Kadınları En Çok Etkileyen Sorular!

Kadınları anlamak zordur. Bunu döneminin en ünlü yazarları bile söylemiştir. Örneğin Oscar Wilde, kadınlar anlaşılmak için değil sevilmek için yaratılmıştır diyerek bir kadını anlamanın ne kadar zor ve hatta imkansız olduğunu ima etmiştir. Kadınlar ne ister, kadınlar aslında neyi arzu eder gibi sorular sorulsa da çeşitli dergiler ve programlarda, henüz yeteri kadar tatmin edici cevaplar alınamamıştır bu sorulara dair. Özellikle erkekler için tam bir muammadır bir söz.

Kadınları etkilemek istiyorsanız onlara nasıl yaklaşacağınızı bilmek zorundasınız. Bu yaklaşım tarzını ve niteliğini belirleyecek olan en yegane unsur ise sorular. Bir sorunun soruluş tarzı, sorulma zamanı ve tonlaması her şeyi değiştirebilir. Beş dakikada değişir bütün işler diyen Mazhar Alanson da bir çapkının iki kadın tarafından nasıl ekildiğini anlatır bir şarkısında.

Kadınlara Usulca Yaklaşıp İkna Etme Sanatı adlı makalemiz de bu yazıyla birlikte kafa kafaya gidecektir. Gün gelir kadınların ikna olacağı varken bile sorulan sorunun yanlışlığı onları irite eder. Hepimiz biliyoruz ki kadınlar çok daha hassas ve ayrıntılara dikkat eden varlıklar. Bu yüzden erkeklerden daha estetik ve donanımlılar. Bizim kırk yıl düşünsek aklımıza gelmeyecek şeylere onla günlerce kafa yorabilir. Ve acısını da elbet bizden çıkarırlar. Bu nedenle kadınlara usulca yaklaşıp ikna etme sanatı adlı yazımızı tüm ciddiyetiyle okuyun. Sonunda kovulmak, kapı dışarı edilmek, reddedilmek yerine kabul edilmek ve mutlu sona ulaşmak istiyorsanız bu şart.

Benimle Evlenir Misin? 

Biz ne kadar marjinal tabakası çoğalmış bir ülke olsak da hala tek hayali beyaz gelinlik ve pembe panjurlu ev olan milyonlarca genç kızımız var. Eğer tercih ettiği, kalben bağlı olduğu ve ruhen bir ömrü geçirmek istediği kişi siz iseniz, benimle evlenir misin sorusu dünyanın en mucizevi sorusu olacaktır çoğu zaman.

Ama işte burada zamanı ve ortamı iyi ayarlamak gerekiyor. Her gün çeşitli komedi kanallarından izliyoruz. Abartıyla, şatafatla yapılan evlilik teklifleri, ne kadar sürpriz içerse de ve ne kadar prodüksiyonlu olsa da hayal kırıklığıyla son bulabiliyor. Bazen ise tek sorun zamanlama hatası oluyor. Vaktinden önce yapılmış bir evlilik teklifi kadının utanmasına, heyecanlanmasına ama sonuç olarak ”hayır” cevabı vermesine neden oluyor.

Kadınların bayıldığı ilk soru benimle evlenir misin sorusudur. Şimdi bunun biraz daha ayrıntılarına girelim. Çünkü kadınları soru sorarak da şımartabilirsiniz. Yeter ki doğru kodları doğru zamanda uygulayın.

 

Her genç kızın hayaller aleminde bir gün sevdiği ve bağlı olduğu kişiyle evlenmek vardır. Ama bazen soruları farklı şekilde sorarak hayalinizdeki genç kızı evliliğe ikna edebilirsiniz. Kadınların bayıldığı soruların içinde benimle evlenir misin muadilinde ama daha tatlı, daha estetik ve daha heyecan verici sorular vardır. Sonunda şu görseldeki damat adaylarından biri olmak istiyorsanız sorularımızı bir yere not edin. İlla ki lazım olacak!

  • Önden Nişan Mı Yapalım Yoksa Yıldırım Nikahıyla Mı Evlenelim? 

Artık herkes potansiyel yalancı konumunda. Bunun en büyük kanıtı ise kadınların erkeklere kati surette güvenmemesi. Çünkü türlü türlü insanlar var. Herkese kolay erişim ile birlikte bir sadakatsizlik süsü verildi. Herkes, özellikle erkek olan herkes tabakası kolayca sözünden cayabilecek potansiyeli taşıyor.

Bu nedenle benimle evlenir misin sorusundan ziyade daha somut, daha gönül okşayıcı birbiri ardına sorular sorabilirsiniz. Bunlardan ilki önden nişan mı yapalım yoksa yıldırım nikahıyla evlenelim mi? Olacaktır. Bu sorudaki yıldırım etkisi sadece nikahı niteleyen sıfatta değil kadına erkek tarafından sorulmuş sorunun aniliğinde de kendini gösterir. Kadınları şaşırtın Soruları düz ve klasik sormaktansa daha kendinize özgü, daha planlı sorun. Zira kadınlar ipe sapa gelmez, dayanaksız hayallerden ziyade, olgunca tasarlanmış planlardan hoşlanır.

Bir Kadını Evliliğe İkna Edecek 8 Şeytani Tüyo adlı yazımız da burada dursun. Bazen soruların tarzından ziyade sağlam ve şeytani tüyolara ihtiyaç vardır. Zira erkeklerin gözünde kadınlar bazen minik şeytanlara dönüşür. Onların düşünme prensiplerine asla uyum sağlamayan erkekler, asla ama asla bir kadını tamamen çözemez. Anlayamaz ve tahmin yürütmekten ileri gidemez. Tolstoy’un Şeytan adlı kitabı kadınlara yazılmıştır. Ünlü Rus yazarı Gogol, kadınların erkeklere değil şeytana aşık olduğunu söylemiştir. Eh tüm bunların toplamında sizin de şeytani tüyolara ihtiyacınız olacak.

Haftaya Yüzük İçin Parmak Ölçüsü Almaya Kuyumcuya Gidelim Mi? 

Bakın basit bir evlilik teklifinden nerelere geldik? Çünkü düz anlatımlardan insan oğlu sıkıldı. Klişelerden ve kuru kuru ifadelerden de öyle. Bu soruş tarzı ise sizi direkt sonuca ve mutlu sona getirecektir. Bakın ilk kelimeden itibaren bir hayal değil bir plan var. Haftaya deniyor. Ön görülebilir bir süre veriliyor.

Yüzük için deniyor. Evlilik ne kadar ciddi bir anlaşması olduğunu kanıtlayan yüzük takma merasimi kuyumcuda olmak suretiyle başlatılmış oluyor. Parmak ölçüsü deniyor. Almaya kuyumcuya gidilmekten bahsediliyor.

Kadınlar, bizim kafamızda ne kadar romantik ve idealize tipler olsa da aslında onlar bizden daha mantıklı ve somut adımlar bekliyor. Bu nedenle hayallerini ve hedeflerinizi sorularınıza taşıyın ve onları somut bir arka plana dayayın. Ne kadar işe yaradığını göreceksiniz.

Bir de şunu bilin ki artık maço erkek devri bitti. Yani bu nedenle maço gibi doğrudan, şiirden, estetikten, lirizmden uzak, bodoslama sorular sormayın. Kadınların hala değişmeyen bir şey varsa yuva kurma hasretleri ve bir evliliğe sahip olma arzularıdır. Bu yüzüğü o parmaklarda görmek istiyorsanız Deli Kadir gibi ”çocuklarımın anası, evimin kadını olur musun” gibi buram buram kadınları itecek tüm özellikleri taşıyan kuru ve yavan sorulardan kaçınınız.

Doğum Günü Hediyeni Görmek İster Misin? 

Kadınların ne kadar çok hediyelerden hoşlanmadığını bilen yok. Bu soruyu örnek olsun diye buraya koyduk. Hediyeni görmek ister misin, kutuyu açmak ister misin, gözlerini kapatmak ister misin gibi sorular kadınları her zaman heyecanlandırır ve onları kelimenin ikinci manasıyla bayılmalarına neden olur.

Bir hediyeyi doğrudan vermek yerine onu birkaç soru ile hazırlamak, hediyenin kıymetini arttıracağı gibi, kadınların heyecan kat sayılarını da aynı oranda arttıracaktır.

 

Kadınları salt yaptıklarınızla değil önceki soru ve repliklerinizle de heyecanlandırabilirsiniz. Soru sorma sanatı üstüne bir ders verilse yeridir hani. Hani bir ayrım vardır. ”Şu elimdekileri al, kolum koptu” diye bağırmak yerine ”bana yardım etmek ister misin” diye sormak nasıl ki daha insanidir ve her zaman işe yarar, işte öyle. Bu görseldeki kadının gülmesi gibi gülmelerle karşılanmak istiyorsanız sorularınızın ağırlığını üslubunuzun estetiği ile birleştirin.

  • Sana Mı Gidelim Yoksa Bana Mı? 

    Son sorumuz İsmail Yk abimizden gelsin. Onun bir şarkısında sorduğu gibi ”sana mı gidelim yoksa bana mı” sorusu bazı çapkın hatunlar için bayılacakları türden bir sorudur. Tüm geceyi dışarıda ya da barda geçirmek yerine, evde takılmak isteyen ama bunu toplumsal roller nedeniyle bir türlü dile getiremeyen kadın arkadaşlara yardımcı olmak için zamanında sorulacak bir ”sana mı gidelim yoksa bana mı” sorusu her zaman için karşılıklı olarak birbirinize bayılmanızda faydalı olacaktır.

Yorum yapın