İş ortağıma nasıl güvenebilirim?

Son zamanlarda bu soruyu çok alıyorum? “İş yapacağız  admin, eyvallah ama nasıl ortağıma güvenebilirim?” şeklinde gelen bu tip sorulara kapsamlı bir cevap vereceğim. Ayrıca sadece iş ortaklarınıza değil şirket ortaklarınıza da nasıl güvenebileceğiniz hakkında püf noktalar ve de inceliklerle dolu bir yazı hazırlamak isterim.

Sevgili arkadaşım; eğer yolsuzluğun had safhada olduğu dünyada yaşıyor isen ve de rüşvetin, adam kayırmanın, torpilin had safhada olduğundan eminsen bu başlıktaki soruyu kendine sorman dünyanın en normal davranışı hatta bizzat olması gerekendir.

Düşünsene sen her şey emniyette diyerekten malını mülkünü ortaklarının yönetmine terk edip tatile, seyehate, yıllar süren inzivaya gidiyorsun ve de geri döndüğünde bir bakmışsın mal-mülk namına her şey tuzla buz olmuş. Olabilir, şaşırmamak gerek, zira sen Türkiye’de yaşıyorsun ve de insanların algısında dolandırıcılığın artık normal sayıldığı, dolandırmamanın saflık, enayilik kabul edildiği bir ekosistemde yaşıyorsun.

Şimdi uzatmadan artık konuya dalayım;

Anonim, kollektif, limited şirket ortaklarına karşı kendimi dolandırılmaktan nasıl korurum?

Söz konusu şirketlerin her biri bir ekonomik faaliyeti gerçekleştirmek için ve de maddi menfaat temin etmek üzere kurulurlar. İşte bu tip şirketlerden birine dahil olmak istiyorsanız ya da dahil olmuşsanız kendinizi güvenceye almanın tek yolu söz konusu şirketlerin “şirket esas sözleşmelerini” her bir kelimesini ayrı bir özenle tartarak, yorumlayarak, sorgulayarak, avukatlara ve de muhasebecilere danışarak incelemeniz gerekmektedir.

Ayrıca sizin ve ortağınız arasındaki ilişkinin mahiyetinin gelecekteki “sermaye artırımlarında, yönetim ve de genel kurul değişikliklerinde” nasıl olacağının da bu şirket esas sözleşmeleri ile netleştirilmesi gerekmektedir.

Yani sevgili parlakfikirler okurum; neymiş; sen kalkıp da insanlara ya da ortaklarına güvenmeyeceksin; “SÖZLEŞMELERE, KANUNLARA VE DE SİSTEMLERE GÜVENECEKSİN”

Bakın değerli okurlarım; koca koca harflerle, büyük ve de kalın puntolar ile yazdım yukarıdaki hususu. İşte Türkiye’mizdeki şirketlerin sonunu getiren ve de kalıcılıktan uzak surette en geç birkaç yıla dağılmalarına vesile olan şey yukarıdaki kurala riayet edilmemesidir.

Ortaklarınız ile şu güne kadar sorun yaşamamış olabilirsiniz, her biri süper empati yeteneğine sahip, mükemmel anlayışlı ve de inanılmaz özverili, değerli insanlar olabilir. Ancak şunu bilin ki söz konusu maddi menfaat olduğunda, bu maddi menfaatlerin insanların gözündeki değeri yere, zamana, duruma göre değişecektir. Yani mesela paraya değer vermeyen ortağınız bir an da ikiz bebekleri olması sebebiyle onların geleceğini teminat altına almak için paraya müthiş değer verir bir hale bürünebilir.

Daha başkaca örnek vermek gerekirse; şirket tasfiyesi, dağılımı gibi durumlar söz konusu olduğunda para lafını o ana kadar ağzına almayan o çok değerli ortağınız ile anlaşmazlığa düşebilirsiniz.

Ortağınızın karakteri bir “insana has şekilde” sonradan değişebilir ya da en önemlisi “SİZİN KARAKTERİNİZ DEĞİŞEBİLİR”

İş ortaklarınıza güvenebilmek için yapılabilecekler (maddeler halinde)

1) Şirket esas sözleşmesi veya adi ortaklık sözleşmesi bu türden çatışmaları daha başlamadan bitirmek için mükkemmele yakın dizayn edilmesi!

2) Ortağınızla olası ayrılık seneryoları önceden iş kurulmadan önce konuşulmalı. Yani unutmayın, sonunu düşünen kahraman olamaz derler ancak siz sallayın bu sözü, hayat film değildir. Gerçekçi düşünüp herşeyin sonu olduğunu kabul edip herkese bir gün kullanmak üzere çıkış biletini vermelisiniz.

3) Ortağınızın yamuk yapma ihtimaline karşı ortakların birbirlerine gizli senetler vemesi. Yani bu türden senetler ortaklık yapısının belirli bir tarihteki haline getirebilmesine imkan vermek üzere imzalanabilir ve de herkese birer hak daha verir. Bu sayede habersiz devirler, borçlanmalar engellenebilir ve de 3. kötü niyetli kadınlar, adamlar bertaraf edilebilir.

4) Hisse ve de ortaklık devri, ölüm anında nasıp paylaşım yapılacağı gibi konular kuruluş sözleşmelerinde belirtilmeli

5) Ortaklarınızın şirket işleyişini ve de olan biteni daha çabuk öğrenebilmesi amacıyla aylık, haftalık raporlar her ortağa aksatmdan mail ya da başkaca bir yolla ulaştırılmalı. Bu sayede aranız açılmaltan kurtulur ve de kurumsallaşma sayesinde ilişkiniz devam eder.

6) Zorunlu toplantı günleri belirlenmeli ve de bu toplantıda belirli başlı kritik konuların gündeme getirilmesi kararlaştırılabilir.

7) Şirket içi kamera ve ses görüntüleri, şirket ortaklarının her birinin her an kolayca ulaşabileceği veya anlık izleyebileceği şekilde teknolojik olarak sağlanmalıdır.

Benim sizler ve de ortağınız arasında bir güven sağlayabilmek adına önerebileceğim tavsiyeler şimdilik bu kadardır. Aklıma geldikçe bu listeyi güncelleyeceğim. Başından bu konuda işler geçmiş şirket ortakları herkesin anlayabileceği dilden bu tecrübeleri ve de var ise sorularını yorum kısmından iletebilirler.

En son olarak şu sözü şirket ortağı iseniz asla unutmayın; “İnsanlara değil sistemlere güvenip yatırım yapmalısınız“