Karantina Biter Bitmez Kurulabilecek 4 Efsanevi İş Fikri

Karantinanın tam anlamıyla bitmesine sayılı günler kaldı. Hem Türkiye hem de geri kalan dünya devletleri ve ülkeleri için Çok değil sadece 2 ay önce dünya, belirsiz bir yörüngede ve kara bir geleceğe doğru salınıp gidiyor. Tabi bunda ufak – büyük fark etmeksizin her olaydan sonra felaket tellallığını meslek edinmiş kişi ve kurumların çığırtkanlığının payı da büyük. Komplo teorisyenleri bu açıdan bakıldığında korku filmlerinde ilk sorunla karşılaşır karşılaşır karşılaşmaz ”lanet olsun hepimiz öleceğiz adamım” diyen karaktere çok benziyor.

Dünya çok daha büyük salgınları ve doğal afetleri geride bıraktı. İyisiyle kötüsüyle kıyamete kadar buradayız. Büyük kıyamete kadar küçük kıyametler ise bize sistemin varlığını sorgulamaya ve değişen dünya düzenin nasıl hareket etmemiz gerektiğine dair düşünmemize vesile olsun yeter.

Bu yazımızda karantina ‘tam anlamıyla‘ biter bitmez kurulabilecek 4 efsanevi iş fikrinden söz edeceğiz. Biz, Parlak Fikirler ailesi olarak her zamanki gibi işin pozitif ve yapıcı tarafına odaklanıyoruz. Size iş fikirleri sunarken bile bir işin ucundan tutmanın gayreti içerisindeyiz. Öncesinde karantina sürecinin ve salgının değiştirdiği tabloya göz atmaktadır. Mevcut duruma ve tabloya bakılmaksızın ileri tek bir adım atılamaz çünkü.

Salgının Ekonomik ve İş Merkezli Genel Tablosu 

Bırakın dünya genelini, sadece ABD’de de milyonlarca kişi işsiz kaldı. Birçok sektör direkt olarak iflas etti ve piyasadan çekildi. Sapiens kitabının yazarı Yuval Harrari bir diğer eserinde ”Gereksizler” diye bir sınıfın doğacağından dem vuruyordu. O sınıf, bu salgın ile birlikte doğmaya başladı diyebiliriz. Nedir bu gereksizler ve nasıl gereksizler sınıfından ayrılıp işe yarar bir birey olabiliriz? Bu yazımızda buna da ufak ufak değinmek istiyoruz.

Gereksizler, kabaca herhangi bir işte uzmanlığı bulunmayan, sistemin, diğer adıyla mekanizmanın hiçbir anlamda ”işine yaramayan” kalabalıklara verilen addır. Mesela güncel ve akılda kalıcı bir örnek vermemiz gerekirse: Liselerde dil öğrenme yatkınlığı olmayan, fen bilimlerine kafası basmayan ve matematikle de arası olmayan herkes otomatik olarak sözel sınıfına geçer. Sözel sınıfları bu manada bir ”Gereksizler” üreticisidir. Burada kimseyi aşağılamıyor ve durum tahlili yapıyoruz. Bu yazıyı sizlere sunan kişinin de Sözel çıkışlı olduğunu belirtmeme izin verin.

Sistem nasıl iş bitirici, dahi, yenilikçi, çözüm odaklı bireyler arıyorsa bu arayış en sonunda ”herkesin yapabileceği işleri yapan” bireylere duyulan ihtiyacı minimalize etti. Artık bir dükkanın kapısından girip ”ne iş olursa yaparım” demek bir övünç kaynağı değil bilakis hanenize eksi yazılmasına sebep olabilecek bir durum.

Şöyle minimal ama aklımdan hiç çıkmayan bir olaya tanıklık etmiştim. Bir arkadaşım iş arıyordu ve ”ne iş olursa yapacak” düzeye inecek kadar çaresizdi. Garsonluk deneyimi olan arkadaşım tezgahtarlık işi için başvuruda bulunmak istediğini belirtti. Dükkan sahibini kaşları çatıldı, adeta dükkanına ve emeğine hakaret edilmiş gibi bir savunma pozuna girdi. Bize uzun uzun garsonluk ile tezgahtarlık arasında çok büyük farklar olduğunu, tezgahtarlığın ”ayrı” ve ‘‘uzmanlık gerektiren” bir iş olduğunu beyan etti.

Şu İş İlgini Çekebilir:  Salgın Sonrası Piyasada En Çok Giden 5 Ürün

Sözün kısası artık sadece CEO ya da şirket yöneticisi olmak için değil en eften püften işler için bile deneyim ve profesyonellik aranıyor. Bu ise işlerin hiç olmadığı kadar yokuşa sürülmesi manasına geliyor. Bundan kurtulabilirsiniz. Belli bir yaştan sonra hiç bilmediğiniz ve dahası merak dahi etmediğiniz işlerde yıllarınızı harcayarak asgari ücret ile geçinmek zorunda değilsiniz.

Gereksizler’den olmayıp aynı zamanda uzman da olmanıza gerek duyulmayan 4 iş fikrini sizlere sunacağız. Bu sayede salgın gibi büyük bir afetin yarattığı büyük boşlukları ve fırsat ortamını en iyi şekilde değerlendirmenizi mümkün kılacağız. Hazırsanız 4 efsanevi iş fikrinden ilkine göz atmaya başlayalım.

1- Müstakil Evler İnşa Etmek: 

Salgın insanların psikolojisini ve buna bağlı olarak belli başlı kavramlara yüklediği manaları tamamen değiştirdi. Bunların başında ”güven” ve ”güvenlik” geliyor. Güvenlik insanların yaşam alanında başlayıp yaşam alanında son bulur. Bunun için salgın biter bitmez ‘yeni tip evlerin’ çok daha revaçta olacağını öngörebiliriz. Zira dünyanın salgını, felaketi hiçbir zaman bitmeyecektir. Türkiye, diğer ülkeler gibi corona virüs gündemi ile boğuşmadan önce sürekli tekrarlanan depremlerle sarsılıyordu. Bu da bir gerçek. Hal böyle olunca apartman yapıları, tıkış tıkış evler sadece konfor açısından değil güvenlik zafiyeti bakımından da tercih edilmemeye devam edecek. Bu devam ediş bu salgın ile birlikte had safhaya vardı bile.

Siz hem müstakil hem de geniş bahçeli evler inşa ederek ‘Amerikan tipi” evleri potansiyel müşterilerinizin tercihine sunabilirsiniz. Bu evler her ne kadar müstakil ve geniş bahçelere sahip olsa da küçük olmalıdır. Tamamen amaca yönelik, konforu ikinci planda ele alan ve her açıdan, ev sahibi olmak isteyenlerin tüm güvenlik taleplerine cevap verebilen bu evleri inşa ederek yeni dünya düzenine yeni bir iş fikri ile merhaba diyebilirsiniz.

2- Online Bakkal Açmak: 

Hepimiz bu salgın ile birlikte gördük ki yıkılmaz sandığımız duvarlar tek bir sarsıntı ile çatırdayabilir. Gün gelir marketten alışveriş yapmak bile özlenen ve günü beklenen bir özgürlük türüne dönüşebilir. Bu bağlamda artık her riski ve ihtimali göz önünde bulundurarak online hizmet veren bir bakkal / market açabilirsiniz.

Açacağınız bakkalın diğer marketlerden eksiği değil fazlası olmalı. Reyonlarda ürün çeşitliliği, hızlı sipariş ve müşteri memnuniyeti. Sadece salgın riskinden ötürü değil hasta ve yaşlı kişilerin market ihtiyaçları da kuracağınız bu yeni iş ile birlikte günlük olarak karşılanacaktır. Bunun için bir web sitesi uzmanı ile çalışarak akıllı telefonlarla uyumlu bir mobil ağ geliştirebilirsiniz. Mahallenizi kapsayan bu ağ ile birlikte günde yüzlerce kişinin evine siparişleri götürmeniz mümkün olacaktır.

3- Anti-bakteriyel Butik Otel Açmak: 

Butik oteller halihazırda son dört – beş yıl içerisinde müşteriler ve konuklar tarafından sıklıkla tercih ediliyordu. Şimdi bu butik kısmına bir de ”anti-bakteriyel’‘ özelliği eklemenin tam zamanı. Yazımızın başından beri vurguladığımız üzere insanların güvenlik kriterleri çok yönlü olarak değişti. Güvenlik aynı zamanda hijyenik ve sağlıklı ortamlarda konaklamayı ve yemek yemeyi de içeriyor. Bu bağlamda açacağınız ant-bakteriyel butik oteller müşterilerinizin yüreğine su serperken onların çok yönlü taleplerini de eksiksiz olarak karşılayacaktır.

4- Anti-bakteriyel Ofis Açmak: 

Sizlere sunacağımız son efsanevi ve parlak iş fikir anti-bakteriyel ofis açmak olacaktır. Evden çalışmanın artık lüks değil zorunluluk haline geldiği günümüzde belli başlı işlerin yapılması için halen ofis ortamına ve disiplinine ihtiyaç var. Tamamen akıllı sistemlerle donatılmış, günlük olarak temizlenen ve ofis çalışanlarının sağlığını riske atmayacak ofisler açarak satışa çıkarabilirsiniz. Emin olun böyle bir süreçten sonra bu tarz iş ortamlarına rağbet, hiç olmadığı kadar yüksek olacaktır.

Yorum yapın