Kanser Hastaları İçin Mucizevi Motivasyon Önerileri

Çoğu zaman ”hayat, her şeye rağmen güzel” deriz. Ancak bu cümlenin altı doldurulmadığı sürece boş bir vaatten ve ezbere bir kelamdan başka bir şey değildir. Ötesi var. Ötesini kalemle, mürekkeple ve somut psikolojik metinlerle doldurmalıyız.

Peki bunu nasıl yapacağız? Önce yüzleşerek. Önce adını koyarak. Kanser, hayatımızın bir gerçeği ama son durağı değil. Ve biliyoruz ki geçmişte nasıl insanlar gripten bile ölüyor ama şimdi ilaçla tedavi ediliyorsa, gelecekte de kanser için aynı gerçeklik geçerli olacak. Önceden tıbbın ve psikoloji biliminin yetersizliği ile her grip direkt ölümcül bir evreye geçiyordu. Bugün ise ilaçla bir hafta, ilaçsız yedi gün diye şakalı bir gerçeklikle geçebiliyorsa bir şeyler yolunda gidiyor demektir.

Gelecekte de kanser hastalarımız için her şey yolunda gidecek inşallah. O zamana kadar ise enseyi karartmak yok. En büyük ilacımız olan umuda sarılmak zorundayız. Yaşamak her şeye rağmen güzel demekle bu işin bitmediğini asıl başlangıç noktasının bu cümle ve bu bakış açısı ile vaki olduğunu görmeliyiz.

Bu yazı kanser hastalarımıza mucizevi motivasyon önerilerinin ne olduğunu anlatmayı kendine borç ediniyor. Öncelikle rakamlarla kanserin dünyada ve ülkemizde ne gibi etkileri olduğu mercek altına alacağız. Daha sonra ise birbirinden özel ve önemli tam 10 maddede kanser hastalarının kendilerinin ve yakınındakilerinin nelerden uzak durup nelere dikkat etmesi gerektiğini yazacağız.

Umarım yazımız gerekli yerlere hız kesmeden ulaşır. Çünkü modern tıbbın bize gösterdiği yegane bir doğru var. O da şu ki: Her şey kafada bitiyor! İnanan, umut eden, geleceğe, hastalığına ve iyileşme ihtimaline hep yeşil ışık yakan bünyeler er ya da geç hayatta kalma mücadelesini ve sağlıklı bir şekilde devam edebilme potansiyellerini kazanıyor!

Rakamlarla Kanser Hastalığı 

Bu rakamları öğrendikten ve gördükten sonra iki ihtimal sizi saracak. Bir kanser değilseniz, elbetteki bu kadar fazla olan bir rakam içindeki bu hastalıklardan birine tutulmadığınız için şükredeceksiniz. Ama kaçımız herhangi bir hastalıktan şimdilik muafız diye şükrediyor, bu da ayrı konu. Kim bilir belki bunu da ayrı bir yazı diliminde şükretmek ve yararları açısından ele alırız.

Bir diğeri ise, kanser hastası iseniz sizden ne kadar çok insanın olduğunu görüp bir mücadele şevkine, bir dayanışma duygusuna kapılacaksınız. Kesinlikle kapılmalısınız. Çünkü bir tek siz değilsiniz. Tanrım neden ben diye isyan ettiğinizde bilmelisiniz ki ülke çapında binler, dünya çapında milyonlar sizinle aynı kaderi paylaşıyor.

Türkiye’de her yıl 200 bine yakın insan kanser illetini tutuluyor. Kanserlerin çeşitli türleri var. Bunlardan biri hasıl oluyor bu binlerce insana. Ve her yıl yüzlerce bin!

Dünyada ise bu rakam 12 milyonu geçmiş durumda. Maalesef modern tıp henüz hiçbir şeyi başarabilmiş değil. Bu sayılar azalacağı yerde artıyor. Bize de parlak fikirler olarak kanser hastalarımıza psikolojilerine ve maneviyatlarına iyi gelecek bir reçete hazırlamak düştü. Dileriz layıkıyla ifa ederiz görevimizi.

Kanser hastaları, yeniden çiçek açmayı bekliyor.

Bu ağacı yeniden yeşertmek elimizde. İnsan olarak her birimizin içinde bir ağaç var. Yeniden yeşillerle birlikte çiçek açmasını umduğumuz. Ama ummak yetmez. Dayanışma ve umut duyguları ile birlikte bu gördüğünüz görseldeki gibi heybetli ama ilgiye muhtaç parçalarımızı yeniden çiçeklerle bezemek, yeniden baharın doğurgan umutlarına serpmek elimizde! Önce bizim elimizde!

Kanser Hastaları İçin Mucizevi Motivasyon Önerileri

1- Komedi filmleri izlemek: Kylie Minogue adlı ünlü bir pop yıldızı, kanseri nasıl yendiniz sorusuna günde üç tane komedi filmi izleyerek diye cevap vermişti. Evet. Mesele bu kadar açık aslında. Komedi filmleri yerine depresif, insanın içini karartan filmler izlemeyi tercih etseydi belki de sonuç böyle olmayacaktı. Belki değil mutlak!

Uzun zamandır enerjilerin insan vücudunu yönettiğini biliyoruz. İyi düşün iyi olsun mottosunu bir tık öteye taşıyarak kendinize komedi filmlerinden oluşmuş sağlam bir menü hazırlayabilirsiniz. Kahkaha, insan vücuduna iyi gelen en doğal ağrı kesicidir zira!

2- İç karartıcı ortamlardan ve fikirlerden uzak durmak: Etrafınızdaki hastalığınıza hastalık katacak, size sorunlarıyla yeni sorunlar katacak insanlardan uzak durun ve gerekirse onları hayatınızdan çıkarın. Vardır böyleleri çünkü. Siz hastasınızdır ama maşallah onlar daha çok şikayet ederler. Onların yüzsüzlüğüne ortak olmayın ve yanınızdan uzaklaştırın. Sizin şefkate ve pozitif duygulara ihtiyacınız var. İç karartıcı ortamlara ya da fikirlere değil.

3- Doğa gezilerine ve yürüyüşlerine katılmak: Doğa, her zaman kurtarıcı olmuştur. Mevsimlerin değişen dengesi ve özellikle bahar – yaz aylarının insanın içini umutla dolduran varlığı sizi de kuşatmalı. Bunun için sık sık doğa gezilerine ve yürüyüşlerine katılmalısınız. Bunu istediğinize göre yalnız ya da insanlarla birlikte gerçekleştirebilirsiniz.

4- İlgili derneklere ve vakıflara üye olmak: Kanserle ilgili birçok dernek ve vakıf var ülkemizde. Onlardan birine ya da birçoğuna üye olabilir, sizin gibi bu hastalıktan mustarip insanlarla ortak bağ ve dayanışma içine girebilirsiniz. Tek yapmanız gereken araştırmak ve en yakın derneklerden ya da vakıflardan birine kolaylıkla üye olabilir ve onların seanslarına katılabilirsiniz.

5- İnsanlarla etkinliklere ve tatillere çıkmak: İnsanlarla iç içe olmak ve onlarla çeşitli etkinliklere katılmak her zaman için ruhunuza ve bedeninize iyi gelecektir. Kafa dengi ve olumlu düşünen insanlarla özellikle önümüz yaz mevsimi iken tatile çıkmak size şifa katacaktır.

Hastanelerde rutin kontrollerinizi yaptırmayı unutmayınız.

İş, sadece hastanelerle sınırlı değil. Hastaneler sadece işin teknik ve tıbbi kısmını halledecektir. Bu nedenle elbette ki günlük ya da haftalık kontrollerinizi yaptırmak için hastaneye gitmelisiniz. Ama bunun dışında işin sizde ve psikolojinizde bittiğini bilmelisiniz.

6- Sanat dallarıyla ilgilenmek: Örneğin müzikle ilgiliyseniz bir enstrüman çalmak ve günde birkaç saat sadece buna ayırmak size iyi gelecektir. Bununla birlikte fotoğraf çekmek ya da resim çizmek de size ve ruhunuza iyi gelecek temel prensiplerin başında gelecektir. Üretin. Ürettikçe doğa ana ve yaşamın şefkatli kolları size biraz daha açılacaktır.

7- Partilere, balolara katılmak: Türkçe’de çok güzel bir tabir var. ”İnsan içine karışmak.” Bunu yapın. İnsanlardan izole bir hayatı tercih eder, ben hastayım, ben kanserim deyip kendinizi tamamen soyutlarsanız hastalığınız daha da ilerleyecektir. Bu nedenle sizi partilere, balolara davet eden insanların davetlerine icabet edin. Göreceksiniz size nasıl da iyi geldiğini.

8- Psikolojik destek almak: Bununla birlikte çeşitli seanslara katılarak psikolojik destek almanızı da öneriyoruz. Bunun için devlet kadroları ve özel hastaneler psikologlarını sizin için size özel hazırlıyor zaten. Tek yapmanız gereken kendi adınıza ya da aileleriniz aracılığıyla başvurmak ve içinizi uzman hekimlere açmak olacaktır.

Kanser için tıp durmadan çalışıyor ve yeni tedavi yöntemleri geliştiriyor.

Tıp dünyasının ve uzman hekimlerin sizin için harıl harıl çalıştığını unutmayın. Moralinizi her daim yüksek tutup kalbinizi her daim iyi ve umutlu olana açın. Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok, kazanacaklarınızın yanında.

9- Her şeye rağmen inatla gülümsemek: Evet sevgili parlak fikirler okurları. Her şeye rağmen inatla gülümsemeye devam edin. Bu hayatta kalma mücadelesinde, bu sağlık sorununda bir adım öne geçmek için, hayata yeniden sağlıkla ve umutla karışmak için en büyük silahınız da gücünüz de her şeye rağmen inatla gülümsemek olacaktır!

Yorum yapın