İş Yaparken Kılıfına Uydurmanın Önemi

Merhaba pek değerli okurlar. Yine cillop gibi bir konu ile karşınızdayız. Konumuzun başlığı her ne kadar iş yaparken kılıfına uydurmanın önemi olsa da sadece bundan bahsetmeyeceğiz. Zaten bizi yakından tanıyanlar çok iyi biliyorlar. Biz ana konumuzu veriyoruz ama onun yanında bambaşka şeyler de anlatıyoruz. Tek boyutlu kalmamak adına ana konunun çevresinde de dolaşıyoruz ve bambaşka konular hakkında da okurlarımızı bilgilendirmeyi kendimize bir borç biliyoruz.

Bir işe kılıfına uydurmak nedir? Önce onu bir açıklayıp genişliğe kavuşalım. Şimdi kimi işler vardır ki görünür ile olan arasında dağlar kadar fark vardır. Ancak ortak noktada buluşup olan ile görünen şey bir dengede kurulup sağlanırsa o iş kurulmuş ve işlerlik kazanmış olur. Bunun için bazen işi olduğu haliyle bırakmak değil, kılıfına uydurmak gerekir.

Bazı işler, özellikle günümüzün vahşi kapitalizminin altındaki işler, artık bir kılıf gerektirmektedir. İnsanlar parasızlıktan, işsizlikten ve çaresizlikten son olarak dehalarını yani yaratıcılıklarını konuşturmak zorunda kalmışlardır. Bir işin bir kılıfa, bir insanın da bir çakallığa ihtiyacı varsa, bu mevcut ekonomik sistemin ve hayat şartlarının insanları ve işleri bu noktaya getirmesinden kaynaklanmaktadır.

İnsanlar, her geçen gün biraz daha zorlanarak yeni bir iş kurma ya da yapma hevesinde ilerlemektedir. Ancak 21. yüzyıl ile birlikte birçok denge alt üst olmuş ve işler, iş olarak kalmayıp bir kılıfına uydurularak yapılması arz eden gizli kapaklı işlere dönmüştür. Bu, suç değildir. Ya da ayıp da değildir.

Kılıfına uydurmak, aleni yapmaktan ziyade gizli ya da daha doğru bir ifadeyle örtük yapmak anlamına gelmektedir. İşin olması için bazen son bir hamle gerekmektedir. O işin olması için de içinde bulundurduğu kişiler için hayati önem taşıdığı için, yapmasalar olmaz.

İş Yaparken Odaklanmayı Keskinleştirici 6 Taktik adlı makalemiz bu noktada bir durak, bir mola olsun sizlere. İş yaparken odaklanmak, çoğu zaman hem kılıfa uydurulması gereken meselelerde, hem de açık kartlar şeklinde oynamanız elzem olan meselelerde sizi kurtaracaktır. Çünkü bir işin niteliği, yapısı, geleceği ne olursa olsun odaklanmak şarttır. Odaklanma yoksa, en kolay işler bile zora, yokuşa sürülür. Odaklanma varsa, en zor, en şaşırtıcı işler bile bir şekilde başarıya ulaşılır.

”Geçen yine yapacağım işe kılıf uyduruyorum.”

İşi Kılıfına Uydurmanın Faydaları Nelerdir? 

Biraz önce de söyledik. Bir işi kılıfa uydurmanın zorunlu olduğu safhalar genelde o işin başlangıç aşamasında kendisini gösterir. Bir iş vardır, tek bir noktada hata veriyordur. Gerekli izin ya da para işin ham haliyle gelmiyordur. Alınamıyordur. Hal böyle olunca bazı hukuki açmazları değerlendirmek ya da kuralları gizliden gizliye değiştirmek gerekir. Dediğimiz gibi bu, suç değildir. Sadece B planını devreye sokmaktır.

Bir diğer faydası ise işe hız katmasıdır. Bazı işler, ham ve öz haliyle, yani kılıfına uydurulmamış haliyle gayet yavaş, gayet ağır aksak ilerler. Bu da kazanma açısından da işin niteliği açısından da beklenilen etkiyi uyandırmaz. İş piyasasında yavaşlık, ölümcül olabilmektedir. Özellikle teknoloji ve internet çağında çoğu firmanın, çoğu şirketin ayağını kaydıran şey, yavaşlıktır. Yavaş ve yayan kalmamak için birtakım işleri kılıfına uydurmak, önemli bir teknik ve elzem bir taktiktir.

İşi kılıfına uydurarak yapmak, sektörde hızla ilerlemenize ve yükselmenize de olanak sağlamaktadır. Bu bir palavra ölçeği ya da yalan kırıntısı değildir. Kılıf sözcüğünü gerçek anlamıyla kullanalım. Bir gözlük diyelim sizin işiniz. Bir gözlüğü kırmadan, kilometrelerce taşıyacaksınız. Ama yol, yolun şartları, şu bu derken gözlüğü kıracak bir sürü tehlikeyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ancak o gözlüğü bir kılıfa koymak, onun kılıfına uydurmak, söz konusu ürünü dış etkenlere karşı koruyacaktır.

Zaten günümüzde kılıfına uydurularak yapılan çoğu iş, bir korunma, bir güvenlik duygusuyla yapılır. O nedenle kendinizi sorgulamaktan vazgeçin ve siz de birtakım işleri kılıfına uydurarak yapın.

İş yaparken bir daha asla dibe batmamak için tavsiyeler! bazen bir işi kılıfına uydurmak da yetmez. Ne yaparsak yapalım dibe batarız. Ya da ünlü rockçı Teoman gibi söyleyecek olursak, dibe vururuz. İş yaparken, kurduğumuz ya da finanse ettiğimiz işten dibe vurarak çıkmak istemiyorsanız, tavsiyelerimize kulak verin. Çünkü bir kere dibe batmışken, yeni bir işte daha dibe batmak, iki dakikada iki gol yiyen takım gibi hissetmek olacaktır. Herkes hata yapabilir, herkes başarısız olabilir. Önemli olan bunun sürekli hale gelmesinden kaçınmaktır. Kılıfına uydurduğunuz işlerde de kılıfa ihtiyaç duymadığınız işlerde de dibe batmamak için buyurun ve okuyun tavsiyelerimizi.

Kumanda kılıf ilişkisi. Bazı durumlarda iş ilişkisine ne kadar da çok benziyor.

İlla Hayal Ettiğiniz Gibi Olmak Zorunda Değil! 

Gelelim başka mühim bir konuya. İş yapma aşamasında, kurduğunuz ya da yaptığınız işler, illa hayal ettiğiniz ya da tasarladığınız gibi olmak zorunda değil. Kimileri plan proje işini o kadar abartır ki, gün gelir iş kurulma safhasında vazgeçer ya da kendi işinden soğur. Bu soğuma buz tutmasına kadar gider. Sonra bir bakarsınız adam, onca zamandır peşinde olduğu işten kendi rızasıyla vazgeçmiş.

Kurduğunuz işler illa göründüğü gibi olmak zorunda olmadığı gibi hayal ettiğiniz, bir zamanlar planını yaptığınız gibi de olmak zorunda değil. Önemli olan kendi başınıza ya da ekibinizle, ortaklarınızla bir işi kurmayı başarmaktır. Gerisi zaten sonradan gelir. Gerekli revizyonlar, düzenlemeler, iyileştirmeler, onarımlar sonradan yapılacaktır.

Daha başlangıçta mükemmeli aramak ve ona oynamak hatalı bir tutum olacaktır. O nedenle hayalleriniz ile gerçeği birbirinden ayrıştırmayı iyi bilin. Hayaller Paris, Hayatlar Bağcılar gerçeğini keşfettikten sonra, iş için gerekli kılıfları ve başlatıcıları da daha kısa bir sürede, daha pratik bir alanda vakit kaybetmeden elde etmiş ve sağlamış olursunuz.

İş yaparken mantık ile duygu çatışması yaşamak da çoğunun başına gelen feci bir durumdur. İnsan oğlu ister iş ister sosyal yaşamında olsun her zaman bir çatışma altındadır zaten. Önemli olan bu çatışmadan çıkarlarının sağ çıkmasını sağlamak ve ona göre hareket etmektir. İş yaparken mantık ile duygu çatışması yaşamak başlıklı makalemiz özellikle olaya mantık kefesinden yaklaşıyor. Zira para kazanman mantığın bir zaferidir. Fazla duygulananlar az ötede ağlaşırken, mantığıyla hareket edenler paralarını sayarlar.

İşin Niteliği, İşin Şeklini Ve Geleceğini Belirler

Geldik çetrefilli konumuzun son halkasına. Önce şunu söyleyelim ki her işin bir kılıfı vardır. Bu kılıf, bazı işlerde zaten tam uyum sağladığı için uydurulmaz, hazır hale getirilir. Bir elektrikçi dükkanının kablo ya da priz satması, kılıftır ama uydurulmuş bir kılıf değildir. Ancak bir barın içki ruhsatını kaybettikten sonra kepenkleri kapatmak yerine kendisini bir kafeye dönüştürmesi! İşte bu o işi kılıfına uydurmaktır.

İşin niteliği de bu şekilde işin şeklini ve geleceğini belirler. İşinden vazgeçmeyip bir kılıfına uydurarak devam eden insanlar her zaman daha mücadeleci ve zafere daha yakın olan taraftır. Diğer yönden ise yenilgiyi daha baştan kabullenenler, işin rengi de kılıfı da ne olursa olsun kaybetmeye zaten mahkumdurlar.

Yorum yapın