; buna binaen de yükselmenin 5 kat daha zor olduğunu söyleyebiliriz.

Zira reklam verenler arası rekabetin çok olması da buna paralel olarak yayıncılar arası rekabetin de çok olmasına sebep olmaktadır. Yani diyeceğim o ki; çok fazla İngilizce dilde web-site var arkadaşlar. O sebeple herhangi bir “anahtar kelimede” ilk 10’da yer almak çok zor ve bütçe gerektiren bir iştir.

3) İngilizce sitelerde Google algoritmalarının kaliteli içerikle kalitesiz içeriği Türkçe’ye nazaran çok daha iyi algıladığı ve buna göre daha sık yaptırımlarda bulunduğu bir gerçektir.

Çok görmüşsünüzdür bizim güzide ülkemizde “spam” diye adlandırılan web-sitelerden. Her ne hikmetse bu arkadaşların siteleri de uzun yıllar boyunca sekteye uğramadan ayakta kalırlar, ta ki birileri gerçekten detaylı bir mail ile Google’a şikayet edene kadar…

Bu “spam” siteleri fark edebilmek için İngilizce dile uyumlu olarak sayısız yazılım ve algoritma geliştirmiştir arama motorları dedik. Bunlara örnek olarak son zamanlarda adından çok bahsettiren “semantik anlam güncellemesi“.

Bu güncelleme sayesinde Google’ın artık içerikleri bir insan gibi okuyup algılayabildiği ve konu bütünlüğünü saptayabildiği açıklanmıştır. Bunu da “her bir sektör’den en başlıca 5000 anahtar kelimeyi” hafızasına kaydederek söz konusu makaledeki bu anahtar kelimelerin oranına göre bir değerlendirme söz konusu olmaktadır bu İngilizce sitelerde…

4) Getirisi çok, diyerekten bir İngilizce site açarsanız; bilmeniz gerekmektedir ki; artık ana dilinizdeki gibi doğaçlama ve mizahi yanı kuvvetli, bol yorumlu yazılara elveda demek zorundasınız!

Her dilin kendine göre söz sanatlarının, deyimlerinin ve mizahının olduğu bir gerçek. İşin kötü tarafı tüm bunlara da Amerika’da ya da İngiltere’de uzunca yıllar yaşamadan vakıf olmanız imkansız. Zira bu dile has olan deyimler ve yorumlar aynı zamanda kültüre de hastır. Dolayısıyla kültüre has olan içerikleri ancak orada bulunarak öğrenebilirsiniz.

Yoksa burada yani Türkiye’de öğrendiğiniz derme çatma hazırlık terk İngilizcenizle, Türkçe’deki gibi kıvrak makaleler yazabileceğinizi düşünmüyordunuz herhalde…

O iş o kadar kolay olsa idi; şu anda İngilizce sitelerde tık başı maliyet bu kadar yüksek olmazdı. Çünkü çok fazla yayıncı söz konusu olurdu… Siz de şu andaki gibi İngilizce web-site açarak ve bunu başarıyla büyüterek inanılmaz güzel paralar kazanamazdınız…

5) İngilizce web-site açacaksanız bilmelisiniz ki “niş sektör” denilen olay bu camiada çok önemlidir.

Ne demektir bu? Bu demektir ki “her telden çalan, ne yaptığı belirsiz ve belirli bir amacı olmayan sitelere elveda demek”. Bu türden sitelere yurt dışında web-site bile denmemekte, “blog” denilmektedir.

Bu sebeple İngilizce site açmadan önce konunuzu yani sektörünüzü iyi belirlemelisiniz. Bu sektörlerden en iyisi de hangisi derseniz size vereceğim cevap “tamamen size bağlı” olacaktır. Mesela İngilizce sağlık sektöründe rekabet kıyasıyadır ama tıklama başına getiri inanılmaz boyutlardadır.

6) İngilizce web-sitelerinde telif hakkı denilen şey Türkçe sitelerin aksine sahiden vardır.

Bu telif hakkı ihlallerine karşı İngilizce siteler için kesin ve ağır yaptırımlar vardır diyebiliriz. Zira hem Google hem de kanunlar daha işlevli çalışmaktadır bu yabancı ülkelerde. Ayrıca kültür farkından mıdır bilinmez. Özellikle Avrupa insanı bu internetteki emeklerine çok düşkün oluyorlar. Gerekirse mahkemeye gitmekten çekinmiyorlar.

7) Arama motorları başlangıçta web-sitenize, Türkiye’deki sitenize gönderdiği kadar ziyaretçi göndermiyor.

Şimdi bazı arkadaşlar düz mantık hesaplayıp “Amerika’da 400 milyon, İngiltere’de 60, Avustralya’da 40 bir o kadar da Güney Afrika ve Avrupa da olsa, ohh ohh iyi” şeklinde düşüncelere kapılıp, açmayı planladıkları İngilizce web-sitesine bir anda on binlerce ziyaretçi geleceğini umut ediyor. Bu arkadaşlara şevklerini kırmak gibi olmasın ama diyeceğim bir şey var: “Avucunuzu yalarsınız, en azından ilk 6 ay“.

Arkadaşlar kendi tecrübelerime göre rahatlıkla söyleyebilirim ki “Sandbox” dedikleri olay İngilizce web-sitelerinde çok daha ağır bir şekilde uygulanıyor. Şimdi sandbox nedir diye soranlar olacak, ben cevaplıyayım kısaca: “Google’ın yeni kurulmuş ve iddialı kelimeler üzerine kasan web-sitelerine çaktırmadan uyguladığı ve 6 ay kadar sürebilen, ziyaretçi göndermeme ve sıralamada gerilere itme filtresi“. Biz mesela “parlakfikirler”‘de bunu yaşadık, hem de tam 6 ay sürdü. İnanılmazdı o günler “Allah düşman başına vermesin”. O kadar yazı yazıyorduk gün sonu sayaca bir bakıyorduk “2 tekil”. Biri ben biri de ortağım…

Sonuç olarak; İngilizce web-sitesinden para kazanmak imkansız değil arkadaşlar, yeteri kadar azim, iyi bir istikrar ve minik bir bütçe ile sağlam bir İngilizceniz olsun yeterli. Çok şart sunduğumu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak bu konuda bana güvenin arkadaşlar, zira tecrübe eden bir kişi olarak dürüstçe gözlemlerimi buraya dökmüş bulunmaktayım…

“İngilizce web site açarak para kazanmak” üzerine 2 yorum

  1. Makalenizi okudum. Anladığım kadarıyla ingilizce niş sektörüne girmişsiniz fakat bazı olumsuzluklarla karşılaşmışsınız. Peki benim merak ettiğim Türkçe’den kazanabiliyor musunuz? Yani belirttiğiniz webmaster forumlarını bende takip ediyorum. Herkes bir yabancı dil akımına kapılmış gidiyor. Kimi başarılı oluyor kimi başarısız. Türkçe’nin ölü olduğuna inanmıyorum keza daha önce genel blog sitemden ayda 400-500 TL arası kazanıyordum. Benim anladığım kadarıyla bizim insanımız kolay yoldan para kazanmayı seviyor. Sabır yok, emek yok Türkçe kazandırmıyor kapatalım gitsin. Sizin bu konuda yorumunuzu merak ediyorum. Üşenmedim bu kadar yazdım. Geri dönüşünüzü bekliyorum.

    Yanıtla
  2. Google ile english niche sektörler Gerçekten inanılmaz zorlu olur keywordlar. Ahrefs üzerinde 100 en zorsa 5 puan görünen keyword seçin
    Bunlar kolay çıkar

    Facebook kreatif yapın
    Gönderi öne çıkarma planı. Ben after effects ile tanıtım videoları hazarladım kendime çok düşük maliyet iyi getiri oldu.

    Düşük ücretli trafik için face de huzlı deneyim oluşturun. Trafik seçme , çok paran gider. Dediğim mobildir.

    Face id ler farklı olduğundan adsense ile sıkıntı yaşanmazdır.
    Aynı şekil pinterest çalışın . İkisi sizi götürecektir.
    Yalnız inorganic, manupule hitler ile tek tıka 50tl felan hayaldir tbm niz düşecek

    Bu makaleye dediklerimi ekleyin para kazanın

    Yanıtla

Yorum yapın