İŞ FİKİRLERİ İÇİN KREDİYİ NERELERE KULLANMALIYIM?

İş hayallerimizi ve de planlarımızı gerçeğe dönüştürmek adına hepimizin çeşitli hareketleri ve manevraları vardır. Kimimiz uzunca bie dönem sıkı çalışarak gereken sermayeyi ve parayı buluruz kiminiz ise çareyi borç veya kredi almakta bulur. Hangi yolu tercih ederseniz edin bilin ki eğer projeniz kaliteliyse ve iyiyse eninde sonunda siz kazanan olursunuz. Bu yazımızda sizlere borç alaraktan iş fikirleri için gereken sermayeyi bulmayı seçenlerin yapabileceklerinden bahsedeceğiz.

Hangi yolu seçerseniz seçin bilin ki zor ancak sonu güzel bir sürece gireceksiniz. Benim danışmanlık verdiğim bir arkadaşımdan bahsedeyim size. Adı önemli değil. Çok beyefendi bir insandır kendisi. Bundan 4 sene önce ofisime geldi ve “Ben çok zor durumdayım admin Bey, ne olur kurtarın beni” dedi. Dedim “Hayırdır Timurum ne oldu gayet güzel gidiyordu her şey?”

-admin bey bildiğin gibi değil, biliyorsun ben biraz inzivaya çekildim işleri benim oğlana emanet ettim, o da hasta haliyle herşeyin üstesinden gelemiyor.

-Hasta mı bana daha önce hiç bahsetmemiştin bu hastalıktan…

-Doğuştan rahatsızlığı var, omurilikten kaynaklı, organları doğru delek çalışmıyor.

– Hadi yaa, çok geçmiş olsun vallahi. Sorun tam olarak ne peki?

– Vallahi admin, eskiden patron denilince herkes el pençe divan dururdu, şimdi patronu pek ipleyen yok, daha doğrusu arkamı dönünce işler hemen sarpa sarıyor. Kimse işini benimsemiyor, sanki ben onları zorla getirip çalıştırıyormuşum gibi.
– Yani bir lidersizlik havası hakim etrafa.
– Öyle de denebilir. Esas sorun tüm bu aksaklıklar süregele süregele en sonunda ağzımıza kadar borca girmemiz. Aktiflerimiz pasiflerimizi karşılamaya yetmiyor. Şirketin gelir ve kar marjları da bu borcu kapatamayacak durumda.

– Peki bu borçları nerelerden?

– Ülke içindeki bankalara bunların çoğu faizleri karşılamayacak gibi anlayacağın.

– Timur seni çocukluğumdan beri tanırım ve saygı duyarım sana, Üsküdar’daki babannenin evinden taa sahile kadar her yerin fotorafını çekerek inerdin yüzünde tebessümle. Hep mutlu olan sen şimdi ne oldu da böyle bir anda çöktün ben tahmin edebiliyorum. Bu şirketin ihtiyacı olan şey nakit akışından ziyade bir kurumsallaşma. Halen eski kafalı bir zihniyetle işlerin tümünü kendi başına yapmaya ya da oğluna yüklemeye çalışırsan böylesine büyük hacimli işlerde arkanı döndüğün an batarsın.
– admin hocam peki ne yapmalıyım?
– Cevap aslında basit. Hatta tek kelimeyle ifade edilebilir: “Kurumsallaşma”.

– Anladım demek isterim seni kırmamak adına ancak; pek anlamadım.

– Şöyle ki, ilk iş olarak normalde senin patron olarak yapmak zorunda olduğun “management” yani yönetim görevlerini alanında uzman kişilere yaptırman gerek. Yani denetçi, müfettiş, yönetim kurulu başkanı, CEO, Genel Müdür, müdür yardımcısı, İcra heyeti başkanı gibi makamlar ayarlamalı ve buraya nitelikli kişiler istihdam etmelisin.

-admin dediğini deneyeceğim, ancak elde avuçta para da yok. Bilmiyorum ne yapacağım.

-Senin o yıllardır kullandığın bankaları işte bu işler için kullanman gerekiyor. Zira sermaye artırımıyla iş bitmemektedir. Büyük güç, büyük sorumluluk ister. Son kez kredi kullan ve bu dediğimi yap. Bak göreceksin arkamı döndüğümde batıyor dediğin işler nasıl da eskisinden bile gıcır gıcır yürüyor olacak.

-İnşallah adminim, sana dönüş yapacağım.

Aramızdaki diyalog bu kadardı ve bu kişi bizim verdiğimiz kurumsallaşma tavsiyeleri sayesinde şu anda ülkenin en büyük PVC plastik boru üreticisinden birisi konumunda. Yıkılamazlar listesine girmiş bulunmakta. Her bayramda arayıp bana bu tavsiye için teşekkür eder kendisi.

Neyse hava atmayı bırakayım artık. Sizlere diyeceğim kredilerinizi sadece iş büyütmek için kullanmayın bu büyüyen işlerin organizesi için de kullanın. Zaten iş adamı demek işleri organize eden kişi demektir. Siz organizasyondan, yönetimden ve stratejiden anlamıyorsanız bu büyümeler eninde sonunda sizi kıskacına alacaktır.

Yorum yapın