İyi Bir Okur Olabilmek İçin Gerekenler

Kitap düşmanlarını bir kenara bırakalım. Onlar tarihin her döneminde vardı. Kendi cahilliklerini çok bilmişlikleriyle örtmeye çalışırlar. ”Ne kitap okuması canım benim daha önemli işlerim var” diyeni de vardır aralarında. ”Ben roman okumam, dinlesen benim zaten hayatım roman” diye atıp tutanlar da. Kırk yıl düşünse aklına kitap okumak gelmeyecek olan kitap uzakları da vardır. Hitler’in Almanya’sından ve Berlin’inden meydanlarda yakılan binlerce kitabın görüntüsü acı olsa gerek.

Hazır yeri gelmişken size bir filmden de bahsetmek ve o filmi gönül rahatlığıyla önermek isterim. Fahrenheit 451 isimli romandan uyarlama olan filmde, öyle bir gelecek portresi çizilir ki orada kitap okumak kesinlikle yasaktır. O kara gelecekte geçen filmde itfaiye erlerinin görevi yangın söndürmek değil kitapları yakmaktır. İnsanlardan ”direnişçi” olanları bodrum katlarında gizli gizli kitap okuyup direnmeye çalışırlar. Tespit edildikleri takdirde ise kitapları yakılır ve kendileri ceza alır. Filmin sonlarına doğru ise ”kitap insan / book person” ile karşılarız.

Bunlar doğada yaşayan ve baskıdan uzakta durmaya çalışan bir başka gruptur. Amaçları her bir kişiye bir kitabı ezberletmektir. Herkesin bir kitabı vardır ve ne kadar uzun olursa olsun kitapları ezberleyip gelecek nesillere aktarmaya çalışırlar. Bu güzel film, kitapsızlığın dünyasının ne kadar despot, ne kadar kuru ve yavan olduğunu bize gösterir.

Kitap Üzerinden Artistlik Yapmayınız!  

Ben şahsen hayatımda en az 3 -4 kişi gördüm ki kitap üzerinden artistlik yapmayı kendilerine hak görmekteler. Bu insanlar kitap okumaz, kitap satın alır. Kitaplar içlerindeki harflerden ve cümlelerden bağımsız birer üründen ibarettir sadece. Hal böyle olunca onlar kitap satın alır ve raflara koyarlar. Bir tür süs eşyası gibi.

Bu tür insanlar sahte bir yaşamın izini sürerler ve yalan yaşamlarına kitapları alet ederler. Hani bir beyefendi görüntüsü vardır. İçeri bir hanım arkadaş davet eder. Hanım arkadaş salondaki yüzlerce kitabı görür ve şaşırır. Şaşkınlıktan sonra tebrik etmeye ve hayranlık duymaya başlar. ”Kültürlü” insan imajı çizmek ile kültürlü insan olmak arasındaki fark burada kendini gösterir. İlla bir slogan bulacaksak bu duruma şöyle diyebiliriz: ”Samimi ol. Kitap oku!”

Ne okusam diye kara kara düşünmek!

Dünya üzerindeki en kaliteli ve en tatlı endişelerden biridir: Acaba ne okusam! Hele benim gibiyseniz 3 -4 kitabı aynı anda okursunuz. Biri ya da ikisi roman. Biri şiir, biri de deneme ya da öykü türünde. O an canınız ne istiyorsa okuduklarınızın arasından kitabı seçer ayracı koyduğunuz yerden devam edersiniz. Hani insan demiyor da değil. Keşke insanın her endişesi, en ikilemi acaba ne okusam kadar kibar, naif ve tatlı olsa. O zaman evrensel düzlem daha hayırlı, daha vakur ve elbette daha sabırlı insanlar oluruz işte.

YARATICI KİTAPLIK FİKİRLERİ adlı makalemizi okuduktan sonra hem okur olarak hem de yazar kimliğinde bir kitapta ne gibi unsur ve figürlerin yaratıcı olma durumuna doğrudan katkıda bulunduğuna ve etki ettiğine çok daha bilgili bir şekilde erişebileceksiniz. Bir kitap yazmak istiyor ama yaratıcı fikirlerden kendinizi uzak hissediyorsanız makalemiz hem kitaplar hem de yaratıcılık alanında bilmeniz gereken her şeyi keşfedeceksiniz. Şimdiden keyifli okumalar efendim!

İyi Bir Okur Olabilmek İçin Gerekenler Nelerdir? 

1-Tür ayırmadan okuyalım: Ne demektir bu? Örneğin bazıları der ki ben sadece polisiye okurum. Bazıları da der ki ”ben asla polisiye okumam.” Bu iki bakış açısı da kitaplar söz konusu olunca son derece yanlıştır. Her türden insanın algılayacağı, anlayacağı farklı farklı şeyler vardır.

Ben mesela önceden korku ve bilim – kurgu romanlarına karşı mesafeli davranırdım. Şimdi ise en sevdiğim türlerden biri. Ancak elbette ki bir türü diğerlerinden daha fazla sevebilirsiniz. Ancak türler arasında ayrım yapmak hiçbir zaman entelektüel bir bakış açısı olmaya yetmez.

2- Seçerek okuyalım: Türleri ayırmamak önemli ama seçerek okumak da önemli. Yani ne yapıyoruz? Öyle her önümüze geleni kitap kabul edip okumuyoruz. Peki ne yapacağız? Seçerek, belirli süzgeçlerden geçirerek okuyacağız. Yoksa her basılı kitap maalesef ki kitap değerinde değil. Şairin de dediği gibi ”mürekkebin utandığını gördüm, yazılı kağıtlarda.” Bu dizeden de anlayacağımız üzere asıl olan mürekkebin utandığı değil gurur duyduğu kitapların konuğu olmak.

3-Yeni çıkan kitapları takip edelim: Evet, tüm yeni çıkan kitaplara yetişmek mümkün değil. Haftada 20 – 30 arası yeni kitap doluyor raflarda. Her hafta her zaman gittiğiniz kitapçının ”yeni çıkanlar” kısmına göz gezdirdiğinizde bu çeşitliliği ve fazlalığı görebilirsiniz. Siz yine de yeni çıkan kitapları takip etmekten vazgeçmeyin. Özellikle yeni nesil yazarların yazdıkları gerçekten hayret verici. Hep klasiklerden gitmeyin yani. Yeni isimlere, yeni tarzlara, yeni kitaplara bir şans verelim. Emin olun çok başarılı kitaplarla karşılaşacaksınız.

Kitapların renkli ve güzel dünyası.

Kitap okumak, özellikle iyi bir roman okuru olmak insanların hayal dünyalarına doğrudan hizmet eder. Her kitap, bir anı, her roman yeni insanlarla tanışma fırsatı demektir. Bu fırsatı değerlendirenler ise insanların iki yüzlü dünyasından da boş beleş muhabbetlerin iç sıkan karanlığından da uzak durmayı biler. Bir sigara yakar gibi bir kitap açar. Ve içine güzel cümlelerin, güzel öykülerin huzur verici kokusunu çekmeye başlar.

4- Sahafları gezelim:  Sahaflar eski dünyaların yeni misafirhaneleridir. Oraya daha girer girmez kitapların yargılamayan, saran, sarmalayan dünyalarına sığınmaya başlarız. İyi bir okur olmak, sadece 5 liraya, evet sadece 5 liraya yeni kitapları almayı bilmek demektir. Sarı sayfaların, o eski dokunulmuş sayfaların güzelliği, bizi iyi birer okur ve iyi birer sahaf gezgini kılar.

5- Kütüphanelerden üyelik alalım: İyi bir okur olmak aynı zamanda iyi bir kaşif olmayı gerektirir. İyi bir kaşif olmak ise kitaplar arası iz sürmeyi, onları aramayı ya da kütüphanelere üye olup onları kiralamayı gerektirir.

İyi bir okurun en üst seviyesidir kütüphanelerden çıkmamak. Sadece satın alabildiğin kitapları okumak değil, merak ettiğin kitapları kiralamak suretiyle onların izini sürmek de lazım.

6- Dünya edebiyatına hakim olmak: Bazıları sadece Türk edebiyatına saplanıp kalmıştır. Asıl olan dünya edebiyatına hakim olmayı da gerektirir. Sadece Uzak Doğu ya da İran edebiyatı bile başlı başlına bir külttür. O kültlerin içine dalmak ve bizim için yabancı olan toprakların hikayelerini dinlemek bizi hem iyi bir okur hem de iyi bir insan yapar.

7-Şiir terbiyesinden geçmek: İyi bir okur olmak, hitabet sanatını da konuşturmayı bilmek demektir. Hiçbir yerde göremezsiniz ki iyi bir okur olup da dan dun konuşan, saygısız davranışlarda bulunan bir insan olsun. Bunun edebiyat alanındaki adı şiir terbiyesidir ve o terbiyeden geçmek iyi bir okur olma yolunda atılan sağlam bir adım demektir.

8- Kitap önerilerine açık olalım: İyi okurlar sadece kendi bildiklerini okumazlar. ”Kendi bildiğini okumak” olumsuz bir niteleme biçimidir. Ve bunu söyleyenler de elbette haklıdırlar. Başkasının zevkine saygı duymayı, onların görüşlerine de değer vermeyi kitaplar üzerinden yapalım. Kitaplar insanlar ve düşünceler arasında bir köprü görevi görsün. Birinin bize fırlattığı tek silah kalem olsun ve bizim kalkanımız da sadece ve sadece sayfalar olsun.

Herkese iyi okur olma yolunda iyi okumalar.

Yorum yapın