İş hayatınızda karşılaşacağınız tehlikeli kişilikler 4: Pasif agresifler

Yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Diğer tehlikeli canlı türleri olan obsesifler, narsistler ve histerikler hakkındaki yazılarımızı bağlantıların üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz. Bunları böyle ayrıntılı bir şekilde neden anlatıyorsun diye soran arkadaşlar olabilir. Onlara verebileceğim en iyi cevap şudur: Sitemizde okuyacağınız veya etraftan duyacağınız iş fikirleri büyük ölçüde sizin azminize, kararlılığınıza, zekanıza ve çalışkanlığınıza bağlıdır. Ama eğer bir girişimde başarılı olur ve diğer insanlarla çalışmaya başlarsanız; ya da herhangi bir iş fikri, ek gelir, vs. peşinde koşmayan beyaz yakalı bir çalışan iseniz bazı durumlarda sahip olduğunuz meziyetler yetersiz kalmaya başlayacaktır. Çünkü; yetenekleriniz kadar insan ilişkileriniz, insan çözümleme yeteneğiniz ve karşınızdaki insanın duymak istediği şeyleri söyleyebilmeniz de önemli hal alacaktır. Dizinin ilk yazısı olan obsesif-kompülsifler hakkındaki yazımda bu konudan zaten bahsetmiştim. Şimdi; izninizle bu yazının konusu olan pasif agresif kişiliklere değinmek istiyorum.

Pasif-agresif kişilik hayata nasıl bakar? En belirgin özellikleri nelerdir?

Böyle bir terimi hiç duymamış olsanız bile biraz mantık yürütmeyle az çok pasif agresif kişinin nasıl biri olduğunu anlayabilirsiniz. Özünde agresif ve korktuğu zaman saldırmaktan çekinmeyen biri olmasına rağmen; bastırılmışlık veya çeşitli kuruntular sebebiyle bu agresifliğini bağırarak, karşı çıkarak veya kaba kuvvetle gösteremeyen; bunun yerine karşısındakinin farkına dahi varamayacağı yollardan saldırmayı tercih eden kişilere pasif agresif diyebiliriz. Yani; sahip oldukları kişilik; pasif agresiflere biraz sinsi ve plancı bir yapı kazandırmıştır…:)

Narsist kişilik bozukluğunun tersine; pasif agresif bireylerde genellikle düşük ego sorunu bulunur. 

Dolayısıyla; neredeyse %100 isabetle şunu söyleyebiliriz ki; pasif agresif kişilikler genelde dışarıdam çok mülayim, çok iyi ve sevecen gözüken insanlardır.

Pasif-agresifler onay açlığı çekerler. Onlara soracak olursanız her zaman yapmaları gerekeni yaparlar; düşünmeleri gerekeni düşünür, hissetmeleri gerekeni hissederler. Söz dinler, sevimli, onurlu, temiz ve saygılı olurlar. En azından kendileri öyle zannederler. Bu kadar iyi insanların başkalarına nasıl sorun yaratabileceğine şaşırırsınız. Yanıtı ise basittir: Pasif-agresifler; sizin aklınıza dahi gelmeyecek şeylerden dolayı incinip bunu saatlerce kafaya takabilirler. En kötüsü de; bunu dışarıdan anlamanız mümkün değildir.

Saldırganlıkları tamamen iyi niyetlerinden ve aşırı insani yönünden kaynaklanan bu arkadaşların anlayamadığı en büyük şey; insan doğasıdır. Aslında birçok yönden abartı meraklısı histrioniklere benzemelerine rağmen; bunların abartıları dışa dönük değil de içe dönüktür. Yani iyi niyetlerine, kötü düşüncelerinin olmamasına dair tüm hayalleri o derin mi derin iç dünyalarında hapsolmuş durumdadır.

Oysa gerçek insanlar böyle değildir. Meleksi ve iyiliksever yönlerinin yanı sıra; doğanın bağrından kopup gelen ilkel arzuları ve 21. yüzyılın kabul edemeyeceği dürtüleri vardır. Bugün hepimiz bu dürtülere sahibiz; kimimiz daha az, kimimiz daha çok bu dürtülerimize boyun eğeriz. Pasif agresifleri tehlikeli yapan şey ise; genlerinde milyonlarca yıl öncesinden taşıdıkları bu parçayı tamamen yok saymaya çalışmalarıdır.

Pasif agresiflerin bu derin iç dünyası şizofreni ile karıştırılmamalıdır. Şizofreni; biyokimyasal bir ruhsal düzensizlik olup, insanın gerçeklik duygusunu yitirmesi anlamına gelir. Oysa bu dramatik yaratıklar, kişiliklerini kabul edilebilir ve edilemez olarak ikiye böler, kabul edilemez parçayı yok sayarlar.

Pasif agresif bireyler kendilerini yok saydıkça daha iyi insanlar olduklarını düşünürler. Bu açıdan bakılırsa anoreksi, ruh asilliğinin nirvanası olmalıdır…:)

Pasif agresiflerle nasıl baş edebilirsiniz?

1)Her zaman özen gösterin

 Yaşamdaki en büyük amacı sizin onayınızı almak olan birine gerekli özeni göstermezseniz, bedelini ödersiniz. Unutmayın ki tek destek planı kullanan siz değilsiniz, onun destek planı fark edilmek için başınızı ağrıtmaktır ve baş ağrıları gerçekten davranışlarınıza çeki düzen vermenizi sağlayacak seviyede olur. Onun yaptığı tüm harika işleri fark etmezseniz, başınız fena ağrıyacaktır.

2)Destek planlarınızı açık seçik ortaya koyun

Pasif agresifler hoşunuza gitmek ve karşılığında da memnun edilmek isterler. Ne istediğinizi açık seçik göstermezseniz, sizin istediğinizi düşündükleri şeyi verip karşılığında kendi istediklerini dibine kadar elde etmek isterler. Dışarıdan ne kadar iyi gözükse de, böyle örtük işlere girişmeyin. Girişirseniz; sömürülen taraf siz olabilirsiniz.

Pasif agresif bir manyakla çalışıyorsanız; yapmaları gerekeni yapmalarını isteyin ve kendinizi kullanılmış ve eleştirilmiş görmekten kurtulun. Sessiz anlaşmalar yerine birbirinize beklentilerinizi açık seçik anlatın. Ne kadar iyi niyetli görünürlerse görünsünler; sakın bu kişilerden bir hediye kabul etmeyin. Devamı gelecektir…:)

3)Onaylamayı sakın ihmal etmeyin

Ne kadar net olmaya çalışırsanız çalışın, açıklamalarınız bir yerde yetersiz kalacaktır. Pasif agresifler dünyayı yanlış anlarlar ve dünya da onları yanlış anlar. Var oluşlarının temeli budur. Yanlış anlamadıkları tek şey ise onaydır.

4)Tutarsızlıkları yok sayın

Pasif agresiflerin kişiliği bir bakıma ayna gibidir. Unutmak, yakınmak, olumsuz beden dili üzerinde fazlaca durursanız, karşılığı da size bu şekilde dönecektir. Pasif agresiflerin davranış biçimini düzeltmeye çalışmakla, onlara iş yaptırtmaya çalışmaktan daha çok uğraşabilirsiniz.

5)Sakın ola ceza vermek, surat yapmak gibi yollar denemeyin. Kesinlikle işe yaramaz.

Ceza verirseniz onları korkutursunuz ve gizli saldırılarını yoğunlaştırırlar. Herhangi bir eleştiri üzerine davranışlarını düzeltme çabasına değil, açıklama çabasına girişirler. Suçluluk duygusu enjekte etmeye çalışırsanız, bir o kadar da hoşnutsuzluğu harekete geçirmiş olursunuz.

Yazı dizimiz devam edecek. Hepinize zaferlerle dolu bir iş hayatı dilerim..:)

 

Yorum yapın