İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ

             Bu yazımızda herkesin gayet iyi bildiği bir meslek dalını ele alacağız arkadaşlar: İnşaat mühendisliği.. Bu meslek o kadar ilginç bir mühendislik alanıdır ki; insanlığın avcı-toplayıcı göçebe topluluk hayatından vazgeçip yerleşik yaşama geçmeye başlamasından beri ihtiyaç duyulan; kurulan her uygarlıkta, en küçüğünden en büyüğüne kadar her yerleşim biriminde mutlaka ancak onun yapabileceği işler olan şanslı ve bir o kadar da gerekli bir daldır. Bu tanımdan bir çıkarım yapacak olursak; böylesine eski ve kazançlı mesleğin nasıl olup da uzun yıllar boyunca yıldızının parlak kaldığını anlamak zor olmasa gerek.. Bahsettiğimiz şey insanlık dostlar: Daha iyi(!) bir yaşam için doğayı düzenler; üzerine kendi yaşamını kolaylaştıracak ve standartlarını yükseltecek şekilde binalar, türlü türlü yapılar inşa eder. Başka yerlerde kendine göre yapı inşa edenlerinkini de sırf daha fazlasını elde etmek için yakıp yıkar, vs…:))

                Aslında inşaat mühendisliğinin temeli yukarıda bahsedilen ironik duruma bağlıdır. Eski çağlarda mimar, mühendis, vs. Meslek grubundan olan insanlar arasında pek ayrım olmazdı. Örneğin; Eski Mısır’da veya Eski Yunan’da bugünkü tabiriyle bir inşaat mühendisi olsaydınız; hiçbir uzmanlık dalınız olmaksızın tek sorumluluğunuz binalar inşa etmek olacaktı. Ayrıca bu hizmeti mecburen askeri alanda verecektiniz. İşte; inşaat mühendisliğinin insana “Ne alaka?” dedirten İngilizce karşılığı olan “civil engineering” tanımı da buradan gelmektedir. 17. Ve 18. Yüzyılda gelişen Avrupa’da tüm yeniliklerin ve ilerlemenin bir getirisi olarak askeri alanlar dışında sivil insanların da yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik çalışmalar başlamıştır. Bu çalışmaların gereği yeni meslek dalları ortaya çıkmıştır. Askeri olmayan, sivil inşa işlerine bakan mühendis anlamındaki “civil engineering” tanımı da; bugünkü inşaat mühendisliğinin temellerini atarcasına ilk kez bu dönemde kullanılmıştır ve okullarda aynı amaçlara yönelik eğitim verilmeye başlanmıştır.

                Mesleğin tarihinde kısa bir yolculuk yaptıktan sonra şunu söyleyebiliriz ki; insanlık artık bu noktaya geldikten sonra inşaat mühendisliği ölmeyecektir. Çünkü başımıza gelebilecek en kötü şeylerden sonra bile insanlık; toparlandıktan kısa bir süre sonra yeniden uygarlık, inşa, iskan, vs. gibi yollar izleyecektir. Bu genel tanımdan 2014 yılı ve sonrası için gerek Türkiye, gerekse dünya açısından şöyle bir bakarsak; her sene yüzlerce mezun vermesine rağmen inşaat mühendisliği, gayet makul ve kazançlı meslektir. Şimdi kısa kısa maddeler halinde inşaat mühendisliğinin iyi ve kötü yönlerini inceleyelim:

-Kendinizi geliştirmeyip ortalama kalmanız halinde maaş durumu da haliyle ters orantılı olarak etkilenecektir.

-Şöyle ki; biraz daha eğitim alarak ve uygulama alanında kendinizi geliştirerek edineceğiniz küçük alandaki bir uzmanlık ile müteahhitlerin ve sermayedarların aradığı adam olabilirsiniz. inşaat mühendisliğinin kazançlı mesleklerden olmasının sebebi de bundan ileri gelmektedir.

-Bu da devasa olmasa bile maaş konusunda büyük farklar yaratacaktır.

-Farklı ülkelerde iş imkanı bulmanız durumunda İngilizce dışında kendi bilgi birikiminiz dışında pek bir şey yapmanız gerekmeyecektir. ingilizcem yok diyorsanız da size diyecek lafımız yok kazançlı meslek sahibi olmak lisan bilmeden bir hayal artık bu devirde.

-Boş durmak yok; öğrenecek dolu şey var…;))

-Tıkanmasa bile bir yenileşme, reform, vs. uygulama yapmak zorunda olabilir. Bu da sizin inşaat mühendisliği diplomanızın nüfuzunu azaltacaktır.

-Tamamen ortalama olsanız bile bugünkü şartlarda rahat geçinirsiniz söyleyelim.. Ama daha fazlasını istiyorsanız, daha saldırgan ve öğrenmeye açık olmalısınız..:))

-Elbette bu tek maddeye sığdırılamayacak bir tartışma konusu.. Ayrıca insanların temel ihtiyacını karşılamaya yönelik imara tabii ki bir şey denemez. Fakat; AVM, rezidans, turizm ve eğlence merkezleri, vs. vs.. Bu konularda hunharca çalışmaya başlamadan önce iyi düşünmenizi tavsiye ederiz..:))

-Tecrübesiz halinizle sadecce bazı basit yapı işlemlerinde yer alırsınız; ya da şantiyelerde bulunarak üstünüzde olan mühendisiz gözü kulağı olursunuz. Daha büyük ve daha karmaşık işler için hem teorik hem de uygulama, insan, vs. yönlerden kendinizi geliştirmeniz gereklidir.

-Onca bilginize ve tecrübenize bakmadan karar veren; “Vaay Allah kolaylık versin.” Diyeceğine “haa iyiymiş…” diyen insanlardan bir gün bıkabilirsiniz.:))